Tunus Cumhurbaşkanı’ndan ‘komplocular’ ile mücadele sözü

Abir Musa parlamentoda içindeki parti üyeleriyle protestoya katılırken (EPA)
Abir Musa parlamentoda içindeki parti üyeleriyle protestoya katılırken (EPA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı’ndan ‘komplocular’ ile mücadele sözü

Abir Musa parlamentoda içindeki parti üyeleriyle protestoya katılırken (EPA)
Abir Musa parlamentoda içindeki parti üyeleriyle protestoya katılırken (EPA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said dün gece askeri üs ve İçişleri Bakanlığı merkezini ziyaret ettikten sonra yaptığı açıklamalarda, 'devlet komplocuları' olarak adlandırdığı kesimlerle mücadele etme sözü verdi.
Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yayınlanan açıklamalarda Said, “Tunus'un teröristler için bir sığınak ve meşruiyetten ayrılmak için koşullar yaratan dışarıdan komplocular için bir yer olması kabul edilemez” ifadelerini kullanarak, devlete karşı komplo kuran kimselerin ülkede yeri olmadığını vurguladı.
Tunus Cumhurbaşkanı’nın bu açıklamaları, Tunus Başbakanı İlyas el-Fahfah’ın istifa etmesinin arından Said’in yeni bir hükümet kurulması için alternatif bir isim atamak üzere başkanlık ettiği siyasi istişarelerin başlamasının ardından geldi. Fahfah’ın istifası ile ortaya çıkan siyasi sorun, Tunus’un ciddi bir ekonomik krizle boğuştuğu zamana denk geldi.
Cumhurbaşkanı Said, komplocu olarak nitelendirdiği kesimleri ise açıklamadı.
Öte yandan ülkenin güneyindeki işçiler ise büyüyen ekonomik kriz nedeniyle gerçekleştirilen protesto gösterilerine atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı Said’den gerekli adımları atmasını istedi.
Said açıklamasında, hiç kimsenin gösterileri körükleyerek vatandaşın yoksulluğu ile ticaret yapma hakkına sahip olmadığını söyledi. Tunus silahlı kuvvetlerinin hem içeride hem de dışarıda devlet ve meşruiyet için herhangi bir tehditle karşı karşıya kalma yeteneğine olan güvenini vurgulayan Cumhurbaşkanı, son dönemlerde bazıları tarafından çok dar politik hesaplamalara tanıklık ettiklerini vurguladı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.