Belarus’ta 33 Rusya vatandaşı tutuklandı

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 30 Temmuz’da düzenlenen acil bir toplantıda Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkanlık etti. (EPA)
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 30 Temmuz’da düzenlenen acil bir toplantıda Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkanlık etti. (EPA)
TT

Belarus’ta 33 Rusya vatandaşı tutuklandı

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 30 Temmuz’da düzenlenen acil bir toplantıda Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkanlık etti. (EPA)
Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, 30 Temmuz’da düzenlenen acil bir toplantıda Ulusal Güvenlik Konseyi’ne başkanlık etti. (EPA)

Belarus yönetiminin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden günler önce ülkedeki iç durumu istikrarsızlaştırmaya çalıştıklarına dair şüpheler nedeniyle onlarca Rus vatandaşını gözaltına alındığını ilan etmesiyle Moskova ve en yakın komşusu Minsk yönetimi arasındaki ilişkilerde benzeri görülmemiş kriz belirtileri görüldü. Kremlin suçlamaları yalanlarken Moskova’nın tutukluların faaliyetlerine ilişkin tam olarak bilgiye sahip olmadığını bildirdi. Minsk’teki soruşturma kaynakları grubun, daha önce Ukrayna ve Suriye’de savaşmış paralı askerleri de içeren Wagner Ordusu çerçevesinde faaliyet gösterdiğini aktardılar.
Belarus’un 33 Rus vatandaşını tutukladığını ve yaklaşık iki yüz kişiyi tutuklamak için kapsamlı arama operasyonları başlattığını duyurması iki müttefik arasındaki ilişkilere büyük bir darbe indirdi. Belarus’ta 10 gün sonra yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde yaşanan krizin zamanlamasının, ‘durumu istikrarsızlaştırma ve bazı Belarus muhalifleriyle iş birliği içinde büyük çaplı isyanlar başlatma girişimleri’ ortaya koyduğu belirtildi. Moskova’daki uzmanlara göre kanıtlandığı takdirde bu durum Rusya-Belarus ilişkileri açısında büyük etkilere yol açacak.
Belarus güvenlik birimleri tutuklama operasyonları düzenlediklerini ve soruşturmalar başlattıklarını ilan ederken Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Moskova ile ilişkilerde sert ve benzeri görülmemiş ifadeler kullandığı acil bir toplantıda eski Sovyet ülkesinin Güvenlik Konseyi üyeleri ile bir araya geldi. Lukaşenko, Belarus KGB Teşkilatı Başkanı Valery Vakulchik’e ayrıntılı bir rapor hazırlaması talebinde bulunduğu toplantıda şunları söyledi:
“Rusların tepkisine bakıyorum da gerçekten bahaneler üretiyorlar. Neredeyse onları (paralı askerleri) bizim getirdiğimizi söyleyecekler. Bu durum, kirli niyetleri açık bir şekilde haklı çıkarmanın bir yoludur. Her şey çok açık. Bunlar Rus vatandaşıysa ve sorgulanıyorlarsa neler olduğunu açıklamak için Rusya Federasyonu’ndaki ilgili organlarla hemen iletişime geçmek gerekir.”
Cumhurbaşkanlığına bağlı medya ofisine ‘Rus medya organlarıyla çalışma’ çağrısı yapan Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu şekilde çığ haline gelecek br kartopu yuvarlayamayacağını söyledi. Belarus lideri “Suçlamalar kanıtlanırsa, bu durumdan onurlu şekilde kurtulmak zorundalar. Eğer kanıtlanmazsa da bize yakın olan bir ülkeyi itibarsızlaştırmak için aceleci davranma gibi bir hedefimiz yok” ifadelerini kullandı.
Belarus Güvenlik Konseyi Sekreteri Andrei Ravkov da toplantıda ulusal güvenlik alanında bir dizi meselenin ele alındığını belirtti. Tutuklanan Rusların Wagner’e mensup olduğunu söyleyen Ravkov, “Çalışmalar sürüyor. Tutuklular sorgulanıyor” dedi.
Ravkov sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gerçek son derece rahatsız edici. Çünkü özel askeri şirketin savaşçıları, Belarus toprakları üzerinden bir yere nakledilirse bazı özel birimler aracılığıyla belirli yorumlar ortaya koyulmalıdır. Çünkü bu çok ciddi bir sorundur. Minsk, ne Rusya Federal Güvenlik Servisi’nden ne de dış istihbarat ve diğer güvenlik taraflarından herhangi bir bilgi almamıştır.”
Minsk’in Rusya ile olan sınırlarındaki önlemleri derhal güçlendirme kararı alması ise dikkat çekici olarak değerlendirildi. Durum, yeni önlemlerin geçit uygulamalarında güçlü etkilere yol açacağı anlamına geliyor. Aynı şekilde Lukaşenko, güvenlik hizmetleri ‘seçim kampanyası ile ilgili hususlar da dahil olmak üzere kitlesel olaylarının doğru bir şekilde organize edilmesi’ için önlemleri sıkılaştırma talimatı verdi.
Beyaz Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Andrei Ravkov, tutuklanan unsurlardan en az 14’ünün Donetsk ve Luhansk bölgelerinin yakınlarında, Ukrayna çatışmasına katıldığını belirtti. Açıklama, Ukrayna’yı kriz hattına girmeye iterken Kiev’deki yetkililer de Ukrayna makamlarının Ukrayna topraklarındaki terör eylemlerinin soruşturulması için Belarus’tan tutukluları teslim etmesini isteyebileceğini belirttiler.
Beyaz Rusya Soruşturma Komitesi, Belta haber ajansına yaptığı açıklamada Rus tutukluların muhalif politikacılar Sergei Tikhanovsky ve Nikolai Stankevich ile bağlantılı olduğuna dair soruşturmaların yürütüldüğü bilgisini verdi. Merkez Seçim Komitesi, söz konusu iki ismin daha önce yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylıklarını kabul etmemişti.
Soruşturma Komitesi, söz konusu isimler de dahil birçok kişiye halk ayaklanması planlamalarına katıldıkları suçlamaları yöneltildiğini doğruladı.
Resmi bir ajans, Minsk makamlarının, tutukluların Rusya’ya bağlı ‘Wagner’ grubunun üyeleri olduğuna dair delillere sahip olduğunu vurguladı.
Tutuklanan Rus unsurların 24 Temmuz gecesi Minsk’e geldiği belirtildiği açıklamada bir otelde konakladıkları, 27 Temmuz’da da başkent yakınlarındaki bir sanatoryuma sevk edildikleri aktarıldı.
Belarus’ta yayın yapan bir kanal da Rus tutukluların görüntülerini yayınladı.
Rusya’dan gelen ilk tepki, Minsk’in ‘ülkeyi istikrarsızlaştırmak için bir Rus askeri şirketine mensup unsurları Belarus’a gönderdiği’ yönündeki suçlamaları yalanlamak oldu.
Rusya Devlet Başkanlığı Sözcüsü Dmitri Peskov, Rusya’daki herhangi bir unsuru istikrarsızlaştırmak amacıyla Belarus’a gönderme iddialarının iftira niteliği taşıdığını vurguladı. “Rusya ve Belarus, Avrupa Birliği ile ortaklıkları olan iki müttefiktir. Bu nedenle bu tür konular hakkında konuşmaya izin verilemez” dedi.
Peskov, Belaruslu yetkililerden, Rusya ‘Wagner’ Grubu üyesi oldukları gerekçesiyle 32 Rus vatandaşını tutuklamasına dair açıklama talep ettiklerini vurguladı.
Kremlin Sözcüsü, söz konusu Rusların tutuklanma nedenleri hakkında uzmanların görüşlerine dikkat edilmesi gerektiğine yönelik uyarı yaptı. “Moskova, durumun sebeplerini bilmiyor” dedi. Ancak Dmitri Peskov gazetecilerin, tutukluların ‘Wagner Grubu’ndan olduklarına ilişkin sorularını yanıtlamayı reddederek Rusya’daki herhangi bir askeri özel şirket hakkında bilgiye sahip olmadığını söyledi.
 Minsk’teki Moskova Büyükelçiliği de ülkedeki 32 Rus vatandaşının tutuklanmasına ilişkin olarak resmi bir bilgi almadıklarını doğruladı.
Büyükelçilik, yayınladığı bildiride, “Beyaz Rusya’daki yetkili makamlardan bize konuyla ilgili bilgi vermesini istedik” ifadesi kullanıldı.



İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
TT

İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.

İran medyası, ülke genelindeki çeşitli illerde füze denemelerinin başladığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, görgü tanıklarının ifadelerine ve vatandaşlardan gelen haberlere dayanarak, İran genelinde çeşitli yerlerde füze denemelerinin yapıldığını belirtti.

Haberlere göre, füzeler Loristan eyaletinin başkenti Hürremabad'da, Batı Kürdistan eyaletinin (batı) Mahabad şehrinde, İsfahan'da, Tahran'da (merkez) ve ülkenin kuzeydoğusundaki Horasan eyaletinin başkenti Meşhed'de görüldü.


Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
TT

Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)

ABD’nin Miami kentinde yapılan Gazze anlaşması çerçevesindeki dörtlü arabuluculuk toplantısının sonuçları, haftalar sürebilecek istişarelere işaret ediyor. İsrail kaynaklarından sızan bilgiler, Gazze Şeridi’nin kontrol altındaki alanının yüzde 50’sinden fazlasını kapsayan ve Hamas’ın bulunmadığı bölgede silahsızlandırma olasılığına dair ipuçları veriyor.

Sızıntılar, sarı hat bölgesinde ikinci aşamadan bağımsız kısmi bir yeniden imar planının hazırlandığını öne sürüyor. Uzmanlar, bu hamleyi, arabulucular ve Hamas üzerinde baskı kurmak için bir araç olarak değerlendiriyor; amaç, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahlarını bırakmasını sağlamak.

Uzmanlar, tek taraflı girişimlerin, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını aksatabileceğini ve İsrail’in bölgeyi bölme ve tamamen çekilmeme hedeflerine hizmet edebileceğini belirtiyor. İlk aşaması 10 Ekim’de uygulamaya konulan barış planının maddeleri de bu olasılıklara işaret ediyor.

İsrail Kanal 12 televizyonuna konuşan bir güvenlik kaynağı, ordunun sarı hat bölgesinde silahsızlandırma çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu belirtti. Kaynağa göre, söz konusu bölge Gazze Şeridi’nin doğusunda yer alıyor ve toplam alanın yaklaşık yüzde 52’sini kapsıyor.

Ekim ayında imzalanan Gazze anlaşmasından bu yana, sarı hat içinde faaliyet gösteren altı tugay, yer üstü ve yer altındaki altyapının onlarca kilometresini yok etti. Aynı kaynak, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahsızlandırmanın önemine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre İsrail ordusu cumartesi günü, Han Yunus’un güneyinde sarı hattın İsrail tarafında Hamas’a ait tünellerin patlatıldığını ve yıkıldığını gösteren görüntüler paylaştı.

Bu adımlar, Yedioth Ahronoth gazetesinin yaklaşık bir hafta önce aktardığı habere göre, Tel Aviv’in, ABD talebi üzerine Gazze Şeridi’nde enkaz kaldırma maliyetlerini karşılamayı ve geniş çaplı mühendislik çalışmalarını üstlenmeyi ilk etapta kabul etmesinin ardından geldi. Haberde, Refah bölgesinde yeniden imar için bir alanın boşaltılmasının planlandığı ifade edildi.

Buna karşılık Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde yeniden imar çalışmalarının acilen başlatılması gerektiğini vurguladı. Abdulati, tek taraflı çözümleri veya Filistin topraklarının demografik ve coğrafi yapısını değiştirme girişimlerini reddettiklerini ve Filistin halkının topraklarından zorla çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirtti.

dcfr
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hattı temsil eden beton blok (AFP)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail konularında uzman akademisyen Ahmed Fuad Enver, sarı hattın silahsızlandırılmasıyla ilgili açıklamaların İsrail tarafından yapılan belirsiz ve baskı amaçlı beyanlar olduğunu belirtti. Enver, bu adımların ikinci aşamayı etkilemeyi amaçladığını vurguladı.

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise sızıntıları, arabulucular ve Hamas üzerinde ‘doğrudan baskı’ kurma girişimi olarak nitelendirdi. Nazzal, Hamas’ın silahsızlandırılmasının zaman alacağını ve uygulanmasının zorluklar içereceğini, ayrıca İsrail içinde sahte zafer algısı yaratmayı hedeflediğini ifade etti.

Söz konusu tartışmalar, Miami’de yapılan toplantının sonuçlarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’yi temsil eden arabulucuların açıklamasına göre, ABD’nin gönderdiği diplomat Steve Witkoff’un X hesabından aktardığı mesajda, ikinci aşama görüşmelerinde Gazze’de birleşik otorite altında sivil ve kamu düzeninin korunmasını sağlayacak bir yönetim organının güçlendirilmesine vurgu yapıldığı belirtildi. Arabulucular, geçiş sürecinde sivil ve güvenlik alanları ile yeniden inşayı yönetmek üzere Barış Konseyi’nin kurulması ve aktif hale getirilmesine destek verdiklerini açıkladı.

xscdfg
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, 2023 yılında er-Rimal mahallesinde yıkılan bir binanın enkazı arasında ceset arıyor. (AFP)

Arabulucular, tüm taraflara yükümlülüklerini yerine getirme, itidal gösterme ve denetim mekanizmalarıyla iş birliği yapma çağrısında bulundu. Ayrıca ikinci aşamanın uygulanmasını ilerletmek amacıyla önümüzdeki haftalarda görüşmelerin devam edeceği açıklandı.

Ahmed Fuad Enver, ikinci aşama için geri sayımın başladığını belirterek, “İsrail’in bu aşamaya girmesi için zorunlu bir süreç olacak… Ocak ayında bunu görebiliriz” dedi.

Nizar Nazzal ise Miami toplantısının ikinci aşamanın ana hatlarını çizdiğini, Barış Konseyi, Gazze Yönetim Komitesi ve istikrar güçlerinin oluşturulmasının uygulamaya konduğunu söyledi. Nazzal, buna bağlı olarak İsrail’in, silahsızlandırma ve saldırıların devamı gibi engellere rağmen ABD baskısı altında ikinci aşamaya katılmak zorunda kalacağını ifade etti.


İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
TT

İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, İran’ın füze programının savunma amaçlı olduğunu ve müzakere edilemeyeceğini belirtti.

Bekayi, “İran'ın saldırganları caydırmak için tasarlanmış savunma yetenekleri hakkında hiçbir koşulda tartışma yapılmasına yer yoktur” dedi.

Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan İran’ın balistik füze programındaki herhangi bir genişlemenin hızlı bir müdahaleyi gerektirebilecek bir tehdit oluşturduğunu belirten bir brifing alması bekleniyor.

sdf
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), ülkenin güneyindeki Hürmüz Boğazı'nda düzenlenen askeri tatbikat sırasında füze ateşledi. (EPA)

İsrailli güvenlik kaynakları, İran’ın nükleer programını yeniden canlandırma yönünde adımlar atmaya başladığına dair bir dizi işaret bulunduğunu, ancak uranyum zenginleştirmeyi henüz yeniden başlatmadığını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre, son haftalarda İsrail ve ABD’nin önceki saldırılarında tahrip edilen nükleer reaktörler çevresinde sürekli bir hareketlilik gözlemleniyor.

Kaynaklar, ayda ortalama 3 bin balistik füze üretimi için yoğun çabalar sarf edildiğini belirtti. Bu füzeler eski nesil ve düşük isabetli olmasına rağmen, hedeflerine ulaşanlar ciddi yıkıma yol açabiliyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise dün yaptığı açıklamada, Tahran’ın ‘yeni bir saldırı olasılığını göz ardı etmediğini’, ancak ülkenin ‘tam anlamıyla ve öncesine göre daha fazla’ hazır olduğunu belirtti. Arakçi, bu hazırlığın amacının savaşı önlemek olduğunu, savaş istemek olmadığını vurguladı ve İran’ın haziran ayındaki saldırılarda zarar gören altyapıyı yeniden inşa ettiğini kaydetti.

fgt
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve ekibi, 12 Nisan'da Maskat'ta Amerikan heyetiyle yapılan dolaylı görüşmelerin ardından gerçekleştirilen ilk tur görüşmelerin arasında (Arşiv – AFP)

Nükleer tesislerine yönelik saldırılardan önce İran, uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiriyordu. Bu oran, askeri kullanım seviyesine yakın kabul ediliyor. UAEA, savaşın başlaması sırasında İran’ın yaklaşık 441 kilogram bu düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu bildirmiş, ancak 13 Haziran’dan bu yana stokları doğrulamanın mümkün olmadığını açıklamıştı.

Batılı ülkeler, bu seviyede zenginleştirmenin sivil bir ihtiyaç olmadığını savunurken, UAEA İran’ın yüzde 60 oranında uranyum zenginleştiren, nükleer silaha sahip olmayan tek ülke olduğunu belirtiyor.