Mısır, Libya’ya askeri müdahale çağrılarına yanıt olarak gerekli prosedürleri tamamladı

Mısır Parlamentosu (Arşiv-AP)
Mısır Parlamentosu (Arşiv-AP)
TT

Mısır, Libya’ya askeri müdahale çağrılarına yanıt olarak gerekli prosedürleri tamamladı

Mısır Parlamentosu (Arşiv-AP)
Mısır Parlamentosu (Arşiv-AP)

Mısır, Temsilciler Meclisi aracılığıyla Libya’ya askeri müdahale için gerekli anayasal önlemleri tamamladı. Meclis, gizli bir oturumun ardından, ‘silahlı milislerin ve yabancı terör unsurlarının eylemlerine karşı batı stratejisi yönünde Mısır ulusal güvenliğini savunmak için, Mısır silahlı kuvvetlerini Mısır devletinin sınırları dışındaki savaş görevlerine gönderme hususunda milletvekillerinin uzlaşı sağladığını’ açıkladı.
Parlamentonun onayı uyarınca Mısır, kuvvetlerini seferber etmek üzere gerekli anayasa iznini elde etti. Meclis, onay metninde “Silahlı kuvvetler ve liderleri, bu tehditlere ne zaman ve nerede cevap verileceğini belirleyen anayasal ve yasal izne sahiptir” ifadelerine yer verildi.
Mısır parlamentosunun oturumu, Libya’daki koşullara ilişkin olarak Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi başkanlığındaki ve askeri- sivil liderlerin katımıyla düzenlenen ‘Ulusal Savunma Konseyi’ toplantısı sonrasında gerçekleşti. Toplantı, tüm gruplar ve Libyalı taraflar arasında barış tesis etmek amacıyla, Mısır’ın mevcut saha durumunu iyileştirme ve ilan edilen çizgileri aşmama çabaları kapsamında düzenlendi.
Parlamento oturumu sırasında, Cumhurbaşkanı başkanlığında (geçen pazar günü) düzenlenen Ulusal Savunma Konseyi toplantısının sonuçları ele alındı ve devletin batı tarafından maruz kaldığı tehditler gözden geçirildi.
Mısır anayasasının 152’inci maddesi, “Cumhurbaşkanı, silahlı kuvvetlerin en yüksek komutanıdır. Savaş ilan edemez. Silahlı kuvvetleri, Ulusal Savunma Konseyi’nin görüşü ve üyelerin üçte iki çoğunluğu ile Temsilciler Meclisi’nin onayı olmadan devlet sınırları dışında bir savaş görevi için gönderemez” ifadelerini içeriyor.
Parlamento, ordu güçlerini batı yönünde sınır dışına göndermek üzere onay alınan gizli oturuma, toplam 640 milletvekili arasından 510 milletvekilinin katıldığını açıkladı.
Mısır- Libya sınırı, Mısır’ın batı yönünde 1200 km boyunca uzanıyor. Kahire, zaman zaman bu bölgeden silah ve mühimmat kaçakçılığı operasyonlarının yapıldığını ve sınırda silahlı teröristlerin ele geçirildiğini duyuruyor.
Öte yandan parlamento oturumuyla eş zamanlı olarak Cumhurbaşkanı Sisi, ABD Başkanı Donald Trump ile müzakereler gerçekleştirdi. Mısır Cumhurbaşkanlığı, Sisi’nin ‘devlet erkanlarının dengesini düzeltmeyi, ulusal kuruluşlarını korumayı ve güvenlik koşullarının kötüleşmesini önlemeyi amaçlayan, Libya sorununa yönelik stratejik tavrına’ değindiğini belirtti. Aynı şekilde Mısır Cumhurbaşkanlığına göre Trump, Libya krizinin bölgedeki olumsuz yansımalarıyla ilgili Mısır’ın endişelerini anladığını ifade etti. Trump’ın ‘Mısır tarafından sarf edilmiş ve Libya’daki siyasi sürecin seyrini güçlendiren çabalara’ övgüde bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanlığı, iki liderin Libya’da ateşkesi daimi hale getirme ve gerilimi tırmandırmama konularında fikir birliğine vardığına da dikkat çekti.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz