Nahda Hareketi, siyasi suikastların kanıtlarını gizlemekle suçlanıyor

Raşid Gannuşi.
Raşid Gannuşi.
TT

Nahda Hareketi, siyasi suikastların kanıtlarını gizlemekle suçlanıyor

Raşid Gannuşi.
Raşid Gannuşi.

Nahda Hareketi’ne bağlı gizli bir örgütün, ülkenin yıllar önce sahne olduğu siyasi suikastlara karıştığı, kanıtların ise gizlendiğine yönelik görülen davası dün yeniden Tunus siyasi gündemine oturdu.
Siyasi muhalifler Şükri Belaid ve Muhammed Brahmi, Şubat ve Temmuz 2013 tarihlerinde suikasta uğramıştı. Belaid ve Brahmi’yi Savunma Komisyonu, gerçeklerin Tunuslulardan gizlenmesi için Nahda Hareketi’nin yürüttüğü engellere ve baskılara rağmen adli soruşturmaların harekete bağlı gizli örgütün söz konusu siyasi suikastların arkasında olduğunu kanıtladığını öne sürdü.
Sol görüşlü liderlerler Brahmi ve Belaid'in davalarını takip etmekle görevli Avukatlar Komitesi de Nahda Hareketi’ne suikastlara karıştığı suçlamasında bulundu. Nihai mahkeme kararlarının Geçen yıl 20 Mayıs'ta çıkmasının ardından hareketin suikastlar ile doğrudan bağlantısı olduğunu vurgulayan Komite, hareketin gizli unsuru Mustafa Hadar ve diğer bazı üyeleri de Brahmi’nin suikast süreciyle ilgili bilgileri yetkililere bildirmemekle suçladı.
Brahmi suikastının yedinci yıldönümü vesilesiyle dün Tunus'ta düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan Komite, ‘Nahda’nın gizli örgütünün’ Zeynel Abidin bin Ali hükümetinin Ocak 2011’de düşmesinin ardından Tunus'ta bir dizi şiddet ve terör eylemi gerçekleştirdiğini öne sürdü.
Nahda Hareketi’nin gizli örgütü meselesi, Belaid ve Brahmi’yi Savunma Komisyonu’nun Nahda'nın devlete paralel gizli bir güvenlik aygıtına sahip olduğunu gösteren belge ve kanıtların varlığını açıklamasının ardından Ekim 2018’de patlak vermişti. Söz konusu dönemde Belaid ve Brahmi’ye suikast düzenleyen söz konusu örgütün casusluk, devlet kurumlarına sızma ve parti muhaliflerinin peşine düşme eylemlerine karıştığı öne sürülmüş ancak davada herhangi bir çözüme ulaşılmamıştı.
Belaid ve Brahmi’yi Savunma Komisyonu üyesi avukat Enver el-Basıti dün, “siyasi suikastlar dosyasında hem suç hem de suçlama departmanlarından yargı kararlarına ulaşarak bazı engellerin aşılmaya başlandığını” duyurdu. Aynı zamanda, “söz konusu gizli örgütün bu dosyada doğrudan veya dolaylı parmağının olduğu, gerçeklerin ve kanıtların bu aygıt ile siyasi suikastlar arasında bir bağ kurduğunu” belirtti.
Komisyon avukatlarından Vefa el-Alibi, mahkemeye bağlı suçlama idaresi kararının “Vahid et-Tucani, Mustafa bin Ömer ve Mahzar ez-Zuvari haklarında çok önemli veriler içerdiğini” söyledi. Aynı zamanda Savunma Komisyonu hakkındaki kararın eski Başbakan Ali el-Ureyd ile birlikte Cumhuriyet Savcılığı’na sevk edildiğini bildirdi.
Söz konusu idarenin kararında 28 Mayıs'ta yer alan verilerde Nahda Hareketi eski yetkililerinden Amir el-Bilazi, Mustafa Hadar, Muhammed el-Akkari’ye kasıtlı cinayete karışma ithamlarında bulunulduğunu ve Tunus'taki Sulh Mahkemesi ceza dairesine sevkinin istendiğini belirten Alibi, Amir el-Bilazi’nin cinayet aletlerini gizleme görevini üstlenen isim olduğuna dikkat çekti.
Nahda Hareketi’nin gizli örgütünün de gerçeği örtbas etmek için belge ve kanıtları gizlemeye dahil olduğunu, bunlar arasında terörist Ebubekir el-Hakim hakkındaki belgelerin yer aldığını, bazı önemli belgelerin ise kaybolduğunu doğrulayan Savunma Komisyonu üyesi İman Gizara, Hakim’in birkaç SIM kartı ve yaklaşık 15 telefona sahip olduğu bilgisine de ulaşıldığını söyledi.
Gizara; Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı Raşid Gannuşi ile söz konusu gizli aygıt arasında yakın ilişkilerin olduğunu, zirâ Mustafa Hadar’ın telefon konuşmaları dosyasının bu kişinin siyasi ve güvenlik liderleriyle bağlarını ortaya çıkardığını doğruladı. Nitekim bu konuşmalarda Gannuşi’nin Brahmi suikastından bir gün önce Hadar’ı 11 kez aradığı, aynı zamanla onunla kendi güvenlik personelini denetleyen Kemal el-Bedevi isimli kişi aracılığıyla da temasa geçtiği belirtildi.



Özel bir güvenlik şirketi, Kızıldeniz'de bir gemiye yeni saldırı uyarısında bulundu

Yemen'deki Hudeyde limanı (Arşiv- Reuters)
Yemen'deki Hudeyde limanı (Arşiv- Reuters)
TT

Özel bir güvenlik şirketi, Kızıldeniz'de bir gemiye yeni saldırı uyarısında bulundu

Yemen'deki Hudeyde limanı (Arşiv- Reuters)
Yemen'deki Hudeyde limanı (Arşiv- Reuters)

Bir özel güvenlik firması Kızıldeniz'de bir gemiye yapılan yeni saldırı konusunda uyarıda bulunarak, gemide bulunan iki güvenlik görevlisinin yaralandığını ve diğer ikisinin de kayıp olduğunu açıkladı. Özel güvenlik firması Ambry'ye göre silahlı kişiler tarafından küçük botlar ve insansız hava araçları (İHA) kullanılarak gerçekleştirilen saldırı sonucunda gemi hareketsiz hale getirildi.

Husi kontrolündeki Hudeyde limanı (Reuters)Husi kontrolündeki Hudeyde limanı (Reuters)

Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen bir grup olmadı, ancak şüpheler dün sabah Liberya bandıralı, Yunan gemisi Magic Seas'in pazar günü gerçekleştirdikleri saldırıda battığını duyuran Husiler'e yöneldi. Saldırıyla ilgili henüz bir ayrıntı verilmedi ve bu durum İngiliz Deniz Ticareti Operasyonları tarafından da doğrulandı. Husilerin yönettiği Al Masirah uydu kanalı saldırıyı bildirdi ancak Husiler sorumluluğu üstlenmedi. ABD Merkez Komutanlığı saldırı raporlarından haberdar olduğunu belirtti, ancak daha fazla ayrıntı vermeyi reddetti.