ABD'de tedavisi sonlanan Kovid-19 hastaları teste tabi olmadan tecritten çıkarılacak

ABD'de yaklaşık 150 bin kişi Kovid-19'dan hayatını kaybetti (AP)
ABD'de yaklaşık 150 bin kişi Kovid-19'dan hayatını kaybetti (AP)
TT

ABD'de tedavisi sonlanan Kovid-19 hastaları teste tabi olmadan tecritten çıkarılacak

ABD'de yaklaşık 150 bin kişi Kovid-19'dan hayatını kaybetti (AP)
ABD'de yaklaşık 150 bin kişi Kovid-19'dan hayatını kaybetti (AP)

Kovid-19'u atlatan ABD vatandaşlarının çoğu artık koronavirüsü taşımadığını kanıtlamak için ek teste gerek kalmadan tecritten çıkabilecek.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin (CDC) geçen çarşamba yaptığı açıklamaya göre,yeni yönerge değişiklikleriyle ülkedeki koronavirüs testleri üzerindeki yükün kaldırılması amaçlanıyor.
Değişikliklere göre bir kişi Kovid-19 hastalığına ilk yakalandıktan 10 gün sonra nefes darlığı ya da ishal gibi herhangi bir belirti göstermiyorsa ve ateş düşürücü almadan 24 saat boyunca hiç ateşi yükselmemişse iyileşmiş sayılacak.
Daha önce Kovid-19 bulaşan bir kişinin kendisini 14 gün tecride alması ve tecritten çıkabilmesi için de 24 saat arayla yapılan PCR testlerinde iki kez negatif sonuç alması gerekiyordu.
Ancak şu anda ülkenin birçok bölgesinde test işlemleri iki haftaya kadar ertelenebiliyor ayrıca birden fazla çalışma Kovid-19'u hafif geçiren hastaların belirtilerin başlangıcından 10 gün sonra neredeyse  hiçbir zaman virüs bulaştırıcısı olmadığını ortaya koydu.
Birçok teşhis testi hastaların tamamen iyileşmnesinden haftalar sonra bile pozitif sonuç vermişti. Uzmanlar bu testlerin canlı virüse değil, hala vücuttan temizlenmekte olan virüs kalıntılarına tepki verdiğini düşünüyor.
Halk sağlığı uzmanları da yönergedeki değişikliklerin güvenli olduğunu belirtiyor.
Columbia Üniversitesi'nin Mailman Halk Sağlığı Okulu'ndan epidemiyoloji profesörü Wafaa el-Sadr "Bunun dayanak noktası bilimsel kanıtlar. Bence değişiklik mantıklı" dedi.
Değişikliğin en çok huzurevleri ve hastaneleri etkilemesi bekleniyor.
Örneğin birçok huzurevi artık Kovid-19'u atlatan yaşlı hastaları iki virüs testinden negatif alana kadar tutmak zorunda kalmayacak. Bu işlem tıbbi gereklilik olmadan hastaların hastanede kalış süresini uzatıyordu.
Yeni tecrit yönergesi bilinen bir vakayla temas eden ya da bir başka eyalet veya ülkeden gelen kişilerin kendilerini 14 gün kendilerini tecrit altına alması kuralınıysa etkilemeyecek.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe