Eski İspanya Kralı Carlos, ülkeden ayrılma kararı aldı

Eski İspanya Kralı Carlos, ülkeden ayrılma kararı aldı
TT

Eski İspanya Kralı Carlos, ülkeden ayrılma kararı aldı

Eski İspanya Kralı Carlos, ülkeden ayrılma kararı aldı

Eski İspanya Kralı Juan Carlos, hakkındaki “yolsuzluk” iddialarının ardından ülkeden ayrılma kararı aldı.
İspanya'da kraliyet ailesi haklarındaki yolsuzluk suçlamaları ile zor günler geçiyor. İspanya'da 1975-2014 yılları arasında 39 yıl boyunca devlet başkanı olan 82 yaşındaki Eski Kral Juan Carlos, hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardından ülkeyi terk etme kararı aldı. İspanya Kraliyet Ailesi tarafından yapılan açıklamada, Carlos'un ülkeden ayrılma isteğine ilişkin mektubu oğlu Kral 6. Felipe'ye verdiği belirtilirken, istenirse hakkındaki davada ifade verebileceğini bildirdiği aktarıldı.
Carlos, Mekke-Medine hızlı tren projesi ihalesinde komisyon almakla suçlanmış, devletten yıllık 200 bin Euroya yakın aldığı maaş kesilmişti. Eski kralın, hızlı tren ihalesinden aldığı komisyonun 65 milyon Eurosunu Panamalı vakıf üzerinden arkadaşı Corinna zu-Sayn-Wittgenstein'ın İsviçre'deki banka hesabına gönderdiği iddia edilmişti.
İddiaların ardından İspanyol mahkemesi Carlos hakkında soruşturma başlatmıştı. Eski kral hakkında mecliste soruşturma komisyonu oluşturulması girişimleri ise engellenmişti. Carlos, 18 Haziran 2014'te tahtını oğlu Felipe'ye bırakmış ve ardından 2 Haziran 2019'da kraliyet ailesi içindeki tüm resmi sorumluluklarını sona erdirdiğini duyurmuştu.
Öte yandan Kral 6. Felipe'nin eniştesi İnaki Urdangarin ise 2018 yılında vergi kaçırmak ve mali usulsüzlükten suçlu bulunmuş, 5 yıl 10 ay hapis cezası almıştı.



Netanyahu’nun Trump ikilemi: Koalisyon mu ABD desteği mi?

Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
TT

Netanyahu’nun Trump ikilemi: Koalisyon mu ABD desteği mi?

Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)
Trump ve Netanyahu, en son nisanda Beyaz Saray’da görüşmüştü (İsrail Başbakanlık Ofisi/Facebook)

Gazze savaşı sürerken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla ABD Başkanı Donald Trump'ın arası iyice gerildi. 

Hamas'la ABD arasında yapılan doğrudan görüşmeler sonucunda ABD-İsrail vatandaşı esir asker Idan Alexander, dün serbest bırakıldı. Filistinli örgüt, bu hamlenin "ateşkesin sağlanması ve insani yardım girişlerinin gerçekleştirilmesine yönelik ilk adım" olduğunu ifade etti. 

Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da Alexander'in serbest bırakılmasının "umut ışığı" olduğunu belirtirken, Netanyahu'ya yüklendi: 

Esirleri geri getirmek istiyoruz ama İsrail savaşı bitirmeye hazır değil. İleriye dönük net bir yol göremiyoruz, bir anlaşmaya varılması gerekiyor ama Netanyahu yönetimi savaşı uzatıyor.

Guardian, Witkoff'un açıklamalarının ABD-İsrail arasındaki gerginliğin ne kadar arttığını gösterdiğini yazıyor. Eski İsrailli diplomat Alon Pinkas, şu değerlendirmeleri paylaşıyor: 

Trump, İsrail'e karşı değil ama onu umursamıyor. Trump'a göre Netanyahu sinir bozucu birine dönüştü, bu da banka hesabına katkı yapmadığı anlamına geliyor.

Trump, son dönemde Netanyahu'yu köşeye sıkıştıracak hamleler yaptı. Husilerle barış ilan etti, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırı planını desteklemek yerine Tahran'la müzakere başlattı ve Suudi Arabistan'la nükleer görüşmelerin ilerlemesi için Riyad-Tel Aviv hattında normalleşme şartını askıya aldı.

Ayrıca Ortadoğu turunda da İsrail'i ziyaret etmeyecek. 

Analizde, Trump'ın bu hamlelerle ABD-İsrail ilişkilerinde oturmuş diplomatik yapıyı değiştirdiğine dikkat çekiliyor. İki devletli çözümü savunan düşünce kuruluşu İsrail Politika Çalışma Grubu'nun yöneticisi Ilan Baruch, şunları söylüyor: 

Trump açıkça yeni bir yörüngeye girdi. İsrail, Trump yönetiminin 'ortak inançlar ve karşılıklı stratejik çıkarlar' paradigması çerçevesinde yoluna devam etmesini bekliyordu. Trump bir kuşaktır bu denklemden şüphe duyulmasını sağlayan ilk başkan oldu.

Trump, 5 Ocak'ta göreve başladığında Netanyahu, Beyaz Saray'a davet edilen ilk yabancı liderdi. İsrail Başbakanı, Cumhuriyetçi liderin zaferini de ilk tebrik edenler arasındaydı. Diğer yandan analizde, Gazze savaşındaki tavrı nedeniyle Netanyahu'nun Trump'tan aldığı desteği kaybedebileceği belirtiliyor. 

Radikal sağcı kabinedeki liderlerin savaşın sürmesini istediği, Trump'ınsa tüm rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes için baskı yaptığına dikkat çekiliyor. Netanyahu'nun bu noktada ikileme düştüğü belirtiliyor: 

Netanyahu, tekrar Trump'ın desteğini istiyorsa koalisyonunun dağılmasına neden olacak adımlar atması lazım. Geçmişine ve deneyimine bakarsanız her şeyin farkında olması gerektiğini düşünürsünüz. Ama davranışlarına baktığınızda sanki neler olup bittiğinden haberi yok.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel