Suudi Arabistan’dan Libya hamlesi: Dışişleri Bakanı Mısır, Cezayir ve Tunus’u ziyaret etti

Fotoğraf (Şarku'l Avsat)
Fotoğraf (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’dan Libya hamlesi: Dışişleri Bakanı Mısır, Cezayir ve Tunus’u ziyaret etti

Fotoğraf (Şarku'l Avsat)
Fotoğraf (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan yönetimi, Libya’daki askeri gerginliği sona erdirmek ve siyasi bir çözüm için çalışmalara hız verdi. Bu kapsamda Libya’ya komşu ülkelerle yapılacak olan görüşmelere liderlik eden Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Abdullah bin Ferhan, ilk olarak Pazartesi günü Mısır ve Cezayir’i, ardından ise Tunus’u ziyaret etti.
Dün Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile başkent Tunus’taki Kartaca Sarayı’nda bir araya gelen Bakan Ferhan, öncesinde ise Muradiye Sarayı’nda Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile görüşmüştü. 
Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Tunus Cumhurbaşkanı’na selamlarını ileten Bakan Ferhan, Cumhurbaşkanı Said’in Suudi Arabistan’ı ziyaret edip Kral Abdulaziz ile görüşme gerçekleştirmesini dört gözle beklediğini vurguladı.
Söz konusu görüşmede iki dost ülke arasındaki yakın ilişkilerin gözden geçirildiğini belirten Bakan Ferhan, Cumhurbaşkanı Kays Said’e Suudi liderliğinin iki ülke arasındaki işbirliğini geliştirmeye hevesli olduğunu iletti. Cumhurbaşkanı Said’in de ortak ilişkileri ve işbirliğini ilerletmenin önemini vurguladığına değinen Bakan Ferhan, “Bu arzuları gerçekleştirmek için Tunus hükümetindeki meslektaşlarımız ile birlikte çalışacağız. Bu ikili ilişkinin iki kardeş halkın yararına olacağından eminiz” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan ve Tunus’un bölge ve Arap dünyasının karşılaştığı birçok sorunla ilgili tutumları arasında ciddi bir yakınlaşma olduğunu sözlerine ekleyen Suudi bakan, Libya hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
“Barışçıl bir çözüm sağlayacak, ülkenin istikrarını beraberinde getirecek, dış müdahale ve terörizmden koruyacak, aynı zamanda bölge güvenliğini koruyacak şekilde Libyalılar arasındaki bir çözüm için çabalamanın taşıdığı önem üzerine anlaştık. Bu minvalde, esas olarak tüm komşu ülkeler arasındaki uyumlu çabalar gösterilmesi gerekiyor. Bunu başarma yolundaki çabaları destekleyeceğiz.”
Bakan Ferhan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Tunus ziyaretine dair şu ifadeleri kullandı:
“Kral Selman bin Abdulaziz tarafından Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile görüşmek üzere görevlendirildim. Kral Abdulaziz ve Veliaht Prens’in selamlarını iletmekten, bölgesel ve uluslararası sorunların ele alınmasında iki kardeş ülke arasındaki koordinasyonu sürdürmekten onur duyuyorum.”
Bakan Ferhan, aynı zamanda, “Tunus Cumhurbaşkanı’na Başbakan Hişam el-Meşişi’nin hükümet kurma yolunda başarı sağlaması yönündeki iyi dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerinde bulundu.
Dün Cezayir’e resmi ziyarette bulunan Bakan Ferhan, ülkesi ile Cezayir arasında Libya dosyası üzerinde görüş ve fikir birliğinin bulunduğunu ifade etti.
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile bir araya gelen Suudi Bakan, görüşmede iki kardeş ülke arasındaki ilişkilerin, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin gözden geçirildiğini bildirdi.
Cezayirli mevkidaşı Sabri Bukadum ile bir araya gelen Bakan Ferhan, görüşmelerde iki ülke arasındaki koordinasyon, işbirliği ve bölge güvenliğine yönelik önemli meselelerin ele alındığını açıkladı. Bakan Ferhan, açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
“İlişkileri daha fazla ilerlemeye ve daha fazla koordinasyona yönelmenin önemli olduğu konusunda fikir birliği mevcut. Bu konu üzerine yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Diğer yandan, görüşmelerde bölgesel durumu tartıştık. Başta yoğun bir şekilde tartıştığımız Libya krizi olmak üzere özellikle de bölgenin karşı karşıya olduğu zorluklar hakkında Krallık ve Cezayir’de görüşlerin birbirine uyumlu olduğunu fark ettik.”
Riyad’ın Libya'nın istikrarı ve güvenliğini sağlayan sakinliğe ulaşma yolunda tüm komşu ülkelerle birlikte gösterdiği çabayı vurgulayan Bakan Ferhan, “bu konuda Suudi Arabistan ile Cezayir arasındaki koordinasyonun devamının oldukça önemli olduğunun” altını çizdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı’nın Libya’ya komşu ülkelere yaptığı ziyaretlerinin odak noktasını Libya meselesi teşkil ediyor. Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Cezayir Cumhurbaşkanı ve Cezayir Dışişleri Bakanı ile görüşen Bakan Ferhan, tüm bu görüşmelerde Libya’ya komşu ülkelerin bu meseleyi çözüme ulaştırmada alacağı rolün önemini vurguladı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.