Alman gazetesi Die Zeit: Katar, Hizbullah’a finansman sağladı

Alman gazetesi Die Zeit, Katar’ın Hizbullah’a finansman desteği sağladığını ortaya çıkardı
Alman gazetesi Die Zeit, Katar’ın Hizbullah’a finansman desteği sağladığını ortaya çıkardı
TT

Alman gazetesi Die Zeit: Katar, Hizbullah’a finansman sağladı

Alman gazetesi Die Zeit, Katar’ın Hizbullah’a finansman desteği sağladığını ortaya çıkardı
Alman gazetesi Die Zeit, Katar’ın Hizbullah’a finansman desteği sağladığını ortaya çıkardı

Alman gazetesi Die Zeit’in yayınlandığı habere göre, Katar, Lübnan’daki Hizbullah yapılanmasına finansman sağladı. Gazete, Doha’da yaşayan Katarlı ve Lübnanlı zenginlerin Katar hükümet yetkililerinin bilgisi dahilinde, Katarlı bir hayır kurumu aracılığıyla Beyrut’taki Hizbullah’a para aktardığını gösteren kanıtlara ulaştığını belirtti.
Die Zeit’in haberi, takma adı “Jason J.” olan özel bir yükleniciden alınan bilgilere dayanıyor. Gazete, söz konusu şahsın Jason adını, Katar dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde çalışması ve kimliğini ifşa etmemesi sebebiyle kullandığını söyledi. Ayrıca, “Jason’un Doha’da çalıştığı dönemde büyük bir dosyaya imza attığını ve bu dosyanın Katar’ın Hizbullah’a yaptığı finansal desteği kanıtladığını” belirtti. Yüklenicinin ulaştığı bilgiler arasında, Katar menşeli bir şirket tarafından Doğu Avrupa’dan silah alınması için bir anlaşma yapıldığı da yer alıyor.  Yüklenici, 2017 yılının sonunda elde ettiği bilgilerin önemini anladıktan ve bu bilgilerin terör örgütlerini finanse ettiğine dair Katar’a yöneltilen suçlamalara yönelik kesin delillerini oluşturduğunu fark ettikten sonra elindeki bilgileri Doha’ya “satmaya” çalıştı.
Gazetenin haberine göre, Jason “İslami örgütlerin finansmanıyla mücadelede önemli bilgiler içermesi sebebiyle” dosyayı Alman danışmanlık şirketine götürdü. Şirket, dosyada yer alan bilgilere 10 milyon Euro değer biçti. Şirket Jason’ı, “değerlendirmeleri için bu bilgileri Alman yetkililerle paylaşmaya” teşvik etti. Haberde, değerlendirmenin, terörizm finansmanıyla mücadelede “ilginç ve alakalı” bir bilgi olduğu belirtildi.
Gazetenin haberinde, “Jason’ın Brüksel’de söz konusu bilgiler hakkında Katar hükümeti temsilcileriyle görüşmeler yapmak üzere 6 toplantı gerçekleştirdiğine ve bu toplantılara, Alman bir politikacı aracılığıyla tanıdığı Alman danışmanlık şirketi başkanı Michael Inacker’ın katıldığına” işaret edildi. Haberde, “Katarlı diplomatların, dosyadaki bu bilgileri, kendi saflarındaki şüpheli şahısları zan altına bırakmaktan kurtarmak için kullanacaklarını söyledikleri” bilgisine de yer verildi.
“Jason’un bu toplantılar sırasında her seferinde birkaç kez 10 bin Euro tutarında para aldığına ve takip eden aylarda Katar’ın bu paraları teslim ettiğine dair herhangi bir yazılı kanıt olmaksızın 100 bin Euro nakit para verdiğine” işaret etti.  Gazetenin haberine göre, 2019 yılının Temmuz ayında, haber yüklenicisinin “danışmanlık hizmetleri” karşılığında bir yıl boyunca aylık 10 bin Euro alacak şekilde Jason ile Katarlı diplomatlar arasında bir anlaşmaya varıldığı belirtiliyor.
