Hanehalkı yurt içi turizm verileri açıklandı

Hanehalkı yurt içi turizm verileri açıklandı
TT

Hanehalkı yurt içi turizm verileri açıklandı

Hanehalkı yurt içi turizm verileri açıklandı

Yurt içinde ikamet eden 6 milyon 781 bin kişi 2020'nin ilk çeyreğinde seyahate çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 birinci çeyrek (Ocak-Mart) dönemi hanehalkı yurt içi turizm verilerini açıkladı. Buna göre; ocak, şubat ve mart aylarından oluşan birinci çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 6 milyon 781 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 43,5 azalarak 7 milyon 958 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 75 milyon 346 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 9,5 gece oldu.

Seyahate çıkanlar, 4 milyar 61 milyon 93 bin TL harcadı
Yerli turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2020 yılının birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 41,9 azalarak 4 milyar 61 milyon 93 bin TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların yüzde 96,0'ını 3 milyar 900 milyon 318 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 4,0'ını ise 160 milyon 775 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 510 TL oldu.
Bu çeyrekte yapılan seyahat harcamalarının geçen yılın aynı çeyreğine göre değişim oranları incelendiğinde en fazla azalış yüzde 67,9 ile diğer harcamalarda (spor, eğlence, eğitim, mücevher, altın, gümüş, halı, kilim vs), yüzde 61,6 ile seyahat öncesi yapılan harcamalarda (Giyecek, ilaç, çanta, kamera, film vb.) ve yüzde 61,0 ile konaklama harcamalarında oldu.

Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 74,7 ile ilk sırada yer aldı
Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada yüzde 11,4 ile 'gezi, eğlence, tatil', üçüncü sırada ise ile yüzde 7,4 ile 'sağlık' yer aldı.

Seyahate çıkanlar en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı
Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 61 milyon 98 bin geceleme sayısı ile en çok 'arkadaş veya akraba evinde' kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 7 milyon 502 bin geceleme ile 'kendi evi' yer alırken, 'otel' 2 milyon 161 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe