Koronavirüs salgınıyla ilgili endişeler devam ederken altın ulaştığı rekor seviyeyi koruyor

Güney Kore'deki altın külçeleri (AFP)
Güney Kore'deki altın külçeleri (AFP)
TT

Koronavirüs salgınıyla ilgili endişeler devam ederken altın ulaştığı rekor seviyeyi koruyor

Güney Kore'deki altın külçeleri (AFP)
Güney Kore'deki altın külçeleri (AFP)

Altın, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarındaki artışın küresel ekonomik sonuçlarıyla ilgili endişelerin devam etmesi nedeniyle ulaştığı rekor seviyeyi korurken ABD ekonomisindeki olumlu veriler nedeniyle artan risk iştahı altının yükselişini gölgeledi.
Spot altın pazartesi ons başına ulaştığı tüm zamanların en yüksek seviyesinden 8,47 dolar gerileyerek 1,976.19 dolardan işlem gördü. ABD oturumlu altın vadeli işlemlerde ons yüzde 0,4 artışla 1,993.20 dolar oldu.
ED&F Man Capital Markets analisti Edward Meyer, yaptığı değerlendirmede, “Koronavirüs sorunu bize bir süre daha eşlik edecek. Dünya ekonomileri oldukça kırılgan ve bu durum uzun sürecek gibi görünüyor.  (Ekonomiler) şokları absorbe edebilmek için teşvik, parasal gevşeme ve düşük faiz oranları uygulayacaktır. Tüm bunlar da altına yarayacaktır” ifadelerini kullandı.
Dünyadaki merkez bankaları, altının yıl başından bu yana yüzde 30'dan fazla değer kazanmasına neden olan pandeminin sebep olduğu ekonomik zararları hafifletmek için bir dizi teşvik tedbiri aldı ve faiz oranlarını düşürdü.
Kıymetli madenler, enflasyon ve döviz kurlarındaki dalgalanmalardan duyulan korkularına karşı sığınılacak güvenli bir liman olarak görülüyor.
Ancak ABD'deki imalat sanayilerinin kaydettiği güçlü veriler ve teknoloji şirketlerinin hisselerinin altının yükselişini sınırlayan kazançlar sonrası yatırımcıların riskli varlıklara yönelik iştahı arttı.
Öte yandan diğer değerli madenlerle ilgili verilere ilişkin rakamlar ise şöyle:
Gümüş ons başına yüzde 0,4 artarak 24,34 dolara, platin ons başına yüzde 0,5 artışla 921,26 dolara ve paladyum ons başına yüzde 0,8 artışla 2,100.73 dolara yükseldi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe