Sudan’da şiddetli yağmurlar sonucu 5 kişi hayatını kaybetti

Sudanlı bir adam, Hartum'un güneydoğusunda sular altında kaldıktan sonra evinin önünde dururken (AFP)
Sudanlı bir adam, Hartum'un güneydoğusunda sular altında kaldıktan sonra evinin önünde dururken (AFP)
TT

Sudan’da şiddetli yağmurlar sonucu 5 kişi hayatını kaybetti

Sudanlı bir adam, Hartum'un güneydoğusunda sular altında kaldıktan sonra evinin önünde dururken (AFP)
Sudanlı bir adam, Hartum'un güneydoğusunda sular altında kaldıktan sonra evinin önünde dururken (AFP)

Sudan İçişleri Bakanlığı, şiddetli yağmurların oluşturduğu sel sebebiyle en az beş kişinin öldüğünü ve yaklaşık bin evin çöktüğünü bildirdi.
Sudanlılar, Nil Nehri'ndeki yüksek su seviyesi ile ilgili uyarılar ışığında önümüzdeki iki gün boyunca yağmurların devam etmesini bekliyor. Vatandaşlar 1988 yılının sonbaharında ülkede meydana gelen insani felaketin endişesini yaşıyor.
Meteoroloji İdaresi'nin erken uyarı birimi, bugün ve yarın başkent Hartum da dahil olmak üzere ülkedeki yaklaşık 15 eyalette rüzgarlar ve fırtınalar eşliğinde şiddetli yağışlar beklendiğini duyurdu. İdare, açık alanlarda veya su kanalarının yakınında yaşayan vatandaşları gerekli önlemleri almaya çağırdı. Vilayetlerin çoğu, Kurban Bayramı tatilinin başlangıcında, alt yapı eksikliği ve felaketleri önlemek için kurulan zayıf ekipmanlar ışığında şiddetli yağışlara maruz kaldı. Sel, dün Hartum'un doğu, güney ve batı banliyölerinde hayatı durma noktasına getirdi. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Sivil Savunma Kuvvetleri,  El-Cezire bölgesinde evleri talan olan dört kişinin hayatını kaybettiğini, Darfur’da bir kişinin sel nedeniyle hayatını kaybettiğini bildirdi.
Yetkililer, 463'ü tamamen çökmüş ve 493'ü kısmen olmak üzere, ülke çapında yaklaşık bin evin yağışlardan etkilediğini belirtti. Hartum’daki eğitim tesisleri ve camiler hasar görürken, diğer bölgelerdeki kayıp ise henüz raporlar edilmedi.
İçişleri Bakanı, hükümetin selden etkilenen bölgelere yaptığı saha ziyaretleri sırasında yağışlardan etkilenen insanlara yardım sağladığını, yerleşim alanlarına su çekme mekanizmaları oluşturduğunu ve yağmurların devam ettiği bölgelerdeki bazı kişilerin tahliye edildiğini söyledi.
Hartum Valisi Eymen Halid, gönüllü 'Nafeer' grubu ile yaptığı toplantıda felaketleri önlemek için daimi bir komite oluşturulması çağrısında bulundu. Vali, Nafeer gençlik girişimi için bir merkez tahsis edildiğini ve mevcut durumla başa çıkmak için gereken her şeyi sağlayacaklarını açıkladı. Binlerce Sudanlı genç, Nafeer aracılığıyla mağdur insanlara yardım sağlıyor.
Şarku’l Avsat dün, başkent Hartum'un merkezine 30 kilometre uzaklıktaki bir bölgede yağışların bıraktığı etkiyi yerinde takip etti. Ülkenin doğu ovalarından gelen büyük miktarda su, bölgedeki yerleşim yerlerini bastı. 
Bu bağlamda hükümet selden etkilenen mağdurlara çadır yardımında bulundu.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.