ABD’de koronavirüs vakaları endişe verici derecede artmaya devam ediyor

Florida'da koruyucu kıyafetlerini giyerek cesetleri taşıyan bir görevli (AFP)
Florida'da koruyucu kıyafetlerini giyerek cesetleri taşıyan bir görevli (AFP)
TT

ABD’de koronavirüs vakaları endişe verici derecede artmaya devam ediyor

Florida'da koruyucu kıyafetlerini giyerek cesetleri taşıyan bir görevli (AFP)
Florida'da koruyucu kıyafetlerini giyerek cesetleri taşıyan bir görevli (AFP)

ABD’de koronavirüs kaynaklı ölü sayısı dün itibariyle 150 bini aştı. ABD’de son 11 günde ölüm sayısında artış yaşanırken bu rakam Haziran ayında 110 bindi.
Bu ay Arizona, Kaliforniya, Florida ve Teksas'taki yüksek orandaki vaka sayıları hastane kapasitesi üzerinde baskı yarattı. Bahsi geçen bu eyaletler Mart ve Nisan ayında koronavirüsün yayılmasını sınırlamak amacıyla alınan tedbirleri hafifleterek ekonomiyi canlandırma hamlelerinden vazgeçmek zorunda kaldı. Teksas eyaleti, virüs kaynaklı ölüm oranından en yükse artışı kaydetti. Şimdiye dek 4 bin kişi yaşamını yitirdi. Teksas’taki yetkililer, hükümetin koronavirüs verilerini toplama yöntemini değiştirmesiyle yüzlerce ölüm bildirdi.
Reuters’a göre, bu üç eyalette Temmuz ayı içerisinde ölüm rakamlarının artmasına rağmen, New York ve New Jersey hala ülkedeki en yüksek ölümlerin görüldüğü bölgeler. ABD'li sağlık uzmanları, ABD'nin virüsü en kısa sürede kontrol altına almazsa binlerce yeni ölüm görebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Beyaz Saray Koronavirüs ile Mücadele Gücü Koordinatörü Dr. Deborah Birx, Mississippi, Indiana, Tennessee, Virginia, Oklahoma, Georgia, Idaho ve Arkansas eyaletleri hakkında endişelerini dile getirdi. Birx dün yaptığı açıklamada, erken önleyici adımlar atmak için vaka sayısında önemli bir artışa tanık olmayan eyaletlere çağrıda bulunarak, yeni enfeksiyon dalgasının 20 ila 30 yaş arasındaki gençler arasında olabileceği konusunda uyardı. Yetkili açıklamasında, “Unutmayın, bu insanların çoğunda hiçbir belirti yok” dedi.
Bu bağlamda Beyaz Saray dün, Başkan Donald Trump'ın Teksas'a ziyaret gerçekleştirdiğini duyurdu. 410 bini aşan vakanın görüldüğü Teksas’da yaklaşık 6 bin kişi hayatını kaybetti. Kaliforniya, Teksas ve Florida'da vaka sayısında bir miktar azalma görülüyor. Hali hazırda vaka sayısı bakımından ilk sırada yer alan Kaliforniya’da, yaklaşık 9 bin ölüm de dahil olmak üzere 473 bin vaka kaydedildi. Vaka bakımında ikinci sırada yer alan Florida’da ise 442 bin vakanın yanı sıra 6 bini aşkın ölü bulunuyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times