Suriye’de rejim güçleri ile muhalif silahlı gruplar arasında çatışma: 18 ölü

Dün Rus saldırılarından sonra İdlib'in bazı bölgelerinden kırsalından duman yükseliyor (AFP)
Dün Rus saldırılarından sonra İdlib'in bazı bölgelerinden kırsalından duman yükseliyor (AFP)
TT

Suriye’de rejim güçleri ile muhalif silahlı gruplar arasında çatışma: 18 ölü

Dün Rus saldırılarından sonra İdlib'in bazı bölgelerinden kırsalından duman yükseliyor (AFP)
Dün Rus saldırılarından sonra İdlib'in bazı bölgelerinden kırsalından duman yükseliyor (AFP)

Suriye rejim güçleri ile muhalif silahlı gruplar arasında Lazkiye’nin kuzeydoğusunda çıkan silahlı çatışmalarda iki taraftan 18 kişinin öldüğü bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Lazkiye’nin kuzeydoğusundaki Cebelu’l Ekrad bölgesinde bulunan Haddade ve Tuffahiye köylerinde İranlı milisler tarafından desteklenen rejim güçleri ile silahlı muhalif gruplar arasında çatışma çıktığını aktardı.
Gözlemevi’nin açıklamasına göre, rejim güçleri Pazartesi sabah saatlerinde Rus uçaklarının eşliğinde bölgede ilerlemeye çalıştı. Muhalif grupların karşılık vermesi üzerine çatışmalar meydana geldi. Olayda rejim ordusundan 12 kişi ölürken, 4’ü Heyet Tahrir Şam (HTŞ) üyesi muhalif gruplardan 6 kişi hayatını kaybetti. Ağır kayıplar veren rejim güçleri Cebelu’l Ekrad’a bağlı El-Cub el-Ahmer bölgesine çekilmek zorunda kaldı.
Muhalif gruplardan bir yönetici, rejimin, Haddade köyünü stratejik öneminden dolayı kontrol altına almak istediğini söyledi. Yönetici, Haddade’nin kuzeyden Sehl el-Gab ve batıdan Hama’ya uzandığını ayrıca Halep-Lazkiye karayoluna (M4) yakın olduğunu sözlerine ekledi.

Türk kuvvetlerinden gerilimi azaltma bölgelerine yoğun askeri sevkiyat
Öte yandan rejim güçlerinin Rus hava desteğiyle saldırılarına devam ettiği bir ortamda Türk kuvvetleri, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib gerilimi azaltma bölgesinde rejimin kontrolünde bulunan Serakib ilçesine füzeli saldırı gerçekleştirdi. Ayrıca Türk kuvvetleri gerilimi azaltma bölgelerine yoğun askeri sevkiyat gerçekleştirdi.

Yerinden edilenler 1 milyona ulaştı
Gözlemevi’nin aktardığına göre Rus savaş uçakları dün sabah saatlerinde muhaliflerin denetimindeki Binniş ilçesi ve çevresine 10’dan fazla füzeyle saldırı düzenledi. Saldırıda bir aileden 3 kişi hayatını kaybetti, en az 1 kişi yaralandı.
Türk kuvvetleri saldırının ardından Suriye’nin kuzeybatısındaki gözlem noktalarına mühimmat takviyesi gerçekleştirdi. Kefer Lusin Sınır Kapısı'ndan geçen 20 askeri araç bölgedeki Türk gözlem noktalarına yöneldi.
Şam yönetimini destekleyen Moskova ile muhalif grupları destekleyen Ankara 6 Mart’ta ateşkes imzalandı. Ateşkesin yürürlükte olmasına rağmen Birleş Milletlerin verilerine göre, rejimin Rus hava desteğiyle 3 aydır düzenlediği saldırılar nedeniyle yaklaşık 1 milyon kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Sahadaki aktivistlerden Ahmed Seyyid Ali, Rus uçaklarının Binniş ilçesine düzenlediği saldırı hakkında detay verdi.
Ali, İdlib semalarında uçan 3 Rus uçağının doğudaki Binniş ilçesini hedef aldığını belirterek, saldırılarda 1’i çocuk 4 sivilin hayatını kaybettiğini ve yaralıların olduğunu söyledi.
Rus hava saldırıları nedeniyle bölgedeki evlerin büyük bir kısmının artık kullanılamaz hale geldiğini kaydeden Ali, hava saldırılarına ilave olarak Serakib’de konuşlanan rejim güçlerinin de top atışları ve füzelerle karadan saldırdığını ve bölgedeki çok sayıda ailenin evini terk etmek zorunda kaldığını ifade etti.
Rejim ve Rus güçlerinin aralıksız 2 gün boyunca bölgeyi ateş altına aldığını aktaran Ali, rejim güçlerinin önceki gün İdlib’in güneyindeki Kefervaid, El-Bare, Kenesfere ve Fuleyfel bölgelerine 50’yi aşkın top mermisi ve füzeyle saldırdığını belirtti. Ali, saldırı sonucu ağır yaralanan 5 sivilin sınırdaki hastanelere kaldırıldığını, onlarca ailenin Türkiye sınırındaki çadır kamplara yöneldiğini bildirdi.
Rusya’dan Pazartesi yapılan açıklamada, Suriye savaş uçaklarının İdlib’de HTŞ’ye ait mühimmat deposunu imha ettiği bilgisine yer verildi.
Rus Sputnik haber ajansının aktardığına göre, Suriye uçakları, Rusya’nın terör örgütü listesine aldığı HTŞ’nin Binniş çevresindeki en büyük mühimmat deposunu tamamen imha etti.

Türkiye’den ABD’li şirket ve SDG arasındaki petrol anlaşmasına tepki
Diğer taraftan Türkiye Dışişleri Bakanlığı, dünkü (pazartesi) açıklamasında, ABD’li bir petrol şirketi ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında imzalanan petrol sözleşmesini sert sözlerle eleştirdi. Açıklamada sözleşmenin ‘uluslararası hukuku hiçe saydığı’ ifade edildi.



Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
TT

Dürzi liderliğinde gerilim: Suveyda’da ‘darbe girişimi’ iddiasıyla din adamları gözaltına alındı

Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)
Suriye Kızılayı, Suveyda'dan tutukluların teslim edilme işlemlerini takip ediyor (SANA)

Şarku’l Avsat’a konuşan Suriye’nin Suveyda şehrinden Dürzi kaynaklar, Ulusal Muhafızlar’ın yaklaşık 10 kişiye yönelik tutuklama operasyonunun, Suriyeli Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri'nin politikalarına ve projelerine karşı ‘darbe’ girişiminde bulunmak amacıyla ve ‘paralel bir akım’ oluşturmaya çalıştığı suçlaması çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladılar. Kaynaklar, Suveyda’da ‘çatışma’ çıkmasından endişe duyduklarını ifade ettiler.

Kimliklerinin açıklanmamasını tercih eden yerel kaynaklar, ‘Ulusal Muhafızlar’ın, şehirde gerginliğin yüksek ve güvenlik önlemlerinin yoğun olduğu bir ortamda cumartesi günü geniş çaplı bir tutuklama kampanyası başlattığını’ söylediler.

Tutuklananlar arasında din adamı Şeyh Raid el-Mutni, Asım Ebu Fahr, Gandi Ebu Fahr ve Zeydan ailesinin bazı fertleri de vardı. Kaynaklar, Zeydan ailesinin Dürzi lider Leys el-Belus’un amcaları olduğunu belirtirken, Mutni ve Ebu Fahr ailelerinin kalabalık Dürzi aileler olduklarını ve ‘bu tutuklamaların Dürzi-Dürzi iç savaşının patlak vermesine yol açabileceğinden korkulduğunu aktardılar.


Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
TT

Batı Şeria'daki operasyonlarına devam eden İsrail ordusu Gazze'de Gazi Hamad'ın oğlunu öldürdü

Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)
Cuma günü Batı Şeria'nın Tarkumiye köyünde Filistinlilerin tarım alanlarına ulaşmasını engellemek için harekete geçti İsrailli askerler, (DPA)

İşgalci İsrail ordusu, Tubas’tan güçlerini çekmesine rağmen dün Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerinde saldırılarına devam etti ve Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsurun öldürüldüğünü duyurdu.

Batı Şeria'nın Salfit, Beytullahim, El Halil, Nablus ve Ramallah şehirlerinde çok sayıda Filistinliyi gözaltına alan işgalci İsrail ordusu, Cenin Mülteci Kampı’nda 24 evi yıkmaya başladı. Cenin'in Barta’a beldesinde beş Filistinliden oluşan bir hücrenin üyelerini gözaltına aldığını duyuran İsrail ordusu, bu kişilerin yakında bir eylem hazırlığında olduğunu iddia etti.

İşgalci İsrail ordusu, Genel Güvenlik Servisi (Şabak) ve İsrail polisi tarafından yapılan ortak açıklamada, Yamam Özel Birimi’nin Menaşi Tugayı’ndan gelen ve Şabak'ın yönettiği güçlerin desteğiyle dün akşam Barta'a beldesinde bir operasyon düzenlediği ve ‘yakın gelecekte’ eylem hazırlığındaki bir hücrenin üyelerini tutukladığı belirtildi. Ancak eylemin niteliği veya hangi aşamada olduğu hakkında daha fazla ayrıntı verilmedi.

İşgalci İsrail ordusu geçtiğimiz hafta sonu Batı Şeria'nın kuzeyinde bir operasyon başlattı. Bu operasyon kapsamında Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas vilayetindeki Tamun ve el-Fara’a’da yüzlerce ‘hedefe’ baskın düzenlendi. İşgalci İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada ‘İsrail vatandaşlarına yönelik her türlü tehdidi’ önlemek ve engellemek için ‘önleyici tedbirler almaya devam edileceği’ belirtildi.

rft56y
Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ın Batı Şeria'nın Cenin kentinde öldürülmeden önce İsrailli askerlerin önünde ellerini kaldırdıklarını gösteren bir video görüntüsü (AFP)

İşgalci İsrail ordusu, operasyon sırasında Arap ve uluslararası kamuoyunun kınamasına neden olan bir hareketle, soğukkanlılıkla infaz edilen Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah da dahil olmak üzere çok sayıda Filistinliyi öldürdü. Bu arada İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Sınır Polisi'nin gizli biriminin komutanını, biriminin üyeleri Cenin şehrinde Filistinli Yusuf Asasa ve el-Muntasir Abdullah'ı infaz ettikten sonra albay rütbesine terfi ettirmeye karar verdi.

Abdullah Hamad

İşgalci İsrail ordusu Batı Şeria'daki saldırılarına devam ederken dün geçtiğimiz ekim ayında varılan ateşkes anlaşması kapsamında geri çekildiği Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta silahlı dört unsuru öldürdüğünü duyurdu.

İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamaya göre bahsi geçen dört kişi bir yeraltı tünelinden çıktı.

The Times of Israel gazetesinin haberine göre öldürülenler arasında Hamas'ın Doğu Refah Taburu Komutanı ve yardımcısı da bulunuyordu.

Hamas’tan kaynaklar daha sonra, Hamas lideri ve müzakere heyetinin üyesi Gazi Hamad'ın oğlu Abdullah Hamad'ın Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta öldürüldüğünü doğruladı.

Muhammed Hamad, kardeşi Abdullah'ın Refah tünellerinde ‘etrafı sarıldığını ve İsrail askerleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğünü söyledi.

Tünellerde mahsur kalanlar

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre bu gelişmeler, Refah’taki tünellerde mahsur kalanların akıbeti konusunda müzakerelerin sürdüğünü belirten çeşitli kaynakların açıklamalarına eşlik etti.

Refah sorunu, cesetler meselesi ile birlikte ikinci aşamaya geçişi geciktiriyor.

frgt
Pazar günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta bir çadırın önünde bir mülteci yemek hazırlıyor (EPA)

Katar Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Macid el-Ensari, İsrail'in iki rehinenin cesetlerinin halen Filistin topraklarında tutulduğunu bahane ederek Gazze'deki ateşkes planının ikinci aşamasına geçişi geciktirmemesi gerektiğini söyledi.

Ensari, Katar ve bölgedeki ortaklarının şu an, birinci aşamadan ikinci aşamaya geçerek Gazze Şeridi'ndeki savaş durumunu kapsamlı bir şekilde sona erdirecek sürdürülebilir bir barışa ulaşma çabasında olduğunu söyledi.

Öte yandan pazar günü Gazze Şeridi’ndeki belediyeler, İsrail'in Gazze’deki hayati tesislerin çalışması için yeterli miktarda dizel yakıtın girişini engellemesi üzerine, hızla kötüleşen yakıt krizi nedeniyle temel hizmetlerin yakında çökebileceği uyarısında bulundu.

Gazze Şeridi Belediyeler Birliği, Han Yunus Belediye Başkanı Alaa el-Bata'nın basın toplantısında okuduğu açıklamada, ateşkesin başlamasından bu yana 50 gün içinde gelen yakıtın, yolları açmak, enkazları kaldırmak ve yerinden edilmiş kişilerin hareketliliğini kolaylaştırmak amacıyla sadece beş günlük çalışma için yeterli olduğunu belirtti.

Bata, “Krizin devam etmesi, halkın hayatını tehdit ediyor” ifadelerini kullandı.


Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
TT

Papa Francis: Filistin devleti, İsrail ile yaşanan çatışmanın "tek" çözümüdür

Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)
Papa 14. Leo, Beyrut Uluslararası Havalimanı'na varışında, (Vatikan- EPA)

Papa 14. Leo dün yaptığı açıklamada, İsrail ile Filistinliler arasında on yıllardır süren çatışmanın tek çözümünün bir Filistin devletinin kurulmasını içermesi gerektiğini belirterek, Vatikan'ın bu konudaki tutumunu teyit etti.

Vatikan'ın ilk Amerikalı Papa'sı Leo, Türkiye'den Lübnan'a gitmek üzere bindiği uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, "İsrail'in bu çözümü hâlâ kabul etmediğini hepimiz biliyoruz, ancak bunu tek çözüm olarak görüyoruz" dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığı habere göre Papa İtalyanca olarak yaptığı konuşmada, "Biz de İsrail'in dostuyuz ve iki taraf arasında arabulucu bir ses olarak, herkes için adaleti sağlayacak bir çözüme yaklaşmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, en yakın müttefiki olan ABD'nin Filistin bağımsızlığını desteklediğini belirtmesine rağmen, Filistin devletine karşı olduğunu yineledi.

Papa, sekiz dakikalık kısa basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada,perşembe günü başlayıp pazar gününe kadar devam eden Türkiye ziyaretine odaklandı. Papa, mayıs ayında Katolik Kilisesi lideri olarak seçilmesinden bu yana ilk yurt dışı seyahatini gerçekleştirdi.

Papa, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail-Filistin ve Ukrayna-Rusya çatışmasını görüştüğünü belirterek, Türkiye'nin her iki savaşın da sona ermesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Papa Leo Türkiye ziyareti sırasında, dünyadaki olağanüstü sayıdaki kanlı çatışma nedeniyle insanlığın geleceğinin tehlikede olduğu konusunda uyarıda bulundu ve din adına işlenen şiddet eylemlerini kınadı.

Gazze'deki İsrail ordusuna eleştiri

Genellikle temkinli ve diplomatik bir dil kullanmayı tercih eden Papa Leo, bu yılın başlarında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri harekatına yönelik eleştirilerini artırdı.

Türkiye, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olmasına rağmen, aynı zamanda dünyadaki 260 milyon Ortodoks Hristiyan'ın ruhani lideri Patrik Bartholomeos'a da ev sahipliği yapıyor.

Papa, Türkiye'yi dinsel birlikteliğin bir örneği olarak övdü. Papa Leo, yarına kadar Lübnan'ı ziyaretini sürdürecek ve ardından Roma'ya dönecek.

Papa Leo, "Farklı inançlara sahip insanlar barış içinde yaşayabilir... Sanırım bu, hepimizin dünya çapında dört gözle beklediği bir örnek" ifadelerini kullandı.