Japonya'da günlük koronavirüs vaka sayısı bini aştı

Japonya'da günlük koronavirüs vaka sayısı bini aştı
TT

Japonya'da günlük koronavirüs vaka sayısı bini aştı

Japonya'da günlük koronavirüs vaka sayısı bini aştı

Japonya’da kaydedilen günlük Kovid-19 vaka sayısı salgının başından bu yana ilk kez bini aşarak rekor kırdı.
Korona virüs pandemisi nedeniyle ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) uygulamasının 25 Mayıs'ta sona ermesinin ardından vaka sayılarında yeniden artış yaşanan Japonya'da günlük vaka sayısı bugün ilk kez bin sınırını aştı.
Sağlık Bakanlığı ve yerel hükümetlerin verilerine göre, bugün 250'si başkent Tokyo ve 221'i Osaka'da olmak üzere ülke genelinde rekor sayıda bin 2 vaka doğrulandı. Son gelişme ile birlikte Japonya'da şimdiye dek korona virüsten enfekte olan kişi sayısı 33 bin 959'a yükselmiş oldu.

Tokyo en riskli bölge
Vaka yoğunluğunun eyaletlere göre dağılımında Tokyo 11 bin 861 enfeksiyon ile en riskli bölge olarak öne çıkarken, onu 3 bin 651 vaka ile Osaka izledi. Kanagawa'da 2 bin 352 olarak kayda geçen toplam pozitif hasta sayısı Saitama'da ise 2 bin 145'e yükseldi. Diğer vakalar ise ülkenin farklı eyaletlerinden bildirildi.

Ölü sayısı bin 16'ya çıktı
Ayrıca bugün Kanagawa eyaletinden bir kişinin Kovid-19'a nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklayan sağlık otoriteleri, ülkedeki virüs kaynaklı ölüm vakalarının sayısının bin 16'ya yükseldiğini doğruladı.



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters