Suudi Arabistan’da kritik vaka sayısı binin altında… BAE’de dördüncü günde de herhangi bir ölüm kaydedilmedi

Koronavirüsün kontrol altına alınması ülkenin normal hayata dönüşüne katkı sağladı (Reuters)
Koronavirüsün kontrol altına alınması ülkenin normal hayata dönüşüne katkı sağladı (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’da kritik vaka sayısı binin altında… BAE’de dördüncü günde de herhangi bir ölüm kaydedilmedi

Koronavirüsün kontrol altına alınması ülkenin normal hayata dönüşüne katkı sağladı (Reuters)
Koronavirüsün kontrol altına alınması ülkenin normal hayata dönüşüne katkı sağladı (Reuters)

Suudi Arabistan son zamanlarda,  koronavirüs gelişmelerine dair günlük raporlarda ülkede koronavirüs salgının başlangıcına göre günlük vaka bilançosu sayılarında düşüş kaydedilmesi ve iki aydır ilk kez kritik vaka sayıları toplamının iki bin altına düşmesi ile dikkat çekici sayılar kaydediyor.
Salgının başladığı dönemde yapılan test sayılarına göre şimdiki test sayıları iki katına çıkmış olmasına rağmen, Suudi Arabistan şehirlerinde ve valiliklerinde kaydedilen vaka oranlarında azalma görülüyor. Son zamanlarda yapılan testler sonucunda günlük vaka sayısı 100 altında kaydedildi.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı salı günü, bin 635 kişinin daha iyileştiğini böylece iyileşen vaka sayısının 243 bin 688’e yükseldiğini duyurdu.
Koronavirüs gelişmelerine dair günlük raporda, 123 şehirden bin 342 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 281 bin 435’e yükseldiği, vakalardan 34 bin 763’ünün aktif vaka olduğu ayrıca geçen pazartesi günü 2 bin 17 olarak kaydedilen kritik vaka sayısının bin 983’e düştüğü ve 35 kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 2 bin 984’e yükseldiği belirtiliyor.
Yaklaşık 35 Milyon nüfuslu Suudi Arabistan kozmopolit bir toplum yapısına sahip. Ülkenin yüzde 71’i Suudi vatandaşı iken yüzde 29’unu ise Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çeşitli sektörlerde çalışan 10 milyon işçi ve esnaf oluşturuyor.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Abu Dabi Sağlık Departmanı, yapay zekay ile çalışan, teşhiş, sanal tıbbi tavsiye, reçete alma, gerektiğinde reçetenin yenilenmesi gibi sanal hizmetler sunan "sağlık platformu" uygulamasının kullanılması ile elde ettiği rakamları açıkladı.
Sağlık Departmanı, 36 binden fazla kişinin uygulamayı telefonuna indirdiğini, üç ay içerisinde uygulama üzerinden 7 bin 500’den fazla sanal danışma hizmeti sunulduğunu, toplumun tüm fertlerinin herhangi bir yerde doktora gitme gereği olmadan, tedavi planlarına göre sağlık hizmetlerine, gerekli ilaçlara ulaştığını ve platform üzerinden kullanıcıların 36 binden fazla elektronik randevu aldığını bildirdi.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı, son 24 saatte,  hepsinin sağlık durumu stabil olmak üzere 189 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini böylece toplam vaka sayısının 61 bin 352’ye yükseldiğini aynı zamanda 227 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 55 bin 90’a ulaştığını ve dördüncü günde de herhangi bir ölümün kaydedilmediğini duyurdu.
Yaklaşık 9 Milyon 400 bin nüfuslu BAE kozmopolit bir toplum yapısına sahip. Ülkenin sadece yüzde 16,5’i BAE  vatandaşı. BAE’nin Yüzde 83,5’ini ise Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çeşitli sektörlerde çalışan işçiler oluşturuyor

Kuveyt
Kuveyt Milli Eğitim Bakanlığı, Bakanlıktaki eğitim kurulunun gelecek pazar gününden itibaren canlı olarak yapılan elektronik eğitime başlamaya hazır olduğunu doğruladı.
Eğitim Bakanlığı Kalkınma ve Eğitim Faaliyetleri Müsteşar Yardımcısı Faysal el-Makasıd, okul idarelerinin takip edilen sağlık yönergelerine riayet etme, özellikle yönetimlerinde fiziksel mesafe, dezenfektan, maske sağlanması, yönetmeliklerin uygulanması, idari personelin ve eğitim kurulu üyelerinin yüzde 50'si oranında çalışacağı üçüncü aşamaya özel Kamu Hizmeti Divanı’nın düzenlenmesine verdikleri  öneme dikkat çekti.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 475 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 68 bin 774’e yükselirken 4 kişinin daha hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 465 olduğunu  duyurdu
Bakanlık dün erken saatlerde, 587 kişinin daha iyileştiğini böylece toplam iyileşen vaka sayısının 60 bin 326’ya ulaştığını duyurmuştu.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened, yoğun bakım bölümlerinde tedavi görmekte olan vaka sayısının 131 kişi olduğunu böylece hala gerekli tedaviyi görmekte olan toplam vaka sayısının 7 bin 983 kişi olduğunu söyledi.
Yaklaşık 4 Milyon 700 bin nüfuslu Kuveyt kozmopolit bir toplum yapısına sahip. Ülkenin sadece 1,5 milyonu yani yüzde 32’si Kuveyt vatandaşı. Kuveyt’in yüzde 68’ini (yaklaşık 3,5 milyon) ise Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çeşitli sektörlerde çalışan işçiler oluşturuyor.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı 299 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini ve 342 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 39 bin 7’ye ulaştığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı, toplam 2 bin 678 mevcut vakadan 2 bin 630’unun sağlık durumu stabilken, yoğun bakımdaki mevcut vaka sayısının 48, sağlık durumu tedavi gerektiren vaka sayısının ise 75 olduğunu açıkladı.
Yaklaşık 1 Milyon 700 bin nüfuslu Bahreyn Krallığı kozmopolit bir toplum yapısına sahip. Ülkenin sadece yüzde 48’i Bahreyn  vatandaşı. BAE’nin yüzde 52’sini ise 900 bin nüfus ile Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çeşitli sektörlerde çalışan işçiler oluşturuyor.

Katar
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı 216 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam aktif vaka sayısının 3 bin 107’ye yükseldiğini ve 252 kişinin daha iyileşmesi ile toplam iyileşen vaka sayısının 108 bin 254’e ulaştığını duyurdu.
Yaklaşık 2 Milyon 840 bin nüfuslu Katar kozmopolit bir toplum yapısına sahip. Ülkenin sadece yüzde 9’u Katar vatandaşı. Katar’ın 2 milyon 580 binini yani yüzde 91’ini ise Dünyanın farklı ülkelerinden gelen çeşitli sektörlerde çalışan işçiler oluşturuyor.



NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

TT

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

NEOM, 2027'de ilk ticari yeşil hidrojen üretimini başlatmaya hazırlanıyor

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) sahibi olduğu NEOM'daki gelişme hızı, Oxagon ve NEOM Yeşil Hidrojen projelerinin üretim ve işletmeye yaklaşmasıyla birlikte hızlanıyor. Söz konusu projeler, Suudi Arabistan’ın temiz enerji ve ileri endüstrilere geçişinde önemli bir rol oynuyor. Bu adım, karbon emisyonlarının azaltılması ve ulusal ekonominin çeşitlendirilmesini hedefleyen Vizyon 2030 çerçevesindeki çalışmalar kapsamında atılıyor. Yenilenebilir enerji ve teknolojik yenilik temelli entegre sanayi ve teknoloji ekosistemlerinin inşası yoluyla, NEOM’un sürdürülebilir sanayiler ve geleceğin teknolojileri alanında küresel bir merkez olarak konumunu güçlendirmesi amaçlanıyor.

İşletme ve bakım

NEOM Yeşil Hidrojen Şirketi CEO'su Visam el-Gamidi, şirketin 2026'da test ve devreye alma aşamalarını tamamladıktan sonra 2027'de ticari üretime başlamaya hazırlandığını duyurdu. Bu projenin, Suudi Arabistan’ın temiz enerjiye geçişinin en önemli dayanaklarından biri olduğunu ve karbonsuzlaşma ve net sıfır emisyon hedefleri olan Vizyon 2030 hedefleriyle uyumlu olduğunu açıkladı.

Şirketin ACWA Power, Air Products ve NEOM arasında bir ortak girişim olduğunu ve NEOM projesi kapsamındaki sanayi şehri Oxagon'da bulunduğunu belirtti. Proje üç ana tesisten oluşuyor: Oxagon'daki hidrojen üretim tesisi, yaklaşık 80 kilometre doğuda bulunan güneş enerjisi sahası ve yaklaşık 120 kilometre kuzeydeki rüzgâr türbini sahası.

El-Gamidi, Şarku’l Avsat ile yaptığı röportajda, projenin toplam üretim kapasitesinin 2026 yılı sonuna kadar hidrojen tesisine güç sağlamak için 4 gigawatt olacağını ve ticari üretimin ertesi yıl 2027'de başlayacağını açıkladı. Tesis, günde 600 ton hidrojen üretebilecek; bu hidrojen, yılda 1,2 milyon ton amonyağa dönüştürülecek ve projenin bir parçası olarak inşa edilen deniz rıhtımı da dahil olmak üzere tesise ait özel bir liman üzerinden sevk edilecek. El-Gamidi, şirketin yaklaşık iki yıl önce inşaat aşamasına girdiğini ve şu anda inşaat aşamasının yüzde 80'inden fazlasını tamamladığını, güneş ve rüzgâr enerjisi santrallerinin ise ileri aşamalarda olduğunu ve 2026 yılında hidrojen tesisine test ve işletme için enerji sağlamaya hazır olduğunu bildirdi.

El-Gamidi, şirketin sadece fabrikayı inşa etmekle kalmayıp, aynı zamanda kurumsal yapısını da kurduğunu, bugüne kadar yaklaşık 350 çalışanı istihdam ettiğini, operasyonlar, bakım ve tüm destek fonksiyonları için gerekli yetenekleri çektiğini açıkladı. Şirket ayrıca, bu gelecek vaat eden sektöre katılmak üzere yeni mezunları eğitmek ve nitelik kazandırmak için özel eğitim programları başlattı.

El-Gamidi, şirketin Oxagon bölgesinde bulunmasının ve limanın hidrojen tesisine yakın olmasının projenin başarısında belirleyici bir rol oynadığını belirtti. El-Gamidi’ye göre, tüm rüzgâr türbinleri Neom Limanı ve Oxagon hizmetleri üzerinden ithal edildi. Ayrıca hidrojen tesisinin ana ekipmanları ve birçok diğer ekipman da Neom Limanı ve Oxagon üzerinden getirildi.

Oxagon'un sanayi bölgesindeki yatırımcılara NEOM'da lisans ve izinler, liman hizmetleri, mühendislik ve lojistik hizmetlerini içeren entegre bir sistem sağladığını ve bunun da projenin uygulama aşamalarında önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladığını belirtti.

El-Gamidi, bugün inşa edilenin sadece bir istasyon değil, küresel bir model haline gelecek yeni bir endüstrinin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, büyük ölçekli bir hidrojen endüstrisi kurmanın ve onu geleceğe taşımanın mümkün olduğunu dünyaya kanıtladığını ifade etti.

Projenin ekonomik ve sosyal etkisi hakkında konuşan el-Gamidi, şirketin NEOM Yeşil Hidrojen Projesi kapsamında 300 ila 350 arasında doğrudan istihdam sağlayacağını ve bunların çoğunun halihazırda doldurulduğunu, ayrıca destekleyici sektörlerde bu sayının 6 ila 7 katı arasında dolaylı istihdam yaratacağını açıkladı.

Projenin NEOM'da yer almasının, tesisin bakımını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini desteklemek için sürekli endüstriyel hizmetlere ihtiyaç duyulacağı anlamına gelen, yukarı ve aşağı akış hizmetlerinin geliştirilmesine kapı açacağını belirtti. Suudi Arabistan'daki hidrojen endüstrisinin yapay zekâ, dijitalleşme ve mühendislik çözümleri gibi alanlarda uzmanlaşmış birçok şirketi çekeceğini ve Suudi ekonomisinin çeşitlendirilmesi için yeni bir dayanak noktası olacağını vurguladı.

Gelecekteki fırsatlar

Oxagon CEO'su Vishal Wanchoo ise projenin NEOM'da ileri ve temiz endüstrilere ev sahipliği yaptığını ve bölgenin ana ekonomik itici güçlerinden biri olduğunu vurguladı. Oxagon'daki çalışmaların 2021'de planın başlatılmasından bu yana önemli ilerleme kaydettiğini açıkladı. Şehrin, Neom limanı çevresindeki Kızıldeniz'de, özellikle Avrupa ve Afrika olmak üzere birçok coğrafi bölgeye mükemmel erişim sağlayan stratejik bir konumda bulunduğunu ve bu nedenle ürün ihracatı ve Suudi Arabistan'a hizmet vermek için ideal bir yer olduğunu belirtti.

