İsrail ordusunun Lübnan sınırında bir ‘güvenlik olayı’ yaşandığını ve Lübnan’ın işgal altındaki toprakları Şebaa Çiftlikleri'nde askeri bir aracın güdümlü füzeyle vurduğunu duyurmasının ardından Lübnan-İsrail sınırı dün, nedenlerine ilişkin çelişkili bilgilerin geldiği bir gerginliğe sahne oldu. Geçtiğimiz hafta İsrail’in Suriye'de düzenlediği hava saldırısında bir lideri öldürülen ve misilleme sözü veren Hizbullah ise askeri aracın hedef alınması olayıyla bir ilişkisi olmadığını ve karşılıklı ateş açılmadığını belirtti.
İsrail ordusu yetkilileri, Şebaa Çiftliklerinde Hizbullah’ın sızma girişimini engellediklerini açıklarken Lübnan resmi ajansı NNA, İsrail’in Arkub bölgesindeki bir Lübnan köyüne düzenlediği hava saldırısında Habbariye köyündeki bir eve patlamamış güdümlü füze düştüğünü bildirdi. NNA, sınırdaki köylerde yaşayanların Sur ve Sayda’ya doğru yerlerinden edildiklerini de ekledi.
Söz konusu güvenlik olayının duyurulmasından İsrail savaş uçakları Şebaa Çiftlikleri semalarında yoğun uçuşlar gerçekleştirirken NNA’nın haberine göre İsrail ordusu dün öğleden sonra saat 17:00 sularında çatışmaların sona erdiğinin açıklanması öncesinde Lübnan sınırında sahte bombardımanlar düzenledi.
Hizbullah’ın sınırdan sızma girişiminde bulunduğu şüphelerinin de yer aldığı güvenlik olayı sırasında karşılıklı ateş açıldığına dair bilgiler aktarılırken İsrailli kaynaklar, Tel Aviv’in, Hizbullah’ın sınırdan sızma girişiminde bulunduğuna, ancak başarısızlıkla sonuçlandığına inandığını belirttiler.
Öte yandan Reuters, İsrail’in Şebaa Çiftlikleri bölgesini onlarca füze ile hedef aldığını, bu yüzden bölgeden çıkan yangın nedeniyle dumanların yükseldiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) Sözcüsü Andrea Tenente yaptığı açıklamada, ‘UNIFIL Komutanı General Stefano Del Col’un durumu değerlendirmek ve gerginliği azaltmak için taraflarla temas halinde olduğunu ve tarafların kendilerine hakim olmalarını sağlamaya çalıştığını’ söyledi.
İsrailli yetkililer, söz konusu olayın duyurulduğu ilk andan itibaren olayı Hizbullah’la ilişkilendirdiler. Çünkü olay, geçtiğimiz hafta İsrail’in Suriye'de düzenlediği bir hava saldırısında bir liderinin öldürülmesi üzerine Hizbullah’ın misilleme yapma sözü vermesinin ardından gerçekleşti. Hizbullah ise olaydan iki saat sonra, olayla herhangi bir bağlantısı olmadığına dair bir açıklamada bulundu.
Hizbullah’ın açıklamasında, İsraillilerin Lübnan sınırında ‘panik’ yaşadıklarını ve Hizbullah liderlerinden Ali Kamil Muhsin'in Suriye’de öldürülmesine yapılacak misilleme konusunda alarm durumunda ve endişeli bir bekleyiş içerisinde oldukları belirtildi. İsrail'in ‘direniş hareketinin planlarını’ öğrenemediğine işaret edilen açıklamada, “Tüm bu faktörler, düşmanı sahada ve medyada gerginliğe sevk etti. Düşman medyası, Lübnan topraklarından işgal altındaki Filistin'e bir sızma girişiminin engellendiğini iddia ediyor. Benzer şekilde, İsrail güçlerinin Şebaa Çiftlikleri bölgesinde direniş hareketi unsurlarından ölümler ve yaralanmaların olduğuna dair bilgiler de gerçeği yansıtmıyor. Bunlar sahte zaferler yaratma girişiminden başka bir şey değildir” ifadeleri yer aldı.
Hizbullah'ın söz konusu güvenlik olayı sırasında ‘ne çatıştığı ne de ateş ettiği’ vurgulanırken “Aksine düşmanın korku, endişe ve paniğinin tek taraflıydı” denildi. Açıklamada ayrıca Ali Kamil Muhsin'in öldürülmesine ‘kesinlikle misilleme yapılacağının’ altı çizildi. Bununla birlikte açıklamada dün Habbariye köyünde düzenlenen ve sivillerin evini hedef alan bombardımanın da karşılıksız kalmayacağı vurgulandı.
Hizbullah’ın yukarıdaki açıklamayı, İsrailli yetkililerin Hizbullah tarafından gerçekleştirilen bir sızma girişiminin engellendiği şeklindeki açıklamalarının ardından yaptı. İsrail Ordusu'nun Arap Medyası Sözcüsü Avichai Adraee, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Az önce Cebel Rus (Güney Lübnan) bölgesinde bir güvenlik olayı meydana gelmiştir” ifadelerini kullandı. Hizbullah güçlerinin sınırda İsrail’e ait zırhlı araç hedef almaya çalıştığı öne süren Adraee, İsrail güçlerinin 3 ila 4 kişiden oluşan bir Hizbullah hücresinin sızma girişimini engellemeyi başardığını belirtti. Adraee söz konusu kişilerin Mavi Hat’ın İsrail tarafına birkaç metre sızdığını da sözlerine ekledi. İsrail güçleri tarafında herhangi bir zayiatın yaşanmadığını kaydeden Adraee, “Kuzeyde sivillerin kullandığı yollar yeniden açıldı ve bölge sakinleri normal yaşam rutinine geri döndü. Ancak halen karmaşık olan olay nedeniyle önümüzde gergin günler bizi bekliyor” dedi.
İsrail Ordusu Sözcüsü Jonathan Conricus, gazetecilere yaptığı açıklamada “Bir terör hücresinin İsrail’e sızma girişimini engellemeyi başardık” şeklinde konuştu. İsrail güçleri arasında herhangi bir kayıp bildirilmediğini belirten Conricus, “Teröristlerin Lübnan'a doğru kaçtıkları bilgisini teyit ettik” dedi.
İsrail'in Hizbullah’ın Suriye'de bir liderinin öldürülmesine misilleme yapma beklentileri çerçevesinde dün sınır yaşanan olay, İsrail ordusunun günlerdir alarm durumunda askeri takviyeler gerçekleştirdiği Lübnan'ın güneyinde bir insansız hava aracının (İHA) düştüğünü duyurmasından saatler sonra gerçekleşti. Hizbullah'ın davranışlarını yakından takip eden kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları değerlendirmede, Hizbullah’ın pazar akşamı düşen İsrail İHA’sıyla hiçbir ilgisi olmadığına işaret ettiler.
Kaynaklar Hizbullah’ın tepkisinin, direniş hareketi yönetiminin takdirine ve angajman kurallarına bağlı olacağını söylediler. Hizbullah’ın İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) aracılığıyla Ali Kamil Muhsin’in Suriye’deki bombardımanda öldürülmesinin bir hata olduğuna dair mesajıyla ilgilenmediğini aktaran kaynaklar, “Bunu hiçbir şey değiştiremez” ifadelerini kullandılar.
Kaynaklar, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah tarafından daha önce belirtildiği üzere Lübnan topraklarında casusluk yapan İsrail İHA’larının vurulması konusunun halen geçerli olduğunu, ancak iki taraf arasında bir savaş yaşanmasının uzak bir ihtimal olduğunu yinelediler. Bununla birlikte Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım Pazar akşamı yaptığı açıklamada, “İsrail’in tehditleri bizi istemediğimiz bir konuma götürmeyecektir. İsrail’deki iç karışıklık ve (Başkan) Donald Trump'ın ABD içinde gerileyen popülaritesi çerçevesinde mevcut atmosfer bir savaş olasılığına işaret etmiyor” dedi.
Söz konusu güvenlik olayı, 1967'den bu yana İsrail’in işgali altında olan Lübnan ve Suriye sınır üçgeninde bulunan Şebaa Çiftlikleri’nde yaşandı. İsrail İç Cephe Komutanlığı, Celile'nin kuzeydoğusundaki yaklaşık 20 köyün sakinlerinden, ‘güvenlik olayı’ nedeniyle güvenli alanlara gitmelerini istedi. Bölge sakinleri köylerini terk ederken patlama sesleri duyulmaya devam ediyordu. İsrail uçakları da bölge üzerinde uçuşlar gerçekleştiriyordu.
Lübnan ve İsrail arasındaki sınır boyunca yollar kapatıldı. İsrail Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi, Kuzey Komutanlığı karargahına ulaşırken Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Benny Gantz, Batı Kudüs'te bulunan İsrail parlamentosu Knesset'teki parlamento blokları toplantısından ayrılarak güvenlik konsültasyonları için Tel Aviv’deki Savunma Bakanlığı’na geçtiler.
Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Gantz ve Genelkurmay Başkanı Kochavi ile birlikte kuzey sınırındaki olayları takip ettiğini belirten bir açıklama yaptı. Netanyahu açıklamasında, “Politikamız açık. Öncelikle İran'ın Suriye ile sınırlarımıza asker konuşlandırmasına izin vermeyeceğiz. İkincisi Lübnan topraklarından bize karşı düzenlenen herhangi bir saldırının sorumluluğu Lübnan’a ve Hizbullah’a aittir. Üçüncü olarak İsrail ordusu tüm senaryolara hazırlanıyor. İsrail'in güvenliği için sınırlarımızdaki ve yakınlarındaki tüm alanlar üzerinde çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusu, Netanyahu ve Gantz Tel Aviv'e geçmeden önce güvenlik olayının sona erdiğini duyurdu. Ordu operasyonun sona erdiğini, ancak İsrail'in Lübnan, Suriye ve ötesindeki hamleleri yakından takip ettiğini belirtti.
Öte yandan Lübnan sınırına yapılan askeri takviyelerin sınırın iki tarafında da alarm durumuna geçilmesine neden olabileceğine ihtimal vermeyen Hizbullah milletvekili Velid Sukkeriyye ve Doğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Sami Nadir, yaklaşımda farklılıklar olsa da bir savaş çıkmasının mümkün olmadığını düşünüyorlar.
Şarku’l Avsat’a konuşan Sukkeriyye, “Tel Aviv savaşa girmeye hazır olsaydı, bunu uzun zaman önce yapardı, ancak savaşa girmeden direniş hareketini silahsızlandırmak veya diğer taraflar aracılığıyla eylemlerini kısıtlamak istiyor” yorumunda bulundu.
Öte yandan Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan Sami Nadir ise şunları söyledi:
“Angajman kuralları değişmediği sürece, özelliklede İran'ın bölgedeki nüfuzunun azaldığı, bölgesel tarafların bu çerçevede üzerlerine düşen rolleri oynadıkları ve Hizbullah'ın da Lübnan'daki ekonomik ve sosyal durum gibi birçok baskı altında kıvrandığı bir dönemde taraflardan hiç biri savaşla ilgilenmez. İsrail de bu konuda aceleci davranmaz. Asıl soru, angajman kurallarının değişmesinin her iki tarafın da çıkarına olup olmayacağıdır. Mesela bu değişim Hizbullah’ın iç bölgelere füze atmasına veya Golan Tepeleri’ne cephe açmasına neden olur mu? Tel Aviv, belirli operasyonlarla Hizbullah'ın füzeli saldırı düzenleme girişimlerinin önün kesecektir. Hizbullah'ın bu tür girişimleri, altından kalkamayacağı kayıplara ve yankılara neden olacaktır.”
Diğer yandan sınırdaki gerilimden birkaç saat önce, Lübnan Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan ile bir araya gelen İran’ın Beyrut Büyükelçisi Muhammed Celal Friuzniya kendisine yöneltilen bir soruya cevaben, “Siyonist oluşumun böyle bir ahmaklık yapacağını ve bu maceralara atılacak bir konumda olduğunu düşünmüyorum. Düşman İsrail’in 2006’daki savaş sırasındaki peş peşe yaşadığı saldırıları ve aldığı korkunç yenilgiyi unutamayacağına inanıyoruz. Eğer Siyonist düşman böyle bir ahmaklık yapar ve bu tür maceralara atılırsa sert bir darbe alacağından şüphe yok. Bugün, direniş ekseni her zamankinden daha güçlü ve bu ekseni daha fazla zaferin beklediğine olan inancımız tamdır” ifadelerini kullandı.
Lübnan-İsrail sınırında gerginlik
Lübnan-İsrail sınırında gerginlik
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة