Suudi Arabistan Kurban Bayramı’nda koruyucu önlemlerini açıkladı

3 bin 500 işçi 24 saat boyunca Mescid-i Haram'ın sterilizasyonu sağlıyor  (SPA)
3 bin 500 işçi 24 saat boyunca Mescid-i Haram'ın sterilizasyonu sağlıyor  (SPA)
TT

Suudi Arabistan Kurban Bayramı’nda koruyucu önlemlerini açıkladı

3 bin 500 işçi 24 saat boyunca Mescid-i Haram'ın sterilizasyonu sağlıyor  (SPA)
3 bin 500 işçi 24 saat boyunca Mescid-i Haram'ın sterilizasyonu sağlıyor  (SPA)

Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, Kurban Bayramının yaklaşması ile yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) korunmak için bayram buluşmalarında koruyucu önlemlerin alınmasını, görüşmeler sırasında kişi sayılarının artırılmamasını, kişisel koruyucu önlemlerin alınmasını ve sosyal mesafenin korunmasını vurguladı.
Kuveyt ve Umman da normal hayata dönüşün üçüncü aşamasına başlıyor…
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali “Bu günlerde birçok buluşma gerçekleşecek, bu iletişimin üzücü bir duruma sebep olmasını istemiyoruz” dedi ve düne kadar ülke genelinde 3 milyon kişiye koronavirüs laboratuvar testi yapıldığına dikkat çekti.
Ülkedeki koronavirüs salgına dair son gelişmeler ile ilgili olarak, Sağlık Bakanlığı 2 bin 238 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 260 bin 394’e yükseldiğini duyurdu.
Sağlık Bakanlığı aktif vaka sayısının 44 bin 269’a yükseldiğini açıkladı. Bakanlık 3 bin 92 vakanın daha sağlığına kavuştuğunu böylece iyileşen vaka sayısının 213 bin 490 kişi olduğunu ayrıca 34 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm  sayısının 2 bin 635’e yükseldiğini belirtti.

Kuveyt
Kuveyt Hükümet Sözcüsü Tarık el-Mizrim perşembe günü, Bakanlar Kurulu’nun salı gününden itibaren aşamalı normal hayata dönüşün üçüncü adımına geçilmesine karar verdiğini duyurdu.
Üçüncü aşama, kısmi sokağa çıkma yasağının sonlandırılması, oteller ve tatil köylerinin açılması, devlet dairelerindeki çalışan sayısının toplam çalışan sayısının yüzde 50’sine yükseltilmesi, taksilerin aynı anda sadece bir yolcu almasına izin verilmesi ile tekrar çalışmaya başlaması, bölgesel izolasyon ihtiyacının değerlendirilmesi, belirlenen sağlık koşulları ile cuma namazlarının camilerde kılınması, sosyal hizmetlere ziyaretlerin tekrar başlatılmasını kapsıyor.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün 687 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini, böylece toplam vaka sayısının 61 bin 872 kişiye yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık ayrıca 4 kişinin daha koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 421’e yükseldiğini ve 727 kişinin daha iyileşmesi ile iyileşen vaka sayısının 52 bin 247’ye ulaştığını açıkladı.

Umman
Öte yandan Umman Sultanlığı, koronavirüs salgının yayılmaya devam etmesi hakkında uyarıda bulundu.
Umman Sağlık Bakanı Dr. Ahmed es-Saidi dün, önlemlere uyulmadığı takdirde koronavirüsün yayılmaya devam edeceği konusunda uyarıda bulundu. 
Es-Saidi, Umman Koronavirüs ile Mücadele Yüksek Kurulu basın konferansında, hastalığın yayıldığı bölgelerde tamamen sokağa çıkma yasağı uygulanana kadar aşamalı olarak yasağın uygulanacağını söyledi. Es-Saidi ailelerin büyük bir çoğunluğunun kurallara uyduğunu  “Ancak hafife alan kişilerin olduğunu, bu yüzden sokağa çıkma yasağı kararının alındığını” söyledi. Bakan sorunun hala var olduğunu ve çözümün sağlanmasında toplumunun temel parça olduğu açıkladı.
Sağlık Bakanı basın konferansında, 6 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile toplam ölü sayısının 355’e yükseldiğini ve bin 99 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 72 bin 647’ye yükseldiğini duyurdu.
Bakan ayrıca  3 bin 427 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşen vaka sayısının 51 bin 349’a yükseldiğini açıkladı.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, son 24 saatte 373 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini, 377 vakanın daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısının 105 bin 18’e ulaştığını ve bir kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybettiğini duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.