WHO: Çin’in Wuhan kenti, koronavirüsün başlangıç noktası olmayabilir

Çin’in Wuhan kentinde koronavirüsten korunmak için maske takan insanlar (AP)
Çin’in Wuhan kentinde koronavirüsten korunmak için maske takan insanlar (AP)
TT

WHO: Çin’in Wuhan kenti, koronavirüsün başlangıç noktası olmayabilir

Çin’in Wuhan kentinde koronavirüsten korunmak için maske takan insanlar (AP)
Çin’in Wuhan kentinde koronavirüsten korunmak için maske takan insanlar (AP)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Acil Durumlar Programı Direktörü Mike Ryan dün yaptığı açıklamada Çin’in Wuhan kentinin, koonavirüsün (Kovid-19) başlangıç noktası olmayabileceğini söyleyerek virüsü insanlara taşıyan hayvan türlerini izlemek için kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü duyurdu.
Alman haber ajansı DPA’ya göre WHO ve Çin’in, şehrin zatürre (pnömoni) gözetim sistemi tarafından tespit edilen salgından sonra geçen yılın sonlarında ortaya çıkan ilk Kovid-19 vakalarından başlayarak enfeksiyon zincirini izlemek için Wuhan’a gidecek uluslararası bir ekip kurmaya karar verdi.
Ryan’a göre Çinli araştırmacılar, esas vakaları bulmak için ilk vakalar ve Wuhan deniz ürünleri pazarının çevresinde çalışmalar yürütüyor ancak “epidemiyoloji ile ilgili alanda boşluklar var”. Ryan, ilk insan vakaları arasındaki bağlantıları incelemek için “gerekli olan şeyin daha kapsamlı bir retrospektif epidemiyolojik çalışma olduğunu” belirtti.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus geçen haziranın başlarında WHO’dan küçük bir ekibin bu çalışmayı hazırlamak için Çin’e gideceğini belirtmişti.
WHO uzmanlarının ve Çinli uzmanların çalışma planı için ana hatları ile bir taslak hazırlaması bir ay sürdü. Geçtiğimiz cuma Kovid-19 salgını konusunda WHO’ya tavsiyelerde bulunan uluslararası uzmanlardan oluşan bir ekip, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı örgütün Kovid-19 virüsüne sebep olan hayvanın kaynağını bulmak için araştırmalarını hızlandırması gerektiğini söyledi.



Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu Washington'a gidiyor: Trump Gazze'de bir anlaşmaya varılmasına yardımcı olabilir

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump ile yarın (Pazartesi) yapacağı görüşmelerin, İsrailli müzakerecilerin Pazar günü Katar'da yeniden başlattığı rehine serbest bırakma ve Gazze'de ateşkes görüşmelerinin ilerlemesine yardımcı olacağına inandığını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Netanyahu bugün Washington'a gitmek üzere uçağına binmeden önce yaptığı açıklamada, ateşkes görüşmelerine katılan İsrailli müzakerecilerin İsrail tarafından kabul edilen şartlar üzerinde bir anlaşmaya varmak için açık talimatları olduğunu söyledi.

“Başkan Trump ile yapacağım görüşmenin bu sonuçların elde edilmesine kesinlikle katkıda bulunacağına inanıyorum” diyen Netanyahu, Gazze'de tutulan rehinelerin geri dönmesini sağlamaya ve Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (Hamas) İsrail'e yönelik tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu vurguladı.

Bu, Trump'ın yaklaşık altı ay önce iktidara gelmesinden bu yana Netanyahu'nun Beyaz Saray'a yaptığı üçüncü ziyaret olacak.

Netanyahu'nun kalıcı bir ateşkesi kabul etmesi ve Gazze'deki savaşı sona erdirmesi için kamuoyu baskısı artarken, iktidardaki sağcı koalisyonun bazı sertlik yanlısı üyeleri buna karşı çıkıyor, Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar da dahil olmak üzere bir kesimde kalıcı atşkesi destekliyor.

Hamas Cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın İsrail'in 60 günlük bir ateşkesi sonuçlandırmak için gerekli koşulları kabul ettiğini söylemesinden birkaç gün sonra, ABD destekli Gazze ateşkes önerisine verdiği yanıtın olumlu olduğunu söyledi.

Hamas resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Hamas, arabulucuların Gazze'deki halkımıza yönelik saldırganlığı durdurmaya yönelik son önerisi üzerine Filistinli gruplar ve güçlerle iç istişarelerini tamamladı ve hareket, arabuluculara olumlu olan yanıtı iletti ve hareket, bu çerçeveyi uygulama mekanizması üzerinde derhal bir müzakere turuna girmeye tüm ciddiyetiyle hazırdır.”

Ancak Hamas'ın müttefiki olan silahlı bir gruptan Filistinli bir yetkili, iki tarafın hala karşı karşıya olduğu potansiyel zorlukların bir işareti olarak, insani yardım, Mısır sınırındaki Refah sınır kapısından geçiş ve İsrail güçlerinin geri çekilme takviminin netleştirilmesi konularında endişelerin devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada Hamas'ın ateşkes önerisinde yapmak istediği değişikliklerin “İsrail için kabul edilemez” olduğu belirtildi. Bununla birlikte ofis, heyetin İsrail'in kabul ettiği Katar önerisi temelinde rehinelerimizin geri dönüşünü güvence altına alma çabalarını sürdürmek üzere Katar'a gideceğini söyledi.

Netanyahu defalarca Hamas'ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etmiş, Hamas ise bu talebi tartışmayı reddetmişti.

Trump ile birlikte geçen ay İran'a karşı 12 gün süren hava savaşının sonuçlarını geliştireceklerine ve Tahran'ın nükleer silah edinmemesini sağlamaya çalışacaklarına inandığını ifade eden  Netanyahu Ortadoğu'daki son gelişmelerin barış çemberini genişletmek için bir fırsat sunduğunu da sözlerine ekledi.

Rehineler

Cumartesi akşamı Tel Aviv'de Savunma Bakanlığı merkezinin yakınındaki meydanda toplanan kalabalık ateşkes ve Gazze'de halen alıkonulan 50 kadar rehinenin iadesini talep etti.  İsrail bayrakları sallayan protestocular sloganlar attarak rehinelerin resimlerinin bulunduğu pankartlar taşıdı.

Savaş, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'in güneyine düzenlediği ve İsrail istatistiklerine göre yaklaşık bin 200 kişinin öldüğü ve 251 kişinin rehin alındığı saldırıyla patlak vermişti.

Gazze Sağlık Bakanlığı, İsrail'in o tarihten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik askeri harekâtının 57 binden fazla Filistinlinin ölümüne, açlık krizine, Gazze nüfusunun tamamının yerinden edilmesine ve Şerit genelinde yıkıma yol açtığını söylüyor.

Kalan rehinelerden yaklaşık 20'sinin hala hayatta olduğuna inanılıyor. Rehinelerin çoğu diplomatik müzakereler yoluyla serbest bırakıldı ve İsrail ordusu da bazılarını Gazze'den çıkarmayı başardı.