Katarlı yetkililer, elindeki dosyada yer alan bilgileri herhangi bir tarafa sızdırmaması karşılığında, Jason’ı casusluk suçlamasıyla takip etmemeyi taahhüt ettiler. Gazetenin haberine göre, Jason’un Almanya’da Katarlı yetkililerle “anlaşmasını teşvik eden” Alman danışmanlık şirketi de söz konusu anlaşmaya dahil oldu.
Gazete, Katar tarafından yapılan ödemeler arasında, geçtiğimiz yıl Mart ayında Katarlı bir asker tarafından 15 bin Euro havale edildiği bilgisine de yer verdi. Ayrıca, geçen yıl Mayıs ayında, Jason’ın, sessizliğini koruması ve bilgileri başkalarıyla paylaşmaması karşılığında, Katarlı yetkililerin 750 bin Euro tutarında bir “gizlilik anlaşması” imzalamasını teklif ettiği bilgisine de yer verdi. Ancak Jason, Katar’ın önceki görüşmelerde vaat ettiği şekilde Hizbullah’a para gönderen yetkililere karşı harekete geçmediğini görmesi sebebiyle bunu reddettiğini belirtti. Die Zeit gazetesi, Berlin’deki Katar Büyükelçiliği’nden ve Katar hükümetinden konuyla ilgili bilgi almaya çalıştı. Ancak her iki kurumdan da sorulara ilişkin bir yanıt gelmedi. Diğer taraftan Katar hükümeti, “terörizmle mücadele” konusunda kararlı olduğu yönünde açıklama yaptı.
Katar’a yöneltilen bu suçlamalar yeni olmamakla birlikte, yüklenicinin sözünü ettiği dosya terörizm finansmanı noktasında Katar’a yöneltilen suçlamaların kanıtı niteliğinde. Almanya, 2014 yılında açıkça Katar’ı terörizmi finanse etmekle suçladı. Konuyla ilgili olarak Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller şunları söyledi:
“DAEŞ militanlarını kimlerin silahlandırdığını ve finanse ettiğini sormamız gerekiyor. Anahtar kelime Katar’dır. O halde, ‘terörizmi finanse eden bu şahıslar ve ülkelerle siyasi olarak nasıl bir ilişki kuracağız?’ sorusu önem kazanmaktadır.”
İçişleri Bakanlığı Hizbullah’ı terör örgütü ilan ettikten sonra, Almanya geçtiğimiz Nisan ayında ülke sınırları içinde Hizbullah’ın faaliyetlerini yasakladı. Berlin yönetimi, örgüt faaliyetleri özellikle Avrupa’ya ve uluslararası bir ağa yayıldığı için, Avrupa Birliğini de Hizbullah unsurlarını takip etme çalışmalarını kolaylaştıracak benzer bir adım atmaya ikna etmeye çalışıyor. Hizbullah’ın Almanya’da yasaklanmasından sonra, Alman polisi şimdiye kadar herhangi bir tutuklama yapmaksızın, Hizbullah’la bağlantılı birkaç cami ve dini merkeze baskınlar düzenledi.
İki gün önce, Bremen eyaletinin yıllık iç istihbarat raporunda, “Mustafa Derneği’nin Hizbullah’a finansman sağlayanlar arasında yer aldığı” bilgisine yer verildi. Mustafa Derneği, geçtiğimiz yıl Nisan ayında Alman polisi tarafından basılan dernekler arasında yer aldı. Ancak bu derneklerin kapatılması yönünde bir karar ya da yetkililerinin tutuklanması yönünde bir girişimde bulunulmadı.



Trump yönetimi: Ukrayna savaşını sona erdirme önerileri bir "Amerikan planı"dır

ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio Beyaz Saray'da (Reuters)
TT

Trump yönetimi: Ukrayna savaşını sona erdirme önerileri bir "Amerikan planı"dır

ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio Beyaz Saray'da (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio Beyaz Saray'da (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı bugün, Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için hazırladığı 28 maddelik planın Kremlin tarafından hazırlanmış bir "istek listesi" olmadığını vurgulayarak, ABD Senatosu üyelerinin iddialarını reddetti.

Senatörler daha önce, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun kendileriyle iletişime geçerek, Başkan Donald Trump'ın bir "Rusya istek listesi" desteklediğini söylediğini belirtmişti.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tommy Pigott, X platformunda "Bu apaçık bir uydurmadır" ifadesini kullanarak, "Bakan Rubio ve tüm ABD yönetiminin sürekli vurguladığı gibi, bu plan ABD tarafından hem Rusların hem de Ukraynalıların katkılarıyla geliştirildi" ifadesini kullandı.

Kanada'daki bir güvenlik konferansında, Maine'den Bağımsız Senatör Angus King, Demokrat Senatör Jeanne Shaheen ve Güney Dakota'dan Cumhuriyetçi Senatör Mike Rounds, plan hakkında görüşmek üzere Cenevre'ye giderken Rubio'nun kendileriyle iletişime geçmesinin ardından onunla konuştuklarını söyledi.

King, Rubio'nun kendilerine planın "yönetimin planı" değil, "Rusların istek listesi" olduğunu söylediğini belirtti.

Rounds, "Bu yönetim, mevcut haliyle bu versiyondan sorumlu değildi" dedi.

"Bunu bir başlangıç ​​noktası olarak kullanmak istiyorlar" diye ekledi ve planın "Rusça yazılmış gibi görünmeye başladığını" belirtti.

Senatörler daha önce, planın Moskova'nın saldırganlığını ödüllendireceğini ve komşularını tehdit eden diğer liderlere bir mesaj vereceğini savunmuştu. Senatörlerin plana itirazı, planı engelleme yetkisi olmayan bazı Cumhuriyetçiler de dahil olmak üzere diğer ABD milletvekillerinin eleştirilerinin ardından geldi.


Trump: Ukrayna'daki savaşı bitirmeye çalışıyoruz ve planım Kiev'e 'nihai' teklif değil

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere konuşuyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere konuşuyor (AFP)
TT

Trump: Ukrayna'daki savaşı bitirmeye çalışıyoruz ve planım Kiev'e 'nihai' teklif değil

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere konuşuyor (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray bahçesinde gazetecilere konuşuyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Ukrayna ve Avrupa ülkeleriyle barış planı hakkında görüşmelerden önce Rusya-Ukrayna savaşına son vermeye çalıştığını söyledi.

Trump, medyaya yaptığı açıklamada, savaşı sona erdirme planının Ukrayna'ya "nihai teklif" olmadığını belirterek, Ukrayna savaşının "bir şekilde" sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı.

ABD Başkanı, "Zelenskiy barış planını reddederse, tüm gücüyle mücadeleye devam edebilir" ifadesini kullandı.

Axios haber sitesi, dün bazı kaynaklara dayanarak, ABD'nin Cenevre'de Ukrayna ve AB ülkeleriyle Trump'ın planı hakkında görüşmelerde bulunacağını bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Axios'tan aktardığına göre, Beyaz Saray özel temsilcisi Steve Witkoff ve Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll'un da yer alacağı ABD heyetine Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun başkanlık etmesi bekleniyor. Driscoll, perşembe günü Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya gelerek kendisine ABD planını sunmuştu.

İnternet sitesinde, bir ABD yetkilisinin "Trump'ın barış anlaşmasını onlar için mümkün olan en iyi hale getirmek için Ukraynalı yetkililerle çalışmaya devam ediyoruz" dediği aktarılırken, nihai anlaşmanın ayrıntılarının Trump'ın planının orijinal versiyonundan farklı olabileceği belirtildi.

Zelenskiy, dün yaptığı açıklamada, Rusya ile savaşı sona erdirmek için atılacak adımlar konusunda önümüzdeki günlerde ortak ülkelerle istişarelerde bulunulacağını söyledi.

Dün AFP’ye konuşan kaynaklara göre Fransız, Alman ve İngiliz ulusal güvenlik danışmanları, Ukrayna'ya yönelik Amerikan planını görüşmek üzere bu sabah Cenevre'de Amerikalı ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla bir araya gelecek.

Bir kaynak, "Fransa cumhurbaşkanının danışmanının yarın E3'teki (Almanya, Fransa ve İngiltere) meslektaşlarıyla birlikte Cenevre'ye gideceğini" belirtti. Bir başka kaynak ise "görüşmelerin ABD, E3 ve Ukraynalılar arasında gerçekleşeceğini" açıkladı.


ABD’nin Ukrayna planının ardındaki Rus ekonomist kim?

Dmitriev'le (solda) Witkoff, nisanda Rusya'da da bir araya gelmişti (Reuters)
Dmitriev'le (solda) Witkoff, nisanda Rusya'da da bir araya gelmişti (Reuters)
TT

ABD’nin Ukrayna planının ardındaki Rus ekonomist kim?

Dmitriev'le (solda) Witkoff, nisanda Rusya'da da bir araya gelmişti (Reuters)
Dmitriev'le (solda) Witkoff, nisanda Rusya'da da bir araya gelmişti (Reuters)

ABD öncülüğünde hazırlanan Ukrayna barış planında Kremlin'i temsilen görüşmelere katılan Harvard eğitimli Rus ekonomist Kirill Dmitriev'in oynadığı rol uluslararası basında mercek altına alındı. 

ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetimince hazırlanan 28 maddelik barış planı bu hafta Kiev'e sunulmuştu. 

Trump'ın damadı Jared Kushner ve Başkan'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'la Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kirill Dmitriev, geçen ay Miami'de bir araya gelerek planın detaylarını görüşmüştü. 

Reuters'ın analizinde, 2022'de patlak veren Ukrayna savaşının ardından Washington'ın RDIF'yi yaptırım listesine aldığı belirtiliyor. Adının paylaşılmaması koşuluyla konuşan bir ABD'li yetkili, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in uluslararası ekonomik işbirliğinden sorumlu özel temsilcisi Dmitriev'in ülkeye girişi için Beyaz Saray tarafından özel izin çıkarıldığını söylüyor. 

Miami'deki görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki yetkili, Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Ümerov'un da Witkoff'la planı görüşmek için şehre gittiğini belirtiyor. 

Kaynaklar, Witkoff'un bu ziyarette Ümerov'a planı anlattığını ifade ediyor. Ayrıca ABD'nin planı çarşamba günü Türkiye aracılığıyla Ukrayna'ya ilettiğini söylüyor. Beyaz Saray taslak metni perşembe günü doğrudan Kiev'e sunmuştu. 

Ümerov ise süreçte sadece "teknik rol" oynadığını ve ABD'li yetkililerle planın detaylarını görüşmediğini savunuyor. 

ABD'li yetkililer, Trump yönetiminin Dmitriev'le görüşmesinin "istihbarat içinde endişe yarattığını" da belirtiyor. CIA'in yorum taleplerine yanıt vermediği aktarılıyor. 

Gençken Stanford ve Harvard gibi prestijli Amerikan üniversitelerinde eğitim gören Dmitriev'in adı, ABD'de 2016'da yapılan başkanlık seçimlerine Rusya'nın müdahale ettiği iddialarına yönelik soruşturmayı yürüten eski Özel Yetkili Savcı Robert Mueller'in raporunda da geçiyor. 

Dmitriev'in Trump'ın ilk döneminde Washington-Moskova ilişkilerini yeniden tesis etmek için temaslarda bulunduğu belirtiliyor. Bu dönemde Dmitriev özellikle Kushner'la birebir diyaloğa geçmiş.

Raporda, Dmitriev'in Irak savaşında sivillerin öldürülmesindeki rolüyle gündeme oturan ABD'li özel güvenlik şirketi Blacwater'ın CEO'su Erik Prince'le 2019'da görüştüğü de belirtiyor. Trump destekçisi Prince'le Rus ekonomistin ABD-Rusya ilişkilerini ele aldığı yazılıyor.

Diğer yandan Dmitriev, Trump yönetiminden eleştiri de almıştı. Ekonomist, Trump'ın Rus petrol devlerine geçen ay yaptırım uygulama kararını eleştirmiş, bunun fiyatları artıracağını söylemişti. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise Dmitriev'e çıkışarak onu "Rus propagandacısı" diye nitelemişti. 

Independent Türkçe, Reuters, BBC, Guardian