Erdoğan: Ortodoks vatandaşlarımız Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebilecek

Erdoğan: Ortodoks vatandaşlarımız Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebilecek
TT

Erdoğan: Ortodoks vatandaşlarımız Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebilecek

Erdoğan: Ortodoks vatandaşlarımız Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebilecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Özellikle bu sene 15 Ağustos’ta Ortodoks vatandaşlarımızın Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebileceklerini de bu vesileyle duyurmak istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sümela Manastırı 2.Etap Açılış Töreni ve Trabzon Ayasofya Camii Restorasyon Sonrası Açılış Töreni’ne canlı bağlantı ile katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Trabzon’da restorasyonları tamamlanan Sümela Manastırı ile Ortahisar Ayasofya Camii’nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, “Sümela Manastırı, ülkemizin tanıtımının önemli sembollerinden biridir. Yaklaşık 1600 yıllık mazisi olan bu eser, ecdadın bölgeye yerleşmesi ve tümüyle fethinin ardından da olduğu gibi korunarak bugünlere gelmiştir. Kayalara oyulmuş bir dizi yapıdan oluşan Sümela Manastırında bölgeye hakim olan tüm medeniyetlerin izlerini görmek mümkün. Bu eser en parlak dönemlerini 19. Yüzyılda yaşamış, Rus işgalinin ardından ise boşaltılarak mahzun kalmıştır. Bu güzel yapıdaki eserlerin bir kısmı 1930’lu yıllarda Yunanistan’a götürülmüştür. Ülkemizin her değeri gibi bu esere de biz sahip çıktık. Altındere Vadisinin gerdanlığı olarak nitelenen bu güzel eseri yeniden dünya kültür mirasına kazandırmak için uzun yıllardır çalışmalar yürütüyoruz. Daha önce çevresini, su kemerlerini ve manastıra çıkan merdivenleri kullanılabilir hale biz getirmiştik. Bugün manastırın üzerinde bulunduğu kaya yüzeylerinin iyileştirilmesi ağırlıklı restorasyonların bir bölümünün daha açılışını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin toprakları üzerindeki her türlü medeniyet mirasına nasıl sahip çıktığının, koruduğunun, güzelleştirdiğinin somut bir örneği olan bu çalışmayı ülkemizi eleştirenlerin dikkatine sunuyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer biz iddia veya ima edildiği gibi diğer inançların sembollerini hedef alan bir millet olsaydık 5 asırdır elimizde olan bu manastırın yerinde şu anda yeller eserdi. Aynı durum Anadolu’nun dört bir yanındaki benzer eserler için de geçerlidir. Biz hiçbir zaman yıkmanın, imhanın, yok etmenin peşinde olmadık. Tam tersine hep inşanın, ihyanın, yaşatmanın peşinde koştuk. Osmanlı’nın daha bir asır önce çekildiği coğrafyalarda ise tam anlamıyla bir kültürel soykırım yaşandı. Ecdat yadigarı eserlerin kahir ekseriyeti ya yıkıldı ya yakıldı ya da yok olmaya mahkum edildi. Balkanlar’da bir asır önce 300 cami ile bıraktığımız bir şehirde bugün her nasılsa ayakta kalabilmiş tek bir caminin kalmış olması kimin nerede durduğunun ispatıdır” dedi.
Tarihi eserle koruma noktasında batılı hiçbir devletin Türkiye’ye söz söyleme ve eleştirme hakkının olmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayasofya’yı 1453 yılında dönüştürüldüğü haliyle cami olarak yeniden hizmete açmamız rahatsızlık sebebi olmamalıdır. Tam tersine bu ulu mabede sahip çıktığımız, koruduğumuz, yaşattığımız için teşekkürü hak ettiğimizi düşünüyoruz.
Bugün hizmete açacağımız Ortahisar Ayasofya Camii için de aynı durum geçerlidir. Yaklaşık 750 yıllık geçmişi olan bu eser ecdadın elinde daha da güzelleşerek günümüze ulaşmıştır. Ortahisar Ayasofya Camii tarihi boyunca sadece bir asır önce ki kısa süreli Rus işgali sırasında depo haline dönüştürülerek mabet vasfına aykırı şekilde kullanılmıştır. Yalnızca bu örnek dahi kimlerin tarihi eserlere ve mabetlere saygılı kimlerin de hoyrat ve yıkıcı davrandığını göstermeye kafidir. Bahçe duvarlarından tavanlarına kadar baştan sona yeniden restore ettiğimiz Ortahisar Ayasofya Camii’ni yine kadim ve kucaklayıcı medeniyet anlayışımızın sembollerinden biri olarak hizmete açıyoruz. Bu töreni de yarım bin yıldır cami olarak hizmet veren bu eserin kılına bile dokunmayan ecdadın hoşgörü ve sevgi ikliminden nasibini alamamış olanlara ithaf ediyoruz.”
Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasının ardından yapılan eleştirilere değinen Erdoğan, “Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı ülkemizde ve dünyada hakka ve hukuka saygılı olanlar ile zihni ve kalbi kararmış olanları ayıran bir turnusol kağıdı işlevi görmüştür. Milletimizin Anadolu’daki bin yıllık varlığını kabul edemeyenler Ayasofya bahanesi ile bir kez daha kinlerini kustular. Aynı şekilde milletimizin değerlerine ve kültürüne husumet duyanlar yine Ayasofya üzerinden gerçek niyetlerini ortaya döktüler. Bu kesimlerin Sümela Manastırı ve Ortahisar Ayasofya Camii konusunda diyecekleri bellidir. Bunlar için ne tarihin ne kültürün bir kıymeti vardır. Türk milletine ve İslam dinine düşmanlıklarını açıkça dile getiremedikleri için bu tür konular üzerinden kendilerini konumlandırıyorlar. Hâlbuki böyle dolaylı yollara hiç gerek yoktur. Milletimizde, tüm insanlıkta kimin nerede durduğunu çok iyi biliyor” diyerek, bu hakikatleri Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyadaki 200’e yakın ülkenin temsilcilerinin gözlerinin içine baka baka söylediklerini ifade etti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle batılı ülkelerin dünyanın kalanının kanı, gözyaşı, acısı, sömürüsü üzerine kurulu refah düzeninin sonunun geldiğini açıkça ifade ediyoruz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan değişim sancılarını yeni ve kutlu bir doğumun habercisi olarak gördüğümüzü belirtiyoruz. Salgın dönemindeki gelişmelerin bu gerçeği inkarı ve dönüşü mümkün olmayan bir şekilde ortaya koyduğuna inanıyoruz. Karşımızdakilerden de bu kadar açık berrak delikanlıca bir duruş bekliyoruz. Maalesef sürekli bel altı vurarak kazanın veyahut kazanım elde etmeye alışmış olanlar içerde ve dışarda aynı sinsilikle yollarına devam ediyorlar. İnsanlara iftira atarak, vatandaşlarımızı kışkırtarak, milletin değerlerine olan düşmanlıklarını gizlemeye çalışıyorlar ama ne yaparlarsa yapsınlar artık yolun sonu görünüyor. Mağdurların ve mazlumların feryadı arşı kaplamışken artık kimse hakikatin üzerini sahte gülücükler ve içi boş kavramlarla kapatamaz. Türkiye olarak medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla hak, hakikat, adalet ve barış uğrunda verdiğimiz mücadeleyi sürekli daha ileriye taşımakta kararlıyız. Suriye’de nasıl mazlumların feryatlarına bigane kalmadıysak Libya’da da ülkenin meşru yönetiminin iş birliği çağrısını cevapsız bırakmadık. Azerbaycanlı kardeşlerimizin işgal altındaki topraklarını kurtarma ve vatanlarını savunma çabalarına da aynı anlayışla destek veriyoruz. Kendileri bin yıl, 500 yıl önceki hesapları bir türlü kapatamayıp bizden 100 yıl önceki haksızlıkları daha öteye taşıma çabalarına sessiz kalmamızı bekleyenlere verecek cevabımız elbette olacaktır. Her mücadele istenildiği gibi sonuçlanmayabilir ama mücadele etmeyen zaten baştan teslim olmuştur. Mensubu olmaktan şeref duyduğumuz milletimiz ise tarihinin hiçbir döneminde mücadeleden kaçmamıştır. Bugün de kendimiz ve dostlarımız için siyasi, ekonomik, askeri, diplomatik hangi alanda ne tür bir mücadele gerekiyorsa onu vermekten en küçük bir tereddüdümüz olmaz, taviz de vermeyiz. Başaramayacaksınız, bu ülkeye diz çöktüremeyeceksiniz, bu milleti teslim alamayacaksınız, şehit kanlarıyla yoğrulmuş bu vatanın tek karış toprağını bile karanlık emellerinizle kirletemeyeceksiniz. Çünkü artık karşınızda eski zayıf ve ürkek ülke değil, büyük ve güçlü Türkiye hedefi yolunda son ferdine kadar canı dahil tüm varlığını ortaya koyarak yürüyen bir devlet var.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının sonunda bir de Ortodoks vatandaşlara müjde verdi. Erdoğan, “Özellikle bu sene 15 Ağustos’ta Ortodoks vatandaşlarımızın Sümela Manastırında restorasyon döneminde ara verilen Meryem Ana Ayinini gerçekleştirebileceklerini de bu vesileyle duyurmak istiyorum” dedi.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)
TT

Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)

Münih savcılığı, Almanya'nın güneyindeki bir Noel pazarına saldırı planlamakla suçlanan beş kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre savcılık, bu kişilerden dördü hakkında resmi tutuklama emri çıkarıldığını, beşinci kişinin ise Bavyera'nın güneyindeki Dingolfing'deki bir Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle önleyici gözaltına alındığını belirtti.

Savcılar, saldırının arkasında İslamcı bir motif olduğundan şüpheleniyor.

Geniş çapta tanınan Bild gazetesi daha önce olayla ilgili haber yapmıştı.

Gözaltıların cuma günü gerçekleştiği ve zanlıların dün soruşturma hakimi önüne çıkarıldığı düşünülüyor.


Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'de bir silahlı saldırgan tarafından üç ABD askerinin öldürülmesiyle ilgili olarak, tekrar saldırılması halinde ABD'nin DEAŞ güçlerine karşılık vereceğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Trump, Beyaz Saray dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, üç Amerikalının bir pusu sonucu öldürüldüğünü belirtti.

Trump ayrıca Truth Social platformunda "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara bu saldırıdan dolayı çok öfkeli ve üzgün" ifadelerini kullandı.

ABD ordusu, dün bir DEAŞ militanının ABD ve Suriye güçlerinden oluşan bir konvoya düzenlediği saldırıda üç personelinin (iki asker ve bir sivil tercüman) öldüğünü açıkladı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), üç ABD askeri personelinin de yaralandığını bildirdi.

Açıklamada, tek başına hareket eden bir silahlı saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırının, Suriye'nin merkezindeki Palmira şehrinde "askerlerin önemli bir komutanla çatışma halinde olduğu sırada" meydana geldiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth ise "müttefik güçlerin" saldırganı öldürdüğünü ifade etti.