Fırat'ın doğusundaki siyasi bloklar Suriye'de yerel yönetimi destekleyen bir ‘cephe’ kuruyor

Suriye’nin Geleceği Hareketi lideri Ahmed el-Cerba, yeni siyasi cephenin basına tanıtımı sırasında konuşma yaptı. (Yarının Hareketi)
Suriye’nin Geleceği Hareketi lideri Ahmed el-Cerba, yeni siyasi cephenin basına tanıtımı sırasında konuşma yaptı. (Yarının Hareketi)
TT

Fırat'ın doğusundaki siyasi bloklar Suriye'de yerel yönetimi destekleyen bir ‘cephe’ kuruyor

Suriye’nin Geleceği Hareketi lideri Ahmed el-Cerba, yeni siyasi cephenin basına tanıtımı sırasında konuşma yaptı. (Yarının Hareketi)
Suriye’nin Geleceği Hareketi lideri Ahmed el-Cerba, yeni siyasi cephenin basına tanıtımı sırasında konuşma yaptı. (Yarının Hareketi)

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinin Kamışlı kentinde Kürt, Arap ve Asuri blokların katılımıyla ‘Özgürlük ve Barış Cephesi’nin kurulduğu duyuruldu. Cephenin kuruluş bildirisinde, yerel yönetim sisteminin benimsenmesi, gücün ve servetin adil bir şekilde dağıtılması ve mevcut idari bölümlerin gözden geçirilmesi çağrısında bulunulurken ordu ve güvenlik birimlerinin misyonu vatanı, güvenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak olarak tanımlandı.
Özgürlük ve Barış Cephesi’nde Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS), Suriye’nin Geleceği Hareketi, Demokratik Asuri Örgütü, Cizre-Fırat Arap Konseyi yer aldı. Suriye muhalefeti saflarında faaliyet gösteren bu blokların, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nda (SMDK) temsilcileri bulunuyor.
İki büyük Kürt partisinin aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir ön uzlaşıya varmalarının ardından söz konusu cepheyi kuran bu bloklar, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un desteklediği Kürt ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolü altındaki bir bölgede faaliyet gösteriyor. Cephenin kuruluş bildirisinde, yeni koalisyonu kuran blokların muhalefet organlarındaki üyeliklerinin bu durumdan etkilemediği, aksine çalışmalarıyla bir bütünlük içerisinde olduğu, bununla birlikte Suriyelilerin çektiği acıları sona erdirmek isteyen muhalif güçlerin, uluslararası ve bölgesel partilerin uluslararası meşruiyet kararlarına uygun kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşma çabalarını desteklediği belirtildi. Cephe açıklamasında, ABD-Fransa himayesinde Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile ENKS arasında gerçekleşen Kürt-Kürt diyaloguna atıfta bulunularak Suriye muhalefetinin diyaloga ve ortak çalışmaya açık olduğu vurgulandı.
 Suriye'nin Geleceği Hareketi Başkanı Ahmed el-Cerba yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Cephenin kuruluşunun ilanı, tıpkı belirtildiği gibi ümitsizlik duvarını yıkmaya başladı. Suriye'yi ve bölgeyi etkileyen mevcut durum çerçevesinde ümitsizliğin doruğa ulaştığı siyasi bir çıkmaz ve artık buna teslim olunmuşluk olduğunu görüyoruz. Bu duyuruda ümitsizlik duvarını yıkıyor ve bunu sadece sözlerle değil eylemlerle yapıyoruz.”
Cerba Kürtlerin, Asurilerin ve Arapların bir araya geldiği yeni ittifakın, çizgilerinin ve inançlarının çeşitliliği çerçevesinde, Suriye halkının birliğinin üstün ve eşsiz olduğunu duyurduğunu, kendilerini devirmek ve boyun eğdirmek için yapılan çığırtkanlıkların tekrarlanmamak üzere ortadan kaldırdığını söyledi. Kuruluş bildirisinde cephenin çalışmalarına dair bir dizi önemli görev sıralandı. Bunların başında ise ulusal, etnik ve mezhep çoğulculuk meselesinin uluslararası antlaşmalara ve sözleşmelere uygun olarak demokratik ve adil bir temelde çözülmesinin yanı sıra nüfusun çoğunluğunu Kürtler, Asuriler ve Türkmenlerin oluşturduğu bölgelerde Arapçanın yanı sıra kendi dillerinin de resmi diller olarak tanınması geliyor.
Bildiride demokratik geçiş sürecinin tamamlanmasının ardından bir ulusal uzlaşıya varılması, savaşın etkilerini ve trajedilerini ele alınması, insanlık ve savaş suçları işleyenlerin hesap vermelerinin ve adalete teslim edilmelerinin sağlanmasının yanı sıra tüm istisnai yasaların ve mahkemelerin ve kararlarının iptali talep edildi. Ayrıca Suriye'deki savaş süresinde gerçekleşen ve yaşanan demografik değişikliklerin reddedildiği vurguladı.
ENKS Başkanlık Kurulu Üyesi Faysal Yusuf ise konuya dair şunları söyledi:
“Cephenin kuruluş bildirisinin amacı, bölgedeki oluşumlar arasındaki birlikteliği artırmak ve anayasanın azınlıkların haklarını garanti ettiğini, dillerini ve kültürlerini, Suriye tarihinin ve medeniyetinin bir parçası olarak ulusal diller ve kültürler olarak gördüğünü göstermektir.”
Yusuf ayrıca söz konusu yeni cephenin ENKS ile PYD arasındaki süregelen müzakerelerin ilerlemesini olumsuz etkilemeyeceğini, aksine herhangi bir diyalog sürecinin veya siyasi hareketin güç faktörü olarak gelecekteki kapsamlı çözümlerin bir parçası olacağını öne sürdü.
Bununla birlikte bildiride 15 madde yer alırken Suriye’de özgür ve adil seçimler yoluyla iktidarın barışçıl biçimde devredilmesi ilkesine dayanan bağımsız ve egemen bir devlet olduğunu vurgulandı. Ayrıca Suriye'nin çok uluslu, çok kültürlü ve çok dinli bir ülke olarak kabul edilmesi, tüm kesimlerin haklarının anayasal olarak güvence altına alınması, Kürt ulusal kimliğinin anayasal olarak tanınması ve bu kimlik meselesinin ülkenin ulusal sorunlarının ve demokrasisinin önemli bir parçası olarak değerlendirilmesi talep edildi. Bunun yanı sıra yerel yönetimin oluşturulmasının Suriye yönetimi için en iyi yol olduğu vurgulanan bildiride güç ve kaynakların eşit dağıtılması, tüm bölgeler için dengeli ve sürdürülebilir kalkınma sağlanması ve mevcut idari bölümlerin gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Demokratik Asuri Örgütü’nün ilişkilerden sorumlu siyasi muhalefet olarak nitelendiği bildiride şu ifadeler yer aldı:
“Cephe, siyasi çıkmazı kırıyor ve herkesin yer aldığı ulusal çıkarlara göre Suriyeliler arasında yakınlaşma ve ulusal bir bakış açısı geliştiriyor. Bununla birlikte cephe başka hiçbir siyasi muhalefet yapısının yerine geçmeyecek. Cephe, Suriyelilerin haysiyetini ve özgürlüğünü koruyan demokratik ve yerel yönetime dayalı bir sistem kurmaya çalışan bir dizi siyasi güç arasındaki politik ittifakı oluşturan bir çerçevedir.”
Cephenin bildirisinde uluslararası meşruiyete uygun ve özellikle de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi çözüme ulaşmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında gerçekleşen siyasi sürece olan bağlılığı vurgulandı. Bildiride ayrıca Suriye halkının tüm bileşenlerinin katıldığı bir referandumla yeni bir anayasa için bir uzlaşı formüle etmeye çalıştığı belirtildi. Cephenin Suriye ulusal muhalefetinin bir parçası olduğu ve ‘savaşı durdurmak, zulmü sona erdirmek, barışı yeniden tesis etmek ve Suriye halkının özgürlük, adalet ve demokrasi arzularına ulaşmak için Suriye meselesinde etkili tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla birlikte çalışacağı’ vurgulandı.



Kasım "diplomasiyi" destekliyor ancak Hizbullah'ın silahları konusunda ısrarcı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
TT

Kasım "diplomasiyi" destekliyor ancak Hizbullah'ın silahları konusunda ısrarcı

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, "Kudüs yolunda şehit olan âlimler ve yiğitlerin anısına" düzenlenen törende konuşuyor (Ulusal Haber Ajansı)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün yaptığı açıklamada, ateşkes komitesinde sivil bir başkanın yer almasının "önceki resmi açıklamalara ve pozisyonlara aykırı bir prosedür" olduğunu belirterek siyasi söyleminde çıtayı yükseltti. Kasım'a göre söz konusu açıklamalarda, herhangi bir sivilin uygulama mekanizmasına dahil edilebilmesi için İsrail'in düşmanlıklara son vermesi gerektiği belirtiliyordu.

Kasım, Lübnan yetkililerinin "diplomatik seçeneğine" destek verdiğini ifade ederken, Büyükelçi Simon Karam'ın Lübnan heyetine atanmasını "İsrail'in tutumunu, saldırganlığını veya işgalini değiştirmeyecek yersiz bir taviz" olarak değerlendirdi. "Sivil temsilcinin gidip görüşmelerde bulunduğunu, bunun da baskıyı artırdığını ve İsrail'in Amerika ile birlikte Lübnan'ı ateş altında tutmak istediğini" belirtti. Kasım, "En büyük fedakarlığı yapmaya hazırız ve teslim olmayacağız" ifadelerini kullandı.


Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.