İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills

İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills
TT

İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills

İran’daki yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği: Basti Hills

İran’da ‘Basti Hills’ davası ve burada yaşanan rüşvet olayları, İran’ın tanık olduğu yolsuzluk ve sınıf farklılığının canlı bir örneği oldu.
Financial Times’a göre Kalifornia’daki Beverly Hills’in kentsel mimarisine benzer şekilde inşa edilen, zengin insanların çevredeki dağların muhteşem manzarasına sahip, yüzme havuzlu büyük villalarda yaşadığı Basti Hills bölgesi, ciddi ekonomik kriz yaşayan İranlıların tepkisini çekiyor.
Basti Hills sakinlerinden, eski bir üst düzey yargı yetkilisi olan Ekber Tabari’nin kara para aklama ve rüşvet suçlamasıyla yargılanması İran kamuoyunun dikkatini buraya çekti.
Aylık geliri 120 dolardan az olan İranlı bir muhasebeci, “Sanırım bu saraylarda yaşayanlar politikacıların çocukları olmalı. Ne utanç verici. Yolsuzluğa dönüşen devrimlerde her zaman olan budur. Ya da daha doğrusu, Ortadoğu ülkeleri ve İran’da olan şey budur” yorumunda bulundu.
Yerel para biriminin dolar karşısında düşüşünün devam etmesi ile İranlıların satın alma gücü azaldı ve bu da birçok İranlıyı yoksulluk sınırının altına düşmeye itti.
Üst düzey yargı yetkilisinin, kara para aklama işini kolaylaştırmak için burada villalar satın alması, yargı yolsuzluğu konusunda İran halkının öfkesine katkıda bulundu.
İranlı analist Abbas Abdi, konuya ilişkin Financial Times’a verdiği demeçte, elde edilen açık kanıtlara rağmen, İran yargı görevlisinin kendisine yöneltilen tüm suçlamaları reddettiğini söyledi.
130 bin metrekarelik alana sahip Basti bölgesi, Şah’ın müttefiklerinden olan Katar hanedanı üyelerinden Farmanfarmaian ailesine aitti. İran devrimi sırasında, mülk sahibi olan kişi hapse atıldı ve topraklarına el konuldu.



Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
TT

Paris, İran'da kaybolan genç Fransız turistin izini kaybetmesinden endişeli

Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)
Bir kadın, 7 Mayıs 2025'te Paris'teki Ulusal Meclis önünde düzenlenen destek mitingi sırasında, İran'da gözaltına alınan Cécile Koller ve Jacques Barry'nin posterlerinin önünden geçiyor. (Reuters)

Fransız bir diplomatik kaynak dün, İran'da bisikletle turistik gezi yapan bir Fransız gencin 16 Haziran'dan beri ailesiyle iletişime geçmediğini ve bu durumun “endişe verici” olduğunu söyledi.

Sosyal medyada yayınlanan bir kayıp ihbarıyla ilgili soruya yanıt veren kaynak, “Bu kayıp endişe verici. Aileyle bu konuda temas halindeyiz” dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri konusunda tavsiyede bulunduğunu, çünkü Tahran'ın "Batılıları rehin tutma konusunda kasıtlı bir politika" izlediğini belirtti.

Instagram'da yayınlanan bildiride, 18 yaşındaki Linart Monterlos'un Alman vatandaşı da olduğu belirtildi.

Kaynak, Fransız gencin İran'da İsrail adına casusluk yaptığı iddiasıyla son zamanlarda gözaltına alınan Avrupalılar arasında olup olmadığını açıklamadı.

Diplomatik kaynak, İran'ın “Fransız vatandaşlarını geçiş sırasında hedef aldığını, casuslukla suçlayarak korkunç koşullarda gözaltında tuttuğunu, bazılarının uluslararası hukukta işkence olarak tanımlanan muameleye maruz kaldığını” vurguladı.

Kaynak, “Fransız vatandaşlarına İran'a seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor” ve “İran'da bulunanların, tutuklanma ve keyfi gözaltı tehlikesi nedeniyle İran topraklarını derhal terk etmeleri tavsiye ediliyor” dedi.

Paris perşembe günü, üç yıldır tutuklu bulunan ve idam cezasıyla karşı karşıya olan Fransız vatandaşlarının serbest bırakılmaması halinde, İran'a uluslararası yaptırımları yeniden uygulayacağı tehdidinde bulundu.

İranlı yetkililer, Mayıs 2022'de bir turistik gezi sırasında Cecile Koller ve Jacques Barry'i gözaltına aldı ve onları “Mossad için casusluk yapmak”, “rejimi devirmek için komplo kurmak” ve “ülkeyi yozlaştırmak” ile suçladı. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu üç suçun cezası idamdır. İran'ın resmi basın organlarında bu konuyla ilgili herhangi bir haber yer almadı.

Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron perşembe günü yaptığı açıklamada, İran'ın Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bu konuyu görüşeceğini ve karşı önlemler almayı da göz ardı etmediğini belirtti.

Macron, gazetecilere verdiği demeçte, bunun “Fransa'ya yönelik bir provokasyon, saldırganlık” ve “Fransa için kabul edilemez” olduğunu ifade etti.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, perşembe günü Paris'te gazetecilere yaptığı açıklamada, "Derhal serbest bırakılmalarını talep ediyoruz. Bu bizim en büyük önceliğimizdir" dedi.

AFP’nin haberine atıfta bulunarak, bakan, "Eğer bu suçlamalarla karşı karşıya oldukları doğrulanırsa, bu suçlamaları haksız ve temelsiz olarak değerlendiriyoruz." dedi.

İran Devrim Muhafızları, son birkaç yılda çoğu casuslukla ilgili suçlamalarla onlarca yabancı uyruklu ve çifte vatandaşı gözaltına aldı.

İnsan hakları grupları ve Batılı ülkeler, Tahran'ı yabancı tutukluları pazarlık kozu olarak kullanmakla suçluyor, İran ise bu suçlamayı reddediyor.

Fransa, son aylarda İran'a yönelik söylemini sertleştirdi; özellikle de İran'ın nükleer programı, Rusya'ya verdiği destek ve Avrupa vatandaşlarını gözaltına alması konusunda.