ABD, Filistin lideri Abbas’ı yaptırım listesine alır mı?

Han Yunus kentinde toplanan Mahmud Abbas’ın destekçileri (AFP)
Han Yunus kentinde toplanan Mahmud Abbas’ın destekçileri (AFP)
TT

ABD, Filistin lideri Abbas’ı yaptırım listesine alır mı?

Han Yunus kentinde toplanan Mahmud Abbas’ın destekçileri (AFP)
Han Yunus kentinde toplanan Mahmud Abbas’ın destekçileri (AFP)

İzzeddin Ebu İşe
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Başbakan Muhammed Iştiyye, daha önceki birçok açıklamalarında, Filistinli esir ve şehit ailelerinin maaşlarını en zor mali koşullarda bile ödemeye ve bu ödeneğin kesilmesi yönündeki baskılara boyun eğmemekte kararlı olduklarını vurguladılar.
Ancak bu açıklamalar, İsrail’in “söz konusu ödenekler terörist tutuklular ve vandalların ailelerine” tahsis ediliyor şeklinde bir kampanya yürütmesinin ardından uluslararası toplum ve örgütlerin tepkisini çekmeye başladı. İsrail ayrıca daha önce Filistinliler adına sınır geçişlerinden topladığı vergilerden Filistinli esir ve şehit ailelerine ayrılan ödeneğin kesilmesini öngören yasa tasarısını onaylamıştı.
ABD’de Cumhuriyetçi Senatör Doug Lamborn, Başkan Donal Trump’a gönderdiği mektupta, Abbas, yardımcıları, Fetih Hareketi üyeleri ve Filistinli üst düzey yetkililere ağır yaptırımlar uygulamasını istedi. Trump ise şu ana kadar mektuba herhangi bir yanıt vermedi.
Lamborn’un mektubunda şu ifadelere yer verildi:
“Uluslararası eleştirilere rağmen Ebu Mazın (Abbas) geçtiğimiz yıllarda Filistinli terörist ve vandallara maaş ödemesini durdurmayı reddetti. On binlerce tutuklu vandal ve saldırı operasyonlarında ölen vandalların aileleri ayda binlerce dolar alıyorlar. Masum İsraillilere karşı toplu katliamlar karşılığında aylık ödenen miktar 3 bin 500 dolara ulaşıyor. Bu arka plan doğrultusunda bizzat Abbas’ın yanı sıra bu politikayı uygulayan diğer Filistinli yetkililere karşı caydırıcı bireysel yaptırımlar uygulanmalıdır.”
Lamborn daha önce de UNRWA’dan destek alan mültecilerin tanımının yeniden yapılmasını ve çoğu kez UNRWA’ya mali yardımların kesilerek İsrail hükümetine tam destek verilmesini talep etmişti.

Beklenen yaptırımlar
Abbas’ın ofisinden bir kaynak, ABD’nin muhtemel bir yaptırım kararı alması halinde, Filistin yönetimi bütçesine yapılan ABD yardımının kesilmesi, Abbas başta olmak üzere Filistinli yetkililerin ABD bankalarındaki mal varlıklarının dondurulması ve birçok Avrupa ve Arap ülkesinden benzer bir tavır almaları için baskı uygulanması gibi seçenekler üzerinde durulacağını düşündüğünü söyledi.
Kaynağın dile getirdiği seçeneklere ilave olarak Abbas’ın ABD topraklarına girişinin yasaklanması, ABD veya diğer ülkelerde emlak veya ticari kuruluş satın almasının engellenmesi de yine ihtimaller arasında yer alıyor. Kaynak, Trump ve Abbas arasında şu anda iletişim olmadığını ve ABD yönetiminden hiç kimsenin şuana dek yaptırımlarla ilgili bir şey göndermediğini belirtti.

Kabinet kararı
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Filistinli yetkililere yönelik yaptırım iddiaları, İsrail'in Güvenlik İşleri için Küçültülmüş Bakanlar Kurulu’nun (Kabinet) Filistin bölgesine ithal edilmek üzere İsrail limanlarına gelen mallardan aldığı vergilerden oluşan 138 milyon dolardan fazla ödeneği, terör eylemlerine tahsis edildiği gerekçesiyle dondurma kararı almasının ardından geldi.
İsrail bu kararı daha sonra uygulamış ve söz konusu ödenekten yaklaşık 190 milyon dolar kesinti yapmıştı. Filistin yönetimi ise ödeneği teslim almayı reddetmiş ve bu durum 6 ay sürmüştü. Ancak buna rağmen yönetim Filistinli esir ve şehit ailelerinin maaşlarını ödemeye devam etti.

