Washington’un gözü Şam ve Moskova’nın üzerinde

Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkesinin bayrağını taşıyan bir Amerikan askeri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkesinin bayrağını taşıyan bir Amerikan askeri (AFP)
TT

Washington’un gözü Şam ve Moskova’nın üzerinde

Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkesinin bayrağını taşıyan bir Amerikan askeri (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda ülkesinin bayrağını taşıyan bir Amerikan askeri (AFP)

ABD, Ceaser Yasası kapsamında Şam rejimine uyguladığı yeni yaptırımlarla, geçen ayın ortalarında yürürlüğe koyduğu ilk yaptırım paketi üzerinden verdiği mesajların etkisini güçlendirmeye çalışıyor. Washington yeni yaptırım paketiyle Moskova’ya ‘Suriye rejiminin tutumunu değiştirme’ baskısı uyguluyor. 2018’de ABD ve Rusya’nın Suriye ilgili anlaşmasından yola çıkarak, söz konusu ‘tutum değişikliğinin’ ilk adımı, İran ve destekli milisleri Suriye’nin güneybatısından uzaklaştırmakla atılabilir.
Yeni yaptırımlar arasında Suriye rejim lideri Beşşar Esed’in oğlunun yer alması dikkat çekti. ABD geçen ay ilan ettiği birinci yaptırım paketine Beşşar Esed’in eşi Esma’yı da dahil etmişti. Washington’da yapılan değerlendirmelere göre, dar halkadaki isimlerin kara listeye alınmasını beklemeyen Suriyeli yetkililer, Esma ve oğul Esed’in yaptırımlara dahil edilmesi karşısında şaşkınlığa uğradı. Bu yaptırımlarla ayrıca siyasi bir mesaj veriliyor: Ceaser Yasası ABD’de oy birliğiyle kabul edilen partiler üstü bir adımdır. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı ve Suriye Özel Elçisi Joel Rayburn, açıklamasında, “Suriye rejimindeki ana oyuncuların, çalışmalarına devam etmek ve yaptırımları atlatmak için aile içindeki çocukları kullanma eğilimi gösterdiklerini gözlemledik. Yaptırımların amacı rejimin savaşı sürdürmek için kullandığı ekonomik denetimini sağlamasını engellemektir” dedi.
ABD yaptırımları kapsamına alınan isim ve kuruluşların sayısı 50’ye ulaştı. Önümüzdeki günlerde yeni yaptırım paketlerinin açıklanması ve söz konusu sayının ikiye katlanması bekleniyor. Avrupalı diplomatların değerlendirmesine göre, ABD bu yolu izleyerek, “iki dünyada yaşamak mümkün değil: Herkes hangi dünyada yaşayacağına karar vermelidir: ABD’nin dünyası mı yoksa rejimin dünyası mı?” mesajını vermek istiyor. Avrupalı diplomatların aktardığına göre, Washington’da Suriye dosyasıyla ilgilenen yetkililer ‘ABD politikasının başarılı olduğuna, bu politikanın Şam üzerindeki baskıyı artırdığına ve Moskova’nın hesaplarını değiştirdiğine’ inanıyorlar. ABD’li yetkililer ayrıca Ceaser Yasası'nın ‘Avrupa ve Arap dünyasının Şam ile normalleşme çabalarını sonuçsuz bırakmasına, Arap iş insanlarının Suriye’nin yeniden imarına katılmaktan çekinmesine ve Suriye ile Lübnan’daki ekonomik krizin derinleşmesine’ katkı sağladığı görüşünde.
Washington’da Suriye dosyasına bakan yetkililer Ceaser Yasası’nın kazanımlarını şöyle sıraladı:
1- Ceaser Yasası sayesinde İdlib’deki ateşkes devam ediyor. Bu çerçevede Türkiye’nin İdlib’deki imar faaliyetlerinden geri adım atmayacağına işaret eden veriler geliyor. Ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla Suriye’ye yönelik insani yardımların ulaştırılmasında kullanılan sınır kapısı sayısının 1’e düşürülmesine rağmen insani yardımların akışı sürüyor.
2- İsrail, Tahran’ın Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmesini engellemek amacıyla Suriye’deki İran mevzilerine yönelik hava saldırılarını Rusya’nın göz yumması ve ABD’nin destekleriyle sürdürüyor.
3- Ceaser Yasası, Rus askerlerinin ABD güçlerine yönelik tacizlerine ve Irak sınırında konuşlanma çabalarına rağmen Fırat’ın doğusunda çatışmaların önlenmesi noktasında Rusya tarafıyla işbirliğinin sürmesine katkıda bulundu.
ABD bu kazanımların ilk yansımalarını Moskova’nın tutumundaki değişiklik üzerinde gözlemliyor. ABD’nin gözlemlerine göre, Rusya artık “bunlar gayrimeşru tek taraflı yaptırımlardır” veya “ekonomik sorunların arkasında koronavirüs salgını ve ABD işgali yatıyor” gibi açıklamalar yapmak yerine Suriye’deki sorunun boyutuna gerçekçi bir şekilde yaklaşıyor.
Washington’da şu anki beklenti Ceaser Yasası’nın ‘meyvelerini toplamak’ ve bu kazanımları ABD Başkanlık Seçimlerinden bağımsız olarak iki taraf arasındaki dinamizmin sürdürülmesinde kullanmaktır. Zira ABD’nin Suriye dosyasına bakışında artık başkanın isminin Donald Trump olması veya başka bir isim olmasının bir önemi olmadığı anlaşıldı. ABD’li yetkililer Moskova’ya karşı herhangi bir biçimde ‘karşılıksız bir adım’ atmayacaklarını, Suriye’de Moskova’nın atacağı olumlu adımlar ölçüsünde karşılık vereceklerini vurguluyorlar.
ABD’li yetkililerin belirttiği ‘karşılıklı adım’ ilkesi ışığında Moskova’nın şu iki sınavdan geçmesi gerektiği söylenebilir:
1- BMGK’nin 2254 sayılı kararı uyarınca 24 Ağustos’ta Cenevre’de başlayacak Suriye Anayasa Komitesi’nin 3’üncü tur görüşmelerinde rejim nasıl bir tavır sergileyecek?
2- Rusya, 2018’de Washington ve Moskova arasında imzalanan anlaşma doğrultusunda İran’ı Suriye’nin güneybatısından çıkarmak için baskı uygulayacak mı? Özellikle İran’ın Suriye’de zayıflatılması meselesinin Rusya ve ABD’nin kesişim noktası olduğu unutulmamalıdır.



Kremlin, sadece Ukrayna meselesine odaklanmayan kapsamlı bir Rus-Amerikan zirvesi istiyor

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
TT

Kremlin, sadece Ukrayna meselesine odaklanmayan kapsamlı bir Rus-Amerikan zirvesi istiyor

Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İstanbul'da Rus-Ukrayna müzakerelerine başkanlık ediyor (Reuters)

Moskova ve Washington arasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump'un bir araya gelmesi gerektiğine dair karşılıklı açıklamalar, Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul'da doğrudan müzakerelerin başlamasıyla birlikte büyük ilgi gördü. İki tarafın öncelikleri arasında büyük farklılıklar göze çarptı. Trump, “Ukrayna'daki barış sürecini ilerletecek” hızlı bir toplantının önemine vurgu yaparken, Kremlin “masadaki tüm konuları, Ukrayna'daki durum da dahil olmak üzere, ele alacak kapsamlı bir zirve için hazırlıkların ve titiz çalışmaların başlatılması” gerektiğini vurguladı.

Moskova, 3 yıl sonra yapılan ilk müzakere turunda büyük bir ilerleme beklentisi konusunda temkinli davranırken, “uzlaşma mekanizması” belgeleri hazırladığını doğruladı, ancak Kiev'in niyetinden şüphe duyduğunu ve Ukrayna ile Avrupa'daki müttefiklerinin davranışlarının “öngörülemez” olduğunu söyledi.

gthyjucd
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (ortada), 2022'de İstanbul'da yapılan görüşmeler öncesinde Rus ve Ukrayna heyetlerini karşılarken (AP)

Kremlin, Trump'un Putin ile acil bir toplantı çağrısına hızlı yanıt verdi. ABD Başkanı, Birleşik Arap Emirlikleri ziyareti sırasında gazetecilere, Putin ile beklenen toplantı ayarlandığı anda “iki ila üç hafta içinde dünyanın daha güvenli bir yer haline geleceğine” inandığını söyledi.

