Koronavirüs salgını Şam’ı kırıp geçiriyor

Günlük 200 ölü ve aileler koruyucu ekipman satın alma ile gıda ürünleri alma seçenekleri arasında sıkışıp kaldı.
Koronavirüsle mücadele önlemlerini artırmak için Şam sokakları ve mahalleleri dezenfekte ediliyor (SANA)
Günlük 200 ölü ve aileler koruyucu ekipman satın alma ile gıda ürünleri alma seçenekleri arasında sıkışıp kaldı. Koronavirüsle mücadele önlemlerini artırmak için Şam sokakları ve mahalleleri dezenfekte ediliyor (SANA)
TT

Koronavirüs salgını Şam’ı kırıp geçiriyor

Günlük 200 ölü ve aileler koruyucu ekipman satın alma ile gıda ürünleri alma seçenekleri arasında sıkışıp kaldı.
Koronavirüsle mücadele önlemlerini artırmak için Şam sokakları ve mahalleleri dezenfekte ediliyor (SANA)
Günlük 200 ölü ve aileler koruyucu ekipman satın alma ile gıda ürünleri alma seçenekleri arasında sıkışıp kaldı. Koronavirüsle mücadele önlemlerini artırmak için Şam sokakları ve mahalleleri dezenfekte ediliyor (SANA)

Suriye’nin başkenti Şam’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını hızla yayılırken Şam halkının çoğu koruyucu malzemeler satın alma veya günlük ihtiyaçlarını karşılama seçeneklerinden birini tercih etmek zorunda kalıyor. Vatandaşların aşırı yoksul olması her iki seçeneğe de sahip olmalarına izin vermiyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Şam’daki sağlık çalışanları “her gün yüzlerce vakanın şehirdeki hastanelere akın ettiğini” vurguladı. “Cenaze araçlarının yetersiz olduğu Şam’da her gün 200’den fazla vaka ve ölü olduğunu” tahmin eden çalışanlar birçok devlet ve özel kurumda çok sayıda vaka olduğu vurguladı.
Geçtiğimiz temmuz ayından beri insanların sosyal medya ve online sitelerde virüse yakalanan ve bu yüzden ölen kişiler hakkında daha fazla konuştuğu görülüyor. Şam Üniversitesi Makine ve Elektrik Mühendisliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Süheyl Miraşşa’nın geçen cumartesi koronavirüs yüzünden öldüğü duyurulmuştu. Aynı şekilde Suriye devlet televizyonu el-İhbariye’nin Genel Yayın Yönetmeni Halil Mahmud’un da aynı sebepten hayatını kaybettiği duyurulmuştu.
Bunun yanı sıra Lübnanlı sanatçı Mervan Mahfuz koronavirüs salgını sebebiyle Şam’da bulunan el-Esed Üniversite Hastanesi’nde hayatını kaybederken Kızılay Hastanesi’ndeki bir doktor ve camilere giden bir dizi yaşlı hayatını kaybetti. Şam Adalet Sarayı’ndaki yargıçlar arasında iki vaka tespit edildiği doğrulandı ve iki kişiden daha şüphelenildiği belirtildi.
Resmi olarak Sağlık Bakanlığı, her gün 19 ila 29 arasında vaka tespit edildiğine, 5 ila 8 arasında vakanın iyileştiğine ve 1 ila 3 arasında vakanın hayatını kaybettiğine ilişkin açıklamalar yapmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığına göre geçtiğimiz pazar günü itibariyle ülke genelinde toplam vaka sayısı 809’a, iyileşen vakaların sayısı 256’ya ve hayatını kaybeden kişi sayısı 44’e ulaştı.
Sağlık çalışanları yaptırımlar yüzünden ülkenin durumunun her yönden kötüye gitmesinin ardından hastanelerdeki durumun “imkanların olmaması ve çok fazla aracılık yapılması sebebiyle hastaların kabulü ve gerekli tedaviyi alması açısından oldukça kötü” olduğunu söyledi.
Çalışanlar “Bazıları telefon görüşmelerinin ardından hemen kabul ediliyor ve tedavilerine başlanıyor, diğerlerinin çoğu da kabul ediliyor ancak sindirim bozukluğu olan kişiler kötü koşullar ve sağlık hizmetleri nedeniyle hastanedeyken virüs kapabiliyor” dedi.
İnsanlar virüsün gittikçe yayıldığından bahsederken yüzlerindeki korku net bir şekilde okunsa da onları tüketen yoksulluk yüzünden kendilerini korumak için gerekli önlemleri almadıkları görülüyor. Zira Birleşmiş Milletler (BM) raporları Suriyelilerin yüzde 87’den fazlasının yoksulluk sınırının altında yaşadığını ortaya koydu.
Şam sokaklarında ve pazarlarında, koruyucu tedbirlerin çoğu sosyal mesafe, ziyaretlerin iptal edilmesi ve çok az vatandaşın maske takmasından ibaret. Bununla birlikte vatandaşların çoğunda kayıtsızlık görülüyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan 50 yaşlarında bir sivil, “İnsanlar maddi olarak çok yorgun. Koruyucu malzemeler tedarik etme veya günlük ihtiyaçları arasında bir seçim yapmak zorundalar ve ikisini birlikte seçmeleri mümkün değil. Yemekten vazgeçmeleri imkansız çünkü açlık zor. Kovid-19 salgınına gelince, insanlar ellerinden geleni yapıyor gerisi de takdir-i ilahi” dedi.
Tek kullanımlık bir maskenin fiyatı 500 Suriye Lirasına (SL) denk geliyor. Yani 5 kişilik bir ailenin günlük maske ihtiyacını karşılayabilmesi için 2 bin 500 SL ödemesi gerekiyor. Bir kalıp sabun yaklaşık 500 SL ve orta boy bir dezenfektan şişesi yaklaşık 5 bin SL iken bir çalışanın maaşı 50 bin SL’yi geçmiyor.
Salgının yayılma hızının arttığını kabul eden Sağlık Bakanlığı geçen cumartesi yaptığı açıklamada “Açıkladığımız sayılar sadece laboratuvar testleri (PCR) sonucunda tespit edilmiş vakalar. Semptom göstermeyen vakalar var. Sağlık sektörünün tüm unsurlarını etkileyecek şekilde, ülkeye haksız yere uygulanan ekonomik abluka yüzünden kentlerde genel test yapmak için yeterli imkanlarımız yok. Bu da salgını kontrol altına almak ve herkesi korumak için bireysel korunma kurallarına riayet edilmesi gerektiğini gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Aynı zamanda Şam rejiminin Sağlık Bakanı Nizar Yazıcı yaptığı basın açıklamasında koronavirüs salgınında yerel artışa karşı uyarıda bulunarak “kurallara uyulmaması ve bireysel ve toplumsal koruyucu önlemlerin önemsenmemesi durumunda virüsün yayılmasının yatay ve dikey olarak genişlemesinin, geniş bir salgına sebep olabileceğini” belirtti. Yazıcı, ölü sayılarının tam olarak bilinmediğini ifade ederek, “Evde tedavi gören hastalar bildirilmemiş ve danışmanlık talebinde gecikme olmuş olabilir” ifadelerini kullandı.
Kovid-19 Ulusal Danışma Ekibi geçtiğimiz pazar virüsün yayılması ile birlikte alınması gereken önlemler hakkında bir toplantı yaptı. Sağlık Bakanlığı, ekibin ilgili birimlerin halka açık yerlerde, toplu taşıma araçlarında, otobüslerde ve devlet dairelerinde maske takma zorunluluğu getirmesi ile ilgili müzakerelerde bulunduğunu belirtti.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.