İdlib Gerginliği Azaltma Bölgeleri’nde çatışmalar yeniden başladı

Sosyal medya sitelerinde dolaşan İdlib’teki kalabalık bir restoranın fotoğrafı
Sosyal medya sitelerinde dolaşan İdlib’teki kalabalık bir restoranın fotoğrafı
TT

İdlib Gerginliği Azaltma Bölgeleri’nde çatışmalar yeniden başladı

Sosyal medya sitelerinde dolaşan İdlib’teki kalabalık bir restoranın fotoğrafı
Sosyal medya sitelerinde dolaşan İdlib’teki kalabalık bir restoranın fotoğrafı

İdlib’in güneyindeki son askeri hareketlilikler, İran milislerinin desteklediği rejim güçleri ile Suriyeli silahlı muhalif gruplar arasındaki çatışmaların geri döndüğünü gösteriyor. Rejim güçleri, cepheye daha fazla askeri takviyede bulunmayı sürdürürken İdlib'in güneyinde kalan bölgelere tekrar tekrar ilerleme girişimleriyle ateşkese yönelik ihlallerde bulunmaya da devam ediyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) rejim güçlerinin İdlib kırsalındaki bölgelerine yeni askeri takviyelerde bulunduğunu aktarırken bölgeye yönelik devam eden takviyelerin bir parçası olarak asker taşıyan otobüslerin el-Hamevi kırsalından İdlib’in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye cephelerine geldiğini bildirdi. SOHR bu arada özellikle İdlib'in güney kırsalında füzeli saldırıların arttığını kaydetti.
Muhalefet gruplarına bağlı 80 nolu izleme birimi sorumlusu yaptığı açıklamada, Feth'ul Mubin (Apaçık bir Fetih) operasyon odası savaşçılarının, rejim güçlerinin son birkaç saat içinde İdlib'in güneyindeki el-Bara kasabası çevresindeki girişimlerini engellemeyi başardığını, bununla birlikte askeri bir kamyonu imha ederek bir dizi rejim unsurunu etkisiz hale getirdiğini ayrıca Hama'nın batısında Madik Kalesi beldesindeki askeri sahaları hedef alan rejim güçlerinin ihlallerine karşılık verdiğini belirtti.
80 nolu izleme birimi sorumlusu ayrıca İran milisleri tarafından desteklenen rejim güçlerinin, İdlib'in güneyinde Beyneyn, el-Bara ve Deyr Sünbül gibi muhalefet gruplarına ait askeri alanlara altıdan fazla sızmaya girişiminde bulunduğunu ancak muhalefet gruplarının bu girişimleri püskürtmeyi başardığını, bunun üzerine bazı rejim unsurlarının da ölmesiyle birlikte rejim güçlerinin geri çekilmek zorunda kaldığını aktardı.
Heyet Tahrir'uş Şam (HTŞ) Sözcüsü Ebu Halid eş-Şami, İran milislerinin ve rejim güçlerinin birkaç gün önce, İdlib’in güney ve doğusundaki Cebel ez-Zaviye, Cebel el-Erbain ve Serakib ile Lazkiye’nin kuzeydoğusunda Kürt Dağı eteklerine çok sayıda savaşçı yığdıklarını, ayrıca rejimin silahlarını onardığını ve gizlemek için kamuflaj işlemleri yaptığını söyledi. Bir Rus keşif uçağının Cebel ez-Zaviye’den Hama'nın batısındaki Gab Ovası'nın kuzey kesimine gün boyu neredeyse hiç ayrılmadan uçuş yaptığının altını çizen Şami, her an askeri operasyonun başlamasının beklendiğini belirtti.
İdlib bölgelerindeki aktivistler, geçtiğimiz hafta, rejim güçleri ve İran milislerinin 50'den fazla ateşkes ihlalinde bulunduklarının belgelendiğini söylediler. İdlib’in güneyi, el-Kebine bölgesi ve Hama'nın batısındaki Gab Ovası'nın kuzey kesiminin top ve füze bombardımanlarına tutulmasıyla işlenen ihlaller nedeniyle binden fazla aile, sınırdaki kamplara ve İdlib’in kuzeyindeki nispeten daha güvenli alanlara kaçtılar. Rus keşif uçaklarının gün boyu süren yoğun uçuşlarıyla birlikte ihlallerin de devam ettiğini belirten kaynaklar, bu hareketliliği İdlib'in güneyindeki yeni bölgelere doğru ilerlemek amacıyla yapılması beklenen askeri operasyonun başlangıcı olarak nitelediler.
Bölgedeki saha durumunun kötüleşmesi ve ateşkesin çöküşü konusunda uyaran kaynaklar, böyle bir durumun sivillerin acı çekmesine ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları kaydedilmeye başlanan bölgede sağlık çalışanlarının karantina uygulamalarının aksamasına neden olup insani bir felakete yol açacağını vurguladılar. Bu arada 3 vakanın kaydedildiği İdlib’in doğusundaki Sermin beldesinde virüsün yayılmasından endişe ediliyor.
Öte yandan Türkiye, Suriye’ye askeri takviyeler göndermeye devam ediyor. Cumartesi akşamı tanklar, çeşitli askeri araçlar, kamyonlar ve askeri zırhlı araçlar da dahil olmak üzere askeri bir konvoy, Suriye'nin kuzeyindeki Kefer Lusin Sınır Kapısı’ndan girerek Akrabat hattından Halep ve Lazkiye'nin kırsal bölgelerindeki Türk askeri noktalarına doğru gitti.
SOHR, 40 araçtan oluşan konvoyun İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde konuşlu Türk askeri noktalarına doğru gittiğini bildirdi. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik askeri konvoylarının akışı devam ederken son yapılan ateşkesin başlamasından bu yana Suriye topraklarına binlerce askerlerle birlikte giren araç sayısı 5 bin 85'e ulaştı.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.