Sahel ve Libya krizleri Cezayir’e göçü arttırabilir

Son yıllarda Cezayir’de bir köprünün altında yaşayan Afrikalılar (Radio Algerie sitesi)
Son yıllarda Cezayir’de bir köprünün altında yaşayan Afrikalılar (Radio Algerie sitesi)
TT

Sahel ve Libya krizleri Cezayir’e göçü arttırabilir

Son yıllarda Cezayir’de bir köprünün altında yaşayan Afrikalılar (Radio Algerie sitesi)
Son yıllarda Cezayir’de bir köprünün altında yaşayan Afrikalılar (Radio Algerie sitesi)

Ali Yahi
Sahel bölgesindeki ve Libya’daki gerginlikler, Cezayir’e yönelik büyük bir göç dalgasını hızlandırabilir.
Cezayir Savunma Bakanlığı’nın açıklamaları, özellikle de güney olmak üzere sınırın ötesine geçmeye çalışan Afrikalıların tutuklanmasını göz ardı etmedi. Afrikalı mülteci sahneleri, koronavirüs salgınının bir sonucu olarak, dünyadaki diğer ülkelerin de tanık olduğu sağlık koşullarına rağmen Cezayir sokaklarına geri döndü. Durum, Afrikalıların Cezayir’e doğru yeni bir göç dalgasının başladığını gösterdi.

Yoğun ve beklenen bir yer değiştirmenin başlangıcı
Ülkelerine sınır dışı edilmelerinin ardından Cezayir’deki sayılarının azalması sonrasında Afrikalı kafileler, yoksulluk, savaşlar, terörizm, yaşam koşullarının kötüleşmesi ve kalkınma eksikliğinden kaçarak Cezayir’e yönelmeye başladı. Bu çerçevede haber kanallarında ve gazetelerde, Cezayir ordusunun Mali ve Nijer sınırında çok sayıda Afrikalıyı gözaltına aldığı haberleri yayınlanmaya başladı.
Mali’nin tanık olduğu gerginlik, Sahel bölgesinde terör saldırılarının tırmanması ve Libya’daki koşulların kötüleşmesi çerçevesinde Cezayir, büyük bir yer değiştirme tehdidiyle karşı karşıya. Söz konusu tehdidinin yanı sıra ülke, her düzeylerde ciddi bir sağlık kriziyle boğuşuyor.
Cezayir İçişleri Bakanı Kemal Belcud, Afrikalı göçmenlerin akışının, özellikle de güvenlik ve insani boyut hususunda ülkesinin endişelerini artırdığını söyledi. Belcud, geçen hafta bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin içişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmede, bölgedeki yansımalarıyla mücadele etmek için kalkınma ve güvenlik faktörleri arasındaki ilişki göz önüne alınarak, yasadışı göç akışını ‘işbirliğine ve dayanışmaya dayalı dengeli bir bakış açısı uyarınca’ daha iyi şekilde kontrol etmek için, Cezayir’in farklı ortaklarıyla işbirliğini güçlendirmeye hazır olduğunu vurguladı.

Ekonomik yük ve güvenlik endişesi
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığına göre hukukçu Ahmed Muhubi, Cezayir’in sağlık düzeyinde tanık olduğu koşulların, Afrikalı vatandaşların göçleri hususunda dikkati olma çağrısı yaptığını belirtti. Muhubi, “Koronavirüse karşı önleyici tedbirlere uymaları hususunda eğitilme gerekliliğiyle birlikte mültecilere sığınak tahsis edilmesi ve onların periyodik tıbbi muayenelere tabi tutulması gerekiyor” dedi. Kampların, sığınma merkezlerinin, yemekhane ve sağlık kliniği gibi yaşamsal mekanizmaların açılması gerektiğine dikkati çeken yetkili, mültecilerin daha önce olduğu gibi sokaklarda ve kentsel alanlarda toplanmalarının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
Ahmed Muhubi, “Güney sınırında Cezayir, ülkenin karşısına ek ekonomik yükler koyarak, yer değiştirme dalgasının yol açacağı güvenliğin bozulmasına karşı dikkatli. İnsani faaliyetler ve uluslararası kuruluşlarla bağlantılı olması dolayısıyla, mültecilerle ilgilenmek oldukça zordur. Cezayir’de daha önce de bu gibi durumlar yaşandı” dedi. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler (BM) de Cezayirli yetkililere, insan haklarının ihlali olması dolayısıyla, Afrikalı göçmenlerin sınır dışı edilme faaliyetlerini derhal durdurma çağrısı yaptı.
Muhubi ayrıca, Irak ve Suriye gibi eski gerginlik odaklarından dağılan teröristler, silahlı ve paralı askerler için bir sığınak haline dönüşen komşu ülkelerin yaşadığı koşullar ışığında güvenlik sorununun, Cezayir’i Afrikalı mülteci akışına dair endişelendirdiğini vurguladı.

