Lübnan Dışişleri Bakanı neden istifa etti?

Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti
Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti
TT

Lübnan Dışişleri Bakanı neden istifa etti?

Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti
Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti

Lübnan Dışişleri Bakanı Nasif Hitti’ye yakın kaynaklar Hitti’nin istifa etme kararından geri adım atmayacağını ifade ediyor.  Kaynaklar hükümetin reform taahhütlerini yerine getirememesi ve Başbakan Hasan Diab hükümetinin uluslararası toplumu reformist niyetlerine ikna edememesi ışığında Hitti’nin “beyaz bayrak” çekmesinin görevine devam edemeyeceğinin güçlü bir kanıtı olduğunu vurguladılar.
El-Merkeziyye haber ajansına göre Hitti şu ana kadar Lübnanlılara ve uluslararası topluma vaat ettiği hiçbir şeyi yerine getiremeyen hükümetin performansından memnun değil. Zira Bakan Hitti kendisine yakın kaynakların ifadelerine göre “yürütmedeki aşırı yavaşlıktan şikayet ediyor ve görevini devraldığı günden beri uluslararası yetkililere hitap ederken kullandığı iyimser üslubu artık sürdüremiyor. Hitti bazı tarafların üzerinde gözlem yapması durumunda kendisine gerçekçi, uygulanabilir, tartışılabilir ve düzeltilebilir görünen reform planının savunucularından biriydi.”
Hitti’nin istifa etmesi siyasi bir karar ve hükümetin ihmalkarlığı ile ilgili gibi görünse de Arap ve uluslararası siyasette tecrübeli bakanın hissettiği memnuniyetsizlik duygusu belli bazı olaylardan sonra başlamış olabilir. Bunun başlangıç noktası da bakanın uluslararası alanda ses getiren ve uluslararası yetkililerin kendisiyle görüşmesinde sürekli bahsettiği yolsuzluk dosyalarının hızlı bir şekilde raporlanması için bakanlar kurulunun merkezinden yaptığı çağrı.
Kaynaklara göre, havaalanları açıldıktan sonra Ürdün, İtalya, ve dolaylı olarak Vatikan gibi yurt dışına yaptığı ilk ziyaretler, ardından Fransa Dışişleri Bakanı’nın Lübnan’a ziyareti ve duyduğu sözler Hitti’nin daha fazla hayal kırıklığı yaşamasına yol açtı. Bütün ülkelerle yakınlaşma ilkesinden bir gün bile ödün vermeyen kıdemli diplomat, her zaman pozitif bir tarafsızlık çağrısında bulunarak, Lübnan’ı bölgesel ve uluslararası saflara taraf olarak sürüklememe, aksine bölgedeki çatışmaları söndürmek için bir itfaiyeci gibi uluslararası çevrelerde Lübnan için yeni bir rol oluşturma çağrısında bulundu.
Bakan ülke içerisindeki bir tarafın belli bir merkezin tarafını tuttuğu için Lübnan’a uygulanan uluslararası izolasyondan emin olduğunda derin bir hayal kırıklığı yaşadı. Hitti’nin ne Fransız Ulusal Komitesi’nin önünde Hizbullah’ın rolü hakkında yaptığı açıklamalar ne de bir hakimin ABD Büyükelçisi Dorothy Shea’nın hakkında çıkardığı yargı kararıyla diplomatik ilkeleri ihlal etmesine karşı tepkisi fayda sağladı. Kaynaklar Hitti’nin “kendisine Lübnan’ın dış politikasını nasıl yöneteceğinin dikte edilmesinden memnun olmadığı” için istifa etme kararı aldığını söyledi.
Kaynaklar bakanın, başta Hizbullah olmak üzere hükümetin vaftiz babasından ısrarcı olduğu istifa etme kararından vazgeçmesi için yoğun telefonlar aldığını söyledi. Kaynaklar söz konusu istifa düşüncesinin, diplomasi dünyasındaki engin tecrübesine dayanarak kesinlikle kabul etmediği dış siyaset ile ilgili kanaatlerini dile getirdiği yakın tarihli bir açıklamasının ardından bakana bir şeylerin dikte ettirilme girişimine bağlı olarak geldiğine dikkati çekti.



Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
TT

Caca: Hizbullah Lübnan’ın en büyük sorunudur

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca, partinin 2025 genel konferansına katıldı (LK)

(Maruni Hristiyan) Lübnan Kuvvetleri Partisi (LK) lideri Samir Caca, Hizbullah'ın askeri kanadının Lübnan'ın en büyük sorunu olduğunu söylerken Hizbullah’ın askeri yapısının tasfiyesini geciktirmek için hiçbir neden olmadığını savunuyor.

Caca, LK’nin ilk genel konferansında, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ve Başbakan Nevvaf Selam'a açık bir mesaj göndererek şunları söyledi:

“Hizbullah'ın askeri kanadının, yaşadığımız büyük sorunun merkezinde olduğu artık açıkça ortada. Herkes, bu sorunun çözülmesinin mali durumu hafifletmek için bir ön koşul olduğu konusunda hemfikir.”

Caca ayrıca, önümüzdeki bahar için planlanan parlamento seçim yasası ile ilgili olarak Meclis Başkanı Nabih Berri'ye bir mesaj gönderdi. Ona, iç düzenlemelerin uygulanmak için oluşturulduğunu, partizan amaçlara ulaşmak, parlamentonun işleyişini bozmak ve parlamento seçimlerini sekteye uğratmaya çalışmak için kullanılmak üzere oluşturulmadığını söyledi.


Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
TT

Hamas yetkilisi: Silahların "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazırız

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan, (AP)

Hamas'tan üst düzey bir yetkili dün yaptığı açıklamada, hareketin İsrail ile varılan ateşkes anlaşması kapsamında silah cephaneliğinin "dondurulması veya depolanması" konusunu görüşmeye hazır olduğunu belirtti. Yetkili, böylece ABD arabuluculuğundaki anlaşmanın en karmaşık konularından birini çözmek için olası bir formül önerdiğini söyledi.

Hareketin siyasi büro (karar alma organı) üyesi Basem Naim'in açıklamaları, tarafların anlaşmanın ikinci ve daha karmaşık aşamasına geçmeye hazırlandığı bir zamanda geldi.

Naim, hareket liderlerinin çoğunun bulunduğu Katar'ın Doha kentinde Associated Press'e (AP) verdiği demeçte, "Daha fazla gerilimi veya daha fazla çatışma veya patlamayı önlemek için kapsamlı bir yaklaşım benimsemeye açığız" ifadelerini kullandı.

Naim, Hamas'ın "direnme hakkını" koruduğunu, ancak hareketin Filistin devleti kurma sürecinin bir parçası olarak silah bırakmaya hazır olduğunu ifade etti. Naim, bunun nasıl uygulanacağı konusunda ayrıntı vermese de müzakerelere olanak sağlamak için beş ila on yıllık uzun vadeli bir ateşkes önerdi.

Naim, "bu sürenin ciddi ve kapsamlı bir şekilde kullanılması gerektiğini" vurgulayarak, Hamas'ın silahlarıyla ilgili mevcut seçeneklere "çok açık" olduğunu belirtti. Naim, "Filistin'in ateşkes veya müzakere süresince silahların hiçbir şekilde kullanılmayacağına dair garanti vermesiyle, silahların dondurulması, depolanması veya imha edilmesi hakkında konuşabiliriz" ifadesini kullandı.

Ateşkes, ABD Başkanı Donald Trump'ın ekim ayında sunduğu ve "garantör devletler" olarak hareket eden uluslararası tarafların da katılımıyla hazırlanan 20 maddelik bir plana dayanıyor. Naim, "planın çok fazla açıklığa kavuşturulması gerektiğini" belirtti.

Uluslararası bir istikrar gücünün konuşlandırılması şu anda en acil endişeler arasında.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre en önemli konulardan biri, bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmaktan sorumlu olup olmayacağı.

Naim, bunun Hamas için kabul edilemez olduğunu ve hareketin, söz konusu gücün anlaşmanın uygulanmasını izlemesini beklediğini vurguladı. Naim, "Ateşkes anlaşmasını izlemek, ihlalleri bildirmek ve olası bir gerilimi önlemek için sınıra yakın bir BM gücünün bulunmasını memnuniyetle karşılıyoruz" dedi. "Ancak, bu güçlere Filistin topraklarında silahsızlanma veya bu tür eylemlerde bulunma yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz" diye ekledi.

Naim, ilerlemenin bir işareti olarak, Hamas ve rakibi Filistin Yönetimi'nin, Gazze'deki günlük işleri yönetecek yeni teknokrat komiteyi kurma konusunda ilerleme kaydettiğini açıkladı.

Yönetim ve Hamas'ın, Batı Şeria'da ikamet eden ancak aslen Gazzeli olan Filistin hükümetinden bir bakanın komiteye başkanlık etmesi konusunda anlaştıklarını söyledi.


Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
TT

Netanyahu, ikinci aşamanın Hamas iktidarının sona ermesine bağlı olduğunu ileri sürüyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın el Halil kentinde dün İsrail tarafından öldürülen bir işçinin cenazesini taşıyor (AFP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin yakın olduğunu öngörmesine rağmen, bunu Hamas'ın iktidarının sona ermesine bağladı.

Netanyahu, dün İsrail'de Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile düzenlediği basın toplantısında, "Kimse Trump'ın rehineleri serbest bırakması için Hamas'a baskı yapmasını beklemiyordu ama başardık. Şimdi ikinci aşama, Hamas'ı ve Gazze'yi silahsızlandırmak" ifadelerini kullandı.

Merz'in İsrail ziyareti, Netanyahu'nun Gazze Savaşı'nın ardından yaşadığı göreceli Avrupa izolasyonuna son verdi. Merz, Tel Aviv'in yanında durmanın "Almanya politikasının ayrılmaz ve temel bir parçası olduğunu ve öyle kalacağını" belirtti, ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle çıkardığı tutuklama emrine atıfta bulunarak, Netanyahu'ya Berlin'i ziyaret daveti göndermeyi reddetti.