Cezayir hükümeti: Son aylardaki krizler dış düşmanların işi

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
TT

Cezayir hükümeti: Son aylardaki krizler dış düşmanların işi

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun (Reuters)

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un yüzlerce hektarlık ormanı kavuran yangınlar, farklı bölgelerde su ve elektrik kesintileri ve posta merkezinde nakit likiditesinin eksikliği hususlarında çağrı yaptığı soruşturmanın ilk sonuçları, ‘durumun bir komplo’ ve ‘Cezayir’i sorunlarını çözemeyen bir ülke olarak göstermeyi amaçlayan kasıtlı bir eylem’ olduğunu ortaya koydu.
Tebbun Cumhurbaşkanlığında, hükümetteki ve ordudaki üst düzey uzmanların huzurunda 3 Ağustos’ta düzenlenen Yüksek Güvenlik Konseyi’nin toplantısı, her yaz mevsiminde tekrarlanan orman yangınları, çok sayıda işçi ve emeklinin likidite eksikliği nedeniyle maaşlarını alamaması, bin 200’den fazla kişinin ölmesine ve 30 binden fazla kişinin hastalanmasına yol açan koronavirüs salgını da dahil olmak üzere ülkenin tanık olduğu krizleri ele aldı. Aynı şekilde ülkede haftalardır içme suyunun ve elektriğin kesintiye uğramasının halk arasında neden olduğu huzursuzluk da toplantının gündemleri arasındaydı. Koşullar ülkede, Kurban Bayramı tatilinde bazı mahallelerde vatandaşların protesto gösterileri düzenlemek için sokaklara akın etmesine yol açtı.
Toplantıya göre ülkedeki yüksek makamlar, vatandaşların hayatlarını tüketen bazı durumların, aktif eylemlerle ortaya koyulduğunu belirtti. Bu çerçevede gözlemcilere göre komplo teorisi ise hükümetin söylemlerine yeniden hakim oldu.
Cumhurbaşkanı Tebbun, 3 Ağustos’ta Başbakan Abdulaziz Cerrad’a geçen pazar günü ‘son günlerde meydana gelen olayların nedenleri hakkında derhal soruşturma açılmasını emretti.
Aynı günün akşamında Cerrad, başkent Cezayir’de gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘mevcut olayların örgütlü eylemler olduğunu, istikrarı bozmayı amaçladığını’ vurguladı. Cezayir Başbakanı, “Bir ayda üç olayın yaşanması gerçekten garip. İstikrar hedef alınıyor” dedi. Başbakan Cerrad ayrıca, bankalarda ve postanelerde fon eksikliğine, su kesintilerine ve şiddetli sıcaklıklara neden olan yangınlara dikkati çekti.
Başbakan, postanelerin geçen ay 4 milyarlık bir azalmaya tanık olduğunu belirtirken, “Bu, çok büyük bir rakam” dedi. Abdulaziz Cerrad, “Kurban Bayramı’ndan önceki son günlerde bir tür komplonun nakit kesintisine neden olduğu gözlemlendi. Bu durum, soruşturulması gereken bir arka plana sahip. Bu kötü niyetli faaliyetin de vatandaşlar arasında karışıklık yaratmayı amaçladığına dair işaretler var” değerlendirmesinde bulundu.
Geçen ayın 26’sında Cumhurbaşkanı Tebbun, yetkililerin sağlık krizini yönetme yeteneğini sorgulamak ve doktorların umutlarını kırmak amacıyla koronavirüs nedeniyle ölenleri hastanelerden çıkartan, onları sokaklarda sergileyen ve oksijen depolarını boşaltan suçlu elleri kınamıştı.
Hükümetin karşı karşıya olduğu sorunlar, ‘gizli tarafların ülkeye karşı komploları’ olarak nitelendirilirken, Su Kaynakları Bakanı da dahil sektörde ciddi ihallelerde bulunduğu bilinen bakanların işten çıkarılmasına dair çağrılar yapıldı.
Bu çerçevede gazeteci Necib Belhimer, hükümetin boğucu kriz konusundaki tutumuna dair “Yetkililer, mevcut koşullarda komplo teorisine güvenin ülkenin çıkarına olduğuna mı inanıyor? Vatandaşları ülkenin istikrarına yönelik komplonun varlığına inandırmak için mi çalışılıyor? Vizyonu olmayan ve komplo teorisinin bir sığınak görüp çözümler sağlayamayan başarısız bir politikacı açısından suçlu, sorumluluk almaktan kaçan ve başarısızlık şüphesini bastıran kişidir. Bunun bedeli ise, önemli değil. Bu seçim, basitçe yüksek makamlara sahip olanların bugün sahip oldukları makamların sorumluluğunu almayı reddettikleri anlamına gelir. Bu durum, büyük bir ahlaki ve politik problemin yanı sıra, önümüzdeki aylarda ve yıllarda koşulları daha da karmaşıklaştıracak olan yönetimdeki büyük bir başarısızlığın öngörüldüğünü göstermektedir” ifadelerini kullandı.



Geri dönenler Hartum'da hayatın nabzını yeniden canlandırıyor

Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
TT

Geri dönenler Hartum'da hayatın nabzını yeniden canlandırıyor

Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)
Bazı dükkanlar yaşadıkları yıkıma rağmen yeniden canlandı (Şarku’l Avsat)

Sudan'ın başkenti Hartum'da her yer yıkımla dolu. Gökyüzü intihar amaçlı insansız hava araçlarıyla (İHA) kaplı ve toprakları salgın hastalıklarla dolu. Elektrik, su ve ilaç gibi temel hizmetlerin eksikliği, insani trajediyi daha da ağırlaştırıyor. Buna rağmen, binlerce yerinden edilmiş insan evlerini onarmak ve umuda kapı açmak için Hartum'a geri dönüyor.

Şarku'l Avsat'a, günün sonunda sığınacakları yıkık dökük bir evin, mülteci kamplarındaki binlerce kiralık evden daha iyi olduğunu söylediler. Savaşın kurşunlarından kaçarak şehirden şehre taşınmanın acı anılarını anlattılar ve şimdi yeni bir zorlukla karşı karşıyalar: sıfırdan başlamak.

Başkentteki yetkililerin temel hizmetleri yeniden sağlama yönündeki çabalarını Şarku'l Avsat da takip etti. Devlet Bakanı Sadık Farini, zaman zaman başkentin semalarını tehdit eden İHA saldırılarına rağmen, evlerine dönen çok sayıda insanın taleplerini karşılamak için zamanla yarıştıklarını söyledi.


Suriye televizyonu: Süveyda'da güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışmalar

Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
TT

Suriye televizyonu: Süveyda'da güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışmalar

Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)
Hava fotoğrafında, Süveyda kentinden önceki çatışmalar sırasında yükselen dumanlar görülüyor (DPA)

Suriye devlet televizyonunda dün yer alan haberde, militanların ateşkesi tekrar ihlal etmesinin ardından Süveyda bölgesinde, özellikle de Velga’da iç güvenlik güçleri ile "isyancı çeteler" arasında çatışma çıktığını bildirdi.

Bu arada Suriye televizyonu, bir güvenlik kaynağının Humus'un batı kırsalında meydana gelen bir silahlı saldırıda iki kişinin öldüğünü aktardı.

Güvenlik kaynakları, dün Humus'un batı kırsalındaki Um Harteyn köyünde silahlı bir kişinin bir kumarhaneye girerek içeridekilere ateş açması sonucu iki kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Kaynak, İç Güvenlik Güçleri devriyelerinin failleri takip etmek ve düzeni sağlamak için olay yerine sevk edildiğini belirtti.

Ekim ayı başlarında, Humus kırsalındaki Vadi el-Nasara'ya bağlı Anaz köyünde kimliği belirsiz kişiler tarafından gerçekleştirilen ve üç gencin ölümüne yol açan bir silahlı saldırı yaşandı.


Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya
TT

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Gazzeliler barınaksız kış savaşı ile karşı karşıya

Dikkatler yarın Güvenlik Konseyi'ne götürülecek “istikrar güçleri”ne odaklanmışken, Gazze sakinleri, son üç gündür kendilerini koruyacak çatı olmadan kışın getirdiği yeni bir savaşla karşı karşıya kaldılar. Bu durum, özellikle çadırlarda yaşayanların acılarını daha da artırdı. Çadırların çoğu, iki yıllık yerinden edilme ve evlerini, hatta barınaklarını yok eden savaşın ardından harap hale gelmiş durumda. Onlara kalan tek şey giysileri, eşyaları ve mallarıyla birlikte su basan ve yağmur sularıyla sürüklenen çadırlardı.

Bu akşam geri çekilecek olan alçak basınç sisteminin beraberinde getirdiği şiddetli yağmurlar nedeniyle son üç gün içinde yüzlerce, belki de binlerce çadır sular altında kaldı. Bu, kışın başlangıcından beri Gazze Şeridi'ni vuran ilk alçak basınç sistemi. Bu yıl, Şerid'in çeşitli bölgelerinde yaşayan 1,37 milyon yerinden edilmiş kişi için kışın sert geçeceği görülüyor.

Öte yandan, iki İsrailli kaynağa dayandırılan bir Amerikan raporunda, Washington'un Gazze'deki ateşkes anlaşmasının bir sonraki aşamasına geçmek için Tel Aviv'e, Refah'ta mahsur kalan Hamas üyelerinin sorununa bir çözüm bulması için baskı uyguladığı belirtildi.