Eylem mekanizması
Komşular ve kardeşlerle dayanışma geleneklerine göre Cezayir, özgürlüklerini kısıtlamadan ve onurlarına zarar vermeden Afrikalı yerinden edilmişler için yeni bir mekanizma oluşturdu. İçişleri, Dışişleri, Savunma ve Dayanışma bakanlıkları ile koordineli olarak geliştirilen eylem planı, yerinden edilmişlerin gerçek sayısını takip etmeye ve onlara yardım sağlama yollarını belirlemeye odaklanıyor.
Cezayir hükümeti, Afrikalıların 2018 yılında yerinden edildiği dönem sırasında söz konusu mültecilerin, devletin güvenliğini ve istikrarını tehdit ettiğini vurgulamıştı.



Rapor: İsrail, Filistinlilerin Gazze'den çıkarılması için ABD'den destek istiyor

İsrail'in Mossad dış istihbarat teşkilatı başkanı David Barnea (Getty)
İsrail'in Mossad dış istihbarat teşkilatı başkanı David Barnea (Getty)
TT

Rapor: İsrail, Filistinlilerin Gazze'den çıkarılması için ABD'den destek istiyor

İsrail'in Mossad dış istihbarat teşkilatı başkanı David Barnea (Getty)
İsrail'in Mossad dış istihbarat teşkilatı başkanı David Barnea (Getty)

Konuya yakın iki kaynak, Axios'a Mossad Başkanı David Barnea'nın bu hafta Washington'ı ziyaret ederek, ülkeleri Gazze'den yüz binlerce Filistinliyi tahliye etmeye ikna etmek için ABD'den yardım istediğini söyledi. Axios'a göre Barnea, ABD Başkanı Donald Trump'ın temsilcisi Steve Witkoff'a, İsrail'in Etiyopya, Endonezya ve Libya ile görüştüğünü söyledi.

Kaynaklar, toplantı sırasında Barnea’nın Witkoff'a Etiyopya, Endonezya ve Libya'nın Gazze'den çok sayıda Filistinliyi kabul etmeye açık olduklarını, ABD'nin bu ülkelere teşvikler sağlamasını ve İsrail'in onları ikna etmesine yardımcı olmasını önerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Axios'tan aktardığına göre bir kaynak, Witkoff'un bu teklife ilgi göstermediğini ve ABD'nin konuya aktif olarak dahil olup olmayacağının belirsiz olduğunu bildirdi.

ABD Başkanı Trump, geçen şubat ayında Gazze Şeridi'ni yeniden inşa etmek için iki milyon Filistinlinin tamamının Gazze'den tahliye edilmesini önermişti, ancak Beyaz Saray, Arap ülkelerinden gelen önemli muhalefetin ardından bu fikirden vazgeçti.

Trump ve Netanyahu, nisan ayında Beyaz Saray’daki görüşmede (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)Trump ve Netanyahu, nisan ayında Beyaz Saray’daki görüşmede (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)

İsrailli yetkililer, Trump yönetiminin Netanyahu'ya, bu fikri sürdürmek istiyorsa İsrail'in Gazze'den Filistinlileri kabul etmeye hazır ülkeler bulması gerektiğini söylediğini belirtti.

Netanyahu ise Mossad'a Gazze'den yerinden edilen çok sayıda Filistinliyi kabul etmeye razı olacak ülkeler bulma görevi verdi.