Cuma günü, mümkün olan en kısa sürede Rus cumhurbaşkanı ile doğrudan görüşmeler yapmaya çalıştığını belirterek, Putin'i yakında arayabileceğini ifade eden Putin, “Bunu yapmanın zamanının geldiğini düşünüyorum. O ve ben bir araya geleceğiz ve bence sorunu çözeceğiz ya da çözemeyebiliriz. En azından öğrenmiş olacağız, çözemezsek de çok ilginç olacak" dedi.

 Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in sözcüsü Dmitry Peskov, ”Bu tür toplantılar geniş çaplı hazırlık ve titiz bir çalışma gerektirir" dedi. Taraflar arasındaki görüş ayrılığı, uzun zamandır beklenen zirveden beklenen hedefler konusunda olduğu anlaşılıyor. Trump Ukrayna ve güvenlik konularına odaklanırken, Kremlin zirvenin kapsamlı olması ve tarafların gündemindeki tüm konuları ele alması gerektiğini savundu.

Peskov, “Böyle bir toplantı kesinlikle gerekli. Ancak böyle bir zirve için iyi bir hazırlık yapılmalı ve somut sonuçlar alınmalı. Zirveye her zaman uzmanlar düzeyinde müzakereler ve istişareler ile uzun ve yoğun hazırlıklar eşlik eder, özellikle de Rusya ve ABD başkanları arasında bir zirve toplantısı söz konusu olduğunda. İki başkanın kişisel görüşmesi, hem ikili ilişkiler açısından hem de uluslararası meseleler ve bölgesel sorunlar, tabii ki Ukrayna krizi de dahil olmak üzere, en üst düzeyde ciddi bir tartışma ve görüşme açısından gereklidir” dedi.

Peskov, Avrupa'nın güvenliği konusuna da değinerek, Avrupa kıtasının stratejik istikrarıyla ilgili meselelerin bir an önce tartışılmaya başlanması gerektiğini söyledi.

Moskova, müzakere hatlarını ayırmak amacıyla Avrupa taraflarının İstanbul müzakerelerine katılmasını reddetmişti. Moskova'ya göre, İstanbul müzakereleri Ukrayna'da bir çözüm mekanizması oluşturmayı amaçlarken, Avrupa'nın güvenliği konusundaki tartışmalar, Moskova'nın Batı ile ilişkilerinin temellerinin belirlenmesi ile bağlantılı, bağımsız bir müzakere süreci gerektiriyor. Peskov, şu anda askıya alınmış olan Rusya-NATO Konseyi'nin yeniden çalışmaya başlamasının olasılığıyla ilgili bir soruya yanıt olarak, “Güvenlikle ve Avrupa kıtasındaki istikrar süreciyle ilgili tüm konuların en kısa sürede tartışılması gerekiyor” dedi.

fghyju
Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (sağda) İstanbul'da Rus müzakere heyeti başkanı Vladimir Medinsky ile bir araya geldi (Reuters)

Bloomberg ajansının bir kaynağa dayandırdığı habere göre ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için Rusya ve NATO Konseyi'nin yeniden faaliyete geçmesi önerisini tamamladı.

Öte yandan, Rusya Dışişleri Bakanlığı Özel Temsilcisi Rodion Mironov, Trump'ın Ukrayna'daki uzlaşma sürecine doğrudan müdahalesinin önemini azalttı. Kiev rejiminin ihlalleri ve suçları dosyasından sorumlu büyükelçi, Moskova'nın ABD yönetiminin Ukrayna'daki çatışmayı barışçıl bir şekilde çözme arzusunu yüksek takdirle karşıladığını, ancak ayrıntılara, pratik yaklaşımlara, ciddi ve kararlı çalışmaya ihtiyaç duyduğunu ve bu çalışmaya hazır olduğunu belirtti.

Büyükelçi, ABD'nin son birkaç ay içinde Rusya'ya karşı tutumunu kökten değiştirdiğini ve siyasi bir çözüm arzusunu vurgulayarak, bu arzuyu elbette çok takdir ettiklerini, ancak Trump'ın kişisel müdahalesinin bu aşamada gerekli olmadığınıda ifade etti.

