İsrail Kudüs’teki Filistin yönetimine karşı baskılarını artırdı

İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays’ın arşivden bir görüntüsü.
İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays’ın arşivden bir görüntüsü.
TT

İsrail Kudüs’teki Filistin yönetimine karşı baskılarını artırdı

İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays’ın arşivden bir görüntüsü.
İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays’ın arşivden bir görüntüsü.

İsrail, Filistin yönetimine bağlı Kudüs Valisi ve Filistin Devlet Başkanı’nın bölge temsilcisi Adnan Gays'ı gözaltına aldı.
İşgal güçleri, Kudüs'ün güneyindeki Silvan'da yer alan Gays’ın evine baskın düzenleyerek evini aradı. İsrail, Gays’ı göreve geldiği günden bu yana 19. kez gözaltına aldı.
Gays'ın tutuklanması, İsrail'in Filistin yönetimi tarafından Kudüs'teki herhangi bir hükümet eylemine karşı engellemelerinin tırmandığı bir zamanda geldi. İsrail Kudüs'teki yönetimin egemenliğine dair tüm olguları engelliyor. İsrail, Kudüs valisini ve vekilini, ayrıca şehirde gözaltına alınan herhangi bir Filistinli yetkiliyi doğrudan bu gerekçe ile suçluyor. İsrail, geçen yılın sonunda Kudüs Valisi Adnan Gays’ın Kudüs'teki tüm faaliyetlerini kısıtladı ve Filistinlilerin gelecekteki devletlerinin başkenti olarak adlandırdığı şehrin doğu kesiminde Filistin yönetimi adına herhangi bir eylemde bulunmaması konusunda uyardı.
İsrail Kamu Güvenliği Bakanı, Gays’ın Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın şehirdeki temsilcisi sıfatıyla bölgede yürüttüğü faaliyetlerini sınırlayan bir karar tebliğ etti. Karar ayrıca, Gays’ın Kudüs'teki mağdurlara, kurumlara veya herhangi bir kişiye mali yardımda bulunmasını yasakladı.
Kamu Güvenliği Bakanlığı, Gays’ın Filistin Devlet Başkanı Ebu Mazin (Mahmud Abbas) tarafından şahsen atandığı günden bu yana bir dizi olaya ve projeye katıldığını öne sürdü.
Ancak Filistin yönetimi, Doğu Kudüs'ün Filistin'in başkenti olduğunu ve 1967'den beri işgal edildiğini belirterek söz konusu suçlamaları reddetti. Aynı zamanda İsrail'i, koronavirüs ile savaşırken Kudüs'ü ve Batı Şeria'yı hedeflemekle suçladı.
İsrail işgal güçleri, Gays’ın yanı sıra Batı Şeria'nın farklı yerlerinden birçok Filistinli’yi tutukladı. Bu duruma, İsrail’in Nablus kentinin doğusundaki Balata Mülteci Kampı'na baskın düzenleyerek iki sivilin yaralanmasına yol açtığı ve evlerin yıkılması ile sonuçlanan çatışmalar eşlik etti. Filistinli Esirler Kulübü tarafından yapılan açıklamada, Tulkarim ve El-Halil’den iki vatandaşın ve Nablus'ın doğusundaki Balata Kampı'ndan başka bir vatandaşın tutuklandığı ve çatışmalar sonucu 2 sivilin yaralandığı kaydedildi.
İsrail'in "Mustaribin" olarak bilinen sivil giyimli operasyon birimi geçen pazar günü Ramallah'ın kuzeyindeki Celazun kampını basarak 3 vatandaşı zorla götürmüştü. Ayrıca Kudüs’ten 3 kişi de cumartesi gecesi geç saatlerde tutuklandı. İsrail ordusu Celazun tutuklularının Ramallah yakınlarındaki Beit El yerleşiminde bir saldırı gerçekleştirmeye çalıştıklarını söyledi. Ordu, İsrail’in gizli servisi Şin Bet ile işbirliği içinde, Batı Şeria'daki Ramallah'ın kuzeyindeki Celazun kampından 3 Filistinli’nin tutuklandığını doğruladı. Orduya göre tutuklananlar Beit El yerleşiminde bir saldırı gerçekleştirmeye çalıştı.



Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırılarda 9 SDG'li öldü

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı üyesi Tümgeneral Ali el-Hasan, geçtiğimiz haziran ayında Haseke'de düzenlediği basın toplantısında (Şarku’l Avsat)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri, Deyrizor'un kuzey kırsalındaki karargâhlarına yapılan benzer saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Rakka vilayeti kırsalındaki Tabka kenti ve Haseke vilayetinin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik noktalarını hedef alan bir dizi silahlı saldırıda 5 üyesinin öldüğünü ve 2 üyesinin de yaralandığını duyurdu. Bu arada Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi, silahlı grupların SDG'nin etki alanlarına yönelik saldırılarında 4 savaşçısının öldürüldüğünü açıkladı.

Kürt yönetimine bağlı İç Güvenlik Güçleri dün resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ‘terörist’ olarak nitelediği grupların ‘Tabka kentinde güçlerine ait iki noktayı hedef aldığını ve iki üyesinin yaralanmasına neden olduğunu, 14 Temmuz sabahı da eş-Şeddadi kasabasındaki güvenlik kontrol noktalarından birine saldırı düzenlendiğini ve beş üyesinin öldüğünü belirtti.

Özerk Yönetim ve SDG liderliği söz konusu saldırıları genellikle DEAŞ hücrelerinin gerçekleştirdiğini iddia ederek, ‘medya saldırıları ve Suriye genelinde, özellikle de ülkenin kuzey ve doğu bölgelerinde kaos ve fitne yaymak isteyen tarafların sürekli kışkırtmaları ışığında’ bu saldırıların arttığını ve sıklaştığını kaydetti.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri liderlerinden Ali el-Hüseyin Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, son dönemde Özerk Yönetim bölgelerindeki güvenlik durumunun, doğrudan karargâhları ve güvenlik kontrol noktalarını hedef alan DEAŞ hücrelerinin hareketlerinde bir artışa sahne olduğunu söyledi. Hüseyin, “Bu girişimlere rağmen, kuvvetlerimiz yüksek hazırlık ve uyanıklıkları sayesinde saldırıları etkili bir şekilde engellemeyi başardı” dedi.

jukıo
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi İç Güvenlik Güçleri mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinde bulunan karargahlarından birinde (Şarku’l Avsat)

Genel Komutanlığın bu grupların kimliğini ve bağlantılarını ortaya çıkarmak amacıyla kapsamlı soruşturmalar başlattığını belirten el-Hüseyin, “Güvenlik güçlerimiz, bu tür girişimleri boşa çıkarmak konusunda daima tam teyakkuz hâlindedir ve sivillerin güvenliğini ve emniyetini korumak için gerekli tüm önlemleri almıştır” ifadesini kullandı.

SDG'nin güvenlik kanadı olan güvenlik güçlerinin mevzilerine yönelik bu silahlı saldırılar, Suriye'nin kuzeydoğusunda Özerk Yönetim’in kontrolü altındaki bölgelerin akıbetine ilişkin gerginlik ve endişe ortamında, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve SDG lideri Mazlum Abdi tarafından 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Özerk Yönetim’den bir heyetin ABD ve Fransa arabuluculuğunda başkent Şam'da Suriye hükümeti bakanlarıyla yaptığı son görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlandığının açıklanmasının ardından geldi.

vdfghyju
Suriye hükümeti Tişrin Barajı'nda bakım çalışmalarına başladı. (Arşiv)

Konuyla ilgili olarak SDG Medya Merkezi, Halep'in doğu kırsalında Türk ordusu ve müttefik Suriyeli silahlı gruplar ile aralarında devam eden çatışmalarda 4 savaşçısının öldüğünü bildirdi.

Bu bölgeler, 10 Nisan'da Münbiç kırsalında varılan Tişrin Barajı anlaşmasından bu yana temkinli bir sükunete tanıklık etti. Cumhurbaşkanı eş-Şera ve Abdi arasındaki ikili anlaşmanın bir parçası olarak, tüm askeri tarafların çekilmesi ve Suriye Savunma Bakanlığı güçlerinin barajı korumak üzere bölgeye girmesiyle birlikte Suriye'nin kuzeyindeki stratejik barajın ortak yönetimi oluşturuldu.