Abbas’ın hamlesi işe yaramadı
Abbas, Hamas Hareketi, İslami Cihad ve Halk Cephesi’ne yakın bazı Filistinli esir ve şehit ailelerin maaşlarını kesme yoluna başvursa da bu işe yaramadı. Nitekim ABD ve İsrail ödeneğin tamamen kesilmesinde ısrar etti.
Filistin üzerine araştırmalar yapan Talal Avkal, “Abbas’ın aldığı tedbirlere karşı memnuniyetsizlik vardı. Bu da Abbas’ı Filistinli esir ve şehit ailelerinin maaşlarını ödeme noktasında ısrarcı olmaya sevk etti. Elbette bu durum ABD ve İsrail tarafından kabul görmedi. Asıl mesele ödeneğin ayrılıp ayrılmaması değildi. Bilakis Filistin yönetiminin İsrail’in tüm taleplerine boyun eğmesi ve çöküşe geçmesinden dolayı (Abbas üzerinde) bir baskı oluştu” dedi.
İsrail’i destekleyen lobi merkezlerinin, Filistin yönetimine yaptırım uygulanması ve Filistinli esir ve şehit ailelerinin ödenekten mahrum kalması için mevcut ABD yönetimi üzerinde baskı oluşturduğunu söyleyen Avkal, Abbas aleyhindeki projelerin, İsrail ile daha önce imzalanan anlaşmaların ilhak planı nedeniyle feshedilmesinin ardından hayata geçirildiklerine dikkat çekti.
Fetih Hareketi, ABD’nin hâlihazırda yaptıklarını ‘kışkırtıcı’ diye niteliyor. Fetih Hareketi Devrim Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Fayiz Ebu Ayta, ABD’nin, Filistin’in özel ilkelerinden geri adım atması ve siyasi tutumlarla kışkırtmak için Abbas’a baskı uyguladığını söyledi.
Demokrat Cephe ise yaptırım çağrılarını ‘utanç verici’ olarak niteledi. Demokrat Cephe Merkez Komite üyesi Visam Zagber, bu yöndeki baskıların ABD politikasına boyun eğdirme ve Filistin davası ile ulusal meşru hakları tasfiye etme hesapları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Zagber, kapsamlı ulusal bir strateji doğrultusunda Oslo Anlaşması’ndan, Paris Protokol’ünden ve bu ikisinin sınırlamalarından kurtulma yolunda ilerlemeleri gerektiğini vurguladı.
Trump yönetimi daha önce Filistin güvenlik güçlerine tahsis edilen 60 milyon dolar dahil Filistinlilere yönelik tüm yardımları askıya almıştı. ABD ayrıca UNRWA projelerine aktardığı mali yardımları, Filistinli öğrencilere verilen bursu durdurmuş ve ABD tarafından finanse edilen programlarda çalışan yüzlerce Filistinliyi işten çıkarmıştı.
Ancak ABD, Aralık ayında yaklaşık 1 yıl süren askıya alma kararından sonra Filistin yönetiminin bütçesine 150 milyon dolar tutarında mali yardımda bulundu. Bu tutarın yarısı yönetime bağlı Batı Şeria’daki güvenlik güçlerine geri kalan ise Kudüs ve Batı Şeria’daki projelere tahsis edildi. Avkal, ABD’nin bu yardımı tekrar durdurmasını beklediğini söyledi.



Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan "sarsılmaz" bağlılığını yeniden teyit etti

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
TT

Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan "sarsılmaz" bağlılığını yeniden teyit etti

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)
Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani (AFP)

Suriye, DEAŞ ile mücadeleye olan sarsılmaz bağlılığını yineleyerek, grubun tehdit ettiği tüm bölgelerde askeri operasyonları yoğunlaştırmaya devam edeceğini belirtti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı, geçen hafta Palmira ve Kuzey Suriye'deki terör saldırılarında hayatını kaybeden Suriyeli ve Amerikalı güvenlik personelinin ailelerine en derin taziyelerini sunarak, bu kaybın terörizmle mücadelede uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi ihtiyacının altını çizdiğini vurguladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı “X” platformu aracılığıyla şu açıklamayı yaptı: “Suriye, DEAŞ ile mücadeleye ve Suriye topraklarında hiçbir güvenli sığınak bulamamasına olan sarsılmaz bağlılığını teyit etmektedir. Örgütün tehdit ettiği tüm bölgelerde askeri operasyonlarını yoğunlaştırmaya devam edecektir.”

Suriye-Amerikan ortak heyetine yönelik terör saldırısının ardından Palmira şehrinde güvenlik operasyonu (Suriye İçişleri Bakanlığı)Suriye-Amerikan ortak heyetine yönelik terör saldırısının ardından Palmira şehrinde güvenlik operasyonu (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Açıklamada ayrıca “Suriye Arap Cumhuriyeti, ABD'yi ve uluslararası koalisyon üyesi devletleri, terörizmle mücadeledeki çabalarına destek vermeye, böylece sivillerin korunmasına ve bölgede güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına katkıda bulunmaya çağırıyor” ifadeleri yer aldı.

Koalisyon uçakları, Suriye'nin kuzey ve doğusundaki şüpheli DEAŞ mevzilerine hava saldırıları düzenledi.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Rakka ve Deyrizor valiliklerindeki yerel kaynaklar şu bilgiyi verdi: "Amerikan savaş uçakları Deyrizor ve Rakka çölünde hava saldırıları düzenledi. Dün gece ve bu sabah Rakka'nın güneydoğu kırsalındaki el-Bişri bölgesinde dört patlama sesi duyuldu. Bu sırada, DEAŞ hücrelerinin bu ayın başından beri aktif olduğu bölgedeki Rakka'nın doğu kırsalı ve Deyrizor'un batı bölgeleri üzerinde savaş uçaklarının uçuş sesleri de duyuldu."


Pentagon, Palmira saldırısına karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyon başlattığını duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
TT

Pentagon, Palmira saldırısına karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı operasyon başlattığını duyurdu

ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)
ABD Merkez Komutanlığı güçleri, DEAŞ'a karşı operasyonlarında savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birlikleri kullandı (CENTCOM)

Pentagon bu sabah erken saatlerde, ABD savaş uçakları, saldırı helikopterleri ve topçu birliklerinin dün DEAŞ mevzilerine karşı geniş çaplı bir askeri operasyon kapsamında Suriye'nin merkezindeki 70'ten fazla hedefi bombaladığını duyurdu.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) komutanı yaptığı açıklamada, "Bölge genelinde Amerikalılara ve ortaklarımıza zarar vermeyi amaçlayan teröristleri amansızca takip etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth dün geç saatlerde, Palmira'da üç Amerikalının ölümüne yol açan saldırıya karşılık olarak Suriye'de DEAŞ'a karşı askeri bir operasyon başlatıldığını duyurdu.

Hegseth, X platformunda yaptığı bir paylaşımda, "ABD kuvvetleri, 13 Aralık'ta ABD kuvvetlerini hedef alan saldırıya doğrudan yanıt olarak, DEAŞ militanlarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Saldırı Operasyonu'nu başlattı" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, DEAŞ'ın Suriye'de ABD güçlerinden "çok sert bir misilleme" ile karşı karşıya olduğunu iddia etti.

Pentagon'un Suriye'de askeri operasyon başlattığını duyurmasından kısa bir süre sonra Trump, sosyal medya hesabı Truth Social'da şunları yazdı: "Burada, ABD'nin söz verdiği gibi, saldırıdan sorumlu cani teröristlere karşı çok sert bir eylem başlattığını duyuruyorum." Ayrıca, "Suriye'deki DEAŞ kalelerine karşı çok güçlü hedeflere saldırıyoruz" diye ekledi.

 Suriye'nin doğusundaki Haseke vilayetine bağlı Rmeylan kırsalında bulunan ABD askerleri (Arşiv - AFP)Suriye'nin doğusundaki Haseke vilayetine bağlı Rmeylan kırsalında bulunan ABD askerleri (Arşiv - AFP)

ABD öncülüğündeki koalisyon, son aylarda Suriye'de DEAŞ üyesi olduğundan şüphelenilen kişileri hedef alan hava saldırıları ve kara operasyonları düzenledi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu operasyonlara genellikle Suriye güvenlik güçleri de katıldı.


Gazze'de sivil savunma: İsrail'in bir okula düzenlediği bombalı saldırıda 5 kişi öldü

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında yıkılmış evlerin önünde duruyor (AFP)
Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında yıkılmış evlerin önünde duruyor (AFP)
TT

Gazze'de sivil savunma: İsrail'in bir okula düzenlediği bombalı saldırıda 5 kişi öldü

Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında yıkılmış evlerin önünde duruyor (AFP)
Filistinli bir çocuk, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında yıkılmış evlerin önünde duruyor (AFP)

Gazze'deki sivil savunma, dün İsrail'in sığınak haline getirilmiş bir okula düzenlediği bombalı saldırıda 5 Filistinlinin öldüğünü açıkladı. Ordu ise "şüpheli kişilere" ateş açtığını belirtti.

Sivil Savunma sözcüsü Mahmud Bassal, AFP'ye verdiği demeçte, Gazze şehrinin doğusundaki (kuzey) Tuffah mahallesinde bulunan Gazze Şehitleri Okulu sığınağının İsrail tarafından bombalanması sonucu "5 şehidin cesedinin bulunduğunu" söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, güçlerinin "tehdidi ortadan kaldırmak için şüpheli kişilere ateş açtığını" belirterek, "bölgedeki yaralanmalarla ilgili iddiaların farkında olduklarını ve ayrıntıların incelendiğini" ifade etti.