Libya’daki BM misyonu, siyasi diyalogu sürdürmek için temaslarını yeniden başlattı

Trablus’taki UMH unsurları, geçen pazartesi günü yoğun şekilde konuşlandı (Reuters)
Trablus’taki UMH unsurları, geçen pazartesi günü yoğun şekilde konuşlandı (Reuters)
TT

Libya’daki BM misyonu, siyasi diyalogu sürdürmek için temaslarını yeniden başlattı

Trablus’taki UMH unsurları, geçen pazartesi günü yoğun şekilde konuşlandı (Reuters)
Trablus’taki UMH unsurları, geçen pazartesi günü yoğun şekilde konuşlandı (Reuters)

Libya’daki Birleşmiş Milletler (BM) misyonu, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu (LUO) ve Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) güçleri arasında stratejik Sirte şehrine yönelik askeri gerginliğinin azalması sonrasında ülkede durmuş olan siyasi diyaloğu yeniden canlandırmak için diplomatik çabalarını yeniledi.
BM’nin Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, Berlin Konferansı’nın çıktılarına göre siyasi diyaloğu canlandırma yollarını görüşmek üzere Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, iki milletvekili, konsey karar vericileri ve diyalog komitesi başkanı ile video konferans aracılığıyla bir toplantı düzenlediğini belirtti. Williams, geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada, Libyalı ve yabancı taraflarla yaptığı son görüşmenin sonuçlarını ele aldıklarını ifade etti.
21 Temmuz, iki taraf arasındaki karşılıklı askeri düzeyin önemli ölçüde azaldığına tanık oldu. Sirte- Cufra eksenlerinde veya ülkenin batısındaki Misrata şehrinin doğusunda başta olmak üzere, savaş cephelerinde herhangi bir askeri hareketlilik yaşanmadı.
Öte yandan UMH’ye bağlı Sirte ve Cufra'nın Güvenliğini Sağlama ve Koruma Operasyon Odası, bir mayının infilak etmesi sonucunda bir kişinin öldüğünü ve bir kişinin de yaralandığını açıkladı. Operasyon Odasının kaynaklardan aktardığına göre LUO’ya mensup emekli bir subay hafif yaralandı ve bir başka kişi de hayatını kaybetti.
UMH tarafından yürütülen Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyon Odası da başkentin güneyindeki Kasr bin Kaşir bölgesinde, Hafter milislerine bağlı Rus Wagner paralı askerlerinin kaçmadan önce yerleştirdikleri bir mayının infilak etmesi sonrasında iki kişinin yaralandığını belirtti.
UMH’ye bağlı bir güvenlik yetkilisine göre Mayınları Temizleme Odası, Selahaddin bölgesinde çok sayıda patlayıcının etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Aynı şekilde Hızlı Müdahale Ekibinin şu ana kadar 150 evde mayınları, bubi tuzaklarını ve savaş kalıntılarını temizlediğini belirtti.
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi Sözcüsü Abdullah Belihak, Mısır parlamentosunun sınırları dışındaki savaş cephelerine asker göndermeyi onaylama kararının, halkın meşru temsilcisi olan Libya parlamentosunu talebine cevaben geldiğini vurguladı. Belihak, Libyalı kardeşlerin, temsilcilerinin, Libyalı kabile liderlerinin ve belediye başkanlarının çağrılarına yanıt olarak, ‘iki ülkenin ortak güvenliğine yönelik tüm tehditleri ele almak’ ve Türkiye’nin Libya’daki dış emelleriyle mücadele etmek’ amacıyla Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüşmelerde bulunduğunu söyledi.
Sözcü, Ankara’nın ‘Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ve silah sevkiyatını yasaklayan uluslararası kararları ihlalini durdurmadığını ve silahlı milisleri desteklemek üzere hala silah ve teçhizat sevkiyatında bulunduğunu’ söylerken, Mısır parlamentosu kararının ‘güvenlik ve istikrarın sağlanmasına, milis projelerinin ve Türkiye ile diğer tarafların desteklediği kaosun önlenmesine katkıda bulunacağına’ dikkati çekti.



Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Faşir’den kaçanlar: Ağaçlara asılı cesetler gördük

HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)
HDK’nın saldırısından kaçan yerinden edilmiş kişiler için kurulan et-Tavile Mülteci Kampı’ndaki Sudanlı bir kadını, 15 Kasım 2025 (Reuters)

Faşir’deki saldırılardan sağ kalanlar, geçtiğimiz ekim ayında Sudan'ın Kuzey Darfur eyaletinin yönetim şehri Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) eline geçmesinden bu yana maruz kaldıkları veya tanık oldukları korkunç ihlalleri anlattılar.

Yedi yakın aile üyesiyle birlikte Faşir’den kaçan, ancak beraberindekilerin başlarına ne geldiğini bilmeyen Ahmed Cibril, “O gece çıplak ayakla ve pijamalarımızla yola çıktık ve yolda HDK üyelerinin yoğun ateşi altında kaldık... Birçoğu öldü ve yaralandı” dedi. Faşir’den yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki et-Tavile Mülteci Kampı’na giderken onlarca kişinin açlık ve susuzluktan öldüğünü, diğerlerinin ise aldıkları ağır yaralar nedeniyle hayatını kaybettiğine tanık olduğunu ekledi.

Telefonla Şarku’l Avsat’a konuşan sağ kalanlar, HDK’nın yüzlerce aileyi gözaltı merkezlerinde ve barınaklarda zorla alıkoymaya devam ettiğini ve birçoğunun açlıktan öldüğünü veya vurulduğunu söyledi.

Sağ kalanlardan biri şöyle dedi:

Ağaçlara asılmış kadın ve erkeklerin cesetlerini gördük, kimse onlara yaklaşamadı.

Faşir'in HDK’nın eline geçmesinden birkaç gün sonra şehirden ayrılan Avukat Adam İdris şöyle konuştu:

“HDK bizi camilere gitmeye zorladı, orada bizi videoya aldı ve ardından her şeyin normal seyrinde gittiğini söyleyen videolar yayınladı, oysa gerçekte silahsız vatandaşları gözaltına alıyor ve serbest bırakılmaları karşılığında büyük miktarlarda para talep ediyordu.”

İki çocuk annesi bir kadın ise şöyle anlattı:

“Kadınları sıraya dizip silahlarını bize doğrulttular ve sonra para ve altın var mı diye bakmak için giysilerimizi aradılar. HDK üyeleri tarafından cinsel şiddete ve insanlık dışı muameleye maruz kaldık. Bize ırkçı hakaretler ettiler.”

Sudan’da 2023 yılının nisan ayı ortalarında, tüm güçleri tek bir ordu altında birleştirme çabaları sırasında ordu ile HDK arasında başlayan anlaşmazlık silahlı çatışmaya dönüştü.


Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
TT

Suriyeliler, Suriye'nin kurtuluşu ve Beşşar Esed’in kaçışının yıldönümünü kutluyor

Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)
Dün Şam’da Beşşar Esed rejiminin düşüşünü kutlayan törenlere katılırken ülkelerinin bayraklarını sallayan Suriyeliler (AP)

Şam, bugün ‘kurtuluşunun’ birinci yıldönümünde Suriyelilerin ülkelerine dönüşünü, eski rejimin çöküşünü ve lideri Beşşar Esed'in ülkeden kaçışını kutluyor.

Adeta bir tatil havasının hakim olduğu başkentte, geri dönüş hakkının sevinci, hatıraların ağırlığıyla iç içe geçmiş durumda. Sokaklar ise ‘karanlık dönemin’ sembollerinin yerini alan yeni bir kimliği yansıtıyor. Silahlı grupların üyeleri yeni devletin güvenlik kurumlarına entegre edilirken Şamlılar gelecekleriyle ilgili endişelerinin bir kısmından kurtulmuş durumdalar.

Süslemelerin, kalabalıkların, dolu otellerin ve yıllarca süren sürgünün ardından geri dönenlerin ardında, hala kayıp olanların aileleri ve yıkılmış bölgelerin sakinleri arasında hiç bitmeyecek bir hüzün var. Yine de insanlar, sanki ‘duvarların artık kulakları yokmuş’ gibi, açıkça konuşma cesaretini yeniden kazandılar ve bireysel karar verme gücünü ve geri dönme hakkını yeniden kazandıklarına dair genel duygularını ifade ettiler.

Bu değişim, 8 Aralık 2024 tarihinde Beşşar Esed'in ülkenden kaçışının ardından yaşanan hareketli gecenin hatıralarını silebilmiş değil. O gece, güvenlik kurumları çöktü, silahlı gruplar kritik öneme sahip karargahları yağmalamak için acele etti ve eski rejimin üyeleri üniformalarını sokaklarda bıraktı. Şam kaosun eşiğine gelmişti.

Ancak Cisr el-Ebyad, Bab Tuma ve el-Kassa gibi mahalleler, doktorlar, öğrenciler ve tüccarlardan oluşan geçici mahalle komiteleri sayesinde kendilerini korumayı başardılar. Bu girişimler sayesinde 200'den fazla hırsız tutuklandı ve mezhep çatışmaları önlerken halkın durumun kontrolden çıkmasını engelleme yeteneğini ortaya koydu.

Öte yandan Tahran'da bugün, İran'ın Suriye'deki dayanak noktasını kaybetmesi, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in ‘dış komplo’ hakkındaki konuşması, Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) Suriye'yi ‘35. Eyalet’ olarak görmesi, diplomasinin savunulması ve milletvekillerinin on milyarlarca doların israf edildiği yönündeki suçlamaları arasında ‘direniş çadırının ana direğinin’ çöküşüyle ilgili çelişkili haberler basında yer alıyor.


Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.