Sudan’da Beşir rejimine darbe girişiminde bulundukları için idam edilen 28 subayın kalıntılarının yer aldığı toplu mezar bulundu

Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir (Reuters)
Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir (Reuters)
TT

Sudan’da Beşir rejimine darbe girişiminde bulundukları için idam edilen 28 subayın kalıntılarının yer aldığı toplu mezar bulundu

Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir (Reuters)
Sudan eski Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir (Reuters)

Sudan’ın Omdurman şehrindeki bir toplu mezarda, eski Cumhurbaşkanı Ömer el Beşir’e karşı başarısız bir darbe girişiminde bulundukları suçlamasıyla 1990 yılında idam edilen 28 subayın kalıntıları bulundu.
Sudan Başsavcılığı, üç hafta süren çabaların ardından acımasızca öldürülen subayların kalıntılarının yer aldığı toplu mezarı bulmayı başardıklarını dile getirerek, prosedürler tamamlanana kadar insanların yaklaşmasını önlemek için bölgeye askerlerin konuşlandırıldığını belirtti.
Başsavcılığın açıklamasında, başsavcı tarafından oluşturulan soruşturma komitesinin kazı çalışmalarını tamamlamak için her şeyi yapacağı ifade edildi.
Eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 1989’da iktidarı ele geçirmesinin ardından rejime karşı darbe girişiminde bulundukları suçlamasıyla kurşuna dizilerek idam edilen 28 subayın aileleri, yaklaşık 30 yıldır çocuklarının mezar yerlerinin açıklanmasını istedi.
Geçtiğimiz yıl Ekim ayında, bu ailelerin temsilcileri Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan’a söz konusu subayların mezar yerlerinin açıklanmasını talep eden dilekçeyi teslim etti.
Başsavcı 15 Haziran’da yaptığı açıklamada 1998 yılına dayanan bir toplu mezar bulunduğunu bildirdi ancak orada gömülü olan asker sayısını açıklığa kavuşturmadı.
Tanıklar, 1998’de Ailafoon askeri kampından kaçmaya çalışan onlarca askerin öldürüldüğünü dile getirirken, Sudan rejimi, o dönemde Nil’de 55 gencin boğulduğunu savundu.
Ömer el-Beşir, geçtiğimiz Salı günü askeri ve sivil 27 kişiyle birlikte 1989 yılında darbe yaparak iktidara gelmekle suçlandıkları dava kapsamında hakim karşısına çıktı.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) de Beşir hakkında 2003’te Darfur'da soykırım, savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten tutuklama emri bulunuyor.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times