Charlize Theron'ın The Old Guard'da canlandırdığı Andy karakteri hakkındaki sır, çizgi romanda ortaya çıktı

Theron'ın karakteri filmde insanlık için mücadele veren ölümsüz savaşçılara liderlik ediyor

Charlize Theron, daha önce kısa bir ara verdikten sonra The Old Guard'ın devamının çekilebileceğini söylemişti (Netflix)
Charlize Theron, daha önce kısa bir ara verdikten sonra The Old Guard'ın devamının çekilebileceğini söylemişti (Netflix)
TT

Charlize Theron'ın The Old Guard'da canlandırdığı Andy karakteri hakkındaki sır, çizgi romanda ortaya çıktı

Charlize Theron, daha önce kısa bir ara verdikten sonra The Old Guard'ın devamının çekilebileceğini söylemişti (Netflix)
Charlize Theron, daha önce kısa bir ara verdikten sonra The Old Guard'ın devamının çekilebileceğini söylemişti (Netflix)

Dijital yayın platformu Netflix’in en popüler filmlerinden biri haline gelen The Old Guard’ın sevilen lider karakteri Scythialı Andromache’nin aslında o kadar da ilişki kurulabilir bir karakter olmayabileceği ortaya çıktı.
Charlize Theron’ın canlandırdığı Andromache karakteri, bir grup ölümsüz savaşçıya liderlik ediyor ve Netflix’in uyarladığı filmde ekip insanlık adına mücadele veriyor.
We Got This Covered'ın haberine göre diğer karakterlerin Andy diye seslendiği Andromache, hikayenin merkezinde yer alıyor ancak filmin uyarlandığı çizgi romandaki detaya göre Andy aslında filmde göründüğü kadar iyi bir karakter olmayabilir.
Çizgi romanda yer alan detaya göre Andy hayatının bir döneminde köle taciriydi.
Filmin temel aldığı çizgi roman dizisinin ikinci bölümünde, ekibe yeni katılan ölümsüz savaşçı Nile, Andy’nin geçmişini araştırıyor ve Noriko (filmde Quynh adıyla bahsedilen karakterin çizgi romandaki ismi) ona Andy’e Hammurabi’nin yasalarından birini sormasını söylüyor.
Noriko’nun işaret ettiği ve 3 bin 700 yıl önce Mezopotamya’da kullanılan kuralların sonuncusu kaçmaya çalışan ya da efendisine karşı çıkmaya çalışan kölelerin bir kulağının kesilerek cezalandırılmasını söylüyor.
Metin boyunca köleliğe pek çok atıfta bulunuluyor fakat bunlardan hiçbiri köle sahibi olmanın kaldırılmasına işaret etmiyor. Metin bunun yerine köleliği toplumun doğal özelliklerinden biri gibi anlatıyor.
Andy, soruların baskısının ardından bu faaliyete katıldığını itiraf ediyor. Siyahi bir karakter olan Nile durumdan pek de hoşlanmıyor. Andy, geçmişteki hatalarına dair özür dilemek yerine binlerce yıl önce dünyanın bu şekilde işlediğini söylüyor ve yenilgiye uğramış, tecavüz ve cinayet için gelen yağmacıları sattığını belirtiyor.
Andy, köleliğin etik olmayan yanının farkında olmasına rağmen insanlarının hayatta kalmasını sağlamak için ihtiyaç duyduğu şeyleri sağladığını söylüyor. Tutsakları öldürmektense daha pratik çözümlerin olduğunu açıklıyor.
The Old Guard, filmde gördüğümüz gibi aksiyon odaklı olmaktansa esasen ölümsüz karakterlerin önceki günahlarının onlar üzerinde yüzyıllar boyunca oluşturduğu baskının onları nasıl bitap düşürdüğüne de yer veriyor. 
Her ne kadar filmin devamının çekilip çekilmeyeceğine yönelik resmi bir doğrulama gelmemiş olsa da olay örgüsünün ilerleyen kısımlarında karakterlerin yaşadığı bu tip çatışmalarla karşılaşmak mümkün olabilir.



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç