Almanya’nın bir eyaletinde okullarda peçe yasaklandı

İngiltere’de peçe takan bir kadın (Arşiv - Reuters)
İngiltere’de peçe takan bir kadın (Arşiv - Reuters)
TT

Almanya’nın bir eyaletinde okullarda peçe yasaklandı

İngiltere’de peçe takan bir kadın (Arşiv - Reuters)
İngiltere’de peçe takan bir kadın (Arşiv - Reuters)

Almanya'nın batısındaki Baden-Wurttember eyaletindeki okullarda çarşaf ve peçe yasaklandı.
Big News Network’un haberine göre yeni yasak, Almanya'da peçe takılması konusunun güçlü bir şekilde tartışıldığı bir dönemde getirilirken Deutsche Welle Haber Ajansı’na (DW) göre Hamburg'da bir mahkemenin eyaletin getirdiği yasağı bozma kararının ardından uygulandı.
Baden-Württemberg Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann okullarda yüzü tamamen kapatan peçe takanların sayısının az olduğunu, ancak peçe kullanım oranı az da olsa yasak getirilmesi gerektiğini söyledi. Kretschmann, öğrencilerin yetişkin kabul edildiği üniversite düzeyinde böyle bir yasağın daha karmaşık olduğunun da altını çizdi. Yasak şuan için Baden-Wurttember eyaletinde sadece ilk ve orta dereceli okullarda uygulanacak.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) de dahil olmak üzere muhafazakar partilerin önde gelen üyeleri, peçenin ülke genelinde tamamen yasaklanması çağrısında bulundular.
Peçe yasağının ülkede 2004 yılında haç gibi dini sembol taşıyan kıyafetlerin giyilmesinin yasaklanmasına benzer bir durum olduğu düşünülüyor.
Hali hazırda Hollanda, Fransa, Danimarka ve Avusturya gibi Almanya’ya komşu ülkeler peçeyi yasaklamış durumdalar.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times