Hindistan, Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasının yıl dönümünde sokağa çıkma yasağı uyguluyor

Pakistan dün sınırını Keşmir olarak içeren yeni bir harita yayınladı (AFP)
Pakistan dün sınırını Keşmir olarak içeren yeni bir harita yayınladı (AFP)
TT

Hindistan, Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasının yıl dönümünde sokağa çıkma yasağı uyguluyor

Pakistan dün sınırını Keşmir olarak içeren yeni bir harita yayınladı (AFP)
Pakistan dün sınırını Keşmir olarak içeren yeni bir harita yayınladı (AFP)

Binlerce Hintli asker, Keşmir’in özel statüsünün kaldırılmasının birinci yıl dönümünde yaşanacak protestoları engellemek için dikenli tel ve metal araçlar kullanarak sokağa çıkma yasağı uyguladı. Hindistan Başbakanı Nerandra Modi, geçtiğimiz yıl 5 Ağustos’ta bölge halkına, barış ve refah vaat ederek doğrudan Yeni Delhi egemenliğine dahil etti.
Yetkililer, bölgede iki günlük bir sokağa çıkma yasağı uygularken, 7 milyon Müslüman çoğunluğun yaşadığı bölgede protestoların yapılacağını gösteren istihbarat raporları alındığına dikkati çekti. AFP’nin haberine göre, yerel halk, polis araçlarının bölgedeki en önemli şehir olan Srinagar’da devriye gezdiğini ve halka evde kalmaları için hoparlörlerden duyuru yaptığını söyledi. Sokağa çıkma yasağı, sakinlerin sadece polis ve ambulanslar gibi temel hizmetlerle sınırlı olan özel bir izinle seyahat edebileceği anlamına gelir.
Himalayalar'da bulunan Keşmir bölgesi,  yeni tip koronavirüs vakalarının armasıyla ekonomik faaliyetlerin ve ulaşımın sınırlandırılması da dahil olmak hali hazırda kısıtlamalara tabi tutuluyordu. Dün sabah, Srinagar'daki ana yollara dikenli tel ve metal bariyerler yerleştirilirken, binlerce görevli şehrin etrafında ve çevresindeki köylerde devriye gezdi. Eski Srinagar kasabasında yaşayan Amriaz Ali, polisin iki gün boyunca evde kalmaları gerektiğini söyleyen uyarılar yaparak devriye gezdiğini söyledi.
Köylülerden biri AFP’ye telefonla yaptığı açıklamada, “Askerlerin sabah ekmek almak için dışarı çıktıklarında iki komşumun cep telefonunu aldığını gördüm” dedi.
Yerli halk için yeni sokağa çıkma yasağı,  Keşmir'in özel statüsünün kaldırılma kararı ile bir yıl önce haftalarca süren protesto anılarını geri getiriyor. Geçtiğimiz yıl düzenlenen gösteriler sonrası telefon ve internet gibi iletişim kanalları kesilirken, dünyanın en kritik askeri bölgelerinden biri olarak kabul edilen bölgeye on binlerce asker konuşlandırıldı. O günden bu güne yüzlerce insan ev hapsinde.
Keşmir 1947 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasıyla Hindistan ve Pakistan arasında tartışmaların odağında kaldı.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.