Yemen Hükümeti ve Husiler arasında esir gerginliği

BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, sağında ise geçen yıl Amman’da meşru hükümet ve Husiler arasındaki görüşmelere katılan Sana’daki Kızılhaç Komitesi heyeti başkanı (Getty)
BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, sağında ise geçen yıl Amman’da meşru hükümet ve Husiler arasındaki görüşmelere katılan Sana’daki Kızılhaç Komitesi heyeti başkanı (Getty)
TT

Yemen Hükümeti ve Husiler arasında esir gerginliği

BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, sağında ise geçen yıl Amman’da meşru hükümet ve Husiler arasındaki görüşmelere katılan Sana’daki Kızılhaç Komitesi heyeti başkanı (Getty)
BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, sağında ise geçen yıl Amman’da meşru hükümet ve Husiler arasındaki görüşmelere katılan Sana’daki Kızılhaç Komitesi heyeti başkanı (Getty)

Meşru Yemen hükümeti, ilk aşamada 1420 kişinin serbest bırakılmasını öngören bir anlaşmayı kısımlara ayırmak isteyen Husi grup ile esir değişimi hususunda ‘Amman Anlaşması’nın’ tam olarak uygulanmasına bağlı olduğunu belirtti.
Yemen hükümetinde İnsan Hakları Bakanlığı vekili ve müzakere heyetinin bir üyesi olan Macid Fadail, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler’in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffith himayesinde Ürdün’ün başkenti Amman’da Husi grup ile müzakere turlarının ardından geçen Nisan ayında imzalanan anlaşmanın bölünmesi hususunda meşru hükümetten herhangi bir onay alınmadığı belirtti.
Fadail, “İlk aşamada 1420 kişinin serbest bırakılması anlaşmasından ‘herkese karşı herkesin’ serbest bırakılmasına kadar Amman görüşmelerinin üçüncü turunda ulaştıklarımız dışında yeni görüşmeler mevcut değil” dedi.
Yetkili, “İsim listelerini teslim ettik, takas hala devam ediyor. Ama tüm liste kabul edilmedi. Ancak iyi bir rakam onaylandı. 1420 kişinin tamamının takas edilmesi hususunda ısrarcıyız” ifadelerini kullandı.
Yemenli yetkili, isim listesinin tamamlanmasının önemli olduğunu söylerken, Husi grubu da Amman anlaşmasını kısımlara ayırmaya çalışmakla suçladı.
Macid Fadail, askıdaki meseleleri çözmek için BM Yemen Özel Temsilcisinin bürosu ve Kızılhaç ofisi tarafından ‘çabalar ve uygulamalar’ ortaya koyulduğunu kaydederken, BM Temsilcisi’nin ofisini de ‘gecikmekle’ suçladı. Fadail, “Tavrımız açık. Talep edilen isim listesini sunduk. Gereken her şeyi yaptık ve milislerin sözlerine uymasını bekliyoruz” dedi.
Yemenli yetkili, “Ne yazık ki Özel Temsilcinin ofisi tarafından bir gecikme mevcut. Anlaşmanın bir kısmını irade dahilinde uygulama girişimi mevcut olması için grup üzerinde gerçek bir baskı yok. Bu durumu reddediyoruz. Anlaşmanın harfen ve ruhen uygulanmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin (ICRC) 4 Ağustos’taki açıklamasına dikkati çeken Fadail, uluslararası açıdan kabul gören Yemen hükümeti ve Husi isyancıların şu anda ‘önemli’ sayıda esiri serbest bırakmak için görüşmeler yürüttüğünü belirtti.
Sana’daki Uluslararası Kızılhaç Komitesi Heyeti Başkanı Franz Rauchenstein, Fransız Haber Ajansı’na (AFP) yaptığı açıklamada, “Bugün taraflar, önemli sayıda esirin serbest bırakılması hakkında konuşuyor. Ancak liste ve uygulamalar henüz kabul edilmedi” dedi.
Rauchenstein, “Bunu gerçekleştirmek için bugünlerde tüm taraflarla yakın şekilde çalışıyoruz ve ilerleyen günlerde ya da haftalarda gerçekleşmesini umuyoruz” dedi.
“Uluslararası Kızılhaç Komitesi, elbette taraflar eşliğinde lojistik olarak uygulamaya hazır olacak” diyen Rauchenstein, ancak bazı anlaşmaların henüz sonuçlanmadığını kaydetti.
Franz Rauchenstein, serbest bırakılacak mahkumların sayısını açıklamamış olsa da meşru hükümetin ve Husilerin temsilcilerin, BM Özel Temsilcisinin bürosu ve Kızılhaç ofisinin açıklamasında göre geçen Şubat ayında Ürdün’ün başkenti Amman’da ilk büyük ölçekli takas anlaşması tamamlamak için ayrıntılı bir plan üzerinde anlaştığını ifade etti.
Yetkili, söz konusu anlaşmanın tarafların, ‘Stockholm Anlaşması uyarınca tüm esirleri çatışmanın arka planında serbest bırakma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere ilk adımı’ olduğunu vurguladı.
Öte yandan BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffits, “Tarafları, bugün kabul ettikleri değişim sürecinin uygulanmasını hızlandırmaya çağırıyorum. Bu konudaki ilerleme şu ana kadar çok yavaş. Ailesi ve sevdikleriyle yeniden bir araya gelmeyi bekleyen binlerce kişinin acısı sona ermelidir” dedi.
Meşru hükümet, Husileri darbenin başlangıcından bu yana 18 binden fazla kişiyi tutuklamakla suçluyor. Taraflar, Aralık 2018’de Stockholm görüşmeleri sırasında 15 binden fazla esirin ismini içeren listeler sundu.
Husiler de Yemen ordusunun elindeki esirler arasında en fazla düzeyde ismin serbest bırakılması için çabalarken, yerel Yemen arabuluculuğu da herhangi bir uluslararası müdahale olmaksızın, birden fazla cephede birçok esir takası değiştirilmesine katkı sağladı.
Meşru hükümet, Husi gruba Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin kardeşi Nasır Mansur’un, Eski Savunma Bakanı Mahmud es-Sabihi’nin, askeri komutan Faysal Receb’in ve Islah Partisi liderlerinden Muhammed Kahtan’ın serbest bırakılması çağrısı yapmıştı. Bununla birlikte Amman görüşmeleri sırasında ilk aşamanın belirtilen 4 isimden birinin serbest bırakılması şartıyla, takas sürecinin aşamalar halinde uygulanmasında uzlaşı sağlamıştı.



Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
TT

Rapor: Washington, Gazze'de Hamas'ın bulunmadığı bir ‘yeşil bölge’ kurulmasını istiyor

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)
Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

ABD, Gazze Şeridi ile İsrail arasındaki sınır hattının İsrail tarafında Filistinliler için konut inşa etme planlarını ilerletiyor. Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal’dan aktardığına göre, sahaya gönderilen ekipler alan temizliği çalışmalarına başladı. Söz konusu planla, Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden sivillerin uzaklaştırılması hedefleniyor.

Bu girişim, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye ilişkin 20 maddelik barış planında öngörüldüğü gibi silahlı grubun etkisiz hale getirilmesi ve yetkilerden uzaklaştırılmasının yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğine dair dolaylı bir kabul olarak değerlendiriliyor.

Alternatif güvenli alanlar

ABD, Gazze Şeridi’nin İsrail kontrolündeki bölgelerinde ‘alternatif güvenli alanlar’ oluşturmayı planlıyor. Bu bölgeler, Amerikalı yetkililer tarafından ‘yeşil bölge’ olarak adlandırılıyor.

İsrail’in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’nde, ABD ordusunun çok uluslu bir çaba ile savaş sonrası Gazze’de istikrar sağlamayı ve geleceğe yönelik planlar geliştirmeyi yürüttüğü bildirildi. Yetkililer, mühendis ekiplerinin yeni yerleşim yerlerinin planlarını hazırladığını, enkaz ve patlamamış mühimmatların temizlenmesi çalışmalarını yürüttüğünü belirtti. İnşaat süreci henüz başlamadı.

ABD’li yetkililere göre bu yerleşim alanları, savaş nedeniyle yerinden edilmiş Gazze sakinlerine geçici olarak konut, okul ve hastane imkânı sunmayı amaçlıyor. Yetkililer, bu toplulukların gelecekteki yeniden imar projeleri için bir model oluşturmasını ve Gazze halkını Hamas’ın kontrolündeki bölgelerden uzaklaştırmasını hedefliyor.

Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)Hamas mensupları, Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) çalışanlarını, ateşkes anlaşması kapsamında İsrail güçlerinin geri çekildiği ‘sarı hat’ içindeki bir bölgeye götürüyor. (Reuters)

Gazze'nin ikiye bölünmesi

İlk konutlar, İsrail saldırıları nedeniyle ağır hasar gören ve mayıs ayından bu yana İsrail'in tam kontrolü altında bulunan, Mısır sınırındaki Refah'ta inşa edilecek. İsrailli ve Amerikalı yetkililer, Refah planının henüz erken aşamalarda olduğunu söylediler.

Gazze Şeridi'nin kontrolü, Trump'ın arabuluculuğunda yapılan ateşkes anlaşması kapsamında ekim ayında kabaca ikiye bölündü. Filistinlilerin çoğu, Hamas'ın kontrolündeki batı yarısında yaşıyor. İsrail ise diğer yarısını kontrol ediyor.

Potansiyel bağışçılar, Hamas'ın kontrolünde bulunan bölgelerdeki yeniden inşa çalışmalarına fon sağlamayacağından, Hamas ortadan kaldırılana kadar yeniden inşa çalışmalarına başlamak için Amerikan önerisi muhtemelen tek yol. Bağışçılar, İsrail tarafındaki çalışmalara da fon sağlamayabilirler.

Ayrıca, yeni konut alanlarına sadece sivillerin girmesini ve Hamas'ın bu alanlara sızmamasını sağlamak için Gazze nüfusunun nasıl taranacağı sorusu da var.

İsrail ve Hamas, hareketin yaklaşık 100 mensubunun Refah'ın altındaki tünellerde saklandığını söylüyor. Bu güçler, ekim ayında ateşkesin başlamasından bu yana İsrail güçleriyle birkaç kez çatışmaya girdiler. Bölgede çatışma riski tamamen ortadan kalkmadan yeniden imar çalışmaları için güvenli bir ortam sağlanamayacak.

ABD ve Hamas, İsrail'e Hamas mensuplarının bölgeden ayrılmasına izin vermesi için baskı yaparken, İsrail onların teslim olmasını talep ediyor.

İsrail ordusu dün, 15 Hamas mensubunun Refah'ın doğusunda yeraltından çıktığını duyurdu. Altısını öldürdüğünü, beşini gözaltına aldığını ve diğer dördünü aradığını bildirdi. İsrail, ‘sarı hat’ olarak adlandırılan ve Gazze’yi bölen hattı asker, tank ve toprak setleriyle güçlendirdi; bu durum, bölgede bir süre kalmayı planladığını gösteriyor. Ordu ayrıca, hattın kendi tarafındaki gelişmeleri desteklemek için elektrik ve su altyapısı inşa ediyor.

Uluslararası güvenlik gücü

ABD ve müttefikleri, Gazze Şeridi’nde güvenliği sağlamak için uluslararası bir güç kurma çalışmalarını sürdürüyor. Bu hafta söz konusu plan, BM Güvenlik Konseyi’nden onay aldı. Ancak gücün görev tanımlarına ilişkin anlaşmazlıklar (silahsızlandırma ve uygulama yetkisi mi yoksa sadece barışı koruma rolü mü üstleneceği) oluşturulmasını zorlaştırıyor.

İsrailli yetkililere göre, gündeme gelen önerilerden biri, Hamas’a karşı olan ve İsrail tarafından desteklenen silahlı grupların yeni yerleşim alanlarının güvenliğini sağlaması. Bu grupların, Gazze’deki ‘yeşil bölge’ içinde yerleşim alanları kurmaya başladığı belirtiliyor. Farklı tahminlere göre, bu bölgede şimdiden yüzlerce, hatta birkaç bin sivil yaşamaya başlamış durumda.

Bu yerleşim yerlerinin ilki, Gazze savaşı sırasında İsrail kontrolündeki Refah'ta ortaya çıktı.

İsrail, Gazze savaşı sırasında Hamas karşıtı gruplarla güçlerini birleştirerek onlara silah ve mühimmat sağladı.Şarku'l Avsat'ın Wall Street Journal'den aktardığına göre, İsrail bu gruplara istihbarat da sağladı ve bazen Hamas saldırılarından korumak için müdahale etti.

Bir Amerikalı yetkiliye göre, ABD bu gruplarla Gazze’de çalışmayı planlamıyor. Yetkililer, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerin zamanla küçülmesini ve nihayetinde ortadan kalkmasını, güvenliğin ise uluslararası istikrar gücü ve Filistin polisi tarafından sağlanmasını umuyor. Trump’a bağlı Barış Konseyi ise sivil yönetim ve yeniden imar sürecini denetleyecek, nihayetinde yetki Filistin hükümetine devredilecek.

Ancak Hamas silah bırakmayı reddediyor ve ABD'nin Gazze vizyonuna karşı olduğunu, bunun Filistinlilerin siyasi haklarını zedelediğini savunuyor.


Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
TT

Hamas: Netanyahu'nun Gazze'de oldubitti dayatma girişimlerini reddediyoruz

Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)
Gazze Şeridi'nin merkezinden bakıldığında, İsrail ordusunun Nuseyrat'ın doğusunda gerçekleştirdiği bombardımanın ardından yükselen dumanlar görülüyor (AP)

Hamas, bugün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetinin, Gazze Şeridi'ndeki ateşkeste varılan mutabakata aykırı yeni bir gerçeklik dayatma girişimlerini tamamen reddettiğini vurguladı.

Hamas açıklamasında, İsrail'in ihlallerinin artmasının, arabulucuları ve ABD yönetimini, ateşkes anlaşmasını baltalama girişimlerine karşı koyma sorumluluğuyla karşı karşıya bıraktığını belirtti.

Hamas, arabuluculara acilen müdahale etmeleri ve İsrail'in ateşkesi ihlallerini durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.


Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
TT

Irak, sınır şeridi boyunca "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu

7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)
7.Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetim operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Irak Haber Ajansı'nda bugün yer alan habere göre Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tüm komşu ülkeler dahil olmak üzere Irak'ın bütün sınır şeridinde "entegre savunma ağı"nın tamamlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Ajans’tan aktardığına göre Komutanlık, “Suriye sınırında 618 kilometreden uzun tahkimat çalışmalarına 2022'de başladığını ve "Şu ana kadar beton güvenlik duvarının 350 kilometresinde çalışmaların tamamlandığını, sızma ve kaçakçılığı önlemek için kalan tüm boşlukların kapatılması çalışmalarının devam ettiğini" ifade etti.

7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)7. Sınır Tugayı'na bağlı 3. Alay, sınır şeridi boyunca güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla sorumluluk alanındaki engebeli vadilerde denetleme operasyonu yürütüyor (Irak Sınır Kuvvetleri Komutanlığı Facebook hesabı)

Sınır Kuvvetleri Komutanlığı, tahkimatların sadece beton duvarla sınırlı olmadığını, hendekler, dikenli teller, erken uyarı sistemleri, gece ve gündüz gözetleme kameraları gibi çok sayıda engelin bulunduğunu belirtti.

Komutanlık, tüm komşu ülkelerle sınırlarda sınır tahkimatlarının uygulandığını, ancak "her bölgedeki güvenlik tehditlerine bağlı olarak farklı derecelerde" uygulandığını vurguladı.