Katar hapishanesinde tutuklu Hintler yardım bekliyor

Hapishanede bir kapıyı kapatırken görünen bir adam (Arşiv - Reuters)
Hapishanede bir kapıyı kapatırken görünen bir adam (Arşiv - Reuters)
TT

Katar hapishanesinde tutuklu Hintler yardım bekliyor

Hapishanede bir kapıyı kapatırken görünen bir adam (Arşiv - Reuters)
Hapishanede bir kapıyı kapatırken görünen bir adam (Arşiv - Reuters)

Katar'da merkezi bir hapishanede bulunan yaklaşık 200 Hint, son beş yıldır Başbakan Narendra Modi’nin ofisine ulaşmaya çalışıyor.
The Hindu gazetesinin haberine göre söz konusu Hint tutuklular, süresiz olarak tutuldukları gözaltından kurtarılmaları için kendilerine yardım edilmesini istiyorlar.
Hapishanenin aşırı kalabalık ve sağlıksız koşulları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının tutuklular arasında yayılma riskinin artırırken Hindistan-Katar Girişimciler İş Konseyi (Indo-Qatari Entrepreneurs Action Council) Başkanı Prajeesh Thiruthiyil, Katarlı yatırımcıların ekonomik suçlardan dolayı tutuklu bulunan birçok mahkumu aldattıklarını söyledi.
Hindistan’ın Doha Büyükelçiliği’ne gönderilen hatırlatma mektupları da sonuç vermedi. Katar'daki çalışma kamplarının inşasına katılan V. Pareed’in oğlu V. Faroos, Hindistan Başbakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın tutuklu Hintleri içinde bulundukları esaretten kurtarabileceğini söyledi.
Babası Katar’daki tutuklulardan biri olan Faroos, Katar’daki bir projeye yaklaşık 35 milyon Katar riyali yatıran babasının önceden sahte çekler hazırlayan Katarlı bir kişi tarafından dolandırıldığını söyledi. Faroos, “Katar yasaları, tutuklunun kendisini mahkemede savunmasına fırsat vermeyecek” ifadelerini kullandı.

Hindistan-Katar anlaşması
Gazeteye göre Hindistan ile Katar arasında Nisan 1999'da imzalanan, yatırımların karşılıklı olarak geliştirilmesi ve korunmasına ilişkin anlaşma Hintleri adaletten yoksun bıraktı. Anlaşmaya göre herhangi bir Hindistan vatandaşı Katar’da 49’a 51 hisseyle küçük ortak olarak bir projeye katılabiliyor. Faroos, “Ne yazık ki, 2001'den beri Katar'da anlaşmaya yasa gözüyle bakılıyor” şeklinde konuştu.
Bir yıl önce evlenip ardından Katar'a dönen otel müdürü K. Arun da benzer bir durumla karşı karşıya. Arun’un Kerala Yerleşik Olmayanların İşleri Dairesi’ne (the Department of Non-Resident Kerala Affairs) başvuran eşi Anusmrithi, “Kocamın, Katarlı bazı yatırımcıların başarısızlıkla sonuçlanan bir şirket kurmak için sahte çek kullandıklarından haberi yoktu” dedi.
Tutukluların çoğunluğunu Hindistan'ın Kerala eyaleti sakinleri oluşturuyor. Bazıları ise Tamil Nadu eyaletinden.
Öte yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Katarlı yetkililerden fiziksel boşluk yaratmak, hijyenik bir ortam sağlamak ve temizlik protokollerinin uygulanabilmesi için hapishanelerindeki tutuklu sayısını azaltmasını talep etti. HRW, sağlık durumu yerinde olmayan mahkumların ve adli veya şiddet içermeyen suçlamalarla tutuklanan kişilerin tıbbi yardım alabilmeleri için serbest bırakılması gerektiğinin altını çizdi.



Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
TT

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)

Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) dün yaptığı açıklamada, bölgedeki gelişmelerden kaynaklanabilecek radyasyon sızıntılarına karşı ülke çevresinin güvenliğini teyit etti.

NRA X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, İran ve İsrail arasında birinci haftasını tamamlayan ve giderek tırmanan gerilimin ışığında bu açıklamayı yaptı.

Kurum, bugün şafak vakti yaptığı bir başka paylaşımda, İran'daki Arak Araştırma Reaktörünün askeri olarak hedef alınmasının, nükleer yakıt içermediği için herhangi bir radyolojik yansıması olmayacağını belirtti.

NRA yaptığı açıklamada, bölgedeki durumun günün her saati takip edildiğini, Krallıktaki radyasyon seviyelerinin normal olduğunu ve çevrenin her türlü sonuçtan korunduğunu teyit ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın NRA’dan aktardığına göre Kurum, “operasyon merkezinin” olası nükleer acil durumların yansımalarını proaktif bir şekilde tahmin etmek, insanları ve çevreyi radyolojik etkilerden korumak için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda çalıştığını açıkladı.

Kurum, deniz suyu tuzdan arındırma tekniklerinin suyun tuzluluğunu ve beraberinde olabilecek radyoaktif maddeleri gidermek için çalıştığını açıkladı: “Üretilen suda herhangi bir iz bulunmayacaktır, ancak izlemenin yoğunlaştırılması için önleyici proaktif tedbirler alınmaktadır.”

Bu haftanın başlarında, Suudi Arabistan'ın radyolojik yansımaları öngörmek için ulusal proaktif yeteneklerinin Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerini içerdiğini ve durumun nükleer acil müdahale planlarının etkinleştirilmesini gerektirmediğini ifade etti.