Fransa-Cezayir yakınlaşması ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret ediyor

Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
TT

Fransa-Cezayir yakınlaşması ilişkilerde yeni bir aşamaya işaret ediyor

Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)
Çeşitli faktörler Cezayir ve Fransa arasında çözüm bekleyen tarihi meseleler dosyasını atlamaya yardımcı oluyor (Cezayir Resmi Radyosu)

Ali Yahi
Fransa'nın sömürgeye karşı savaşan Cezayirli 24 direniş liderinin kalıntılarını ve kafataslarını Cezayir’e  teslim etmesinin ardından iki ülke arasında çözüm bekleyen tarihi meselelere yönelik atılan adımlar hızlandı. Ardından sıra iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlemesini engelleyen en önemli dosyalardan birini daha rafa kaldırma şerefine nail olmak isteyen Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişimiyle her iki ülkeden ‘çetrefilli’ dosyaların çözülmesi  sürecine liderlik edecek isimlerin atanmasına geldi.
Cezayir ve Paris'in ortak tarihi geçmiş konusundaki koordinasyonu, özellikle 22 Şubat 2019’da halk hareketinin (Hirak) başladığı günlerde ‘sözlü savaş’ şeklinde yaşanan ‘gerginliğin’ ardından ilişkilerin yeni bir aşamaya girdiğinin bir işareti olarak görülüyor.

Macron: Sömürgecilikle bir alakam yok
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun'un Arşiv ve Ulusal Hafızadan Sorumlu Danışmanı Abdulmecid Şeyhi’nin tarihi meseleler dosyasında Fransa ile devam eden çalışmalarda Cezayir'i temsil etmek üzere görevlendirilmesinin ardından Fransa Cumhurbaşkanlığı, Cezayir’deki sömürge dönemine ve bağımsızlık savaşında yaşananlara ilişkin tarihçi Benjamin Stora’nın görevlendirildiğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Macron’un imzasını taşıyan açıklamada, ‘Fransa ve Cezayir halkları arasında uzlaşıyı’ teşvik etmeyi amaçlayan bu misyonun bu yıl sonunda meyve vermesi bekleniyor. Açıklamada ayrıca misyonun söz konusu dosyada Fransa'da adil ve doğru bir ilerleme kaydedilmesini sağlayacağı belirtildi.
Fransa Cumhurbaşkanı, yazılı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cezayir savaşı tarihinin açıkça bilinmesi ve ortaya çıkarılması, özellikle zarar verdiği kişilerin huzura kavuşması için oldukça önemlidir. Tarihi meseleler konusundaki diyalogunun amacının, gençlere geçmiş ile ilgili çatışmalardan kurtulma imkanı vermektir. İki halk arasında uzlaşıya ulaşmak için yeni ortak bir irade oluşmasını umuyorum. Çünkü sömürge dönemi ve Cezayir savaşı, Akdeniz'de ülkelerimiz arasında ortak bir kaderin inşasını uzun bir süre engelledi.”

Tebbun: Hatıralarımızın geri verilmesi için çalışıyoruz
Abdulmecid Şeyhi’nin atanmasına karşılık Fransa tarafından da Benjamin Stora'nın atamasına yönelik memnuniyetini dile getiren Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun, bu atamaların meselelerin çözülmesini kolaylaştıracağını, dosyanın siyasi gerginlik ve sömürüden kurtulmasını sağlayacağını belirtti.
Cezayir Cumhurbaşkanı yaptığı açıklamada, “Fransa ile diğer alanlarda ortak çalışma yürütürken, her ülkenin kendi çıkarlarına saygı duyarak ulusal hatıralarımızı geri verilmesi için çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Fransız mevkidaşı ile iki ülke arasında düzenli olarak bu yönde çalıştıklarını vurgulayan Tebbun, Şeyhi ve Stora'nın gerçeği bulmak adına iki liderin doğrudan vesayeti altında, huzurlu ve sakin bir ortamda siyasi ilişkileri, iş ortamını ve anlayışı zehirleyen bu sorunları çözmek için birlikte çalışacaklarını söyledi.

Tarihi meseleleri atlatmak
Modern tarih profesörü Rabah Lounici konuyla ilgili İndependent Arabia’ya yaptığı değerlendirmede “Cezayir ve Fransa arasındaki tarihi meseleler dosyasının aşılmasına yardımcı olan birkaç faktör var. Bunların başında, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un bazı lobilerin baskısı altında yaptığı açıklamalardan nispeten vazgeçmesi geliyor. Macron, seçim kampanyası bir suç olarak kabul ettiği sömürgecilikle hiçbir alakası olmayan bir nesilden geldiğini bir çok kez yineledi. İkinci faktör, Macron'un pragmatik yapısı. Çünkü bankacılık sektöründen gelen bir kişi olan Macron sembollerden ziyade ekonomik hesaplar yapıyor. Üçüncü faktör ise Cezayir'e ihtiyacı olan Fransa'nın yaşadığı sosyal ve ekonomik krizlerdir. Bu yüzden Macron'un ülkesi için ekonomik faydalar karşılığında sembollerden vazgeçmesi şaşılacak bir durum değildir. Fakat yinede tarihi meseleleri çözmek oldukça zor bir iştir” yorumunda bulundu.

Fransa hafıza barışı mı yapacak?
Öte yandan tarihçi Benjamin Stora, görevlendirilmesinin ertesi günü arşive serbestçe erişim izni olan bir dizi tarihçi ve akademisyenle birlikte çalışmaya başlarken Cumhurbaşkanı Macron tarafından atılan adımları göz önünde bulundurarak Cezayir-Fransa ilişkilerini sık sık bozan tarihi meselelere ilişkin gerilimleri sakinleştirmeye çalışıyor. Ancak Stora bunu yaparken bir yandan sömürgecilik diğer yandan bağımsızlık savaşının yarattığı çelişkili bir denkleme dayanan Akdeniz'in iki kıyısı arasındaki sorunların doğası nedeniyle görevinin zorluğunu da kabul ediyor. Stora, “60 yıl sonra bugün, haksız, keyfi ve şiddet içeren sömürge dönemine ilişkin anlaşmaya varılabilecek ortak noktalar bulabiliriz. Böylece tarihsel yaklaşımda ve yeni nesillerle iletişimde bu yaklaşım temelinde ilerleyebiliriz” şeklinde konuştu.
Çalışmanın hedeflerinden birinin hatıraları uzlaştırmak olduğunu söyleyen Stora, “Ancak her ülkede hafızanın doğasına ulaşmak çok zordur. Gelecekteki zorluklarla yüzleşmek ve her zaman bu meselelere tutsak kalmamak için göreceli olarak hafıza barışına doğru ilerlemeliyiz. Hem Cezayir hem de Fransa ekonomi, göç ve terör dosyaları gibi bir çok konuda birbirlerine ihtiyaç duyuyorlar” ifadelerini kullandı.

Cezayir’in 4 temel dosyası
Fransa ile yapılan ortak çalışmaya atanan Abdulmecid Şeyhi ise konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Fransa’nın Cezayir’deki sömürge mirası dosyası, Fransa ve Cezayir'in yıllarca müzakere ettiği dört temel dosyada özetleniyor. Öncelikle Paris, sömürge dönemi arşivini teslim etmeyi reddederken Cezayir bu konuda ısrar ediyor. İkinci dosya, Paris’te  bir müzede sergilenen Cezayir halk devrimleri liderlerinin kalan kafataslarının Cezayir’e iade edilmesidir. Üçüncü dosya, 1960-1966 yılları arasında Cezayir çölünde Fransa tarafından yapılan nükleer testlerden zarar görenlere tazminat ödenmesidir.  Dördüncüsü ise Cezayir'in bağımsızlık devrimi sırasında 2 bin 200 kayıp Cezayirliye ne olduğunun ortaya çıkarılması talebidir.

Çözüm ve uzlaşı arasında tarihi meseleler dosyası
Yeni kurulan Cezayir Cephesi Partisi Ahmed bin Abdusselam, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Macron’un Benjamin Stora'yı Fransız vizyonunun savunulması çerçevesinde seçti. Stora’nın ‘göreceli hafıza barışı’ ifadesini kullanmasının birçok çağrışım yaptığı göz önüne alındığında, ‘barış’ kelimesi Cezayir ve Fransa'nın savaşta olduğuna işaret ederken ‘göreceli’ kelimesi Paris'in tarihi meselelerin çözümü konusunda adil, gerçek ve doğru bir çözüm aradığı değil, daha ziyade sadece bir çözüm arayışında olduğu anlamına gelir. Benjamin Stora’nın ifadeleri kötü ve hiçte masum olmayan bir giriştir. Bu yüzden eğer Tebbun dosyayı geçerli, sağlam ve adil bir şekilde ele almaya kararlı olsa da aynı durum meseleyi en az zararla atlatmak için taviz ve manevralar arayan Macron için geçerli değildir” değerlendirmesinde bulundu. Cezayir tarafını adil ve doğru çözüme bağlı kalmaya ve Stora tarafından yapılan açıklamada ortaya çıkan Fransa’nın manevralarını reddetmeye çağıran Abdusselam, “Çünkü Cezayir, Fransa'ya boyun eğdirmek ve dosyayı olumlu bir şekilde ele almaya zorlamak için gerekli tüm kartlara sahip” dedi.
*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Independent Arabia'dan çevrilmiştir.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.