İngiltere, 90 milyon doz koronavirüs aşısı satın aldı

Bir Alman şirketinde koronavirüs aşısı bulma yönünde çalışmalar gerçekleştiriliyor (Reuters)
Bir Alman şirketinde koronavirüs aşısı bulma yönünde çalışmalar gerçekleştiriliyor (Reuters)
TT

İngiltere, 90 milyon doz koronavirüs aşısı satın aldı

Bir Alman şirketinde koronavirüs aşısı bulma yönünde çalışmalar gerçekleştiriliyor (Reuters)
Bir Alman şirketinde koronavirüs aşısı bulma yönünde çalışmalar gerçekleştiriliyor (Reuters)

İngiltere, şuanda Fransa, Almanya ve ABD merkezli büyük ilaç şirketleri tarafından geliştirilen potansiyel Kovid-19 aşılarından toplamda 90 milyon doz almak için anlaşma imzaladığını açıkladı.
Anlaşmaya göre İngiltere; ABD merkezli Pfizer ve Alman BioNTech’in ortak geliştirdiği BNT 162 aşısından 30 milyon doz, Fransız şirket Valneva’nın ayrıca geliştirdiği aşıdan 60 milyon doz alacak. İngiliz hükümeti, Valneva ile yapılan anlaşmada öngörüldüğü gibi, aşının güvenli, etkili ve uygun olduğu kanıtlandığı taktirde 40 milyon doz daha alabilecek.
İngiltere, aynı zamanda Oxford Üniversitesi'nde AstraZeneca tarafından geliştirilmekte olan aşıdan 100 milyon doz rezervasyonda bulundu. Dünya genelinde, koronavirüse karşı geliştirilen onlarca aşı bulunuyor.
Farklı aşıların sipariş verildiğini bildiren Ekonomi Bakanı Alok Sharma, konuyla ilgili açıklanasında şu ifadelerde bulundu:
“Bir aşıya varmak için uğraşmak, küresel bir çabadır. İngiltere halkının mümkün olan en yakın zamanda güvenilir ve etkin bir koronavirüs aşısına ulaşması için elimizden geleni yapıyoruz. İngiltere, en savunmasız kişileri koruma yolunda bir aşıya ulaşmak için mümkün olan en iyi fırsata sahip olmayı garanti edecek.”
Valneva şirketinin CEO’su Thomas Lingelbach, “şirketinin İngiltere hükümeti ile bu önemli programa katılmayı seçtiği için çok gururlu” olduğunu açıkladı.
Aşıyı İskoçya'daki bir fabrikada üretmeyi planladığını açıklayan Valneva, İngiliz hükümetinin klinik çalışmaların maliyetine katkıda bulunmasını bekliyor.
Almanya'nın Mainz şehri merkezli BioNTech ile ABD merkezli Pfizer, İngiltere’den şuan yürütmekte oldukları koronavirüs aşılarına dair ilk siparişleri aldıklarını açıkladı. AFP’nin haberine göre, anlaşma 2020-2021 yıllarında BNT 162 aşısından 30 milyon dozun teslimini öngörüyor. Söz konusu şirketler, İngiltere ile yaptıkları anlaşmanın mali boyutlarını henüz açıklamadı.
Biyoteknoloji firması BioNTech’in kurucu ortağı ve CEO’su Uğur Şahin, destek ve güveninden ötürü İngiliz hükümetine teşekkür ederek “Bu anlaşma, küresel bir arz yaratarak salgını ele alma taahhüdümüzün bir parçasıdır” ifadelerinde bulundu. Birçok hükümet organıyla görüşmeleri ilerlettiklerini söyleyen Şahin, yakın zamanda yeni anlaşmalar duyurmayı ümit ettiklerini belirtti. Biontech ve Pfizer'den dört RNA aşısı adayının birinci ve ikinci aşama denemeleri şu anda Almanya ve ABD'de devam ediyor.
ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) bu aşılardan ikisini hızlandırma talimatı vermişti.
Devam eden deneylere dair birçok uzmanın olumlu yanıt verdiği ön sonuçları yayınlayan iki şirketin klinik çalışmaları kapsamında yaşları 18 ile 55 arasında değişen katılımcılar Kovid-19 hastalığına karşı antikorlar geliştirmişti. Ancak bu antikorların enfeksiyona karşı koruyup korumadığı belirsizliğini koruyor. Bunun 30 bin örnek grup üzerinde test edilmesi bekleniyor. 
İki şirket de testin ikinci veya üçüncü aşamaları için temel aşı adayının bu ayın sonlarında seçilebileceğini, böylece Ekim ayında yasal onay için başvuru yapılabileceğini açıkladı.



ABD Hazine Bakanlığı Maduro'ya yakın 7 kişiye yaptırım uyguladı

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanlığı Maduro'ya yakın 7 kişiye yaptırım uyguladı

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent (Reuters)

ABD Hazine Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Washington'un Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskısını artırma çabalarının bir parçası olarak, Maduro'nun aile üyeleri ve eşiyle yakın ilişkisi olan kişiler de dahil olmak üzere 7 kişiye Venezuela ile ilgili yeni yaptırımlar uyguladığını duyurdu. Hazine Bakanı Scott Bessent,, bu kişileri "Nicolás Maduro liderliğindeki haydut bir uyuşturucu devletini desteklemekle" suçladı.

Bessent açıklamasında, "Venezuela'nın ülkemizi ölümcül uyuşturucularla doldurmaya devam etmesine izin vermeyeceğiz" diyerek, "Maduro ve suç ortakları Batı Yarımküre'deki barış ve istikrarı tehdit ediyor. Trump yönetimi, onun gayrimeşru diktatörlüğünü destekleyen ağları hedef almaya devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Venezuela Enformasyon Bakanlığı, yorum talebine henüz yanıt vermedi.

Maduro ve hükümeti, suçla herhangi bir ilgilerinin olduğunu şiddetle reddediyor ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Venezuela'nın geniş petrol rezervlerini ele geçirmek için rejim değişikliği aradığını söylüyor.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AP)

Bu hamle, Trump'ın Maduro üzerindeki baskıyı artırması, iktidardan uzaklaştırılmasını istemesi ve güney Karayipler'e büyük bir askeri güç konuşlandırmasıyla eş zamanlı olarak geliyor.

Trump yönetimi ayrıca bölgede uyuşturucu kaçakçılığından şüphelenilen gemilere karşı saldırılar düzenledi, Venezuela kıyılarında yaptırım uygulanan bir petrol tankerine el koydu ve Venezuela'ya giren veya çıkan tüm yaptırım uygulanan petrol tankerlerine abluka ilan etti.

Trump, Venezuela toprakları içindeki hedeflere yönelik saldırıların yakında gerçekleştirileceğini defalarca belirtti.

Dün açıklanan yaptırımlar, ABD'nin devlet petrol şirketinde yolsuzluk planına karıştığını söylediği Maduro'nun eşinin yeğeni Carlos Eric Malpica Flores'in akrabalarını hedef aldı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Washington geçen hafta Flores'e de yaptırımlar uygulamıştı.

Yaptırımlar ayrıca annesini, babasını, kız kardeşini, eşini ve kızını da hedef aldı.


Brezilyalı bir hakim, eski Cumhurbaşkanı Bolsonaro'nun ameliyat için cezaevinden çıkmasına izin verdi

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
TT

Brezilyalı bir hakim, eski Cumhurbaşkanı Bolsonaro'nun ameliyat için cezaevinden çıkmasına izin verdi

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)

Kasım ayından beri darbe girişiminden dolayı 27 yıl hapis cezasını çekmeye başiayan eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'ya fıtık ameliyatı için cezaevinden çıkma izni verildi. Ameliyat tarihi henüz açıklanmadı.

Brezilya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes, federal polis doktorlarının ameliyatın gerekli olduğunu doğrulamasının ardından aşırı sağcı lidere onay verdi.

Doktorlar, Bolsonaro'nun fıtığının karnının her iki tarafını da etkilediğini ve ona ağrı verdiğini belirtti.

