Malatya'da 5,2 büyüklüğünde deprem! Deprem anı böyle görüntülendi

Malatya'da 5,2 büyüklüğünde deprem! Deprem anı böyle görüntülendi
TT

Malatya'da 5,2 büyüklüğünde deprem! Deprem anı böyle görüntülendi

Malatya'da 5,2 büyüklüğünde deprem! Deprem anı böyle görüntülendi

Malatya’da merkez üssü Pütürge ilçesi olan 5,2 şiddetinde deprem meydana geldi. Deprem çevre illerden de hissedildi. Deprem anı ise kameralara yansıdı.
İçişleri Bakanı Soylu, "Malatya'nın Pütürge ilçesinde saat 12.37'de 5,2 büyüklüğünde gerçekleşen depremde valiliğimizden aldığımız bilgiler çerçevesinde hasara yönelik ihbar yok. Taramalara AFAD ekipleri ve jandarmamız tarafından devam ediliyor'' dedi. 

Pütürge'deki depremde ilk belirlemelere göre ölen veya yaralanan yok
Malatya'nın Pütürge ilçesinde meydana gelen depremde ilk belirlemelere gören ölen veya yaralanan bulunmuyor.
Malatya'nın Pütürge ilçesi Tepehan Mahallesi merkezli deprem, saat 12,37'de, AFAD verilerine göre 5,2 şiddetinde meydana geldi. Malatya merkezde özellikle çok katlı binalarda hissedilen deprem Arguvan ilçesinde de hissedildi. Depremde ilk belirlemelere göre ölen veya yaralanan bulunmuyor.
Arguvan ilçesinde Ender Yücekaya ışık vatandaş, birden sallandığını ifade ederek, büyük korku yaşadığını dile getirdi.

Malatya'daki deprem Adıyaman'da da hissedildi
Malatya'da meydana gelen 5,2 şiddetindeki deprem Adıyaman'da da hissedildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgilere göre, Malatya'nın Pütürge ilçesine bağlı Tepehan köyünde saat 12.37'de yerin 5 kilometre derinliğinde 5,2 şiddetinde deprem meydana geldi. Deprem, Adıyaman ve ilçelerinde de hissedildi.

Deprem Diyarbakır'da da hissedildi
Merkez üssü Malatya'nın Pütürge ilçesinde 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem Diyarbakır ve çevresinde de hissedildi.
AFAD'dan alınan bilgiye göre, Merkez üssü Malatya'nın Pütürge ilçesinde saat 12.37'de yerin 5 kilometre altında 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Şiddetli deprem, Diyarbakır, Batman, Siirt, Mardin ve Şırnak'ta da hissedildi. Bölgede paniğe kapılan vatandaşların evlerinden çıkıp sokakta bekledikleri görüldü.

Şanlıurfa'da hissedildi
Malatya'nın Pütürge ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem Şanlıurfa'da da hissedildi. Basın mensupları, depreme haber yazarken yakalandı. O anlar ise saniye saniye kaydedildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, bu gün saat 12.37'de merkez üsttü Malatya'nın Pütürge ilçesi olan 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem Şanlıurfa merkez ve bazı ilçelerinde de hissedildi. 

Elazığ
Malatya'da meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem Elazığ'da da şiddetli hissedildi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığından alınan bilgiye göre, merkez üsttü Malatya'nın Pütürge ilçesi 5.2 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremin yerin 7 kilometre derinliğinde olduğu belirtildi. Deprem Elazığ'da da hissedildi. Büyük panik yaşayan vatandaşlar korkuyla dışarı kaçtı.
Deprem anından yaşadıkları korku dolu anları aktaran vatandaşlardan Mehmet Pehlivan, "Korkumuz geçmedi hala devam ediyor. Lokantaya bir şeyler yemek için girdim ve masanın sallandığını hissettim. O psikoloji geçmediği için hemen dışarı kaçtık. Yani büyük bir depremdi. Allah yardımcımız olsun" dedi.
Veysel Yetim ise, "Depremi hissettik, bayağı salladı. 15-20 saniye kadar salladı. Biz de ondan sonra dışarı kaçtık. Tahminlerimize göre 5,6 şiddetinde bir deprem oldu. Biz de kahvenin önünde oturuyorduk dışarı boş bir alana kaçtık" diye konuştu.



Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
TT

Filistinli aktivist Mahmud Halil: Trump yönetimi beni susturmaya çalıştı ama bu bana daha büyük bir platform sağladı

 Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)
Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın seçkin üniversitelerle mücadelesinin başlamasından sadece birkaç gün sonra, federal göçmenlik görevlileri mart ayında New York'taki Columbia Üniversitesi'ndeki yurdunda Filistinli öğrenci Mahmud Halil'i gözaltına aldı.

Trump yönetimi, Filistinlileri destekleyen diğer yabancı öğrencileri gözaltına alarak ve Halil'in en önde gelen aktivistlerinden biri olduğu Filistin yanlısı öğrenci protesto hareketine tanık olan Columbia, Harvard ve diğer özel eğitim kurumlarına verilen milyarlarca dolarlık araştırma hibelerini iptal ederek mücadelesini artırırken, Halil üç aydan fazla bir süre Louisiana kırsalındaki bir gözaltı merkezinde tutuldu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre 30 yaşındaki Halil, “Soykırıma karşı durduğum için hiç pişman değilim… Doğru olanı savunduğum için, yani savaşa karşı çıktığım ve şiddete son verilmesi çağrısında bulunduğum için pişman değilim” ifadelerini kullandı.

Halil, hükümetin kendisini susturmaya çalıştığına ama aksine bunun kendisine daha geniş bir platform sağladığına inanıyor.

Halil serbest bırakıldıktan sonra New York'a döndüğünde havaalanında Trump'ın siyasi muhaliflerinden Temsilci Alexandria Ocasio-Cortez tarafından karşılandı. Gözaltına alındığı için doğumunu kaçırdığı eşi ve küçük oğluyla buluştuğu sırada destekçileri Filistin bayrakları salladı.

İki gün sonra Columbia Üniversitesi'nin Manhattan kampüsü yakınlarındaki katedralin merdivenlerinde düzenlenen bir mitingin yıldızı oldu ve burada üniversite yetkililerini eleştirdi.

Geçtiğimiz hafta, 2025 New York Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde Demokrat Parti ön seçimini kazanan Filistin yanlısı Zohran Mamdani ile birlikte coşkulu kalabalığın karşısına çıktı.

Halil şunları söyledi: “Bu durumda olmayı ben seçmedim; Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) seçti... Bunun elbette hayatım üzerinde büyük bir etkisi oldu. Dürüst olmak gerekirse halen yeni gerçekliğim üzerine düşünmeye çalışıyorum.”

Mayıs ayındaki mezuniyet törenine katılamayan Halil gözaltından işsiz olarak çıktı. Uluslararası bir yardım kuruluşunun siyasi danışman olarak çalışması için yaptığı teklifi geri çektiğini söyledi.

Hükümet temyiz başvurusunu kazanıp onu tekrar gözaltına alabilir. Bu nedenle Halil önceliğinin oğlu ve diş hekimi eşiyle mümkün olduğunca çok zaman geçirmek olduğunu ifade etti.

Suriye'deki bir Filistin mülteci kampında doğan Halil'in eşi Dr. Nur Abdullah ABD vatandaşı. Halil'e geçen yıl ABD'de kalıcı oturma izni verildi.

Yüksek lisans öğrencisi olarak 2022 yılında New York'a taşındı ve Columbia Üniversitesi yönetimi ile üniversitenin İsrail ordusunu destekleyen silah üreticileri ve diğer şirketlere yaptığı yatırımlara son vermesini talep ederek kampüs parkında eylem yapan protestocular arasındaki başlıca öğrenci müzakerecilerinden biri oldu.

Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)Filistinli aktivist Mahmud Halil, ABD'nin New York şehrindeki evinde, 2 Temmuz 2025 (Reuters)

Halil herhangi bir suçla itham edilmedi. Ancak ABD hükümeti geniş kapsamlı bir göçmenlik yasasına dayanarak onun ve diğer bazı Filistin yanlısı uluslararası öğrencilerin ‘yasal ancak tartışmalı’ konuşmalarının ABD'nin dış politika çıkarlarına zarar verebileceği gerekçesiyle sınır dışı edilmeleri gerektiğini savundu.

Davaya bakan federal yargıç, Trump yönetiminin Halil'i sınır dışı etmek için öne sürdüğü temel gerekçenin, ifade özgürlüğü haklarının anayasaya aykırı bir şekilde ihlal edilmesi olduğuna hükmetti. Hükümet karara itiraz ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Abigail Jackson sorulara cevaben şunları söyledi: “Bu ifade özgürlüğü ile ilgili değil, Hamas teröristlerini desteklemek ve kampüsleri güvensiz hale getiren ve Yahudi öğrencileri taciz eden kitlesel protestolar düzenlemek için ABD'de bulunma hakkı olmayan kişilerle ilgili.”

Columbia Üniversitesi'nin politikasına meydan okuma

Halil, antisemitizm bahanesini kınadı ve Yahudi öğrencileri protesto hareketinin ‘ayrılmaz bir parçası’ olarak tanımladı. Hükümetin, Trump'ın Amerikan karşıtı, Marksist ve ‘radikal sol’ ideolojilerin hâkim olduğunu söylediği Amerikan yüksek öğretimini yeniden şekillendirmek için ‘antisemitizmi’ bahane olarak kullandığını söyledi.

Trump yönetimi Columbia'ya ve diğer üniversitelere, çoğunlukla biyomedikal araştırmalar için verilen federal hibe parasının, hükümet kimi kabul ettikleri, işe aldıkları ve ne öğrettikleri konusunda daha fazla denetime sahip olmadıkça devam etmeyeceğini bildirdi ve ‘daha fazla entelektüel çeşitlilik’ çağrısında bulundu.

Harvard'ın aksine Columbia Üniversitesi, hükümetin hibeleri aniden iptal etmesine itiraz etmedi ve Trump yönetiminin protestolarla ilgili kuralların sıkılaştırılması yönündeki bazı taleplerini, finansmanın yeniden başlatılmasına yönelik müzakerelerin ön koşulu olarak kabul etti.

Halil, Columbia'nın eylemlerini yürek parçalayıcı olarak nitelendirdi. Halil, “Columbia, yükseköğretim kurumlarının nasıl yönetildiğine dair her ayrıntıya müdahale etmesine izin vererek kurumu Trump yönetimine teslim etti” dedi.

Columbia Üniversitesi yönetimi, müzakereler devam ederken akademik özerkliği korumanın ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtti.

Columbia Üniversitesi Sözcüsü Virginia L. Abrams, üniversite yetkililerinin Halil'in nitelendirmesine ‘kesinlikle katılmadıklarını’ ifade etti.

Abrams yaptığı açıklamada, “Columbia Üniversitesi, Halil de dahil olmak üzere, öğrencilerin güçlü bir şekilde inandıkları konularda konuşma hakkını tanır... Ancak üniversitenin, kampüsteki herkesin ayrımcılık ve tacizden uzak bir kampüs topluluğuna katılabilmesini sağlamak için kurallarına ve politikalarına uyması da önemlidir” ifadelerini kullandı.

Halil, Columbia ve Trump'ın hedefindeki diğer üniversiteleri öğrencilerine kulak vermeye çağırdı.

Halil sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Öğrenciler, bu kampüsün insan hakları ve uluslararası hukuka nasıl uyabileceğine ve tüm öğrencileri nasıl kapsayabileceğine dair net bir plan sundular... Meselelerin neresinde dururlarsa dursunlar herkes kendini eşit hissedecek... Üniversite yönetimi öğrencileri dinlemek yerine siyasi baskıya boyun eğmeyi tercih ediyor.”