ABD başkanının “o olmadan hiçbir şey başaramayız” şeklindeki açıklamasına ise bu müzakereler Trump'un katılımı olmadan da yürütülebilir, Trump'un kişisel katılımı doğal olarak beklenmiyordu, çünkü bu bir Rus girişimi” şeklinde yorumladı. Özel Temsilcisi Rodion Mironov, "Bu, ortak bir tutum oluşturmak, uzlaşma seçenekleri bulmak, bunları sınıflandırmak, kağıda dökmek ve projeler haline getirmek için yapılması gereken iş müzakereleridir. 2022'deki önceki müzakere turunda olduğu gibi, tarafların baş harfleriyle imzaladıkları belirli bir belge ortaya çıktı; bu nedenle, müzakere ekipleri şu anda bu görevi yerine getirmek için çağrıldı" şeklinde konuştu.

dfgthy
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiy'nin birleştirilmiş fotoğrafı (AFP)

Aynı zamanda, büyükelçi, ABD'nin Kiev rejimi üzerindeki etkisinin küçümsenemeyeceğini vurguladı. Bu nedenle, Miroşnik'e göre, Washington'un Ukrayna'ya barışçıl çözüm seçenekleri araması için baskı yapmaya devam etmesi faydalı olacaktır.

Kapalı kapılar ardında süren müzakerelerin gidişatı hakkında Miroşnik, Moskova'nın sunduğu önerilerle ilgili bazı ayrıntıları açıkladı. İstanbul'daki Rus ve Ukrayna müzakere gruplarının Ukrayna'daki çatışmayı çözmek için bir mekanizma bulma şansı olduğunu söyledi.

Ukraynalı bir yetkili, Fransız haber ajansı AFP'ye verdiği demeçte, Rusya'nın İstanbul'daki görüşmelerde Ukrayna'ya “kabul edilemez” taleplerde bulunduğunu ve bu taleplerin Kiev'in daha fazla toprak vermesini de içerdiğini söyledi. Yetkili, “Rus heyet üyeleri, toplantı öncesinde görüşülenlerin ötesine geçen kabul edilemez talepler sundu” dedi. Bu talepler arasında ateşkes anlaşmasına varılması için Ukrayna'nın kontrolündeki geniş toprakların Ukrayna güçleri tarafından boşaltılması da yer alıyor. Kaynak, bu taleplerin “kabul edilemez” olduğunu ve müzakereleri rayından çıkarmayı amaçladığını belirtti.

Ukraynalı bir yetkili, “İlk aşamayı geçmeliyiz, yani barış için bir anlaşmaya varmalıyız, yani uzlaşma mekanizmasını oluşturmalıyız ve her iki tarafta oluşturulan gruplar bunu yapmaya tamamen muktedir” dedi.

Kaynaklar müzakere ekiplerinin Rusya ve Ukrayna'nın kabul edebileceği ve uluslararası toplumun da kabul edeceği bir model geliştirebileceklerini söyledi. Rus yetkili, "Moskova İstanbul'da müzakereleri düzenlemek için elinden geleni yaptı. Tartışmaya sunulan belgeler çerçevesinde somut öneriler içeren metinler sunduk, ancak sorumsuz, tutarsız ve öngörülemez bir rakibin davranışlarından ve tutumundan sorumlu tutulamayız. Kiev'in Rusya ile Ukrayna arasında İstanbul'da düzenlenen barış görüşmelerini bir tür tiyatro gösterisine dönüştürmeye çalıştığını, ancak başarısız oldu” dedi.

Miroşnik, ülkesinin ateşkesin geçici olarak durdurulmasını reddettiğini yineledi ve Avrupa'nın 30 günlük ateşkes önerisinin Kiev'e yeniden silahlanma ve yeni bir tırmanışa geçme imkanı vereceğini, bunun barışa doğru bir adım olmadığını söyledi.

Miroşnik, “Ukrayna tarafının ateşkesin sadece konumlarını daha da güçlendirmek, siperler inşa etmek, silahlanmak, kuvvetlerini ve kaynaklarını yeniden toplamak vb. için gerekli olduğunu açıkça anlıyoruz. Yani bir ay içinde yeni bir tırmanışa geçmek için. Bu adımın uzlaşma yönünde değil, tam tersi yönde olduğu açıktır” şeklinde konuştu.