2019-2022 yılları arasında görev yapan Brezilya eski Devlet Başkanı, 2018'de bir seçim mitingi sırasında karnından bıçaklanmasından beri birkaç ameliyat daha geçirdi.

Bolsonaro'nun darbe suçlamasıyla yargılanmasına ve hapse mahkum edilmesine başkanlık eden De Moraes, eski cumhurbaşkanının hastaneden taburcu edildikten sonra ev hapsine alınması talebini reddetti.

Yetkililere göre, Bolsonaro'nun başkent Brasília'daki Federal Polis karargahında tutulan diğer birkaç mahkumla hiçbir teması yok. Bolsonaro, içinde yatak, özel banyo, klima, televizyon ve masa bulunan 12 metrekarelik bir odada tutuluyor.

Yüksek Mahkeme yargıçlarından oluşan heyet, Bolsonaro ve müttefiklerinden birkaçını, 2022 seçimlerindeki yenilgisinin ardından Brezilya demokrasisini devirmeye teşebbüs etmekten suçlu buldu.


ABD’nin Venezuela ablukası, Çin - Tayvan gerginliğine nasıl yansır?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
TT

ABD’nin Venezuela ablukası, Çin - Tayvan gerginliğine nasıl yansır?

ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)
ABD Adalet Bakanlığı, tankere düzenlenen operasyonun görüntülerini sosyal medyada paylaşmıştı (Reuters)

ABD'nin Venezuela açıklarındaki tankere el koyup limanları ablukaya almasıyla gerginlik tırmanırken, analistler bu hamlelerin olası Tayvan işgalinde Çin'in elini güçlendirebileceğine dikkat çekiyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela limanlarında yaptırıma tabi tankerlere tam abluka uygulanması talimatını salı günü vermişti.

Reuters'a konuşan uzmanlar, Pekin yönetiminin Tayvan'ı ablukaya alması durumunda Venezuela'daki hamleleri Washington'a karşı koz olarak kullanabileceğini belirtiyor.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan Çin uzmanı Craig Singleton şunları söylüyor:

ABD, Venezuela'daki siyasi yapıyı değiştirmek için abluka uyguluyor, Çin de bundan hareketle sözümona güvenlik gerekçesiyle Tayvan'a karşı zorlayıcı önlemler alabilir.

Singleton, ABD'nin olası Tayvan işgaline karşı uluslararası kamuoyunu harekete geçirme kabiliyetinin Venezuela politikası nedeniyle zayıflayabileceğine dikkat çekiyor.

Trump, 11 Aralık'taki açıklamasında Venezuela açıklarında petrol taşıyan bir tankere el koyduklarını duyurmuştu. Beyaz Saray, Skipper adlı tankerin "yasadışı petrol taşımacılığı" yaptığını öne sürmüştü.

Venezuela lideri Nicolas Maduro ise tankerin ülkeden çıkarılan 1 milyon 900 bin varil petrolü taşıdığını belirterek ABD'nin hamlesini "hırsızlık ve korsanlık" diye nitelemişti. 

Venezuela ham petrolünün en büyük alıcısı olan Çin de Karayipler'deki gerginlikte Karakas yönetimini destekledi. Pekin'den dün yapılan açıklamada "tüm tek taraflı ve zorbaca eylemlere karşı olunduğu, ülkelerin egemenliklerini ve ulusal haysiyetlerini savunmalarının desteklendiği” bildirildi.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfı'ndan Isaac Kardon da Çin'in Venezuela'daki mevcut durumu, Tayvan'ı destekleyen küresel bir koalisyon kurulmasını engellemek için kullanabileceğini söylüyor.

Ayrıca Çin'in de benzer hamlelerle Tayvan limanlarından çıkan petrol ve doğalgaz tankerlerine el koyabileceğine işaret ediyor. Bunlara ek olarak ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı nedeniyle Tayvan Boğazı'nda oluşabilecek acil bir duruma zamanında müdahale edemeyebileceğini belirtiyor.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda.

ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı

Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

Bölgede eylülden bu yana en az 26 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 100'den fazla kişiyi öldürdü.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian