Biden başkan yardımcısı adayını duyurmaya hazırlanıyor

Susan Rice, Mayıs 2017 (Reuters)
Susan Rice, Mayıs 2017 (Reuters)
TT

Biden başkan yardımcısı adayını duyurmaya hazırlanıyor

Susan Rice, Mayıs 2017 (Reuters)
Susan Rice, Mayıs 2017 (Reuters)

Eski ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Donald Trump'a karşı seçimi kazandığı takdirde başkan yardımcısı görevini üstlenecek adayını yakında açıklayacak. Joe Biden’ın değerlendirdiği isimler arasında yer alan California Senatörü Kamala Harris şansı en yüksek aday olarak görülüyor.
 Biden Ağustos ayının ilk haftasında seçimini açıklamayı vaat ettiği sırada şaka yoluyla gazeteciler evinin önünde dururken adayları karşılamasının zor olacağını söylemişti.  Ancak parti kulislerinde adaylar ele alınıyor ve Kovid-19 krizi ışığında telefonda veya online iletişim kuruyor.
 Salgın ABD'de 150 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Ekonomik durgunluğun yanı sıra polis şiddeti ve ırkçılık büyük bir öfkeye yol açtı. Kadın adayların listesi, son seçimde bu seçim kampanyasına eşlik eden benzeri görülmemiş olaylar ışığında daraldı. Demokratik aday Joe Biden ön seçimlerinden sonra ABD tarihinin ilk başkan yardımcısı olacak bir kadın seçmeye söz verdi. George Floyd'un beyaz bir polis memuru tarafından boynuna yaklaşık sekiz dakika boyunca yapılan baskı sonucu boğularak ölmesinin ardından Biden’a siyah bir aday seçmesi için baskı yapılmıştı. 
55 yaşındaki Kamala Harris öne çıkan isimlerin başında geliyor. Salı günü fotoğrafçıların önünde Joe Biden'ın elinde görüntülenen ve Harris’in adının altında “yetenekli” ve “ona karşı büyük bir saygı var” ifadelerinin yer aldığı not defteri Kamala Harris’e yönelik beklentileri artırdı. Jamaika ve Hindistan'dan gelen bu göçmen kadının biyografisi şansını ikiye katlıyor. Ancak savcılık geçmişi ve o sırada aldığı önlemler ve eleştirmenlere göre özellikle azınlıkları etkilemiş olması dezavantajları olacağını gösteriyor. Harris, demokrat partinin ön  seçimlerinde geçen Aralık ayında çekilmeden önce, partisinin önemli bir kategorisi olan Afro-Amerikalı seçmenler arasında yapılan anketlerde iyi sonuçlar elde etmede başarısız oldu. Ayrıca Biden'in bazı müttefikleri, bir tartışma sırasında yaptığı sürpriz saldırılarını unutmadı, ancak onu arkadaş olarak adlandırmaya devam etti.
Son günlerde konuşulan iki isim daha var: İlki Barack Obama döneminde ulusal güvenlik danışmanı olarak görev yapan ve Beyaz Saray'dayken Biden ile çalışan Susan Rice. Trump ekibini kızdıran 55 yaşındaki Afro Amerikalı Susan Rice, hiçbir zaman acımasız seçim kampanyalarına katılmamıştı. Bir diğer isim olan 66 yaşındaki Kongre üyesi Karen Bass ise Kongre'de etkili siyah temsilciler grubunu yönetiyor ve George Floyd'un adını taşıyan polis reform tasarısının hazırlanmasına da öncülük etti. Ancak Cumhuriyetçiler, pozisyonunu Joe Biden'ı "radikal sol”un elinde bir “kukla" olarak gösterme çabaları bağlamında kullanabilirler.
Başkan Yardımcısı olacak adayın seçileceği an Joe Biden için çok önemli sayılıyor. Bu durum, geleneksel olarak ABD başkanlık kampanyaları bağlamında önemli bir etkinlik olarak görülüyor.
Biden kazandığı takdirde ABD tarihinin en yaşlı başkanı olacak. Biden, ikinci kez adaylığını sunmayacağını ima etmişti. ABD Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü David Parker son durumu, “Söz konusu karar normalden daha önemli çünkü seçilecek isim dört yıl sonra Demokratların adayı olma fırsatı bulacak" şeklinde değerlendirdi. 
Biden, zamanının çoğunu salgın nedeniyle Delaware Wilmington bölgesindeki evinde geçiriyor. Bu durum onu seçim toplantılarından mahrum ediyor ve Trump taraftarları tarafından alaya alınan bir şekilde sessiz bir kampanya yürütmesine neden oluyor. Ancak, son zamanlarda Kovid-19 krizini başarılı bir şekilde yönetebildiğinden dolayı anketlerde Trump'ı geride bırakıyor.
Biden’ın seçim savaşında yanında seçeceği isim, resmi olarak Demokrat aday olarak adlandırılacağı Demokratlar konferansı öncesinde (17-20 Ağustos) kazanma şansını artıracak. Salgının yayılması nedeniyle Demokratlar ve Cumhuriyetçilerin konferanslarına katılacak az sayıya rağmen, bu iki olay cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında bir dönüm noktası olacak. Eylül ayının sonunda altı eyalet posta yoluyla oy kullanmaya başlayacak.



ABD ve İsrailli yetkililer "Hamas'ın Refah'ta yenilmesi" konusunda uzlaştı

Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA
Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA
TT

ABD ve İsrailli yetkililer "Hamas'ın Refah'ta yenilmesi" konusunda uzlaştı

Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA
Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA

ABD ile İsrailli yetkililer, "Refah'ta Hamas'ın yenilmesi" konusunda uzlaşırken, İsrail tarafının Refah'a saldırı planlarında "ABD'nin dile getirdiği endişeleri" göz önünde bulunduracağı aktarıldı.

Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamaya göre ABD'nin ve İsrail'in ulusal güvenlik yetkilileri, çevrim içi toplantıda hem İran'ın İsrail'e son saldırılarını hem de İsrail'in Refah'a yönelik olası saldırı planlarını ele aldı.

Açıklamada, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ın Amerika tarafına, İsrail tarafına ise Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi'nin başkanlık ettiği kaydedildi.

İran'ın İsrail'e yönelik son saldırılarının geniş şekilde ele alındığı belirtilen açıklamada ABD'nin bu konuda İsrail'e desteğinin tam olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Refah'la ilgili tarafların karşılıklı olarak görüşlerini ortaya koyduğu aktarılarak "İki taraf, Hamas'ın Refah'ta yenildiğini görme amacı konusunda uzlaştı." ifadesine yer verildi.

Öte yandan ABD tarafının, İsrail'in Refah'a yönelik olası saldırı planlarıyla ilgili endişelerini gündeme getirdiği ve İsrail tarafının da söz konusu endişeleri göz önünde bulunduracağı belirtildi.

Tarafların daha kapsamlı görüşmeler için yakın zamanda yeniden toplantı yapacağı kaydedildi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD ile İsrailli yetkililer arasında Gazze'deki Refah kentinin durumunun ve İsrail’in olası askeri operasyonunun tartışılmaya devam ettiğini açıklamıştı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ise Gazze'nin güneyindeki Refah kentine girmek için tarih belirlediği belirtilmişti.


İran basını İsfahan’daki patlamaları "3 mini İHA" ile açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İran basını İsfahan’daki patlamaları "3 mini İHA" ile açıkladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İran’ın İsfahan ve Tebriz şehirlerinde duyulan patlama sesleri sonrası İran medyası seslerin hava savunma sisteminin devreye girmesi ve 3 mini insansız hava aracının (İHA) imha edilmesi nedeniyle duyulduğunu yazdı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na yakınlığıyla bilinen yarı resmi Fars Haber Ajansı, İran’ın orta kesiminde yer alan, aynı zamanda nükleer tesise de ev sahipliği yapan İsfahan şehrindeki 8. Ana Jet Üssü yakınlarında patlama sesi duyulduğunu bildirdi.

İran devlet televizyonu da İsfahan’da çok sayıda insansız hava aracının hava savunma sistemi tarafından vurulduğu haberini geçti.

Yarı resmi Mehr Haber Ajansı ise yerel saatle 04.00 dolaylarında İsfahan 8. Ana Jet Üssü civarında 3 mini İHA'nın alçak irtifa hava savunma sistemlerince etkisiz hale getirildiğini aktardı.

İran resmi ajansı IRNA da haberinde, ülkenin bir çok yerinde hava savunma sistemlerinin devreye girdiğini, Tebriz’in kuzey batı bölgesinde hava savunma sisteminin şüpheli bir hedefi tespiti sonucu ateşlendiğini duyurdu.

Sabaha karşı bazı bölgelerde tespit edilen şüpheli hava cisimleri sonucu alçak irtifa hava savunma sistemlerinin devreye girdiği belirtilen haberde, ülkenin hiçbir yerinde büyük çaplı patlama olmadığı, uzun ve orta menzilli hava savunma sisteminin devreye alınmadığı aktarıldı.

Sosyal medyada İsfahan’daki nükleer santralde patlama olduğu ve hasar oluştuğu yönündeki paylaşımlara ilişkin de İsfahan'daki kritik tesisler ve nükleer merkezlerde durumun güvenli olduğu, herhangi olumsuz bir durum yaşanmadığı ifade edildi.

Devlet televizyonu güvenilir olduğunu belirttiği kaynaklarına dayandırarak İsfahan’daki nükleer tesisin saldırıya uğramadığını aktarırken yarı resmi Tesnim Haber Ajansı da kentte herhangi bir füze saldırısı yaşanmadığını küçük dronların vurulmuş olabileceğini bildirdi.

İsfahan'daki 8. Ana Jet Üssü’nde yaşanan olayla ilgili Ordudan yapılan açıklamada, “İsfahan'da duyulan patlama seslerinin hepsi hava savunma sistemine ait olup şehirde hiçbir patlama ve hasar olayı yaşanmamıştır.” ifadelerine yer verildi.

- Uçuşlar 2 saat içinde normale döndü

IRNA, İran Yol ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Hava Limanları ve Havacılık Şirketine dayandırdığı haberinde, Tahran, İsfahan ve Şiraz ile ülkenin batı, kuzeybatı ve güneybatı bölgelerindeki tüm uçuşların askıya alındığı duyurdu.

Uçuşların iptal edilmediği belirtilen açıklamada, yolcuların havalimanlarına gitmeden önce uçuşlarını kontrol etmesi gerektiği belirtildi.

Bu açıklamanın üstünden yaklaşık 2 saat geçmesinden sonra da uçuşların yeninde başladığı, saat 10.30 Tahran-Tiflis uçuşu için biniş kartlarının verilmeye başlandığı kaydedildi.

Tahran ve İsfahan havaalanlarında uçuşların durdurulması nedeniyle Ankara Esenboğa Havaalanı'na yönlendirilen Homa Hava Yollarına ait Roma-Tahran uçağının da yeniden Tahran’a yöneldiği kısa süre sonra inişe geçeceği aktarıldı.

Diğer yandan bazı sosyal medya kullanıcıları hadisenin İran lideri Ali Hamaney’in doğum gününde meydana geldiğine dikkati çekti.


AB ülkelerine Rusya'dan boru hatlarıyla gelen gaz yılın ilk çeyreğinde yüzde 23 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB ülkelerine Rusya'dan boru hatlarıyla gelen gaz yılın ilk çeyreğinde yüzde 23 arttı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yılın ilk çeyreğinde boru hatlarıyla ithal ettiği doğal gaz miktarı geçen yılın yılın aynı dönemine göre yüzde 5 yükselerek 40 milyar metreküp olurken, Rusya'dan gelen gazın miktarı da yüzde 23 artarak 7 milyar metreküpü geçti.

Gaz İhraç Eden Ülkeler Forumunun (GECF) yayımladığı son rapora göre, AB ülkeleri martta boru hatları aracılığıyla toplam 14 milyar metreküp doğal gaz ithal etti.

Bu hacim bir önceki aya göre yüzde 12, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4 artış olarak kayıtlara geçti.

GECF raporuna göre, yılın ilk çeyreğinde AB'ye boru hatlarıyla satılan doğal gaz miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artarak 40 milyar metreküp oldu.

Rusya'nın 2023'ün ilk çeyreğine kıyasla bu yılın ilk çeyreğinde AB'ye boru hatlarıyla gönderdiği doğal gaz miktarı da yüzde 23 artarak 7 milyar metreküpü aştı.

Martta da AB tarafından boru hatlarıyla satın alınan doğal gaz miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4 artış gösterdi. Marttaki gaz ithalatı, Aralık 2022'den bu yana AB'ye yapılan aylık boru gazı ithalatının en yüksek seviyesi oldu.

Bu yılın ilk üç ayında AB'ye boru hattıyla en çok gaz ihraç eden ülke yüzde 57 payla Norveç olurken, bunu yüzde 18'le Rusya ve yüzde 17'yle Cezayir izledi.

Rusya'dan AB'ye gönderilen gazın yüzde 53'ü Türkiye aracılığıyla iletildi.

- Rusya-Ukrayna transit anlaşması sona eriyor

Rus Gazprom ve Ukrayna'nın Naftogaz şirketi arasındaki mevcut transit anlaşması 2024 sonunda sona eriyor. Ukrayna siyasi nedenlerle bu sözleşmeyi uzatma konusunda isteksiz olduğunun sinyallerini veriyor.

Halihazırda Rusya'nın Avrupa'ya boru hattıyla yaptığı gaz ihracatının yaklaşık yarısı Ukrayna'nın iletim sistemi üzerinden gerçekleştiriliyor.

Geçen yılın ikinci yarısında Rusya'nın Avrupa'ya yaptığı gaz sevkiyatının yüzde 48'i bu sistemden, yüzde 52'si ise TürkAkım boru hattı üzerinden yapılmıştı.

Ukrayna'nın topraklarından geçen güzergah olmadan Batı'ya doğrudan gaz transferi için mevcut tek yolun, yıllık 15,75 milyar metreküp kapasiteye sahip TürkAkım'ın Bulgaristan bölümü olması bekleniyor.


Almanya'da Rus ajanlığı suçlamasıyla 2 kişi tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Almanya'da Rus ajanlığı suçlamasıyla 2 kişi tutuklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya'da, yabancı gizli servis ajanı oldukları gerekçesiyle Alman ve Rus vatandaşlıkları bulunan 2 kişinin tutuklandığı bildirildi.

Federal Savcılık, Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların kurduğu "Donetsk Halk Cumhuriyeti (PRD) örgütüne üyelik" ve Rus gizli servisiyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle gözaltına alınan Dieter S. ve Alexander J. hakkında açıklama yaptı.

Açıklamada, daha önce haklarında yakalama emri çıkarılan ve dün gözaltına alınan 2 şüphelinin, çıkarıldıkları mahkemece tutuklandığı ifade edildi.

Bayvera Eyalet Kriminal Dairesi tarafından şüphelilerin konutları ve iş yerlerinde de arama yapıldı.

Şüpheliler, gizli servis ajanlığının yanı sıra terör örgütüne üyelik, patlayıcı hazırlama, sabotaj amaçlı ajanlık faaliyeti, askeri tesislerin güvenliğini tehdit eden faaliyetler gibi çeşitli eylemlerle suçlanıyor.

- Rus Büyükelçi, Alman Dışişleri Bakanlığına çağırıldı

Almanya Dışişleri Bakanı Nancy Faeser, konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı.

Faeser, şunları kaydetti:

"Güvenlik yetkililerimiz, Ukrayna'ya yaptığımız askeri yardımı hedef alan ve baltalamaya yönelik olası patlayıcı saldırıları önlemiştir. Bu, Putin'in suç rejimine yönelik casusluk faaliyeti iddialarına ilişkin özellikle ciddi bir vakadır. Bu tür tehdit planlarını engellemeye devam edeceğiz. Rusya'nın, Ukrayna'ya karşı öldürücü saldırı savaşından bu yana güvenlik yetkililerimiz, Rus rejiminden gelen hibrit tehditlere karşı tüm koruyucu önlemleri artırdı.

Ukrayna'ya büyük destek sağlamaya devam edeceğiz ve gözümüzün korkmasına izin vermeyeceğiz. Soruşturma ve Federal Başsavcı'nın işlemlerine tutarlı müdahalesi için polis teşkilatına teşekkür etmek istiyorum. Şimdi tüm arka planları ve bağlantıları netleştirmenin zamanı geldi."

Rusya'nın Berlin Büyükelçisi'nin de konuyla ilgili Almanya Dışişleri Bakanlığına çağrıldığı bildirildi.


ABD, Filistin'in BM'ye tam üyelik talebinin “erken bir eylem” olduğunu öne sürdü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD, Filistin'in BM'ye tam üyelik talebinin “erken bir eylem” olduğunu öne sürdü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Filistin'in BM'ye tam üyeliği talep edilen karar tasarısını “erken bir eylem” olarak gördüğü için veto ettiğini açıkladı.

ABD’nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert A. Wood, Güvenlik Konseyi’ndeki oylamadan sonra konuştu.

Wood, ABD’nin “iki devletli çözüm” önerisini desteklemeye devam ettiğini savunarak, “New York'ta erken eylemlerin, en iyi niyetlerle bile olsa, Filistin halkının devlet olmasını sağlayamayacağını uzun zamandır açıkça belirtiyoruz.” diye konuştu.

Filistin’in BM Şartı’na göre tam üyelik için gerekli şartları taşımadığını öne süren Wood, Filistin Yönetimi’ne devlet olabilmek için gerekli reformları gerçekleştirme çağrısı yaptıklarını, öte yandan Hamas’ın Gazze’de hala güç ve nüfus sahibi olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

Wood, iki devletli çözümün Filistin barışını, İsrail’in güvenliği ve Arap komşuları ile entegrasyonunu sağlayan tek yol olduğunu savunarak, bunun için tarafların İsrail ile müzakerelere devam etmesi gerektiğini savundu.

ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) Filistin'in BM'ye tam üyeliği istenilen karar tasarısını veto etmişti.

15 üyeli BMGK'de ABD'nin "hayır" oyu kullandığı tasarı, 12 "evet" ve 2 "çekimser" oy almıştı.

Karar tasarısının geçmesi için 5 daimi üyeden hiçbirinin "hayır" oyu kullanmaması ve toplamda 9 "evet" oyu alması gerekiyordu.

- Filistin'in üyelik başvurusu

Filistin, 2011'de de BM'ye tam üyelik başvurusu yapmış ancak BMGK'de gereken desteği alamamıştı. Filistin 2012 yılında BM "daimi gözlemci statüsü"ne kavuştu.

Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, 2 Nisan'da yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e bir mektup göndererek, üyelik başvurularının yeniden ele alınması talebinde bulunmuştu.

Guterres de 3 Nisan'da BMGK'ye mektup yazarak, Filistin'in talebinin gündeme alınması çağrısı yapmıştı.

BMGK ise 8 Nisan'da Filistin'in talebini "Yeni Üyelerin Kabulü Komitesi'ne" iletmişti.

BMGK'ye üyelikle ilgili dönüş yapması gereken Komite, iki toplantının ardından mutabakata varamadığını duyurmuştu.

Bunun ardından Cezayir, Filistin'in üyeliği için karar tasarısını müzakerelere açmıştı.


Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: Filistin'in BM'ye tam üyeliği kabul edilmeli

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız: Filistin'in BM'ye tam üyeliği kabul edilmeli

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Yıldız, Gazze'de bir an önce ateşkesin sağlanması ve Filistin'in Birleşmiş Milletlere (BM) tam üyeliğinin kabul edilmesi gerektiğini belirtti.

Yıldız, BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) bakanlar düzeyinde düzenlenen "Orta Doğu" oturumundaki hitabının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

Gazze'deki son durum ve Türkiye'nin pozisyonuna ilişkin soruya yanıt veren Yıldız, endişeli olduklarını söyleyerek, Gazze'nin yerle bir edildiğini, 40 binden fazla kişinin öldüğünü hatırlattı.

Yıldız, tüm uyarılara rağmen özellikle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu tarafından Refah'a operasyon yapılacağının söylendiğini belirterek, "O konuda endişeliyiz. Aslında bu tür çatışmalarda uluslararası toplumun bir ateşkes için her zaman yek vücut olması gerekir, bu konuda baskı yapması gerekir. Ama İsrail söz konusu olunca bu çok işlemedi." ifadelerini kullandı.

İki gündür BMGK'de yapılan toplantılarda da yıkımın boyutunun anlatıldığını kaydeden Yıldız, Gazze'de aralarında BM kuruluşlarının 200'ü aşkın çalışanı ve diğer yardım kuruluşlarının 100'ü aşkın çalışanı da dahil olmak üzere 40 bin kişinin öldüğünü ve tablonun vahim olduğunu dile getirdi.

Yıldız, şöyle devam etti:

Tabii Refah önemli. Şu anda o bir sığınak. Aynı zamanda Mısır tarafından yardımların da geçiş noktası. İnşallah olmaz. Bir de tabii aynı şekilde bu biliyorsunuz İsrail ile İran arasında yaşanan tırmanma, gerginlik, onun bitmesi ümit ediliyor. Herkes artık onu istiyor. O konuda da çelişkili ve endişe verici açıklamalar var. Dileriz İsrail yeni bir maceraya girişmez.

- "İsrail gerçekten tırmanma istemiyorsa yeni bir mukabelede bulunmaması gerekir"

İran-İsrail gerginliğinin İsrail tarafından Gazze'yi gölgede bırakmak için atılmış bir adım olup olmadığının sorulması üzerine Yıldız, her türlü niyetin ve manipülasyonun olabileceğine dikkati çekti.

Yıldız, diplomatik ve konsüler temsilciliklerinin her zaman korunması gerektiğinin altını çizerek, "(İran'ın Şam'daki konsolosluk binası) Onun vurulmasını tabii kabul etmek mümkün değil. Zaten Bakanlığımız da yaptığı açıklamada bunu kınadı. İran'ın misillemesini izledik. Onun da etkisi sınırlı oldu. Dolayısıyla burada bunun kalması gerekir, durması gerekir. Eğer İsrail gerçekten tırmanma istemiyorsa yeni bir mukabelede bulunmaması gerekir." değerlendirmesini yaptı.

BMGK'de bu konuda İran tarafından açıklamalar yapıldığını kaydeden Yıldız, Gazze için endişeli olduklarını ifade etti.

Filistin'in tam üyeliği için BM Güvenlik Konseyinde yapılacak oylamada ABD'nin veto sinyali vermesine ilişkin soruya Yıldız, "Tabii bu aslında utanılası bir durum." dedi.

Yıldız, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) fonlarının kesilmesi ve kaldırılması yönünde haksız karalama kampanyası düzenlendiğini hatırlatarak, "Genel Sekreter dahil hemen herkes bunun mümkün olmadığını, buna ne gerek ne de imkan olduğunu anlattı. Ama İsrail temsilcisi hala o kendi görüşlerinde, iftiralarında ısrar ediyor ki kanıtlanmış değil." ifadelerine yer verdi.

Filistin'de bir "işgalci güç" olduğunu, işgalci gücün kendisinden beklenen, uluslararası hukukun kendine yüklediği sorumlulukları hiçbir şekilde yerine getirmediğini vurgulayan Yıldız, "(İsrail) Bunun tam tersini yapıyor. Biliyorsunuz Gazze bunun bir örneği. Ama 7 Ekim olaylarından önce zaten Kudüs'te de Batı Şeria'da da bunu yapıyordu. Bu on yıllardır süren bir şey." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bir an önce ateşkes sağlanmalı"

Yıldız, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) bir soykırım davasının olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

Dolayısıyla şu noktaya gelindi. Artık bu işgali burada sürdürmek mümkün değil. Dolayısıyla en azından şu anda geçmiş yıllarda gözlemci devlet olarak kabul edilmiş olan Filistin'in örgüte tam üye olarak dahil edilmesi, bununla ilgili bir tartışma yapıldı. Biz de orada müdahalemizde artık böyle devam edemeyeceğini, Filistin'in tam üyeliğe kabul edilmesi gerektiğini anlattık. Bunun birçok gerekçesi var. Zaten Uluslararası Adalet Divanının verdiği ihtiyati tedbir kararları da bunu doğruluyor. Bunları işlemiş bir işgalci güçle devam edilmesi söz konusu değil. Bir an önce ateşkes sağlanmalı, Filistin tam üyeliğe kabul edilmeli ve iki devletli çözüm için iki devlet arasında uluslararası toplumun yardımıyla müzakerelere başlanmalı.

Yıldız, karar tasarısı veto edilirse daha sonra genel kurula geleceğini ancak bu durumda bağlayıcı olmayacağını belirterek, "Şu ana kadar tanımış olan 140 ülkenin üzerinde, 160 civarında bir destek sağlanırsa, bu uluslararası toplumun yönünü, kararlılığını, desteğini göstermiş olur. Ümidimiz o." değerlendirmesini yaptı.

Herkesin İsrail'i eleştirdiğini ancak Filistin'i tanımaya gelince çekinceleri ve itirazları olan ülkeler olduğunu kaydeden Yıldız, "Umarım orada daha sağduyulu davranırlar. (Filistin'in tanınması) Hiçbir dünya barışı için, bölge için, İsrail için bir zarar olacağını düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.


İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 9 Filistinli daha öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 9 Filistinli daha öldü

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 İsrail'in, Gazze Şeridi'nin kuzeyi ile orta kesiminde sivillerin evlerine düzenlediği saldırılarda 9 kişinin öldüğü belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA, kuzeydeki Gazze kentinde bulunan Eş-Şati Mülteci Kampı ile Şeyh Rıdvan Mahallesi ve orta kesimdeki En-Nuseyrat bölgesine yönelik saldırılara ilişkin bilgi paylaştı.

Haberde, Şati Mülteci kampında bir eve düzenlenen saldırıda 4 Filistinlinin öldüğü, bazılarının ağır yaralandığı, Şeyh Rıdvan'daki saldırıda ise 3 Filistinlinin öldüğü ifade edildi.

İsrail ordusunun, Gazze kenti ile kuzeydeki diğer bölgelerde havadan ve karadan saldırılarını yoğunlaştırdığı aktarıldı.

Nuseyrat bölgesindeki Yeni Kamp'ta ise ilk yardım ve kurtarma ekipleri, bir evin enkazından 2 ceset çıkardı.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 33 bin 970 Filistinli öldürüldü, 76 bin 770 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.


Washington'daki gösteride Filistin yanlısı gösterici kadına fiziki saldırıda bulunuldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Washington'daki gösteride Filistin yanlısı gösterici kadına fiziki saldırıda bulunuldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail’in Washington Büyükelçiliği önündeki savaş karşıtı bir gösteride, İsrail yanlısı birinin gösterici bir kadına fiziki şiddet uygulaması tepki çekti.

Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) X hesabından paylaşılan videoda, isminin Ezra Weinblatt olduğu belirtilen saldırganın, göstericilerden birinin ses cihazını fırlattığı görüldü.

Video çekimi öncesi kadının yüzüne vurduğu da belirlenen Weinblatt, olay sonrası hızlıca aracına binip uzaklaşmak isterken iki polis tarafından ters kelepçe vurularak gözaltına alındı.

CAIR, Weinblatt’ın nefret suçu ile suçlanması gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Weinblatt’ın ayrıca Washington Yahudi Toplumu İlişkileri Konseyi’nin yönetim kurulu üyesi olduğu bilgisi paylaşıldı.


BM verilerine göre dünyanın kalabalık ülkesi Hindistan

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BM verilerine göre dünyanın kalabalık ülkesi Hindistan

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), nüfusu 1,441 milyara ulaşan Hindistan'ın, "dünyada en fazla insanın yaşadığı ülke" olduğunu bildirdi.

UNFPA, 2024 Dünya Nüfusu Durum Raporu'nu, "İç İçe Dokunan Hayatlar, Umut İplikleri: Cinsel sağlık, üreme sağlığı ve bunların hakkındaki eşitsizliklerin sona erdirilmesi" başlığıyla yayımladı.

Bu yılki raporda, dünya genelinde cinsel sağlık ve üreme sağlığındaki eşitsizliklerin arttığına dikkat çekildi.

Afrika'da kadınların gebelik ve doğum kaynaklı komplikasyon nedeniyle ölme olasılığının, Avrupa ya da Kuzey Amerika'daki kadınlara oranla 130 kat fazla olduğu aktarılan raporda, insani kriz ya da çatışma yaşanan ülkelerde gebelikte anne ölüm sayısının 500'e kadar çıktığı kaydedildi.

Raporda, kıta Amerikası'nda Afrika kökenli kadınların doğum yaparken ölme olasılığının daha yüksek olduğu ifade edilirken, 2016'dan bu yana gebelikte anne ölümlerinde düşme olmadığı vurgulandı.

Dünya nüfusunun 8,119 milyara ulaştığı belirtilen raporda, Hindistan nüfusunun 1,441 milyar olduğu ifade edildi.

Hindistan'ın, 1,425 milyar nüfuslu Çin'i geçerek ilk sıraya yerleşmesinde, sosyo-ekonomik durumunun iyileşmesi ve anne ölümlerinin azalmasının rolü olduğu kaydedildi.

BM verilerine göre, Çin'in nüfusu 2022'de 1,426 milyara ulaştıktan sonra gerilemeye başladı. Uzmanlar, bu yüzyılın sonunda Çin nüfusunun 1 milyarın altına düşeceği tahmininde bulunuyor.


Türkiye'den Gazze'ye insani yardım götüren 9. gemi El-Ariş Limanı açıklarına ulaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türkiye'den Gazze'ye insani yardım götüren 9. gemi El-Ariş Limanı açıklarına ulaştı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Gazze'ye ulaştırılması için 3 bin 774 ton insani yardım malzemesiyle Türkiye'den uğurlanan "9. İyilik Gemisi" Mısır'ın El-Ariş Limanı açıklarına ulaştı.

Mersin Limanı'ndan 16 Nisan'da uğurlanan, Türk Kızılay tarafından temin edilen gıda, bebek malzemeleri, uyku tulumu ve un gibi ihtiyaç malzemeleriyle yola çıkan gemi, Akdeniz'deki yolculuğunu tamamlıyor.

Mısır açıklarında yakıt ikmali yaptıktan sonra rotasına devam eden 9. İyilik Gemisi, Gazze'ye en yakın bölge El-Ariş Limanı açıklarına ulaştı.

Gemi, işlemlerin ardından taşıdığı acil ihtiyaç malzemelerinin indirilmesi için limana yanaşacak.

İndirilecek 3 bin 774 ton insani yardım malzemesi, tırlara yüklenerek Refah Sınır Kapısı üzerinden Gazze'deki Filistin halkına götürülecek.

Türk Kızılay ile AFAD işbirliğinde bugünü kadar 13 uçak ve 8 gemiyle toplamda 39 bin 697 ton çeşitli insani yardım malzemesi Gazze'ye ulaştırıldı.