Ali Yahi
ABD’nin Cezayir Büyükelçisi John Desrocher’in özellikle de ülkenin her düzeyde yaşadığı alışılmadık koşullar hususunda siyasi partilerle olan faaliyetleri, bu faaliyetlerin ve hedeflerinin arka planına ilişkin soru kapılarını araladı.
Çeşitli siyasi oluşumların liderleriyle sürekli temaslar göz önüne alındığında Washington, ülkedeki durumu yakından incelemeye çalışıyor gibi görünüyor.
ABD Büyükelçisi parti liderleriyle yoğun temaslarda bulundu
Büyükelçi Desrocher, siyasi sınıfla gerçekleştirdiği son faaliyetlerde, eski Cumhurbaşkanı Abdulaziz Buteflika yönetiminde ikinci sadık parti olan Demokratik Ulusal Birlik’in yeni genel sekreteri Tayyib ez-Zeytuni ile görüşmede bulunarak, ülkedeki koşulları ele aldı.
Büyükelçi, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Demokratik Ulusal Birlik Başkanı ile olan görüşmesinin, siyasi partilerle devam eden görüşmeleri çerçevesinde ve ABD’nin iki ülke arasındaki ekonomik bağları güçlendirme arzusu bağlamında geliştiğini ifade etti.
ABD Büyükelçisi, Yeni Nesil Parti Başkanı Cilali Sufyan ile görüşmesi sonrasında ise, ‘partilerin ve tüm Cezayirlilerin, ilerleyen yıllarda oynayabilecekleri önemli rol ve iki ülke arasındaki siyasi, sosyal ve ekonomik bağların güçlendirilmesinin önemi üzerine bir uzlaşı sağladığını’ vurguladı.
John Desrocher, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile görüşmesi sonrasında Barış Toplumu Hareketi’nin yanı sıra ülkenin bağımsızlığından Buteflika yönetimi devrilene kadar iktidarda olan Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Bağci Ebu el-Fadl ile de bir dizi temasta bulundu.
Stratejik faaliyetler
Kurtuluş Cephesi liderlerinden Hüseyin Haldun, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, ‘rejimin stratejik planlarını, boyutlarını ve ikili ilişkiler ile ülkenin siyasi ve ekonomik çıkarları üzerindeki yansımalarını anlamaya yönelik istihbarat faaliyetlerinde bulunan herhangi bir ülkede diplomatik kol olması nedeniyle’ harici işbirliği alanının, Dışişleri Bakanlığı’nda temsil edilen resmi organlar aracılığıyla Cumhurbaşkanı’nın özel ve egemen yargı yetkisinin merkezi olduğunu ifade etti.
Haldun, “Harici diplomatik çıkarlarımız aynı faaliyeti benimsiyor mu ve iktidardaki siyasi partilerin liderleriyle buluşuyor mu?” ifadelerini kullandı.
Hüseyin Haldun, “Yabancı ülkelerin büyükelçileri tarafından parti liderlerine nezaket ziyaretleri, Cezayir Dışişleri Bakanlığı’nın onayından sonra yapılmalıdır” dedi.
Haldun, “Yabancı elçiliklerin en önemli ilgi alanları, seçimlerden sonra partilerin cumhurbaşkanıyla olan ilişkileri ve partilerin, taslak anayasa belgesinde ne düzeyde ilerledikleriyle ilgilidir” dedi.
Siyasi partilerin halkı, en önemli siyasi haklar çerçevesinde bir araya getiremediğini söyleyen Hüseyin Haldun, sivil topluma daha çok bağımlı olduğunu ve bu nedenle eski siyasi sınıfın, yeni siyasi sınıfın yolunu açmaya mahkum olduğunu vurguladı.
Haldun, Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri’nin Büyükelçi ile temaslarının ardından yaptığı açıklamaya da dikkati çekerek, kültürel alışverişi teşvik etmek için işbirliği ve istişare, Cezayirli gençlere ABD üniversitelerine kayıt fırsatı sağlama konusu meselesinin, partilerin görevlerinden değil, hükümetin yetkilerinden olduğunu ifade etti.
“Yanıtlarımız aynı”
Barış Toplumu Hareketi lideri Abdurrezzak Makri ise ABD Büyükelçisi ile temasının yaklaşık 1 saat sürdüğünü ve bu süre zarfında siyasi, toplumsal ve sağlık koşullarını ele aldıklarını belirtti. Makri, “Büyükelçi siyasi, ekonomik, epidemiyolojik ve anayasa konularında görüşümüzü sordu. Yanıtlarımız son basın toplantısında belirtilenlerle aynıydı” değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi reformlar
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, siyasi meselelerle ilgilenen gazeteci İsa Basaid, yaptığı açıklamada, ABD Büyükelçisi’nin bir dizi siyasi parti başkanı ile yaptığı istişarelerin bazı soru işaretlerine yol açtığını belirtti.
Basaid, ABD Büyükelçisi’nin Cezayir’deki siyasi reformların seyrini ve tarafların görüşlerinin dış ve iç politikalarla çelişmeyen önerilmiş anayasa değişikliklerini ne ölçüde kabul ettiğini bilmek istediğini vurguladı.
İsa Basaid, Washington’un Cezayir’in iç ve dış politikası hakkında net bir görüşe sahip olmadığını, son günlerde Fransa ile yakınlaşmasının ve Libya meselesine ilişkin görüşlerinin, ABD’yi endişelendirdiğini ifade etti. Basaid, Cezayir’in Fransa ile siyasi dengeyi korurken, Çin ve Rusya’ya doğru doğuya kaydığının farkında olsa da Washington’un yeni rejimin manevralarını anlamaya çalıştığını vurguladı.