Hacı adayları sıkı sağlık önlemlerinin altında Mina’ya ulaştı

Hacı adayları Terviye gününü geçirmek için Mina’ya geldi (SPA)
Hacı adayları Terviye gününü geçirmek için Mina’ya geldi (SPA)
TT

Hacı adayları sıkı sağlık önlemlerinin altında Mina’ya ulaştı

Hacı adayları Terviye gününü geçirmek için Mina’ya geldi (SPA)
Hacı adayları Terviye gününü geçirmek için Mina’ya geldi (SPA)

Suudi Arabistan’da, hükümet tarafından alınan sıkı sağlık önlemlerinin altında hacı adaylarının Terviye gününü geçirmek için Mina’ya gidişleri tamamlandı.
Rahman’ın misafirleri olan hacı adayları, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı uygulanan ihtiyati ve önleyici tedbirler altında Mina’da kendileri için hazırlanan otellere ulaştı.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Talal eş-Şalhub, hac hazırlıkları konusunda dün düzenlediği günlük basın toplantısında, hacı adaylarının Mescid-i Haram’daki tavaflarının ardından Mina’ya gidişlerinin tamamlandığını söyledi.
Güvenlik görevlilerinin, hacı adaylarının bugün Arafat’a nakledilmesini kolaylaştırmak için tüm hazırlıkları bitirdiğini dile getiren Sözcü, kutsal mekanlara ulaşımın, koronavirüsü önlemek için gerekli tüm sağlık önlemlerinin alınmasını sağlayan özel bir yönetmeliğe göre otobüsler kullanılarak gerçekleştirildiğini belirtti.
Yetkili makamlar tarafından izin alınmadan girilemeyecek Mina, Muzdelife ve Arafat çevresine sıkı bir güvenlik kordonu çekildiğini hatırlatan eş-Şalhub, tüm vatandaşlar ve ülkede yaşayan yabancıları talimatlara uymaya ve kutsal yerlerden uzak durmaya çağırdı.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali ise kutsal mekanlarda hacı adaylarına hizmet vermek üzere 6 hastane ve 51 kliniğe ek olarak, 200 ambulans ve 62 saha ekibi tahsis edildiğini bildirdi.
Dr. Abdulali, “Hacı adaylarının güvenli bir şekilde girişini sağlamak için gerekli sağlık değerlendirmesini oluşturduk. Sağlık ekipleri, hacı adaylarının güvenliğini sağlamak için her zaman yanlarında olacak. Doğrudan veya destekleyici olsun, hac çalışmalarına katılan 8 bin sağlık görevlisi var” dedi.
Sıcaktan korunmak için şemsiye kullanan hacı adayları, dün sabah salgına karşı maske takıp, sosyal mesafeye uyarak Kabe’yi tavaf etmişti.



Kral Selman, Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını ağırlama talimatı verdi

Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
TT

Kral Selman, Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını ağırlama talimatı verdi

Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)
Kral Selman bin Abdulaziz (Şarku’l Avsat)

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz, İslami İşler, Davet ve İrşat Bakanlığı tarafından yürütülen İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Hac ve Umre Konukları Programı kapsamında, Hac ibadetlerini yerine getirmek üzere Filistinli şehit, mahkûm ve yaralı ailelerinden oluşan bin hacı adayını masrafları kendisine ait olmak üzere ağırlama talimatı verdi.

Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve İrşat Bakanı, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Hac ve Umre Konukları Programı Genel Sorumlusu Dr. Abdullatif Al eş-Şeyh, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman’a, kardeş Filistin halkına yönelik sürekli ilgi ve alakalarını ve Suudi liderliğinin Filistin davasına her düzeyde sağladığı sınırsız desteği yansıtan bu cömert jest için teşekkür ve takdirlerini sundu.

Bu ev sahipliğinin, liderliğin Filistin halkının Hac ibadetini yerine getirmesini kolaylaştırma konusundaki istekliliğinin bir uzantısı olduğunu vurgulayan eş-Şeyh, bakanlığın direktifin yayınlanmasının hemen ardından, Filistinli hacılara ülkelerinden ayrılışlarından başlayarak ibadetlerini yerine getirdikten sonra dönüşlerine kadar, Mekke ve Medine'de kaldıkları süre boyunca bir sistem dahilinde tesis ve hizmet sağlamak için entegre bir uygulama planı geliştirmeye başladığına işaret etti.

Eş-Şeyh, programın başlatıldığı 1997 yılından bu yana dünyanın farklı ülkelerinden (64) binden fazla hacı adayını ağırladığını, bunun da Suudi Arabistan liderliğinin İslam'a ve Müslümanlara hizmet etme ve İslam dünyasının kalbi ve Müslümanların kıblesi olarak konumunu güçlendirme yönündeki sürekli çabalarını yansıttığını belirtti.