Polonya'da nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi

Polonya'da nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi
TT

Polonya'da nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi

Polonya'da nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi

Polonya’da Wroclaw Hayvanat Bahçesi’nde nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi.
Polonya'nın Wroclaw kentinde bulunan Wroclaw Hayvanat Bahçesi'nde nesli tükenmekte olan Sumatra kaplanı dünyaya geldi. Yetkililer, yavru kaplanın 23 Mayıs'ta dünyaya geldiğini fakat doğum haberini vermek için hayata tutunması açısından kritik olan sürecin geçmesini beklediklerini aktardılar. Yavru kaplan, kritik süreci atlatmasının ardından 2 ay sonra ilk kez ziyaretçilerle buluştu. Yetkililer, yavru kaplana isim belirlemek amacıyla önümüzdeki günlerde yarışma düzenleneceğini duyurdu.

Wroclaw Hayvanat Bahçesi Direktörü Radoslaw Ratajszczak, yaptığı açıklamada 7 yaşındaki anne Nura ve 11 yaşındaki baba Tenga'dan dünyaya gelen bebek kaplanın Polonya'daki hayvanat bahçelerinde 8 yıldan bu yana dünyaya gelen ilk kaplan olduğunu ifade etti. Direktör Ratajszczak, söz konusu doğumun yalnızca kendileri için değil dünya çapındaki tüm zoologlar için büyük önem taşıdığını aktardı.

Tüm dünyada kaplanların neslinin tükenme tehdidiyle karşı karşıya kaldığını belirten Ratajszczak, "Deneyimlerimiz bizlere kaplanların çok da hızlı üremediğini gösteriyor. Geçtiğimiz yıl tüm dünyada yalnızca 13 kaplan doğdu, bu kaybedecek zamanımızın olmadığını gösteriyor, bu güzel kedileri kurtarmak için ivedilikle harekete geçmeliyiz" dedi.

Direktör Ratajszczak, dünya çapında Sumatra kaplanlarının sayısının 400 ile 500 arasında olduğunun tahmin edildiğini aktarırken, bunların 272'sinin ise hayvanat bahçelerinde bulunduğunu açıkladı. Kaplanların genellikle geleneksel Çin tıbbının kurbanı olduğunu belirten Ratajszczak, "Kuyrukları mide bulantısını gidermede, safra keselerinden yapılan merhem gözlerdeki yorgunluğu gidermede, ezilmiş beyinleri sivilcelerin tedavisinde, diğer uzuvları başka hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Bizler Çin geleneksel tıbbına özgü ilaç ya da diyet takviyesi ürünlerini satın alırken üretiminde hayvanların kullanılmadığı ürünleri tercih ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety