Irak Başbakanı Kazimi: Erken seçimler 6 Haziran 2021’de yapılacak

Mustafa el-Kazımi (Başbakanlık Ofisi)
Mustafa el-Kazımi (Başbakanlık Ofisi)
TT

Irak Başbakanı Kazimi: Erken seçimler 6 Haziran 2021’de yapılacak

Mustafa el-Kazımi (Başbakanlık Ofisi)
Mustafa el-Kazımi (Başbakanlık Ofisi)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, 6 Haziran 2021’de erken seçime gideceklerini açıkladı. Kazimi, Mayıs ayının başında göreve geldiğinde ülkeyi erken seçime götürme sözü vermişti.
Kazimi, televizyon kanallarında yayınlanan konuşmasında, çeşitli grupların ülkeyi kana bulamaya ve bunu iyileştirme yönündeki umutlarını tüketmeye çalıştığını belirterek, bölgesel ve iç çekişmelerin ve çatışmaların Irak’ın güvenlik ve egemenliğini yeniden tehdit ettiğini söyledi.
Başbakanlık koltuğuna aday gösterildiği günden bu yana farklı çevrelerce eleştiri ve suçlamalara maruz kalan Kazimi, “Hükümetin kurulmasından önce ve sonrasında şahsıma ve yakınımdakilere karşı suçlamalar başlatıldı. Hükümet ömrünün iki ayında engellemelerle mücadele ettik. Ancak siyasi hedeflere odaklandık ve ilk günden beri Seçim Komiserliği’nin önündeki engelleri giderme komisyonu oluşturduk” diye konuştu.
Irak’ta halk protesto hareketlerinin temel motivasyonu olan ve olmaya da devam eden ve önceki Başbakan Adil Abdulmehdi’nin istifasına neden olan ekonomik krizin bir sonucu olarak başbakanlık koltuğuna oturan Kazimi, “Irak ekonomisini canlandıracak ve krizleri çözecek kapsamlı bir reform programı üzerinde yorulmadan çalıştık. Bir dizi idari değişiklikler yaptık. Palyatif ve gerçeklikten uzak ekonomik çözümleri reddettik. (Hükümet faaliyetleriyle ilgili) detaylı raporda görüldüğü gibi gençlerin işsizlik krizini iyileştirmek ve piyasayı canlandırmak için projeler hayata geçirdik. Doğalgaz yatırımı için fiili adımlar atmaya başladık. Bütün yatırım ruhsatlarını ve durdurulan projeleri inceledik. Yatırım alanında yıllarca süren kasıtlı yıkımdan sonra fiili adımlar atmaya başladık” ifadelerini kullandı.
Geçici hükümetin ajandasında ilk sırada yer alan erken seçimleri düzenleme meselesine de değinen Kazimi, “Halkın iradesini ve beklentilerini temsil eden bir Meclis ortaya çıkaracak adil ve şeffaf seçimlere hazırlanıyoruz” dedi.
Kazimi, erken seçimlerin 6 Haziran 2021’de yapılacağını bildirdi.
Seçimlerde yarışacak tüm siyasi güçleri koruma sözü veren Kazimi, Irak halkına hitaben, “İradeniz Irak’ın yüzünü değiştirecek ve yıllarca süren savaş ve çatışmanın bu yüzde bıraktığı izleri silecek” dedi.
Kazimi, Irak’ın dış politikası ve harici çatışmalarla ilgili olarak, “Devletin saygınlığını yeniden tesis etmeden, krizleri iyileştirecek çözümler bulamayız. Irak’ın güvenlik ve egemenliğini tehdit eden dahili ve harici çatışmalar bulunuyor. Fakat biz, güvenlikle ilgili çatışmalarla ve Irak’ı bölgesel ve uluslararası çatışmalara dahil etmeye, ülkeyi eksen siyasetine sürüklemeye çalışan girişimlerle mücadele ettik.
Başbakan Kazimi, ABD-Irak stratejik diyalog görüşmeleri hakkında, “ABD ile olan stratejik diyaloğun birinci aşamasını tamamlamaya istekliydik. Irak’ta (ABD’nin) silahlanma ve eğitim, ekonomik ve kültürel desteğine ihtiyacımız olduğu kadar askeri varlığa ihtiyacımız olmayacak” ifadesini kullandı. Irak-ABD stratejik diyalog görüşmelerinin birinci ayağı Haziran ayında gerçekleştirildi. Taraflar arasındaki ikinci tur görüşmelerin, Kazimi’nin Washington’a düzenlemesi beklenen ziyaret sırasında yapılması bekleniyor.
Kazimi hükümeti, resmi makamlarca tutuklanan ya da silahlı grupların kaçırdığı veya tutukladığı gazeteci ve aktivistlerin serbest bırakılması yönündeki baskılarla karşı karşıya. Kayıp veya tutuklu kişilerin akıbeti henüz bilinmiyor. Söz konusu kişiler arasında devletin resmi haber ajansı INA’da çalışan Mazin Latif ve Tevfik et-Temimi de bulunuyor. İki isim 6 ay önce tutuklanmıştı.
