İsrail ve Filistin arasında koordinasyon olmaması ‘Mustaribin’ operasyonlarını ikiye katladı

İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays (Arşiv)
İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays (Arşiv)
TT

İsrail ve Filistin arasında koordinasyon olmaması ‘Mustaribin’ operasyonlarını ikiye katladı

İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays (Arşiv)
İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Kudüs Valisi Adnan Gays (Arşiv)

Tel Aviv'deki askeri kaynaklar, ‘Mustaribin’ (Araplaşmışlar) olarak bilinen (ordu, sınır muhafızları, polis ve istihbarat birimlerinden) sivil giyimli operasyon birimine bağlı özel güçlerin Batı Şeria'daki operasyonlarının iki katına çıktığını belirttiler. Kaynaklar ayrıca Mustaribin güçlerinin tutuklamalar konusunda önemli bir yer edindiklerini vurguladılar.
Mustaribin güçlerinin ön plana çıkmasının ana nedeninin İsrail-Filistin güvenlik koordinasyonunun olmaması olduğunu söyleyen kaynaklar, bu durumun özellikle Filistin Otoritesi’nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'da işgal altında bulunan Filistin bölgelerini ilhak etme planını uygulama kararını protesto etmek için Filistin güvenlik servisleri ile İsrail güvenlik servisleri arasındaki koordinasyonu askıya alma kararından bu yana yaşandığını kaydettiler. Bununla birlikte kaynaklar, İsraillilerin, özellikle Nablus, el-Halil ve Ramallah gibi büyük şehirlerdeki Filistin alanlarına girmek konusunda zorluklarla karşılaştıklarını belirttiler.
İsrail, daha önce Filistin güvenlik güçlerinin şüphelileri tutuklamak için bir şehre veya köye girdiğinde ya öylesine bir göz attıklarını ya da geri çekildiklerini öne sürdü. Bugün ise Filistin güvenlik güçleri İsrail’in taleplerine karşı gelen şehirlere konuşlanırken Filistin şehirlerinin ve kasabalarının girişlerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele çerçevesinde Sağlık Bakanlığı’nın talimatlarını uygulamak üzere barikatlar kurdu. İsrail ordusu da Filistin güçleriyle sürtüşme yaşanmasından kaçınma kararı aldı.
Son üç aydır devam eden bu durum nedeniyle İsrail işgal güçleri, Mustaribin güçlerine bağımlı hale gelirken Mustaribin güçleri tüm İsrail güvenlik birimlerinde konuşlandırıldılar. Mustaribin içindeki Yahudi askerler, yerel Arapça lehçe konuşarak ve Arap kıyafetleri giyerek kendilerini gizleyerek Filistinlilerin arasına karışıyorlar.  Hedefe ulaştıklarında ise hedefe saldırıyor, kaçırıyor ve destek kuvvetlerinin beklediği noktaya götürüyorlar.
Edinilen bilgilere göre bu şekilde gerçekleştirilen tutuklamalar, son aylarda iki katına çıkarken gece gündüz çalışan Mustaribin güçlerine yeni personel alımları yapıldı. Öte yandan kalabalık işlek caddelerde gerçekleştirdikleri operasyonlar, Filistin polisi ile silahlı çatışma yaşanması riskini artırıyor. Gerilla savaşıyla başa çıkmak için Filistin, Arap ülkeleri ve hatta Amerikan askeri akademilerinde eğitim gören 50 bin Filistinli polis olduğu biliniyor. Sonuç olarak İsrail işgal güçleri, Mustaribin biriminin başına hataların veya yanlış anlamaların önlenmesi bahanesiyle tugay komutanları gibi nispeten üst düzey subaylar atadı. Kaynaklar, Mustaribin’in başına getirilen İsrailli subaylarla ilgili değerlendirmelerinde, Filistinli bir polis memurunun, Filistin polisine ateş açmamak konusunda katı kurallar getirilen İsrail askerine ateş açmaya karar vermesi halinde bunun tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söylediler.
Benzer türde çatışmalar daha önce 1996 yılında yaşanmıştı. Kudüs'teki bir tünelde yaşanan olayların ardından Başbakan Netanyahu, aynı gün Kudüs’ün surları altında bir tünel açarak Filistinlileri şaşırtırken, olaylar sırasında Filistinli 100 polis memuru ve 17 İsrail askeri hayatını kaybetti.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.