Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
TT

Mısır gelenekleri küçük yaşta evliliği engelleyen yasa meydan okuyor

Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)
Mısır’da erken evliliğin tehlikeleri konusunda halkı bilinçlendirme çabaları sürüyor (Independent Arabia)

Abdurrahman Ebubekir
Küçük yaşta evlilik, hala Mısır’ın kırsal kesimlerinde özellikle de ülkenin güneyinde yer alan Yukarı Mısır’da gelenek ve görenek örtüsü altında asırlardır işlenmeye devam eden bir suç. Merkezi Seferberlik ve İstatistik Ajansı'nın resmi istatistiklerine göre herhangi bir resmi belge olmaksızın 18 yaş altı yaklaşık 117 bin evlilik bulunuyor. Bu rakam ülkedeki toplam evliliklerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Mısır hukukuna göre bu evlilikler cezaya tabi durumda. Bu tür evlilikler, genç kızların haklarını elinden alıyor. Ağır sağlık problemleri ve psikolojik rahatsızlıklar çocukluklarını katlediyor.

Mısır’da küçük yaşta evlilik
Aile konularında uzman olan bir avukat olan Merve Abdurrahim, birçok aile, zor ekonomik ve yaşam koşulları altında evliliği kızlarını koruma aracı olarak gördükleri için kızlarının evliliğini hızlandırmak istiyor.
Mısır yasalarının 18 yaş altı evlilikleri suç saydığını söyleyen Abdurrahim, bununla birlikte reşit olmayan evliliklerin gerçekleştirilmesi için toplumu aldatmak için çeşitli yollara başvurulduğunu ifade etti. Bunların en ünlüsü ise herhangi bir resmi belgeye dayanmadan camilerde ya da iki ailenin üyelerinin katıldığı toplantılarda kıyılan geleneksel dini nikahlar. ‘Sünnet evlilik’ adını verdikleri bu anlaşmaların onaylanması için ise yasal vasilerden izin alınıyor. Bu evliliklerin gerçekleştirilmesi için başvurulan ikinci sahtekarlık ise 18 yaş altı genç kızı resmi belgelerde 18 yaşında göstermek.
Abdurrahim, küçük yaşta gerçekleştirilen evliliklerde bunu kanıtlayan resmi bir belge olmaması nedeniyle kadınlar ve çocuklarının haklarının gasp edildiğine dikkat çekti. Küçük yaşta yapılan evliliklerden boşanma ile sonuçlananların oranın korkutucu olduğuna dikkat çeken Abdurrahim, bunun başlıca nedeninin eşler arasında denklik bulunmaması olduğuna işaret etti.

Başlıca nedeni yoksulluk
Sosyoloji Profesörü Hüseyin Abdulmunim, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) Nüfus Fonu’na göre dünya genelinde çocuk yaştaki evliliklerin başlıca nedenleri arasında reşit olmayan kızların ailelerinin yoksul olmasının geldiğini söyledi. Abdulmunim, ailelerin kızlar için ödenen mehirin ekonomik koşullarını iyileştirmesini umduklarını ifade etti.  Ayrıca bazı radikal toplumlardaki evlilik çağındaki erkeklerin, evlenecekleri genç kızın cinsel yaşamını çocukluklarından itibaren kontrol altında tutmak istediklerine işarette bulundu. Bu isteğin küçük yaşta kız çocukları bulunan aileler tarafından kabul gördüğünü söyleyen Abdulmunim, ailenin onurunu korumak için kızları erken yaşta evlendirme taraftarı olduklarını belirtti.
Abdulmunim, küçük yaştaki evliliklerin Mısır’da özellikle de kabilelerin yaygın bulunduğu illerde akraba evlilikleri aracılığıyla gerçekleştirildiğini bildirdi. Bunun başlıca nedenin ise soy bütünlüğünü korumak, yabancı bir nesebin karışmasına engel olmak olduğunu söyledi. Ayrıca mirasın bölünmemesi ve kabile servetinin kaybolmasının engellenmesinin hedeflendiğini ifade etti. Bununla birlikte bu durum, yoksulluğun aileleri yüksek mehir talep etmek için reşit olmayan kızlarını evlendirmeye iten başlıca sebeplerden biri olmasını ortadan kaldırmıyor. Böylece küçük yaşta evlilikler, yoksul ailelerin ekonomik yükünü hafifletmenin bir yolu haline geliyor.
Abdulmunim, koronavirüs (Kovid-19) salgınının ülkedeki aileler özellikle de istikrarlı bir gelir kaynağı olmayanlar üzerindeki ekonomik sonuçlar göz önünde bulundurulduğunda Mısır’da erken yaşta gerçekleştirilen evlilikleri arttırmasını beklediğini söyledi. Birçok ticari projenin salgından olumsuz etkilendiğine dikkat çekti. Mısır hükümetinin virüsle mücadele kapsamında aldığı önlemlerden en fazla süreli işlerde çalışan işçilerin etkilendiğini söyleyen Abdulmunim, tüm bunların kızların hayatını mahveden hayali bir onur koruma ve sahte bir istikrar sağlama amacıyla yayılan bu olgunun boyutunu arttıracağını ifade etti.
Kadın meseleleri savunucu ve destekçisi Ulya el-Kavsi, küçük yaşta evlilik olgusunun artmasından Mısır’ın çeşitli şehirlerindeki bazı nikah memurlarını sorumlu tuttu. Çünkü bu suçun üstünü örtmenin çok kazandırdığını söyleyen Kasvi, yasa dışı yollara başvurarak küçük yaşta evlilikleri hile ve sahtekarlıkla meşru kılındığını ifade etti. Bu durumun nikah memuru atamalarının uzman makamlar tarafından sıkı denetimle gerçekleştirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ebeveynlerin rızasını alarak bu suça karışan nikah memurlarının sayısının hiç de az olmadığına dikkat çekti.
Öte yandan Kina şehrindeki resmi bir nikah memuru olan Abdurrahim el-Amri, Mısır’daki küçük yaştaki evliliklerin yayılmasından nikah memurlarının sorumlu tutulmasını reddetti. Ülkede bu olgunun yayılmasının sebebinin toplumdaki yanlış örf ve adetler olduğuna dikkat çeken Amri, toplumların görüşlerini değiştirmedikçe değişemeyeceğini söyledi. Bu nedenle halkın özellikle de köylerdeki vatandaşların küçük yaşta evliliğin tehlikeleri konusunda bilinçlendirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı. Denetim kurumlarının reşit olmayan çocukları evlendirmek için yapılan herhangi bir girişim karşısında demir yumruk olduğunun altını çizdi. Özellikle de eşlerin yasal yaşına ulaşmasını sağlamak için elektronik evlilik sistemini uygulayarak nikah akdinin elektronik ortamda İçişleri Bakanlığı ile koordineli olarak belgelendiğini ifade etti.


Küçük yaşta evlilik genç kızların geleceğine tehlike eden ve alarm zilleri çalınmasını gerektiren bir suç (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin tehlikeleri
Mısır’ın güneyindeki Kina şehrinde bulunan Ulusal Kadınlar Konseyi Raportörü Hüda es-Saadi, küçük yaştaki evliliklerin genç kızların çocukluklarını hedef alan bir şiddet olduğuna işaret etti. Bu durumun o yaştaki kızlar için ciddi sağlık sorunları ve psikolojik hasara neden olacağını söyleyen Saadi, bu suçun sorumluluğunun küçük yaşta evlendirilen kızların ailelerinin omuzlarında olduğunu söyledi. Saadi, ailelerin kızlarına giydirdikleri o gelinliğin bir kefene dönüştüğünün farkında olmadığının altını çizdi.
Çevre ve toplum sağlığı uzmanı Ahmed el-Ferşuti, küçük yaşta evliliklerden kaynaklanan fiziksel ve psikolojik sorunların zararlarının çok ve çeşitli olduğunu ifade etti. 18 yaş altı söz konusu olduğunda, şekil itibariyle tam bir kadın olsa dahi fiziksel gelişimini tamamlamaması nedeniyle zararın çok daha büyük olduğunu söyledi. Sağlık problemlerinin başında rahim yırtılmasının geldiğini söyleyen Ferşuti, pelvik gelişimin tamamlanmaması nedeniyle düşük yapma oranının arttığını belirtti. Kemik erimesi ve kansızlıktan muzdarip olma ihtimalinin yükseldiğini söyledi. Rahimin hamileliğe uyum sağlama olasılığının düştüğünü ifade etti.
Küçük yaşta evlilik sonucunda tekrar tekrar meydana gelen düşüklerin çoğunlukla ölüme neden olduğunu söyledi. Ferşuti, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından onaylanan raporların çoğuna göre küçük yaşta anne olan kadınların bebeklerinin büyük bir oranı dünyaya bir hastalıkla geldiğini belirtti. Söz konusu bebeklerinin akciğerlerinin tamamlanmaması nedeniyle solunum yetmezliği, işitme bozuklukları ve beyin felcinden muzdarip olduğuna işaret etti.
Aile ilişkileri ve ruh sağlığı danışmanı Mustafa es-Summan, küçük yaşta evlendirilen kızlarda görülen psikolojik rahatsızlıkların, fiziksel zararlardan daha tehlikeli olduğunu söyledi. Küçük yaşta evliliğin kızları çocukluktan koparıp gücünün üstünde iş ve sorumluluklar yüklemenin çok daha ağır sonuçlara neden olduğun dikkat çekti. Summan, çocuğun bu gerçeklik karşısında ağır bir depresyona girdiğini söyledi. Summan ayrıca “Çoğunluk reşit olmayan kızların cinsel ilişki için gerekli olan arzu ve tutkusunun olmadığını bilmiyor. Bu nedenle dayak ve hakaret altında ilişkiye girmek zorunda bırakılıyor. Bu durum obsesif kompulsif bozukluk, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi çok sayıda psikolojik rahatsızlığa neden oluyor. Bu rahatsızlıklar da bazı genç kızları intihara sürüklüyor” dedi.
Sosyoloji Profesörü Ahmed Şuri, küçük yaşta evliliğin çocuklar üzerindeki sosyal etkilerinden birinin de eğitimsizlik olduğuna dikkat çekti. Küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarını büyük çoğunluğunun eğitimini yarıda bırak zorunda kaldığına işaret eden Şuri, aile içi şiddet ve eşler arasında denklik bulunmamasının henüz evliliğin ilk yıllarında boşanmalara neden olduğunu söyledi. Bu durum sonucunda toplumda kindar vatandaşların sayısının arttığına işarette bulundu. Küçük yaşta evliliğin çocukları, aşırılık yanlısı fikirleri benimsemeye yönlendirebileceğini böylece içlerindeki öfkeyi serbest bırakacağını söyledi.
Kırsal kesimdeki öncülerden biri olan Ahlam el-Minavi, kızlarını küçük yaşta evlendiren ailelerin birçoğunun, felaketlere uğradığını ifade etti. Bu evliliklerin büyük bir kısmının boşanma ile sonuçlandığını söyleyen Minavi, bu genç kadınların eşlik haklarının gasp edildiğine, çocuklarının herhangi bir hakka sahip olamadığına vurgu yaptı. Yukarı Mısır’daki kız çocuğuna sahip olan ailelerin büyük çoğunluğunun işledikleri suçların genelde iki yanlış adete dayandığında ifade eden Minavi, bunların küçük yaşta evlilik ve kadın sünneti olduğuna dikkat çekti.


Küçük yaşta evlilik kurbanı olan genç kadın Mısırlı aileleri erken yaşta evlilik konusunda uyardı (Independent Arabia)

Küçük yaşta evliliğin neden olduğu acı bir hikaye
Independent Arabia, Yukarı Mısır’daki Kina şehrindeki küçük yaşta evlilik nedeniyle en meşhur nesep davasının sahibi Ferha Nasr Beri ile bir araya geldi. Beri, amcasının oğlu ile nişanlandığında henüz ortaokul üçüncü sınıfta olduğunu, babası evlenmesine izin verdiğinde 15 yaşını dahi doldurmadığını söyledi. Ferha, babasının o andaki düşüncesinin masraftan kurtulup diğer beş kardeşine yönelmek olduğuna dikkat çekti. Henüz yasal evlilik yaşına ulaşmadığı için bölgedeki nikah memurunun nikahını herhangi bir resmi belge olmaksızın sözlü bir şekilde kıydığını ifade etti.
Eşiyle aralarında 15 yıldan fazla yaş farkı bulunması nedeniyle uyuşmazlık yaşadıklarını söyleyen Ferha, anlaşmazlıkların arttığını ardından ciddi yaralanma ve hasarlara neden olan sık şiddetli dayakların başladığını belirtti. Ferha’nın anlattığına göre bu durum evlendikten üç yıl sonra 18 yaşına geldiğinde boşanmalarına neden olduğunu söyledi. Evlilik cüzdanının bulunmaması nedeniyle evlilik ve boşanmanın aynı anda belgelendiğine işaret etti. Ancak asıl büyük sorunun boşanmadan birkaç gün önce hamile kaldığını öğrenmesiyle başladığını söyledi. Boşanma ve ardından doğumdan sonra eski kocasının çocuğa soyadını vermeyi reddettiğini ifade etti. Eşinin evlilik ve boşanmanın aynı tarihte kayda girmesini fırsat bilerek yasal olarak hamileliğin mümkün olmayacağını iddia ettiğine dikkat çekti.
Ferha, Mısırlı ebeveynleri evlilik belgesi olmaksızın küçük yaşta evlendirmeye karşı uyardı. Ne kadının ne de çocuklarının herhangi bir hakka sahip olmadığına işaret eden Ferha Nasr Beri, Aile Mahkemesi’nin davasıyla ilgili Yukarı Mısır tarihinde türünün ilk örneği bir karar verdiğini söyledi. Kızına yapılan DNA analizi ve düğünlerine katılan görgü şahitlerinin tanıklığı sonucunda eski kocasının nesebinden olduğuna karar verildiğini belirtti. 15 yaşında yaşadığı evlilik deneyiminin hayatını mahvettiğine işaret eden Ferha, mahkemeden çıkarılan emsal karardan önce defalarca intihar etmeyi düşündüğünü söyledi.

