Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir Alman vatandaşı kaçırıldı

Hella Mewis Iraklı gençle birlikte (AFP)
Hella Mewis Iraklı gençle birlikte (AFP)
TT

Irak’ın başkenti Bağdat’ta bir Alman vatandaşı kaçırıldı

Hella Mewis Iraklı gençle birlikte (AFP)
Hella Mewis Iraklı gençle birlikte (AFP)

Irak'ın başkenti Bağdat'ta kimliği belirsiz silahlı kişiler Alman vatandaşı Hella Mewis’i önceki gün akşam geç saatlerde kaçırdı.
Bağdat'ta genç sanatçıları desteklemek için her yıl festivaller düzenleyen ‘Terkib Evi’ Alman Sanatları Merkezi'nde görev yapan Mewis, 2015 yılından bu yana Bağdat’ta.
Resmi olmayan güvenlik kaynakları, Mewis’in Dicle nehri kenarında bisiklet ile gezerken, pick up araç kullanan kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından kaçırıldığı bildirdi. Irak İçişleri Bakanlığı İletişim Dairesi Müdürü Saad Maan kaçırılma olayını doğruladı. DPA’nın haberine göre Maan konuyla ilgili açıklamasında, Bakanlığı’n çeşitli birimlerinde güvenlik güçlerinin arama çalışmalarını yoğunlaştırdığını söyledi.
Irak İnsan Hakları Komiserliği üyelerinden Ali Bayati olayı, Irak hükümetinin ve güvenlik güçlerinin Irak'ta mevcut olan yabancı uyruklu kişileri resmi olarak koruyamamasının ve Irak halkına en çok ihtiyaç duyulan durumlarda sürekli insani ve kültürel hizmetler sağlayan tehlikeli bir gösterge olarak yorumladı. Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a konuşan Bayati, “Kuşkusuz, soruşturma, hesap verebilirlik ve ceza için gerçek ve ciddi prosedürler olmadan, bu durum tekrarlanacak. Bu da tüm bu misyonların Bağdat'tan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bölgesine veya Irak dışında Erbil'e çekilmesine yol açacak” dedi. Bayati açıklamasında, güvenlik güçlerini görevlerini yerine getirmeye ve sorumluluk alma çağrısında bulundu.
Dün Babil Kulesi’nde insan hakları ve sivil örgütler düzenledikleri basın açıklamasında, kaçırılma olayını kınarken, güvenlik makamlarından Iraklı aktivistlere karşı yıllardır caydırıcı olmayan öldürme ve kaçırma çetelerine son verilmesi talebinde bulunuldu. Açıklamada, kaçırılma hadiselerinin çeteleri  yabancı aktivistlere  yönelttiği kaydedildi.
Eski Irak Meclisi Basın Müsteşarı İmad el Hafaci Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Evet Hella kaçırıldı. Bu Alman arkadaşımız belki de tutsaklardan daha çok Irak’taki varlığına seviniyor” ifadelerini kullandı.
El Alem gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Muntazar Nasır ise, kaçırılma olayının üzücü olduğunu söyleyen Avrupalı Hella’nın Irak’ı sevdiğini, halka karıştığını ve Bağdat’ın onlara katıldığını kaydetti. Hella’yı tanımadığını söyleyen Nasır, yıllar önce  onun kaçırıldığı yerde bir araya geldiklerini ve onun onlarca insanın hayatına dokunduğunu hatırladığını söyledi.
Diğer yandan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Alman vatandaşın Bağdat'ta kaçırılması nedeniyle Bakanlığı’n kriz ekibini toplantıya çağırdığını söyledi. Maas dün Yunanistan’ın başkenti Atina ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, olaydan etkilenenler için net bir açıklama yapamayacaklarını ancak Bakanlığı’n konuyu çözmek için çaba sarf edeceğini aktardı.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”