ABD, Afrika'daki yatırımlarını artırarak Çin ile yeni bir rekabet cephesi açıyor

Çin’in Afrika’daki yatırımları, onu kara kıtadaki en büyük ticaret ortağı yaptı (Reuters)
Çin’in Afrika’daki yatırımları, onu kara kıtadaki en büyük ticaret ortağı yaptı (Reuters)
TT

ABD, Afrika'daki yatırımlarını artırarak Çin ile yeni bir rekabet cephesi açıyor

Çin’in Afrika’daki yatırımları, onu kara kıtadaki en büyük ticaret ortağı yaptı (Reuters)
Çin’in Afrika’daki yatırımları, onu kara kıtadaki en büyük ticaret ortağı yaptı (Reuters)

ABD’nin Mozambik’in kuzeyinde devasa bir sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tesisi kurma projesinin finansmanı olmasının, Afrika’da Çin ile arasındaki rekabette yeni bir cephe açması bekleniyor.
ABD İhracat-İthalat Bankası (ABD EXIM Bank) proje için 4,7 milyar dolarlık krediyi onaylarken bu, banka tarihinde Sahra altı Afrika'da onayladığı en büyük doğrudan kredi oldu. Kredi sayesinde ABD’nin mal ve hizmet ihracatını desteklemek amacıyla, Mozambik’te devasa bir LNG tesisi kurulacak. Finansman, Fransız petrol şirketi Total'in LNG üretmek için kullanacağı ABD yapımı ekipmanların tedariki için kredi garantisi verilmesini gerektiriyor.
ABD bu finansmanla, Güney Afrika’da benzer bir projenin finansmanlığıyla da ilgilenen Çin ve Rusya’nın önüne geçti.
Mozambik'in 100 trilyon metreküp doğal gaz rezervine sahip olduğu tahmin ediliyor. ABD Enerji Bilgi İdaresi’ne (EIA) göre Mozambik, dünyanın en büyük gaz rezervine sahip ülkeler arasında yer alıyor.

Trump, ABD’nin Afrika’daki varlığını güçlendirmeye yöneldi
ABD EXIM Bank Yönetim Kurulu Başkanı Kimberly A. Reed yaptığı bir açıklamada, “Bize bir yıl önce, ABD Senatosu’nda yeterli çoğunluk sağlanmadan önce Çin ve Rusya'nın bu anlaşmayı finanse edecekleri söylendi” ifadelerini kullandı. Reed, projenin, EXIM Bank’ın zorlu küresel pazar şartlarında Çin ve Rusya gibi ülkelerle rekabet etmek için ABD'de üretilen malların ve hizmetlerin ihracatına nasıl yardımcı olabileceğini gösteren ‘harika bir örnek’ olduğunu söyledi.
Güney Çin Sabah Postası'na göre ABD, Senato’da yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle üç yılı aşkın bir süreyi boşa harcadı. Bu durum, en kritik kredi kararlarını felç etti. Donald Trump yönetimi, Başkan’ın ABD ile Afrika arasındaki ticareti ve karşılıklı yatırımları artırmak için 2018 yılında başlatılan ekonomik bir çaba olan  ‘Afrika'nın Kalkınması’ inisiyatifini yürürlüğe koymalarını sağlayacak olan Senato’daki çoğunluğu geçtiğimiz yıl Mayıs ayında elde etti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Fransız petrol şirketi Total, ortaklarıyla birlikte Mozambik'te ilki 2024'te faaliyete geçmesi planlanan iki LNG projesini geliştirmeyi planlıyor. Ayrıca, ihracat için yılda 13,1 milyon ton LNG kapasitesine sahip bir fabrika inşa edecek.
Analistler, EXIM Bank'ın bir Afrika ülkesine gelmiş geçmiş en büyük ABD kredisini sağlamasına rağmen bu rakamın Çin bankalarının son yirmi yılda Afrika ülkelerine verdiği kredi miktarıyla karşılaştırıldığında küçük bir meblağ olarak kaldığını söylüyorlar.

Afrika’daki en fazla yatırımı Çin yaptı
George Washington Üniversitesi’nin Elliott Uluslararası İlişkiler Fakültesi’nden Profesör David H. Shinn, Çin İthalat- İhracat Bankası'nın (Çin EXIM Bank) 2019'dan bu yana Afrika'ya 87 milyar dolarlık finansman sağladığının altını çizdi.
ABD EXIM Bank ise 2009'dan 2019'a kadar Sahra altı Afrika ülkelerinde sadece 12,4 milyar dolar finansman sağladı.
Boston Üniversitesi'nde küresel kalkınma politikası profesörü olan Kevin Gallagher, 2018'de Amerikan bankasının Sahra altı Afrika’da sadece 39,4 milyon dolar değerinde 79 anlaşma yaptığını kaydetti.
Boston Üniversitesi'nden Küresel Kalkınma Politikası Profesörü Kevin P. Gallagher, ABD EXIM Bank’ın 2018 yılı boyunca Sahra altı Afrika'da sadece 39,4 milyon dolar değerinde 79 anlaşma yaptığını, ancak bu yatırım miktarının 2019 yılında verilen Mozambik kredisinin büyüklüğünden dolayı 5 milyar dolardan fazla göründüğünü belirtti.
ABD Johns Hopkins Üniversitesi Çin-Afrika Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre Çinli bankalar, 2000-2018 yılları arasında Mozambik'e bu miktarın yaklaşık yarısını (2,4 milyar dolar) sağladı. Prof. Gallagher, ABD’nin ise 2000 yılından bu yana toplamda 147 milyar doları bulan binden fazla kredi sağlayan Çin’nin Afrika’daki yatırım miktarını karşılamak için ‘bankayı zorlaması’ gerekeceğini söyledi.

Pekin, kara kıtadaki ABD boşluğunu dolduruyor
Finansman aynı zamanda ABD’nin Çin'in en büyük ticaret ortağı ve kredi sağlayıcısı olduğu Afrika’yı kazanma girişimlerinin bir parçasıdır. ABD, son on yılda, 2009 yılında kıtanın en büyük ticaret ortağı haline gelen Pekin'in doldurduğu bir boşluk olan Afrika'daki yatırımlarını yavaşlattı.
Prof. David H. Shinn, konuyla ilgili değerlendirmesinde, “Bu adım bir yere kadar Çin'in Afrika'daki finansmanına karşı koyma çabasıdır. Aynı zamanda ABD EXIM Bank’ın bu projenin uygulanabilir olduğuna inandığının da bir işaretidir” yorumunda bulundu.

Çin ile Afrika arasındaki ticaret hacmi 208,7 milyar dolar
  Çin Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre Çin ile Afrika arasındaki ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 208,7 milyar dolara ulaştı. ABD Nüfus Sayım Bürosu'nun verilerine göre ise ABD ile Afrika arasındaki ticaret hacmi 56,9 milyar dolar oldu. Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol (BKBY) Girişimi’ Afrika ile arasındaki ticari ilişkileri güçlendirdi. BKBY Girişimi, Afrika kıtasındaki karayollarının, hidroelektrik santrallerinin ve demiryollarının yapımını finanse eden Çin’in bir ticaret stratejisi ve devasa altyapı projesidir.
Rusya merkezli Renaissance Capital'in (RenCap) baş ekonomisti Charles Robertson, “ABD, Çin ile arasındaki rekabet nedeniyle Afrika'da ciddi adımlar atmaya başladı. Bundan en fazla yararlanan taraf Afrika olabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Borç tuzağı diplomasisi
Merkezi Mozambik'te bulunan bir siyasi risk ve güvenlik danışmanlığı şirketi olan Zitamar Consulting ekonomistlerinden Mark Bohlund, ABD EXIM Bank'ın yenilenmesinin, Çin iş dünyasındaki hızlı büyümesine karşı bir yanıt olduğunu söyledi.
Bohlund, Trump yönetiminin yaptığı açıklamaların çoğunun ABD'nin Afrika'da Çin nüfuzuna ve Pekin'in ‘borç tuzağı diplomasisi’ (debt-trap diplomacy) olarak adlandırdığı politikasına karşı koymak zorunda olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Bohlund değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Mozambik gaz projesine verilen krediler oldukça dikkat çekicidir. Çünkü bu, enerji kaynaklarına erişim odaklı mevcut yüzyılın ilk on yılında Çin'in Afrika'ya yönelik borç verme politikasını izleyen bir adımdır. Onaylanan bu kredi hiç şüphesiz enerji sektöründeki Amerikan şirketlerine yardımcı olacaktır. Ancak, Mozambik ve ABD, bu yılın ortasında küresel LNG ihracat pazarında rekabet edecek gibi görünmeleri nedeniyle kalkınma döneminin ardından iki yönlü ticareti destekleme olasılığı oldukça düşük.”

Mozambik gazının son durağı Çin olabilir
Mozambik'teki LNG'nin çoğunun Çin'e gönderilebileceğini belirten Bohlund, “ABD EXIM Bank, Afrika'da özel sermaye endüstrisinin liderliğindeki küçük işletmeleri destekleyerek, hem Afrika hem de ABD'de istihdam yaratma açısından karı için daha fazla baskıya maruz kalacaktır. Bununla birlikte ABD, altyapı ve diğerlerine kıyasla Çin'den daha güçlü bir üstünlüğe sahip, ancak bu sektörlere şuan Çinli şirketler hakim” şeklinde konuştu.
Aynı şekilde Japonya da Japonya Uluslararası İşbirliği Bankası (JBIC) aracılığıyla Total’in Mozambik'teki LNG projesine 3 milyar dolarlık kredi sağlayarak kıtada Çin ile rekabet ediyor.
Öte yandan Afrika Birliği'ne (AfB) bağlı Afrika Kalkınma Bankası (AFDB), İngiltere'nin ihracat kredi kuruluşu UK Export Finance (UKEF), Tayland İhracat - İthalat Bankası (Taylan EXIM Bank) ve 21 özel finans kurumu da projeye fon sağlarken toplam ortak finansman miktarı yaklaşık 15 milyar dolara ulaştı.
Ancak Çin, Mozambik'teki gaz projesinde tablonun dışında kalmıyor. Çin Ulusal Petrol Şirketi (CNPC), Total’in projesinin yakınlarında bir gaz tesisi geliştirmeyi planlayan ExxonMobil ile ortak çalışıyor.



Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
TT

Trump, ekonomik baskıların ortasında Wall Street devlerini Beyaz Saray'da akşam yemeğine davet etti

Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)
Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Meydanı'nda Andrew Jackson heykelinin kaidesinde çalışan işçiler (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, JP Morgan, BlackRock ve Goldman Sachs gibi büyük finans kurumlarının CEO'ları da dahil olmak üzere bir grup önde gelen Wall Street liderini dün Beyaz Saray'da özel bir akşam yemeğine davet etti.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre bu hamle, yönetimin ekonomik performansı, özellikle de son seçimlerde önemli bir sorun olarak ortaya çıkan yaşam maliyeti konusunda artan baskı altında olduğu bir dönemde geldi.

sdefr
ABD Başkanı Donald Trump Oval Ofis'te konuşuyor. (Reuters)

Üst düzey katılım ve hassas zamanlama

Güvenilir kaynaklara göre, akşam yemeğine 12’den fazla üst düzey yönetici ve finans uzmanı katıldı. Bunlar arasında şu isimler yer aldı: JPMorgan CEO’su Jamie Dimon, BlackRock CEO’su Larry Fink, Goldman Sachs CEO’su David Solomon, Blackstone CEO’su Stephen Schwarzman, KKR’ın kurucu ortağı Henry Kravis, milyarder Bill Ackman (Pershing Square), Nasdaq CEO’su Adena Friedman, Intercontinental Exchange CEO’su Jeffrey Sprecher ve New York Borsası Başkanı Lynn Martin.

xfv
BlackRock CEO'su Larry Fink, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi’ne katıldı. (Reuters)

Bu toplantı, Trump’ın şirket liderleriyle ilişkileri derinleştirme çabasını ve yönetiminin, Amerikan sermaye piyasalarını güçlendirmeyi ve ulusal güvenlik açısından kritik olan yerel tedarik zincirlerini yeniden inşa etmeyi hedefleyen girişimlerini vurguluyor. Bu girişimler, özellikle yerel üretimi genişletmeye ve kilit endüstrileri yeniden konumlandırmaya odaklanıyor.

Ülkenin en büyük bankası JPMorgan, 10 yıl sürecek 1,5 trilyon dolarlık bir yatırım programı açıkladı. Bu program, tedarik zinciri ve üretim, savunma ve uzay, enerji bağımsızlığı ve ileri teknolojiler gibi ABD’nin ulusal güvenliği ve ekonomik dayanıklılığı açısından kritik sektörleri hedefliyor. Bu plan kapsamında banka, özellikle ulusal güvenlik ve ekonomik dayanıklılık açısından stratejik öneme sahip Amerikan şirketlerine doğrudan hisse ve risk sermayesi yatırımları yoluyla 10 milyar dolara kadar yatırım yapacak.

rgt
JP Morgan CEO'su Jamie Dimon, Miami'deki Kaseya Center'da düzenlenen Amerikan İş Forumu'nda konuşma yapıyor. (Reuters)

Reuters'a göre, bir Beyaz Saray yetkilisi, Trump'ın finans liderleriyle görüştüğünü doğruladı, ancak davetli listesini teyit etmedi.

Wall Street ile yönetim arasındaki istikrarsız ilişki

Wall Street’in Trump yönetimiyle ilişkisi, kasım seçimlerinden sonra çalkantılı bir seyir izledi. Başlangıçta yöneticiler, özellikle rekabet ve düzenleyici konularda iş dünyasını destekleyen bir yaklaşım benimsenmesini beklerken, maliyet düşürme gibi adımların atılması bu erken iyimserliği azalttı. Trump’ın Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik eleştirileri de merkez bankasının bağımsızlığına bağlılığı konusunda şüpheler yarattı.

ty6
Goldman Sachs CEO'su David Solomon, Hong Kong'da düzenlenen Küresel Finans Liderleri Yatırım Zirvesi'nde konuşma yapıyor. (Reuters)

Ancak son dönemde endişeler yatıştı ve üst düzey bankacılar, Trump tarafından atanan düzenleyicilerin sektöre yönelik kuralları gevşetme yönündeki destekleyici açıklamalarından memnuniyet duydu. Bu gelişme, JPMorgan, Goldman Sachs ve Morgan Stanley’nin hisse fiyatlarının dün rekor seviyelere ulaşmasına katkıda bulundu.

Önemli yokluklar ve gergin ortam

Finans sektörünün tüm liderleri akşam yemeğine katılmadı:

- Citigroup CEO'su Jane Fraser, önceden planlanmış bir Asya gezisiyle çakışan programı nedeniyle özür diledi. Fraser'ın daha önce başkanla bir araya gelerek mortgage devleri Freddie Mac ve Fannie Mae'nin özelleştirilmesi planlarını görüştüğünü belirtmekte fayda var.

- Bank of America CEO'su Brian Moynihan akşam yemeğine davet edilmedi. Moynihan, geçmişte başkana bankacılık hizmetleri sunmayı reddettikleri iddiaları nedeniyle bu yılın başlarında Trump'ı kızdıran liderler arasındaydı.

Wall Street yöneticileri, özellikle Beyaz Saray'ın bazı büyük teknoloji gruplarına gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmesinin yanı sıra, Paul Weiss hukuk firması ve büyük üniversiteler gibi grupları hedef almasının ardından, başkanı kamuoyunda eleştirmekten çekiniyorlar.

sd
New York Borsası (AP)

Yatırımcılar, bu üst düzey toplantıdan kaynaklanabilecek herhangi bir politika değişikliği veya düzenleyici değişiklikleri yakından takip edecekler. Örneğin, vergi politikaları, finansal düzenlemeler veya ticaret anlaşmalarındaki değişiklikler, belirli sektörlerin veya piyasanın genelinin performansını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu görüşmelerin olası sonuçlarını anlayarak, yatırımcılar ortaya çıkan fırsatlardan yararlanmak veya olası riskleri azaltmak için kendilerini daha iyi konumlandırabilirler.

Aynı zamanda gözlemciler, Beyaz Saray'da düzenlenen üst düzey akşam yemeğini, finans sektörünün iktidar koridorlarında devam eden etkisinin bir kanıtı olarak görüyorlar. ABD ekonomisi hassas bir dengeyle karşı karşıya olduğundan, yönetim ekonomik gündemini şekillendirmek için bu şirket liderlerinin uzmanlığından ve görüşlerinden yararlanmaya çalışıyor.

Trump, yönetimi küresel ticaret ortaklarıyla gerilimleri ele alırken ve ekonomik büyümeyi artırmaya çalışırken, son aylarda iş dünyası liderleriyle özel toplantılar düzenledi. Yönetimin daha geniş ekonomik gündemi, yerli üretimi genişletmeye, kilit sektörleri yeniden ülkeye getirmeye ve özel sektör yatırımlarından yararlanarak ABD'nin ileri teknoloji üretimi ve enerji tedarik zincirlerinde konumunu güçlendirmeye odaklanıyor.


Küresel piyasalar sarsılıyor: ‘Yapay zekâ balonu’ korkusu Asya genelinde satış dalgasına neden oldu

Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
TT

Küresel piyasalar sarsılıyor: ‘Yapay zekâ balonu’ korkusu Asya genelinde satış dalgasına neden oldu

Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)
Güney Kore'nin KOSPI endeksini gösteren bir ekran (AFP)

Asya borsaları bugün keskin bir düşüş yaşadı. Wall Street'te teknoloji sektörlerinin öncülüğünde başlayan satış dalgası, yapay zekâ şirketlerinin aşırı değerlendiğine dair artan endişelerle daha da şiddetlendi.

Bu durum, yatırımcıların yapay zekâ yatırımlarının bir balon haline gelip gelmediğine dair heyecandan temkinli bir tutuma geçtiklerinin küresel bir göstergesi. Söz konusu düşüş, Wall Street yöneticilerinin zayıf piyasaların olası bir düzeltmeyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıda bulunduğu ABD'deki Standard & Poor's ve Nasdaq endekslerindeki düşüşün ardından geldi. Şarku’l Avsat’ın Financial Times'tan aktardığına göre yöneticiler, piyasaların ‘yüzde 10 veya yüzde 20 oranında yükseliştense, düzeltmeye uğrama olasılığının daha yüksek’ olduğunu belirttiler.

Fırtınanın merkezinde Asya teknoloji endeksleri

Yapay zekâ coşkusu sayesinde bu yıl güçlü bir performans gösteren Asya piyasaları en çok etkilenenler oldu. Bu yıl en iyi performans gösteren endekslerden biri olan Güney Kore'nin KOSPI endeksi, kayıplarını hafifçe azaltmadan önce yüzde 6,2 oranında keskin bir düşüş yaşarken, Japonya'nın Nikkei 225 endeksi işlemlerin başlangıcında yüzde 4,3 oranında düştü. Taipei'nin Taiex endeksi yüzde 2,4, Hong Kong'un Hang Seng endeksi yüzde 0,9 ve Çin’in CSI 300 endeksi ise yüzde 0,7 değer kaybetti. Bu daralma bugün ABD ve Avrupa piyasalarında daha fazla düşüş beklentisine yol açtı.

Çip üretimi devlerine doğrudan darbe

ABD'nin yapay zekâ ihtiyaçlarının ana tedarikçileri olan Asyalı çip üreticileri, en çok satılan hedefler arasındaydı. Yapay zekada kullanılan yüksek bant genişliğine sahip bellek çiplerinin en büyük üreticilerinden ikisi olan SK Hynix ve Samsung Electronics'in hisseleri sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 6,1 değer kaybetti. Dünyanın en büyük çip üreticisi Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC) de değerinin yüzde 3'ünü kaybetti. Analistler, bölgesel çip üreticileri ile ABD yapay zekâ start-up'ları arasında yapılan bir dizi anlaşmanın desteğiyle, Kuzey Asya'da yapay zekâ beklentilerinin son zamanlarda önemli ölçüde arttığını belirtiyor.

Borsa piyasalarındaki çalkantıya rağmen, tahvil ve döviz piyasaları bir miktar istikrar gösterdi. 10 yıllık ABD hazine tahvillerinin getirileri hafifçe düştü ve dolar, bir dizi para birimi ve Japon yeni karşısında hafif değer kaybetti.


Trump döneminde dev servet transferi: En zengin yüzde 1 kazancını katladı

Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
TT

Trump döneminde dev servet transferi: En zengin yüzde 1 kazancını katladı

Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)
Amerika'nın en zengin isimlerinden bazıları yemin töreninde Trump'a eşlik etmişti (AFP)

Yeni bir rapora göre Donald Trump'ın bu yıl göreve dönmesinden bu yana Birleşik Devletler'deki en zengin 10 kişinin serveti 700 milyar dolar artıı ve başkanın politikaları "eşitsizliği yeni zirvelere taşıdı".

Başkomutanın en önemli icraatlarından biri, kurumlar vergisi oranlarını ve milyarderlerin vergilerini düşüren Büyük, Güzel Yasa Tasarısı'nı imzalamasıydı. Öte yandan en düşük gelirli hanelerin vergilerinin artması bekleniyor.

Oxfam America, Trump'ın tartışmalı yasa tasarısının "onlarca yıldır görülen en büyük servet transferlerinden birini" kolaylaştırdığını söylüyor.

Rapora göre en üst yüzde 1 içindeki en düşük gelirli hane halkı, son bir yılda en alt yüzde 20’lik dilimdeki en yüksek gelirli hane halkından 987 kat daha fazla servet kazandı. Ayrıca Başkan Joe Biden dönemindeki bazı ayları da içeren geçen yıl içinde ABD milyarderlerinin serveti 698 milyar dolar arttı.

fty
Donald Trump döneminde milyarderlerin serveti 698 milyar dolar arttı (ABD)

En zengin Amerikalıların servetindeki bu muazzam artışa rağmen ülkenin yüzde 40'ından fazlası düşük gelirli olarak sınıflandırılıyor ve federal yoksulluk sınırının iki katından daha az gelirle yaşıyor.

Senatör Elizabeth Warren, raporun önsözünde, "Aramızdaki en zenginler neredeyse hiç vergi ödemeden hayal edilemez servetler elde edebiliyor" diye yazdı.

Partisinin başkan adaylığı için yarışırken servet vergisini destekleyen Demokrat, raporun yeni bir yol sunabileceğini de öne sürdü.

Warren, "Bu rapor, Amerika'daki eşitsizliğin şiddetini inceliyor ve ileriye dönük bir yol çiziyor" diye yazdı.

Neyin işe yaradığını biliyoruz. Sıkı rekabet için büyük şirketleri bölmek, çalışanlarımızı desteklemek, vergi mevzuatını düzeltmek ve hizmetlere yatırım yapmak sadece ailelere yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda tüm ekonomimizi de güçlendiriyor. Halkımıza yatırım yaptığımızda, kuralları adilce uyguladığımızda, en zenginlerden kendi paylarına düşeni yapmalarını istediğimizde hepimiz daha iyi olacağız.

grthy
Elizabeth Warren, "büyük şirketleri bölmenin" ABD ekonomisini güçlendireceğini söylüyor (AP)

Oxfam America Başkanı ve CEO'su Abby Maxman da Warren'la aynı fikirde.

Yaptığı açıklamada, "Veriler, ülkemizdeki insanların içgüdüsel olarak zaten bildiği bir şeyi doğruluyor: Yeni Amerikan oligarşisi burada" dedi.

Milyarderler ve mega şirketler hızla büyürken, çalışan aileler konut, sağlık hizmeti ve market alışverişi için para bulmakta zorlanıyor.

Ancak milyarderler, Trump'ın ikinci başkanlığında kilit bir rol oynadı.

Yemin töreni sırasında sahnede Elon Musk, Mark Zuckerberg, TikTok CEO'su Shou Zi Chew ve Jeff Bezos gibi CEO'lar da vardı.

Öte yandan Palantir, OpenAI, Google ve Lockheed Martin gibi şirketler, süregelen hükümet kapanmasına rağmen Trump'ın devam eden 300 milyon dolarlık projesinin en büyük fon sağlayıcıları arasında yer alıyor.

Hatta bir haberde Trump ailesinin, iki başkanlık dönemi boyunca kripto paralardan, MAGA markalı ürünlerden ve Mar-a-Lago konutundan gelen kârlar sayesinde 3,4 milyar dolar gibi dudak uçuklatan bir kazanç elde ettiği öne sürüldü.

Başkomutan, milyarder arkadaşlarının görev süresi boyunca kazandıkları parayla neşeyle övünmüştü.

Trump, sırasıyla 12,9 milyar dolar ve 5,6 milyar dolar servetleri olduğu tahmin edilen Charles Schwab ve NASCAR takımı sahibi Roger Penske'yi işaret ederek, onların hatırı sayılır servetleriyle böbürlenmişti.

Nisanda Oval Ofis'te düzenlenen bir basın toplantısında, "2,5 milyar dolar kazandı ve 900 milyon dolar kazandı! Bu hiç de fena değil!" demişti.

The Independent, yorum için Elizabeth Warren, ABD Hazine Bakanlığı ve Beyaz Saray'la iletişime geçti.

Independent Türkçe