Mısır yasası
Kadın ve çocuk davalarına bakan, Yargı Müşaviri Muhammed el-Avvami ise küçük yaşta evliliğin çocuk tecavüzü hükmünde olduğunu açıkladı. Mısır’ın, ülkedeki yasa koyucuların bilinçli olması nedeniyle kız çocuklarının asgari evlilik yaşını 18 olarak belirleyen ilk Afrika ülkesi olduğuna dikkat çekti.
Avvami, küçük yaşta evliliğin cezası ile ilgili olarak Mısır Ceza Kanunu’nun 227. Maddesi birinci fıkrasına göre bu suçu işleyenlerin iki yılı geçmeyen bir hapis cezası ve 300 cüneyhi (18.76 dolar) aşmayan bir para cezasına çarptırıldığını söyledi. Evliliğin geçerli olmasının şartı olarak eşlerden birin yasal yaş sınırına ulaştığının kanıtlanması gerektiğini ifade etti.
Velilerle ilgili Ceza Kanunu’nun 116. maddesine ve çocuk hakları ile ilgili yasanının 126. maddesine göre bir ebeveyn veya vasinin küçük yaştaki çocukların evliliğine karıştığı tespit edilirse söz konusu kişi en az iki yıl hapis cezasına çarptırılacak. Ayrıca cezasının gerektiği takdirde iki katına çıkarılabilecek. Bunun yanısıra en az 10 bin (625.39 dolar), en fazla 50 bin (3126.96 dolar) cüneyh para cezasına çarptırılabilecek.
Kadın ve aile ile ilgili davalarla ilgilenen avukat Fatıma el-İdrisi, cezaların yalnızca ebeveynler ve nikah memurları değil, herkes için arttırılmasını talep etti. Aksine tanıklık yapanların dahi cezalandırılması gerektiğini söyledi. Böylece en az 10 bin cüneyh (625.39 dolar) ve en az 8 yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmaları gerektiğine işarette bulundu.
 


Dakku’l Ebvab (Kapıları çalma) kampanyası küçük yaşta evlilik suçunu azaltmak için çalışmalarını sürdürüyor (Independent Arabia)

Şarkul Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Mısır Merkez Seferberlik ve İstatistik Kurumu, 18 yaş altı kızlar tarafından yapılan evliliklerinin sayısının 117 bin 220’ye ulaştığını bildirdi.

Mısır Fetva Kurumu
Öte yandan Mısır Fetva Kurumu Daru’l İfta, küçük yaştaki çocukların evlendirilmesinin toplumda çok fazla kötülü ve zarara yol açması nedeniyle hem şeriata hem de yasalara aykırı olduğunu ifade eden bir fetva yayınladı.
Yayınlana fetva metnine göre İslami hükümlerin amaçları ve evliliğin hikmeti göz önüne alındığında reşit olmayan kız çocuklarının evlendirilmesi bu amaç ve hikmete aykırı olduğu görülecektir. Bu, çocukların evlilik hayatının getirdiği sorumlulukları yüklenememesi ve sürdürmek için gereken maddi ve manevi yükleri taşıyamaması nedeniyle onlara karşı işlenmiş bir suçtur. Bu durum evliliklerin başarısızlıkla sonuçlanması ve erken boşanmalarının yayılmasına neden olan çok sayıda kötülük ve zarara yol açıyor.
 Ayrıca ‘kötülüklerin uzaklaştırılıp faydanın sağlanabilmesi için’ evliliğin gerçekliğine, hikmetine ve şartlarına uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Küçük yaşta evliliğin yasaklığı ve genç kızların evlilik için yasal yaş sınırına ulaşmasının gerekliliğine vurgu yapıldı.   

Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi
Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi Genel Sekreteri İzzet Aşmavi, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Mısır’da küçük yaşta evlilik geleneğinin kırsal kesimlerinde devam ettiğini söyledi. Tüm hükümet ve özel kurumların ailelerin yanlış inançların bir sonucu olarak yapılan küçük yaşta evliliklerin çocukluğun masumiyetinin gerçek bir tecavüz olduğu inancını değiştirmek için güçlerini birleştirmesi gerekir.
Konsey tarafından yapılan açıklamada, tüm Mısır köylerinde kadın öncülerin koordineli çalışmaları sonucunda söz konusu bölgelerde farkındalığı arttırmak için çok sayıda seminer, konferans ve kampanyalar gerçekleştirildiği ifade edildi. Ulusal Annelik ve Çocukluk Konseyi ayrıca çok sayıda kız çocuğunun küçük yaşta evlendirilmesini engellemeyi başaran bir acil yardım hattı oluşturdu. Acil yardım telefonunun numarasının 16000 olduğu bildirildi.



Netflix izleyicileri "mükemmel" animeye övgüler yağdırıyor

Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri "mükemmel" animeye övgüler yağdırıyor

Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)
Roman uyarlaması olan animenin ilk bölümü 5 Temmuz 2023'te izleyiciyle buluşmuş, dizi eylüle kadar haftalık olarak gösterime girmişti (Netflix)

İzleyiciler, Netflix kütüphanesindeki bir animeye övgüler yağdırırken diziyi "inanılmaz" diye nitelendiriyor.

Takehiro Kuboto tarafından yönetilen animasyon My Happy Marriage, soylu bir ailenin en büyük kızı olan Miyo Saimori'nin, zalim üvey annesinin pençesinden kurtulma hikayesini anlatıyor. 

Seslendirme kadrosunda Reina Ueda, Kaito Ishikawa, Kotaro Nishiyama, Ayane Sakura ve Houko Kuwashima'nın bulunduğu dizi, her biri 25 dakika süren 12 bölümden oluşuyor.

Yayın devinin yetkilileri, My Happy Marriage'in ikinci sezonuna onay verildiğini duyurmuştu.

Netflix, 13 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirttiği dizinin konusunu şöyle özetliyor:

Zalim ailesinin gözünde en ufak değeri olmayan Miyo, müstakbel eşiyle bir araya gelince gerçek benliğinin ve gizli güçlerinin yavaşça açığa çıktığını görür.

Netflix kullanıcıları, sürükleyici dizinin büyüsüne kapıldı ve bazıları diziyi "5 üzerinden 5" diye niteledi.

"5 üzerinden 5"

Bir izleyici dramayla ilgili şöyle yazdı:

Netflix'teki My Happy Marriage'le ilgili şimdiye kadarki kararım: 5 üzerinden 5! Konu biraz klişe ama kesinlikle doğru yazılmış!

Bir başkası da şu yorumda bulundu: 

Netflix'te My Happy Marriage adlı animeyi seyretme zevkine eriştim ve tüm kalbimle bunun izleyebileceğiniz en iyi dizilerden biri olduğunu söylüyorum!

Dizinin izleyicileri rahatlattığını söyleyen bir diğer sosyal medya kullanıcısı da ekledi:

Kesinlikle tavsiye ederim.

"Hedefi 12'den vurmuş"

Başka bir izleyici de animeyi şu sözlerle övdü:

Netflix, My Happy Marriage'le hedefi 12'den vurmuş. Kaliteli ve romantik bir anime. Dram ve ihanet de var. Tüm gereksinimleri karşılıyor.

Bir diğer izleyici "My Happy Marriage'e bayıldım" derken diğeri ekledi:

Şimdiye kadarkilerin en iyisi: Drama, gerçeklik ve fantezi dengesi ve aynı zamanda romantizm.... Çok güzel. Mükemmel.

Başka bir kullanıcı diziye daldığı için sabahladığını söyledi:

Netflix'te My Happy Marriage adlı animeyi izlemeye karar verdim ve neredeyse sabahın 4'ünde ruhum milyonlarca parçaya bölünüyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Digital Spy


Kendrick Lamar yeni şarkısında Drake'e "pedofil" dedi

Kendrick Lamar ve Drake uzun süredir devam eden bir kavganın içinde (AFP)
Kendrick Lamar ve Drake uzun süredir devam eden bir kavganın içinde (AFP)
TT

Kendrick Lamar yeni şarkısında Drake'e "pedofil" dedi

Kendrick Lamar ve Drake uzun süredir devam eden bir kavganın içinde (AFP)
Kendrick Lamar ve Drake uzun süredir devam eden bir kavganın içinde (AFP)

Kendrick Lamar, Drake'le süregelen kavgasında yeni bir diss parçası yayımlayarak 36 saat içinde üçüncü şarkısını piyasaya sürmüş oldu. 

Kavga, Lamar'ın First Person Shooter adlı şarkısında Kanadalı rapçi ve J. Cole'a saldırmasıyla başladı.

Cole savaştan erken çekilirken, Drake düşmanlıkları tırmandırmaya devam etti ve ikili tüm hafta boyunca birbirlerine hakaretler yağdırdı. Parçalarda Drake rapçiyi aile içi şiddetle suçlarken, Lamar da Drake'in gizli bir kızı olduğunu iddia etti.

xcsdv
(Kendrick Lamar/YouTube)

Humble'la tanınan rapçi yeni şarkısı Not Like Us'ta, Drake'i "sertifikalı pedofil" diye nitelendirirken, genç kadınlarla yaşadığı iddia edilen ilişkilere de birçok kez atıfta bulundu.

"Söylesene Drake, gençlerden hoşlandığını duydum" diye söze başlayan 36 yaşındaki rapçi, ilgisinin hapishanede başına bela açabileceğini de sözlerine ekledi.

Bir numaralı koğuşa düşmemen senin için iyi olur.

Lamar, Drake'le ilgilenen kadınları da "Küçük kız kardeşinizi ondan sakladığınızdan emin olun" diye uyararak devam etti.

God's Plan'le bilinen sanatçının stüdyo albümü Certified Lover Boy'la (Sertifikalı Aşık Oğlan) dalga geçerek, "Sertifikalı Aşık Oğlan mı? Sertifikalı pedofiller" dedi. 

Şarkı, 5 Mayıs Pazar sabahı erken saatlerde YouTube'da yayımlandı. Şarkının görselinde Drake'in malikanesinin havadan çekilmiş bir fotoğrafı ve üzerinde de cinsel suçluları işaretleyen semboller yer alıyor.

Kendisinden çok daha genç kadınlarla yaşadığı iddia edilen etkileşimler bu acımasız saldırının odak noktasıydı ve Lamar sözlerine, "Yorulmadın mı? / Bir akor yakalamaya çalışıyorsun ve bu muhtemelen La-Minör" (Akor tipi minor, ingilizcede reşit olmayan kişi anlamına da geliyor -çn.) diye devam etti.

Bu şarkı, Drake'in 4 Mayıs Cumartesi günü üç bölümden oluşan ve Lamar'ı siyah yanlısı aktivizminde ikiyüzlülükle suçladığı Family Matters'ı yayımlamasının ardından geldi. Parçada ayrıca Lamar'ı aile içi şiddetle ve bir diss parçasında Tupac'ın yapay zeka versiyonlarını kullandığı için Drake'e dava açması üzere rapçinin mirasçılarına "yalvarmakla" suçluyor.

Drake bununla da kalmadı ve A$AP Rocky, Rick Ross, Future ve Metro Boomin'e de diss attı.

Ancak Lamar birkaç dakika içinde karşılık vererek bu haftanın üçüncü diss parçası Meet The Grahams'ı yayımladı ve rapçiyi gizli bir kızı olduğunu saklamak ve kumar, alkol, uyuşturucu, seks ve harcama konusunda bir dizi bağımlılığa sahip olmakla suçladı.

Independent Türkçe


"Dünyanın en sıkıcı videosu" uykusuzluk çekenlere çare oldu

10 yıl önce yüklenen video, 107 dakika uzunluğunda (YouTube)
10 yıl önce yüklenen video, 107 dakika uzunluğunda (YouTube)
TT

"Dünyanın en sıkıcı videosu" uykusuzluk çekenlere çare oldu

10 yıl önce yüklenen video, 107 dakika uzunluğunda (YouTube)
10 yıl önce yüklenen video, 107 dakika uzunluğunda (YouTube)

Randy Smith geçen yıl hiç tanımadığı birinden mesaj aldı. Bir kadın, uyumasını sağladığı için ona teşekkür ediyordu. 

Bu sayede YouTube yıldızını olduğunu anlayınca çok şaşırdı.

Florida'da emeklilik hayatı sürdüren Smith'in 1989'da çekip VHS kaset formatında sattığı "Microsoft Word nasıl kullanılır?" konulu bir video "GELMİŞ GEÇMİŞ EN SIKICI VİDEO" başlığıyla video platformuna yüklenince 3 milyonu aşkın izlenme ve 11 bin yorum almıştı. 

Yorumlarda biri "Bu videonun beni kaç kere uyumamı sağladığını hatırlayamıyorum" derken bir başkası "Cenazemde bunun çalmasını istiyorum. Böylece insanlar ne kadar ilginç biri olduğumu unutmaz" ifadesini kullanıyor. 

Eskiden motivasyon konuşmacısı olan Smith'in düzgün ve rahatlatıcı sesi, uyuyamayanlara çare olmuş gibi görünüyor. Ancak kendisi bu durumu pek anlamlandıramıyor:

Microsoft Word'le alakası olmayan biri, özellikle eski versiyonuyla ilgili bir videoyu neden izler, hiçbir fikrim yok.

Ancak bu konuda rakipleri de var. Televizyon programıyla resim yapmayı öğreten Bob Ross'tan, BBC'nin 5 saatlik deniz tahmin bültenine pek çok video, uyku ilacı niyetine dinleniyor. Bazıları yağmur ve okyanus sesleriyle, bazıları da spor müsabakalarının yorumlandığı programlarla rüyalar alemine gidiyor.

Kendini Mr. King diye adlandıran Şikagolu bir girişimcinin Northwoods Baseball Sleep Radio adlı podcast'i, hayali beyzbol maçları, takımları ve oyuncuları hakkında yorum yaparak dinleyicilerini uyutmayı hedefliyor. 

Benjamin Boster adlı 43 yaşındaki bir ABD'liyse kendisine söylenen "Çok sıkıcı bir sesin var" lafını kâra dönüştürüyor. "Uyuyamıyorum - Sıkıcı bir Podcast" (I Can’t Sleep - A Boring Podcast) adlı programıyla işinden kovulduğu ocak ayından beri ailesinin geçimini sağlıyor. 

Wikipedia makalelerini yavaşça okuyan Boster şöyle diyor: 

Dinleyiciler şu meydan okumayla karşı karşıya: Tüm bölüm boyunca uyanık kalabilir miyim?

Sesli kitaplar ve hikayeler de bu amaçla kullanılabiliyor. Seslendirmeyi yapanlar, çabuk uyku getirdikleri için ün kazanabiliyor.

Bu tarz içerikler sunan Calm adlı uygulamanın yöneticisi Chris Mosunic tercih edilmelerinin sebebini böyle açıklıyor: 

İnsanlar iyi bir uykuyu sağlayacak araçlar arıyor. 'Yorgunum' kalıbı Google Trends'te 2023'te zirveye ulaştı. Tekrar tekrar aynı şeyi dinleyerek rahat ediyorlar. Hayatlarının diğer kısımlarındaki karmaşaya karşı sükuneti buluyorlar.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Fast Company


NASA'nın keşfettiği asteroit, bebek çıktı

Temaslı-ikili sistem olan Selam'ın, Dinkinesh'in yörüngesinde döndüğünü görmek bilim insanlarını şaşkına çevirdi (NASA)
Temaslı-ikili sistem olan Selam'ın, Dinkinesh'in yörüngesinde döndüğünü görmek bilim insanlarını şaşkına çevirdi (NASA)
TT

NASA'nın keşfettiği asteroit, bebek çıktı

Temaslı-ikili sistem olan Selam'ın, Dinkinesh'in yörüngesinde döndüğünü görmek bilim insanlarını şaşkına çevirdi (NASA)
Temaslı-ikili sistem olan Selam'ın, Dinkinesh'in yörüngesinde döndüğünü görmek bilim insanlarını şaşkına çevirdi (NASA)

NASA'nın Lucy uzay aracı bebeklik çağında bir asteroit keşfetti. Selam adı verilen gökcisminin 2 ila 3 milyon yaşında olduğu tahmin ediliyor. 

Güneş Sistemi'ndeki asteroitleri inceleme görevini sürdüden Lucy, Kasım 2023'te Dünya'ya yakın Dinkinesh adlı asteroitin yörüngesinde dönen başka bir cisim fark etmişti. Bilim insanları, Selam'ın hızlı bir şekilde dönen Dinkinesh'in yüzeyinden fırlattığı maddelerden oluştuğunu düşünüyor. 

Mars ve Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı'nda yer alan bu iki cisim arasındaki ilişkiden yola çıkan araştırmacılar, Selam'ın yaşını hesaplayacak bir model oluşturdu. Normalde asteroitlerin yaşı yüzeylerindeki çarpma krateri sayısına bakarak hesaplanıyor. Bu yöntem, göktaşının uzayda kaldığı süre ne kadar uzunsa o kadar çok darbe alacağı, bunun da kraterlerin sayısını artıracağı düşüncesine dayanıyor. 

Astronomy and Astrophysics adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmayı yürüten bilim insanlarıysa Dinkinesh ve Selam'ın hareketleriyle aralarındaki dinamiği inceledi. Bu tip ikili sistemler kütleçekim ve Güneş radyasyonunun yarattığı etkilerle bir çekişme içine giriyor. Sistemin enerjisini de değiştiren bu iki etkinin nihayetinde eşit güce gelmesiyle sistem dengeye kavuşuyor. 

Araştırma ekibi bu dengenin sağlandığını varsayarak Selam'ın oluşmasından sonra ne kadar sürede bu noktaya gelmiş olabileceğini bulmaya çalıştı. Bilgisayar simülasyonlarıyla 1 milyon hesaplama yapan bilim insanları, asteroitin yaşının 3 milyon yıl civarında olduğunu tespit etti. Bu sonuçlar Selam'ın, Güneş Sistemi standartlarına göre yeni yeni yürüyen bir çocuk kadar olduğuna işaret ediyor. 

Cornell Üniversitesi Havacılık ve Uzay Mühendisliği'nde doktora öğrencisi olan Colby Merrill ortak yazarı olduğu çalışma hakkında, "Asteroitlerin yaşını bulmak onları anlama açısından önemli ve bu asteroit Güneş Sistemi'nin yaşına göre epey genç, yani yakın zamanda oluşmuş" diyor. 

Merrill ayrıca Selam'ın "olağanüstü derecede benzersiz ve karmaşık bir cisim" olduğunu da belirtiyor. Cisim, moloz yığınlarının birbirine yapıştığı iki lobdan meydana geliyor ve temaslı-ikili sistem denen böyle bir cismin, bir asteroitin yörüngesinde döndüğü daha önce görülmemişti. 

Araştırmacılar Selam'ın yaşını hesaplamada kullandıkları yöntemin diğer ikili asteroit sistemlerine de uygulanarak tasarruf edilebileceğini düşünüyor. Dünya'ya yakın asteroitlerin yaklaşık yüzde 15'inin yoldaşı olduğu tahmin ediliyor. 

Sıradaki durağı Mars'la Jüpiter arasındaki 52246 Donaldjohanson adlı asteroit olan Lucy, daha sonra Jüpiter'in yörüngesindeki göktaşlarını ziyaret edecek. 16 Ekim 2021'de uzaya fırlatılan Lucy,  Truvalı asteroitler denen bu cisimleri incelemek üzere yola çıkan ilk araç. 

Independent Türkçe, Space, Popular Science, Astronomy and Astrophysics


Marvel'ın patronu: Jackman'ı Wolverine konusunda uyardım

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
TT

Marvel'ın patronu: Jackman'ı Wolverine konusunda uyardım

Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)
Hugh Jackman, Deadpool & Wolverine'in fragmanında (Marvel)

Marvel'ın patronu Kevin Feige, Hugh Jackman'ı artık Deadpool & Wolverine adını taşıyan ve yakında gösterime girecek Deadpool filminde Wolverine rolüne dönmemesi için uyardığını açıkladı.

Jackman, X-Men karakterini 9 farklı filmde canlandırmış ve karakterin serüvenini büyük beğeni toplayan 2017 yapımı Logan filmiyle sonlandırmıştı.

Ancak Jackman, üçüncü Deadpool filminde Ryan Reynolds'ın karşısında Logan/Wolverine olarak geri dönmeye hazırlanıyor.

Empire dergisine konuşan Feige, "'Hugh, sana bir tavsiye vereyim. Geri dönme' dedim" diye belirtti.

[Jackman] Logan'la tarihin en iyi finalini yaptı. Bunu bozmamalıyız.

Kasvetli ve distopik bir gelecekte geçen Logan'ın sonunda Jackman'ın karakteri, koruma altına aldığı genç uğruna hayatını feda ediyor.

Jackman ayrıca Deadpool & Wolverine'de rol teklifi aldığında verdiği tepkiyi de açıklamıştı. Aktör, "Bir saat daha araba kullandım" diye anlatmıştı.

Aklımdan çıkmıyordu. Sonra arabadan indim, Ryan'ı [Reynolds] aradım ve 'Ryan, eğer beni kabul edersen, ben varım' dedim.

Feige'in Reynolds'ın film için sunduğu orijinal senaryo fikrini reddettiği de ortaya çıkmıştı. Bu fikir, Akira Kurosawa'nın 1950 tarihli klasiği Raşomon'a (Rashomon) tarzında aynı olayların birkaç kez öznel bir şekilde yeniden anlatılmasını içeriyordu.

Aktör devam filmini ilk olarak "Wolverine ve Deadpool'un birlikte karıştığı bir olayı tamamen farklı üç perspektiften anlatan bir Raşomon hikayesi" diye hayal ettiğini söylemişti.

Bu, çok küçük bir prodüksiyonla büyük ölçekli film yapmanın bir yoluydu.

Bu fikri geri çevirme kararı hakkında konuşan Feige şöyle demişti:

Gerçek şu ki Deadpool'u nasıl dahil edeceğimden bile henüz emin değildim. Mutantları ve X-Men'i [Marvel Sinematik Evreni'ne] nasıl dahil edeceğimi düşünüyordum ve bunun sadece hit filmleri tekrar etmekten daha fazlası olması gerektiğini düşündüm. İşin aslı, Ryan bir fikir makinesi. Bu yüzden bana bunu önermiş olabilir ama aynı zamanda 25 farklı düşünce ve fikir daha sundu.

Bu fikir rafa kaldırıldıktan sonra Reynolds "çizim tahtasına geri döndü" ve proje için yaklaşık 18 farklı senaryo fikri yazdı.

Reynolds, "Bunlardan bazıları neredeyse Sundance filmi gibiydi; 10 milyon doların altında bir bütçe ve IP'yi [fikri mülkiyeti] daha önce kullanmadıkları bir şekilde ele alarak hazırlanmıştı" demişti.

Ben de daha büyük bütçeli filmler ve bunların arasında kalan şeyler önerdim.

Deadpool & Wolverine, 26 Temmuz'da sinemalarda gösterime giriyor.

Independent Türkçe


Dua Lipa, dansının internet mimine dönüşmesi hakkında konuştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Dua Lipa, dansının internet mimine dönüşmesi hakkında konuştu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Dua Lipa, dansı nedeniyle sosyal medyada bir mim haline getirilmenin "aşağılayıcı" deneyimi hakkında konuştu.

Şarkıcının 2017'de verdiği konserlerinden birinde sergilediği performansının kısa bir videosu viral olmuş ve hayranları onun hareketlerini "kalemtıraş" içindeki bir kaleme benzetmişti. 

Üçüncü stüdyo albümü Radical Optimism'i kısa süre önce yayımlayan 28 yaşındaki şarkıcı, The Guardian'a verdiği yeni röportajda esprilerin üzerinde yarattığı derin etkiyi anlattı.

Lipa, "Dans ettiğim o kesiti alıp bir internet mimine dönüştürdüler. Ardından En İyi Yeni Sanatçı Grammy'sini kazandığımda, ‘Bunu hak etmiyor, sahne hakimiyeti yok, uzun süre tutunamaz’ dediler. Bunlar çok kırıcıydı. Aşağılayıcıydı. Kendimi Twitter'dan uzaklaştırmak zorunda kaldım" dedi.

Arnavut asıllı Britanyalı sanatçı, 20'li yaşlarının başında "hâlâ büyürken" izleyicilerin yeteneğini olumsuz bir şekilde eleştirmesi nedeniyle bu mimlerin, onu daha fazla incelemeye maruz bıraktığını söyledi.

Beni en çok mutlu eden şey (performans sergilemek ve şarkı yazmak) aynı zamanda beni gerçekten üzüyordu çünkü üzerinde çalıştığım her şey hakkında olumsuz eleştirilerde bulunuyorlardı ve ben de tüm bunları herkesin önünde öğrenmek zorunda kalıyordum. Kamuoyu önünde müzisyen ve bir sahne sanatçısı olarak kim olduğumu bulmaya çalışıyordum. Tüm bunlar 22-23 yaşındayken ve hâlâ büyürken oluyordu. Eleştiriye karşı direnç geliştirmelisiniz. Dayanıklı olmalısınız.

Sanatçı, "aşağılanma" duygusunun 2020'de çıkardığı Future Nostalgia albümünü yazmayı bitirene ve MTV Avrupa Müzik Ödülleri'nde Don't Start Now'ın ilk performansını tamamlayana kadar yani "iki yıl" sürdüğünü paylaştı.

Lipa, "Hiçbir zaman hakkımda denen şeyleri düşündüğüm için yataktan çıkamıyormuşum gibi olmadı. O derece umursamıyordum. Ama o zamanlar benim için en yüksek seviyedeydi" diye ekledi.

Ancak yıldız şarkıcı, performansının ardından diğerlerinin yanıldığını kanıtlamasıyla kendini aklanmış gibi hissettiğini de sözlerine ekledi.

Lipa, "Don't Start Now çıktığında Kasım 2019'du ve uzun zamandır benim hakkımda düşündükleri şeylerden sonra nihayet kalkıp onların önünde dans edeceğim kafama dank etti" dedi.

Geri döndüm, o performansı sergiledim ve herkes 'Ah, yanılmışız' dedi. Bundan gerçekten çok keyif aldım.

Independent Türkçe


Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranına nihayet yanıt verdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranına nihayet yanıt verdi

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Paul McCartney, 60 yıl önce aşkını ilan eden hayranınına yanıt verdi.

Beatles'ın 81 yaşındaki şarkıcı-söz yazarı, cevabını Instagram'dan paylaştığı video mesajla verdi. 

Videonun başında, kendisini Adrienne diye tanıtan bir kadının grubun 1963'teki ilk ABD turnesi öncesinde bir gazeteciyle yaptığı röportajdan kısa bir görüntü oynatılıyor.

Kadın, "Paul McCartney eğer dinliyorsan, Brooklyn'den Adrienne seni tüm kalbiyle seviyor" diyor.

McCartney daha sonra kameraya konuşarak hayranına hitap ediyor.

Videoda, "Hey Adrienne, ben Paul" diyor.

Dinle, videonu gördüm. Şu anda Brooklyn'deyim. New York'tayım. Nihayet gelebildim. Bir sergimiz var, bir fotoğraf sergisi. Gel ve gör!

McCartney sonra gülümseyerek parmağıyla objektifi işaret ediyor.

Paul McCartney Photographs 1963-64: Eyes of the Storm adlı yeni sergi 18 Ekim'e kadar Brooklyn Müzesi'nde devam ediyor. Sergi, Beatles üyesinin grubun ilk ABD gezisini belgelemek üzere çektiği fotoğrafları içeriyor.

Videonun altında yer alan açıklamada McCartney şöyle yazdı:

Brooklyn'den Adrienne, eğer dinliyorsan, Liverpool'dan Paul McCartney de seni seviyor.

Martta McCartney, grup arkadaşı John Lennon'ın kendisini klasik şarkısı Hey Jude'un şimdilerde ünlü sözlerinden birini tutmaya nasıl ikna ettiğini açıklamıştı.

McCartney bu anekdotu, Wings grubunun müzisyeninin en ünlü eserlerinden bazılarının arkasındaki hikayeleri anlattığı podcast'i Paul McCartney: A Life in Lyrics'in bir bölümünde anlatmıştı. 

McCartney, "'İhtiyacın olan hareket omzunda' (The movement you need is on your shoulder, Hey Jude'dan bir dize -çn.). Bunu sadece doldurma amaçlı yazdığımı düşünmüştüm" demişti. 

Şarkıyı John ve [Yoko Ono] için müzik odamda psikedelik piyanomda çaldım. Ben diğer tarafa dönük oturuyordum ve onlar arkamdaydı, neredeyse omzumda duruyor ve dinliyorlardı.

McCartney, Lennon itiraz edene kadar "İhtiyacın olan hareket omzunda" dizesini değiştirmeyi planladığını açıklamıştı. 

McCartney, "John'a döndüm, 'Merak etme. Bunu değiştireceğim' dedim" diye anlatmıştı.

O da bana baktı ve ‘Değiştirmeyeceksin, biliyorsun değil mi?’ dedi. En iyi dize bu, değil mi?' diye belirtti.

Şarkıcı kısa bir süre önce "My Valentine" bestesinin ardındaki dokunaklı gerçek hikayeyi de paylaşmıştı. 

McCartney, bu şarkıyı eşi Nancy Shevell için yazmıştı. İkili 2007'de tanışmış ve 2011'de evlenmişti. My Valentine, McCartney'nin 2012 tarihli Kisses on the Bottom albümünde yer alıyor.
Independent Türkçe


Vücuttaki iki farklı biyolojik saatin senkronizasyonu yaşlanmayı önleyebilir

Biyolojik saatler, sirkadiyen ritmi düzenleyen zamanlama araçları görevi görüyor (Pexels)
Biyolojik saatler, sirkadiyen ritmi düzenleyen zamanlama araçları görevi görüyor (Pexels)
TT

Vücuttaki iki farklı biyolojik saatin senkronizasyonu yaşlanmayı önleyebilir

Biyolojik saatler, sirkadiyen ritmi düzenleyen zamanlama araçları görevi görüyor (Pexels)
Biyolojik saatler, sirkadiyen ritmi düzenleyen zamanlama araçları görevi görüyor (Pexels)

Vücudun iki biyolojik saatinin senkronize hale getirilmesiyle yaşlanmanın önlenebileceği iki araştırmada ortaya kondu. 

24 saatlik bir döngü içinde biyolojik süreçleri düzenleyen sirkadiyen saatler, hücresel işlevlerin çevredeki günlük değişimlere uyumlu hale gelmesini sağlıyor. Beyindeki merkezi saatin farklı dokulardaki periferik saatlerle iletişim kurarak koordine ettiği sirkadiyen ritimler, uyku düzeninden gıdaları sindirmeye kadar birçok işlevi etkiliyor.

Katalan Araştırma ve İleri Araştırmalar Enstitüsü'nden (ICREA) araştırmacılar, merkezi saatle kas ve derideki periferik saatlerin senkronize bir şekilde çalışmasının dokuların işlemesinde oynadığı kilit rolü ortaya koydu. Araştırma bulguları perşembe günü iki ayrı makalede yayımlandı.

Science adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada iki saatin koordinasyon içinde çalışmasının kasların günlük işlevini yerine getirmesinin yanı sıra buradaki dokuların erken yaşlanmasını da önlemede hayati öneme sahip olduğu bulundu. 

Fareler üzerinde yapılan deneylerde, sirkadiyen ritmin yenilenmesinin kas kütlesi ve gücündeki kaybı azaltarak bozulan motor fonksiyonlarını iyileştirdiği görüldü. Ayrıca günün belli bir aralığında yemek yenen (örneğin 10.00-18.00 aralığı) zaman kısıtlı beslenmeyle sirkadiyen ritmin düzenlenmesinin, yaşlı farelerdeki kas kaybı, metabolik ve motor fonksiyonların bozulması ve kas gücü kaybını azaltabildiği görüldü.

Hakemli dergi Cell Stem Cell'de yayımlanan araştırmadaysa derideki sirkadiyen saatin, buradaki dokuların günlük işlevini gerçekleştirmesinde kritik bir yere sahip olduğu tespit edildi. 

Periferik saatin yokluğunda merkezi saat işlevleri yerine getirse de derideki sirkadiyen ritmin ters yönde çalıştığı kaydedildi. Örneğin DNA replikasyonu sadece merkezi saat tarafından düzenlendiğinde bu işlemin, cildin ultraviyole ışığa maruz kaldığı gündüz saatlerinde gerçekleştiği ve mutasyon biriktirme riskinin arttığı gözlemlendi.

Yani merkezi saat bütün organizmanın biyolojik ritimlerini düzenlese de farklı periferik saatler hayati öneme sahip olabiliyor. 

Bu araştırmalarda periferik saatlerin, merkezi saatin yokluğunda 24 saatlik döngüleri sürdürerek sirkadiyen işlevlerin yaklaşık yüzde 15'ini yönetebilecek kadar özerk bir yapısı olduğu da bulundu. 

Çalışmanın ortak yürütücülüğünü üstlenen Dr. Salvador Aznar Benitah bulguları şöyle değerlendiriyor:

Beyin ve periferik sirkadiyen saatler arasındaki senkronizasyonun deri ve kas sağlığında nasıl kritik bir rol oynadığını ve periferik saatlerin tek başına en temel doku işlevlerini yerine getirmede özerk bir şekilde hareket ettiğini görmek büyüleyici.

Araştırmanın bir diğer lideri Dr. Pura Muñoz-Cánoves ise "Çalışmamız, kas ve deri gibi dokuların ideal işleyişini sürdürerek bozulma ve yaşlanmaları önlemek için sadece iki doku saati (biri merkezi, diğeri periferik) arasında minimum etkileşim gerektiğini ortaya koyuyor" diyerek şöyle ekliyor: 

Artık sıradaki adım, tedavi amaçlı kullanılabilecek uygulamaları göz önüne alarak bu etkileşimde rol oynayan sinyal faktörlerini belirlemek.

Independent Tükçe, MedicalXpress, News Medical, Science, Cell Stem Cell


Yeni simülasyon karanlık madde tartışmalarını yeniden alevlendirdi

Standart modele göre evrenin yüzde 68'i karanlık enerji, yüzde 27'si karanlık madde ve yüzde 5'i gözlenebilir maddeden meydana geliyor (Pexels)
Standart modele göre evrenin yüzde 68'i karanlık enerji, yüzde 27'si karanlık madde ve yüzde 5'i gözlenebilir maddeden meydana geliyor (Pexels)
TT

Yeni simülasyon karanlık madde tartışmalarını yeniden alevlendirdi

Standart modele göre evrenin yüzde 68'i karanlık enerji, yüzde 27'si karanlık madde ve yüzde 5'i gözlenebilir maddeden meydana geliyor (Pexels)
Standart modele göre evrenin yüzde 68'i karanlık enerji, yüzde 27'si karanlık madde ve yüzde 5'i gözlenebilir maddeden meydana geliyor (Pexels)

Bilim insanları karanlık maddenin varlığına dair yeni bulgular elde etti. 

Pek çok bilim insanı, gözlemlenebilir evrendeki bazı anomalileri açıkladığı gerekçesiyle karanlık maddenin var olması gerektiğini düşünüyor. Gözlenebilen maddeden farklı olarak ışığı yaymadığı, emmediği ve yansıtmadığı için doğrudan gözlemlenemeyen bu madde, yarattığı kütleçekimsel etkilerle saptanmaya çalışılıyor.  

Bilgisayar simülasyonları kullanılan yeni çalışmadaysa henüz kanıtlanamayan bu teorinin, evrene dair en iyi açıklamayı sunduğu bir kez daha iddia edildi. Aralarında Kaliforniya Üniversitesi Irvine Kampüsü'nden (UCI) isimlerin de yer aldığı araştırmacılar gerçek galaksilerin bazı özelliklerini açıklaması amacıyla hem gözlenebilen hem de karanlık madde içeren simülasyonlar gerçekleştirdi.

Bilim insanları bu özelliklerin, karanlık maddenin olduğu bir evrende görülmesinin beklendiğini fakat bu madde yokken açıklanmasının zorlaştığını kaydetti. Bilimsel dergi Monthly Notices of the Royal Astronomy Society'de yayımlanan araştırmanın başyazarı Francisco Mercado bulguları şöyle açıklıyor: 

Bu tür özelliklerin birçok gerçek galaksiye dair gözlemlerde ortaya çıktığını gösteriyoruz. Bu veriler olduğu gibi kabul edildiğinde, içinde yaşadığımız evreni en iyi açıklayan modelin karanlık madde modeli olduğunu bir kez daha teyit ediyor.

Araştırmacılar galaksilerdeki karanlık ve görülen madde arasındaki ilişkiye de ışık tuttu. UCI Fizik Bilimleri Fakültesi Dekanı James Bullock, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında "Gözlemlenen galaksiler, gördüğümüz maddeyle var olduğunu düşündüğümüz karanlık madde arasında sıkı bir ilişkiye göre davranıyor gibi görünüyor. Öyle ki bazıları karanlık madde denen şeyin aslında kütleçekim teorimizin yanlış olduğunun kanıtı olduğunu öne sürüyor" diyerek şöyle ekliyor: 

Bizim gösterdiğimiz şey, karanlık maddenin sadece bu ilişkiyi öngörmekle kalmayıp birçok galakside gördüklerimizi, modifiye edilmiş kütleçekimden daha doğal bir şekilde açıklayabildiği. Karanlık maddenin doğru model olduğuna daha da ikna oldum.

Karanlık madde teorisi astrofizikte önde gelen bir model olmasına karşın bütün bilim insanları aynı görüşte değil. Bazı araştırmacılar evrende açıklanamayan gözlemlerin kütleçekim yasasındaki eksiklik veya hatalardan kaynaklandığını düşünüyor. 

Ottawa Üniversitesi'nden fizikçi Rajendra Gupta, martta yayımladığı araştırmasında karanlık maddeye ihtiyaç olmadığı ve evrenin düşünülenden yaklaşık iki kat daha yaşlı olduğu sonucuna varmıştı. 

Independent Türkçe, Science Daily, Earth, Monthly Notices of the Royal Astronomy Society


Dünyanın en derin mavi çukuru tespit edildi: Dibi gelmiyor

Mavi çukurlardaki su, çevresine göre daha derin olduğundan daha koyu görünüyor (Joan A. Sánchez-Sánchez)
Mavi çukurlardaki su, çevresine göre daha derin olduğundan daha koyu görünüyor (Joan A. Sánchez-Sánchez)
TT

Dünyanın en derin mavi çukuru tespit edildi: Dibi gelmiyor

Mavi çukurlardaki su, çevresine göre daha derin olduğundan daha koyu görünüyor (Joan A. Sánchez-Sánchez)
Mavi çukurlardaki su, çevresine göre daha derin olduğundan daha koyu görünüyor (Joan A. Sánchez-Sánchez)

Dünyanın bugüne kadar keşfedilen en derin mavi çukurunun Meksika açıklarındaki Taam Ja' Mavi Çukuru olduğu tespit edildi. Araştırmacılar denizdeki bu deliğin dibine henüz ulaşamadı. 

Kıyı bölgelerinde rastlanan mavi çukurlar, anakayası kireçtaşı veya alçıtaşı gibi çözünebilir maddelerden oluşan dikey obrukları ifade ediyor. Yüzeydeki suyun mineralleri çözerek çatlakları genişletmesi ve nihayetinde kayayı çökertmesiyle meydana gelen bu delikler, çevrelerini saran sudan çok daha koyu bir mavi renge sahip olmalarıyla dikkat çekiyor.

Yucatán Yarımadası'nın güneydoğu kıyısındaki Chetumal Körfezi'nde 2021'de keşfedilen Taam Ja' Mavi Çukuru, 274 metrelik derinliğiyle geçen yıl dünyanın en büyük ikinci mavi çukuru ilan edilmişti. 

Fakat keşif gezisi için 6 Aralık 2023'te obruğa dalan bir ekip, çukurun en az 420 metre derine indiğini saptadı. Böylece Taam Ja', Güney Çin Denizi'ndeki 301 metrelik Ejder Çukuru'nun elinden birinciliği aldı. 

Meksika'daki El Colegio de la Frontera Sur (ECOSUR) adlı bilimsel araştırma merkezinden bir ekip obruktan aşağıya, ucunda su basıncı, sıcaklık ve iletkenlik verilerini ölçen bir cihaz takılı bir halat bıraktı. 500 metrelik halatın tamamı açıldığında bile dibe ulaşmayan cihaz, çukurun duvarları hafif bir açıyla devam ettiğinden deniz seviyesinin 420 metre altında kaldı. 

Araştırmacılar Taam Ja' içinde, biri 400 metre derinlikte farklı katmanlar da tespit etti. Frontiers in Marine Science adlı hakemli dergide yayımlanan araştırmaya göre bu katmanın sıcaklık ve tuzluluk açısından Karayip Denizi ve yakınlardaki kıyı lagünlerine benzemesi, çukurun gizli bir tünel veya mağara ağıyla okyanusa bağlı olabileceğine işaret ediyor.

Taam Ja' Mavi Çukuru'nun önceki ölçümü, deniz dibine ses dalgaları gönderip geri dönme hızlarına göre derinliği hesaplayan bir aletle yapılmıştı. Fakat yankı sondajı denen bu araçlar, mavi çukurların su yoğunluğundaki değişimler ve bazen dikey bir yapıya sahip olmamaları nedeniyle her zaman verimli sonuç vermiyor. 

Bilim insanları bundan sonra hem çukurun ne kadar derine indiğini bulmayı hem de içinde saklanıyor olabilecek tünelleri keşfetmeyi planlıyor. Bu gezilerde yeni canlılarla da karşılaşma ihtimali olan araştırmacılar, makalede şöyle yazıyor:

Taam Ja' Mavi Çukuru'nun derinliklerinde fizikokimyasal ve jeomorfolojik süreçlerle ilişkili, benzersiz bir biyotop oluşturan ve keşfedilmeyi bekleyen bir biyoçeşitlilik yatıyor olabilir.

Independent Türkçe, Science Alert, Live Science, Frontiers in Marine Science