Wanchoo, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, Neom Limanı’nın halihazırda faaliyete geçtiğini ve endüstriyel şirketleri Oxagon'da iş kurmaya çekmek için çabaların sürdüğünü, Neom Yeşil Hidrojen Projesi’nin ise yeşil hidrojenin büyük ölçekli üretimi için ilk büyük proje olduğunu bildirdi. Ayrıca, Oxagon'un endüstriyel şehir için odaklandığı temel alanlar olan yapay zekâ veri merkezlerini genişletmenin ve genel olarak yapay zekâ sistemini geliştirmenin yanı sıra entegre bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak için çalıştığını da doğruladı.

Wanchoo, Neom Limanı’nın şu anda Yeşil Hidrojen Projesi’ne malzeme tedarik ederek ve karmaşık sevkiyatlar gerçekleştirerek hizmet verdiğini açıkladı ve projenin gelecekteki fırsatlarına yönelik büyük heyecanı vurguladı. Ayrıca, Oxagon'un önceliklerinden birinin kapsamlı bir yenilenebilir enerji sistemi kurmak olduğunu belirterek, yeşil hidrojen alanındaki çalışmaların yaklaşık dört yıl önce başladığını ve geleneksel enerjiden temiz enerjiye geçişin devam ettiği göz önüne alındığında, Krallığa hizmet etmek ve ihracat kapasitesini artırmak için yenilenebilir enerji sisteminin tüm unsurlarının geliştirilmesinin önemini vurguladı.

Wanchoo, Oxagon’un odaklandığı ilk üç temel sütunun, rüzgâr enerjisi teknolojisinin geniş ölçekte yerli üretimi, güneş enerjisi teknolojisinin orta ve nihai aşamalarda yerli olarak üretilmesi ve yüksek üretim kapasitesine sahip bu tesislerin hem Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılaması hem de ihracat pazarlarına hizmet etmesi olduğunu belirtti. Ayrıca, yenilenebilir enerji ekosisteminin kilit unsurlarından biri olarak batarya teknolojilerinin geliştirilmesi yönünde çalışmaların sürdüğünü ifade eden Wanchoo, bu alanda projenin önemli bir ilerleme kaydettiğini vurguladı.

Temiz ve teknik endüstrilerle ilgili olarak, Oxagon'un tüm faaliyetlerinin doğası gereği temiz enerji olan yenilenebilir enerji etrafında döndüğünü açıkladı. Hedefin yenilenebilir enerji bileşenlerinin üretimi ile sınırlı olmadığını, Oxagon'daki tüm endüstrilerin tamamen yenilenebilir enerji kullanarak çalıştırılmasına kadar uzandığını vurguladı. NEOM Yeşil Hidrojen Projesi'nin en büyük yenilenebilir enerji üretim projelerinden biri olduğunu ve tamamen temiz enerjiyle çalıştığını, bu sayede Oxagon'daki diğer endüstrilere de aynı enerjiyi sağladığını belirtti.

Wanchoo, teknik alandaki odak noktalarının yapay zekâ olduğunu belirterek, yapay zekâ ile yenilenebilir enerji arasında yakın bir bağlantı bulunduğunu vurguladı. Günümüzde yapay zekânın karşılaştığı en büyük zorluklardan birinin sürdürülebilirlik olduğunu, zira bu alanın soğutma amaçlı büyük miktarda enerji ve su tükettiğini söyledi. Bu nedenle, Oxagon, sürdürülebilir çözümler benimsemeye özen gösteriyor. Şehirde kurulacak dev yapay zekâ veri merkezi, yenilenebilir enerji ile çalışacak ve soğutma için deniz suyu kullanılacak; böylece operasyonların ve kullanılan teknolojilerin sürdürülebilirliği sağlanmış olacak.

Wanchoo ana hedefin bu görüşmeleri ilerletmek ve şirketlerin faaliyetlerine başlayabilmeleri için anlaşmaları sonuçlandırmak olduğunu vurguladı. Yenilenebilir enerji ve yapay zekâ projelerinin hızlı büyümesi göz önüne alındığında, planın 2026 yılı sonundan önce endüstriyel üretime başlamak ve 2027 yılına kadar tam üretime ulaşmak olduğunu belirtti.


Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom