Hizbullah’ın 'amonyum nitrat' geçmişi

Beyrut'taki patlamada kameralara yansıyan mantar şeklindeki bulut, genellikle nükleer patlamalarla ilişkilendiriliyor (Reuters)
Beyrut'taki patlamada kameralara yansıyan mantar şeklindeki bulut, genellikle nükleer patlamalarla ilişkilendiriliyor (Reuters)
TT

Hizbullah’ın 'amonyum nitrat' geçmişi

Beyrut'taki patlamada kameralara yansıyan mantar şeklindeki bulut, genellikle nükleer patlamalarla ilişkilendiriliyor (Reuters)
Beyrut'taki patlamada kameralara yansıyan mantar şeklindeki bulut, genellikle nükleer patlamalarla ilişkilendiriliyor (Reuters)

Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta dün akşam meydana gelen büyük patlamanın etkileri devam ederken, yetkililer, patlamanın yüksek miktardaki amonyum nitrattan kaynaklanmış olabileceğini öne sürdü.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut Limanı'ndaki patlamada 6 yıldır bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın infilak ettiğini açıkladı. Ancak kimyasal maddenin tutuşmasına neyin yol açtığı ise belirsizliğini koruyor.
Beyrut’taki patlamanın ardından akıllara ise Hizbullah’ın amonyum nitrat ile olan geçmişi geldi.
Temmuz 2012'de Kıbrıs'ın güneydoğusunda bulunan Larnaka'daki evinin bodrum katında 8,2 ton amonyum nitrat bulunan Hüseyin Abdullah adlı bir Hizbullah üyesi güvenlik güçleri tarafından tutuklandı.
Ağustos 2015 tarihinde ise, çeşitli silah ve amonyum keşfedilmesinin ardından Kuveyt’teki 3 Hizbullah üyesi tutuklanmıştı.
2017 yılında Bolivya makamları, Hizbullah'a ait olan büyük miktarda bir depoya baskın düzenledi. Depoda bomba üretiminde kullanılmak üzere 2,5 tonluk patlayıcı bulundu.
2020 yılına gelindiğinde Almanya, Hizbullah’ı terörist olarak sınıflandırdı. Almanya’nın güneyinde yer alan bir dükkana düzenlenen baskında ise patlayıcı üretiminde kullanılmak üzere çok miktarda amonyum nitrat ele geçirildi.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times