Hamaney: İran balistik ve nükleer programlarını durdurmayacak

İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AP)
İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AP)
TT

Hamaney: İran balistik ve nükleer programlarını durdurmayacak

İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AP)
İran’ın dini lideri Ali Hamaney (AP)

İran’ın dini lideri Ali Hamaney, İran’ın ABD’nin talep ettiği gibi balistik ve nükleer programlarını durdurmayacağını vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden seçilme şansını artırmaya yönelik yeni müzakere davetini kabul etmeyeceğini de ekledi.
Hamaney’in bu açıklaması, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’ın İran’ın nükleer, askeri ya da balistik füze programları ile ilgili kullanılan 22 özel metalin daha yaptırım listesine eklendiğini açıklamasının ardından geldi.
Ali Hamaney devlet televizyonundan canlı yayınlanan konuşmasında, ABD’nin 2018’de nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Avrupa ülkelerinin İran’ın anlaşmadaki çıkarlarının koruma noktasında verilen sözleri tutmadığını vurgulayarak, “İçi boş sözlerle bizi geriye ittiler ve ekonomimizi sekteye uğrattılar” ifadelerini kullandı.
ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarının ekonomiyi çökermek amacı taşıdığını belirten Hamaney, “Amaçları bölgedeki etkimizi zayıflatmak, füze ve nükleer kapasitemizi ortadan kaldırmak. Petrol ihracatına olan bağlılığımızı azaltmamız, ABD’nin baskılarına direnişimizi arttırmaya yardımcı olacak” dedi.
ABD’nin müzakere çağrısının İran’ın bölgesel rolü, nükleer teknolojisi ve caydırıcı askeri gücünden vazgeçirerek, savunmasız bir hale gelmesi amacı taşıdığını savunan Hamaney, “ABD ile müzakere etmeyeceğimizi söylüyorum” şeklinde konuştu.
ABD’nin ekonomik yaptırımlarını atlatmak için kurulan Avrupa ticaret mekanizması INSTEX’i ‘saçma bir oyun’ olarak nitelendiren Hamaney, “Kimseye güvenmiyoruz. Almanya, Fransa ve İngiltere tarafından kurulan mekanizma ile ilgili vaatleri ciddiye almıyoruz” ifadelerini kullandı.
Hamaney, “ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımlar, şüphesiz büyük bir suçtur. Görünüşte yaptırımlar İran’a yönelik olabilir ancak aslında bu yaptırımlar İran halkının tümüne karşı uygulanmaktadır” diyerek, İranlıların bu yaptırımları kendilerine güveni artırmanın bir yolu olarak kullandığını öne sürdü.
ABD’yi İran’a uyguladığı yaptırımlarla hükümet karşıtı protestoları kışkırtmakla suçlayan Hamaney, “Washington’un hedefi kısa vadede insanları yorarak, onları rejime karşı çıkmaya zorlamak. Ancak General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi, İran ile Iraklılar arasındaki birliğin derinleşmesine katkıda bulundu” dedi.
Pompeo, geçtiğimiz Perşembe günü Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde yaptığı konuşmada,  ABD’nin İran’a yönelik uluslararası silah ambargosunun uzatılması için yakında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) bir yasa tasarısı sunacağını dile getirerek, buna onay verilmesini umduklarını söylemişti.
Fransa ve İngiltere, İran’a yönelik silah ambargosunun uzatılmasını destekliyor ancak önceliğin İran’ın nükleer programının gelişimini durdurmak için diplomatik bir çözüm sağlamak olduğunu vurguluyor.
Bu konu, Kasım ayında yapılması planlanan ABD başkanlık seçimlerinden önce zirveye ulaşabilir.



Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.


Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
TT

Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)

Sri Lanka'da 400'e yakın kişiyi öldüren sel felaketinden kurtulanlar yaşanan kaosu anlattı.

Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi (DMC), ülkede geçen haftadan bu yana devam eden şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde can kayıplarının 390'a çıktığını, 370 kişidense hâlâ haber alınamadığını bildirdi. 

Ayrıca arama kurtarma ekiplerinin su baskını ve heyelan riski taşıyan birçok bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği vurgulandı.

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini duyurmuş, kurtarma çalışmaları için 20 binden fazla askeri personelin görevlendirileceğini belirtmişti.

Guardian'ın irtibata geçtiği Layani Rasika Niroşani, yoğun yağışlara alışık olduklarını fakat bu kadar büyük bir afetle karşılaşacaklarını tahmin etmediklerini söylüyor. 

Selde her şeyini kaybettiğini belirten iki çocuk annesi 36 yaşındaki kadın şöyle devam ediyor: 

Evimiz toprak altında kaldı. Ailem hâlâ şok içinde. Sıfırdan başlamak zorundayız. Bazen bu, yaşamaktan bile daha kötü olabilir.

Kantharuban Praşant da sel nedeniyle evlerini kaybeden 125'ten fazla aileye Badulla'daki bir okulda barınak sağladıklarını belirtiyor.

Yardım malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten 32 yaşındaki öğretmen, birçok ailenin selde mahsur kaldığını söylüyor. 

Bazı Sri Lankalılar, yetkililerin afet uyarısı yapmadığına da dikkat çekiyor. 45 yaşındaki Ja Nilanthi, nehir suları tehlikeli seviyeye ulaştığında bile herhangi bir uyarı veya tahliye emri almadıklarını belirtiyor.

Ditwah Kasırgası ve muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle can kaybı Endonezya'da 604'e, Tayland'da 176'ya ve Malezya'da üçe yükseldi. 

Güney Asya'da toplamda en az 1172 kişinin canını alan afetlerin yol açtığı yıkımın boyutu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Bilim insanlarına göre Güney Asya, iklim değişikliğine karşı yüksek riskli bölgelerden biri. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, CNN