Başbakan Mustafa el-Kazimi'nin Müsteşarı Hişam Davut, Ekim 2019’da başlayan ve aylarca süren gösteriler sırasında hayatını kaybeden sivil ve askerlerin şehit kabul edileceğini belirterek, Şehitler Kurumu’na gösterilerde ölenlerin yakınlarının devletin şehitlere tanıdığı eğitim ve devlet kadrolarına atanma hakkından faydalanmaları için talimat verildiğini açıkladı.
Davut, başkent Bağdat'ta düzenlediği basın toplantısında, "Ekim ayında gösterilerin başlamasından bu yana sivil ve asker yaklaşık 560 kişi hayatını kaybetti. Gösterilerde gençlere (göstericiler) karşı gerekçesiz bir şiddet kullanıldı” dedi.
Irak hükümetinin yaşanan olayların ayrıntılarını ve göstericilere karşı şiddete başvuranları ortaya çıkarmak için bir komite oluşturacağını kaydeden Davut, hükümetin kaçırma ve alıkoyma olaylarını azaltmaya çalıştığını, hedeflerinin saygın bir hukuk devleti olduğunu vurguladı.
Kazimi’nin selefi Adil Abdulmehdi hükümeti döneminde patlak veren ve aylarca süren protestolarda güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanarak müdahale etmesi sonucu yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi yaralanmıştı.
Bağdat’taki Tayaran Meydanı’nda Pazartesi günkü gösteriler sırasında güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu 2 protestocu hayatını kaybetmiş, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi faillerin bulunması için güvenlik yetkililerine 72 saat süre tanımıştı.
Irak İçişleri Bakanlığı, başkent Bağdat’taki gösteriler sırasında 2 protestocuyu öldürme suçlamasıyla iki subay ve bir askerin tutuklandığını açıkladı.
Irak İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi, önceki gün düzenlediği basın toplantısında, soruşturma komitesinin olayla ilgili incelemelerini tamamladığını söyledi.
“Soruşturma, iki şehidin (protestocu) av tüfeğiyle yaralandığını doğruladı” diyen Ganimi, 3 güvenlik görevlisinin olaylar sırasında talimatlara aykırı şekilde av tüfeği kullandıklarını belirtti.
Ganimi, açıklamasının devamında, Raid Ahmed Selam ve Hüseyin Cabbar isimli iki subayın ve Ala Fadıl isimli askerin soruşturma hakimi karşısında protestoculara karşı av tüfeği kullandıklarını itiraf ettiklerini ve olayda kullanılan av tüfeklerinin söz konusu şahısların araçlarında bulunduğunu aktardı.
Iraklı güvenlik uzmanı Ebu Ragif, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Soruşturmanın kısa sürede açıklanması hafife alınmayacak bir durum. Bunun gelecekte önemli sonuçları olacak. Irak İçişleri Bakanlığı'na bağlı Es-Sukur (Şahinler) İstihbarat Ağı tarafından yapılan önemli kazanım ve olup bitenlerin tüm şeffaflığıyla ilan edilmesi, kaosu büyük ölçüde sınırlayacak. Saldırıda kullanılan av tüfeği resmi güvenlik birimleri tarafından kullanılmıyor. Bu da meselenin şeffaf bir şekilde soruşturulmasını gerektiriyor” diye konuştu
Ragif, açıklamasının devamında şu ifadeleri kaydetti:
“Ekim ayında başlayan gösterilerde önceki soruşturma süreçleri işleseydi ve sonuçlar ilk elden ilan edilseydi, yüzlerce göstericinin ölümüne ve binlercesinin yaralanmasına kimin sebep olduğuna dair tüm yorumların önünü alırdık. Ancak şu açıklanan sonuçlar, ister talimatlar isterse protestoculara karşı silah kullanımı olsun kaosla nasıl başa çıkılacağını gösterdi. Özellikle protestoculara karşı gerçek merminin kullanılmasına dair hiçbir talimat bulunmuyor.”
Bu soruşturmadan çıkan sonuç, geniş çevreler tarafından sevinçle karşılanmasına rağmen Başbakan Kazimi, Ekim gösterileri sırasında öldürülen protestocuların faillerini ortaya çıkarma talepleriyle halen karşı karşıya, üstelik o dönem yaşanan olaylar sırasında başbakanlık koltuğunda oturmamasına rağmen. Kazimi, Mayıs ayında göreve geldiğinde bu failleri adalete teslim etme taahhüdünde bulunmuştu.
Kazimi, Kurban Bayramı dolayısıyla Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Bu yıl Kurban Bayramı geçmiş yıllardan farklı olarak geldi. Geçmiş senelerden kalan birçok sorunla mücadele ediyoruz. Adalet ve eşitlikle hükmeden bir devlet inşa etme beklentisiyle ancak dayanışma içerisinde olarak sıkıntı ve krizleri atlatabiliriz. Bayram, daha iyi bir yarın umudu için mola vakti olsun” diye yazdı.



HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.


Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
TT

Polis şiddeti iddiası Tunus sokaklarını karıştırdı

Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)
Başkent Tunus'ta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarına karşı düzenlenen protesto gösterisinden bir kare (EPA)

Tunus’ta bir adamın polis kovalamacasının ardından ailesinin ifadesine göre kendisine uygulanan şiddet sonucu hayatını kaybetmişti. Reuters'a konuşan görgü tanıkları, Tunus polisi ile bir kişinin uğradığı şiddet sonucu hayatını kaybetmesini protesto eden öfkeli gençler arasında dün gece üst üste ikinci kez çatışmaların çıktığını söylediler.

Tunus’taki bu tür şiddetin karıştığı protesto gösterileri, ülkede 2011 yılındaki Arap Baharı ayaklanmalarını tetikleyen devrimin yıl dönümü yaklaşırken yetkililer arasında protestoların diğer bölgelere de sıçrayabileceği endişesini artırıyor.

Tunus, çeşitli alanlarda artan protestolar ve grevlerin yanı sıra Tunus Genel İşçi Sendikası'nın gelecek ay ülke çapında grev çağrısı yapmasıyla birlikte, siyasi ve sosyal gerilimin tırmandığı bir dönemden geçiyor.

Son haftalarda, binlerce protestocu, ülkenin güneydeki Gabes kentinde hava kirliliğinin başlıca kaynağı olduğunu söyledikleri bir kimya fabrikasının kapatılması talebiyle protesto gösterisi düzenledi.

Öte yandan polis şiddeti sonucu öldüğü iddia edilen adamın yakınları, şahsın ehliyetsiz motosiklet sürerken polis tarafından takibe alındığı, dövüldüğü ve hastaneye kaldırıldığını, ancak daha sonra hastaneden kaçtığını, ancak dün kafasındaki bir kanama nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi.

Olayla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Yerel kaynaklar ve basın, Kayravan Valisi’nin durumu yatıştırmak amacıyla, dün hayatını kaybeden kişinin ailesini ziyaret ettiğini ve hangi şartlarda öldüğünü belirlemek ve sorumluları tespit etmek için soruşturma açma sözü verdiğini bildirdi.

İnsan hakları örgütleri, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'i muhaliflerini bastırmak için yargı ve polisi kullandığını iddia ediyor. Ancak Cumhurbaşkanı Said, hakkındaki bu suçlamaları kategorik olarak reddediyor.


(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.